Topic: [KİŞİSEL GELİŞİM] Para Kazanmak İsteyenlere Tavsiyeler (Read 206 times)

2020 de evladiyelik altın ve gümüş kenara koyup bunları asla bozmayacagima dair kendime söz verdim. Sonra bir miktar para biriktirdim.

O parayla da kripto para piyasasının zamanı geldiğini düşünerek bende varım dedim. Kaybetmemek için 2021 ocaktan 2021 nisana kadar tam 4 ay boyunca laptop ile uyumuş biriyim bitcoin 14 bin dolar iken destek 9 binde diye almadım gittim destekten altcoinlere topladım bunlardan biri EOS idi. kafamda saç bırakmadı o coin. Xrp 0.25 cent iken ocakta burada başlığını açtım sonra gitti 2 dolar oldu.

O kadar kafa yordum ki Nisan ayında piyasadan çıktıktan sonra 3 ay kendime gelmedim.

3x yapmıştım evet bu piyasa için düşük kazanç ama eos'un bana attığı kazık oldu tabi birde bana sorun neler cektigimi. Bu piyasada ne yapıp ne edin kaybetmeyin. Eğer fenomenleri falan dinleseydim bitmistim ama hep kendim calıştım kendim çabaladım hala öyle yapıyorum.

50 bin liraniz var ise bunu asla kaybetmeyin. Gerekirse her gün teknik analiz çalışın sabah akşam grafiklerin karşısında uyuyun. Macd yi hatim edin. Bende cüzi rakamlarla giriyorum bu piyasaya.

Ama hayatım boyunca her zaman bir isim oldu yani sabit getiri bir yerden gelecek ki yatırımlarınızı hedefleriniz gelmeden satmak zorunda kalmayasınız.

Çok zor gerçekten bakmayın siz o kazandım diyenlere emin olun çok zor arkadaşlar. Bu işin sırrı sabır. Mesela hala bitcoinde desteği bekliyorum tam 1 yıldır bekliyorum gerekirse 2 yıl daha beklerim.

Burada çoğunluğumuz küçük yatırımcı umarım hepimiz kazanırız. Ama şurası kesin hayatınızı önce sigortalayın. Yani olası ekonomik buhranda size 3-4 ay yetecek altındır platindir veya nakittir kenarda dursun. Ölüm var kalım var. Sonra kalan parayla da değerlendirmenizi yapın ama asla tecrübeli olmadığınız alanlara girmeyin. Tombala çekmeye gerek yok.

Sunuda farkettim günden güne daha tecrübe kazanıyorum mesela 3 yıl önce yaptığım analizlere göre çok daha iyi analiz ediyorum herşeyi yani piyasayı sürekli takip edip yalnızca kripto para piyasası değil emtia ve diğer global borsalari da takip ederek ufkunuzu çok daha ötelere taşıyabilirsiniz.

Herkese bol kazançlar.

En zor kısımlardan biri bu kısım. Tavsiye verilecek bir konu değil ama burada yapılacak en güzel şey bu sermayeyi asla kaybetmemek olur.

Yani 50 bin liranızı asla kaybetmeyin. Ne yapın ne edin kaybetmeyin. Çünkü o da elinizden giderse bu sefer tamamen erirsiniz.

Hocam 40-50k TL'si olan adamlara ne tavsiye edersin.
Adamda çeşitlendirme yapacak para yok. Kripto elbette kumar fakat bütçe küçükse risk ürünlerine %50'den fazla yatırılabilir bence.

TV'de uzman diye çıkıp konuşan ekonomistte diyor paranızın %5'ile kriptoya girin diye.
İyide benim paramın %5'i çok küçük. Ve beklentimde yüksek. Haliyle %50 ile giriş yapıyorum.
Bence herkesin kendi beklentisi ve risk iştahı farklı bu yüzden herkes için genel geçer bir sepet önermek doğru değil.

Ben bir gence okul eğitiminde ekonomi dersi verilmeli diyorum. önce reel ticareti ve dünya emtia piyasasının öğretilmesi taraftırıyım.

Dünyadaki emtia piyasasını takip eden biri yediği ekmekten giydiği cekete, kullandığı arabadan evindeki doğalgaz elektriğe kadar herseyin mantıklı bir açıklaması olacağını görecektir.

Daha sonra risk ürünlerine dilediği gibi geçip burada istediği riski parasına göre alsın. Ama ticareti emtia piyasasını üretim tüketim ve dağıtım süreçlerini bilmeden bir tacir veya üretici risk ürünlerinde kendisine zenginlik arıyorsa yanlış yapıyor olabilir.

Güzel bir noktaya deginmissiniz içinde bulunduğunuz ülke şartlarını da önemseyerek dövize endeksli bir getiri de kendinize yaratabilirsiniz.

Şimdi herkes diyecek ki nasıl dövize göre getiri yaratacağım diye ama yol yine ticarete çıkıyor.

Ticari malların çoğu dövize endeksli olduğu için ticaret ile uğraşan kesim enflasyondan etkilenmiyor. Çünkü maliyetleri artarsa bunu fiyata yansıtıyorlar.

Bir şey daha ek yapayım kendinize mutlaka toplu para getiricek bir iş kurun. Yılın belirli bir döneminde elinize toplu para geçer ise bu parayı doğru yatırım ile iyi şekilde işleterek çok daha fazla kazanabilirsiniz.

Mesela kurbanlık hayvan bakmak bile kurbanda size toplu para getirecektir. 100 tane kuzu baksanız bunları kış aylarında 1000 liradan alsanız , 100.000 TL yapar 50.000 tl 5 aylık bakım masrafı olsa 150.000 TL. Kurbanda 2.500 liradan satsaniz 250.000 TL toplu para geçer elinize. Ufak bir örnekti sadece.

Toplu para elinize geçtiğinde izleyeceğiniz süreçte önemli.

Türkiye de toplu para eline geçen en önemli bir kesim daha var onlar ciftciler bazıları malasef pavyonda orada harcıyorlar bu paraları. Birikim yatırım planlama oranı çok düşük.

Özetle kendinize toplu para getirecek ek işler bulun. Sonra bu parayı kumarda mekanlarda veya kaldıracta kaybetmek yerine en ucuza giden emtialara yatırın. Bir kısmını hisse senetlerine de koyabilirsiniz. Bu da enflasyondan sizi koruyacaktır.

Tüm maddelere katılmakla birlikte eklemek istediğim bir madde daha var o da Türkiye'de iş yapıyorsanız döviz karşılığında kazancınız olsun Neden söylüyorum bunu ; Bizim gibi ülkelerde gözlemlediğim kadarıyla bu şekilde çalışan insanlar piyasadan hiç silinmedi ve hep avantajlı durumda oldular paralarına para kattılar.

Ben de bu güzel konuya "ticari strateji" açısından katkıda bulunmak istiyorum...

İktisat dilinde "pazarın kaymağını almak" diye bir deyim vardır. Yenilikçi bir projeyi (ürün veya hizmet olabilir) ilk yapan kişi ya da şirket, o sektörde ilk parayı götüren olur! Sonra rakipler türer ve rekabet kızışır.

Bu rakipler bazen sektörün büyük oyuncuları da olabilir. Eğer bu olursa, projenizin ne kadar ciddi bir talep yarattığının da kanıtıdır. Fakat bu şirketlerin ellerinde yeterince insan kaynağı, sermaye ve teknoloji de vardır. Bu da sizin için büyük bir rekabet zorluğudur.

O yüzden bu tarz girişimlerde birkaç adım sonrasını iyi hesaplamak ve rakipleri hareketsiz bırakacak bazı hamleler gerekir. Bu hamlelerden belki de en önemlisi; projenizin (hizmet, ürün, buluş, vs...) vitrinine koyduğunuz kısmının, projenizin tamamı olmamasıdır!

Eğer her şeyi bir anda vitrine koymuşsanız, rakiplerinizin hamlelerine karşı savunmasız kalabilirsiniz. Rakipler gelmeye başladığında, ürününüze vurucu bir ekleme yapmak sizi piyasada birkaç adım öne taşır.

Ürününüzün büyüklüğüne takılmayın, hangi boşluğu doldurduğunu önemseyin! Bir "pipet" bile size inovasyonun kapılarını açabilir. İlk icat edildiği yıllarda büyük patlama yapmıştı. Bu kadar basit bir ürün halen günümüzde talep görerek kullanılıyor. Buradan bir örnek vermek gerekirse; ilk ürün düz pipettir, ona inovasyon kazandıran eklentisi ise uç kısmındaki akordiyon yapıdır. Bu örneği, yukarıda bahsettiğim "vitrine koyduğunuz ürün her şeyiniz olmasın" önerim için verdim.

Ek2:

Sizi zengin edecek şeyler herkesin haykırdığı şeyler asla olmayacak.  

Bitcoin teknolojisini 2010 yılında kim haykırıyordu ?

Veya 1965 yılında kim Altını tutun ve asla satmayın diyordu ?


Bugün etrafımıza baktığımızda herkesin dilinden düşmeyen nft'lerin metaversin sizi zengin edeceğine inanıyorsanız inanmaya devam edin. Bir avuç şanslı insanlar hep olmaya devam edecek. Bitcoin ilk çıktığında ortamlarda konuştuğumuzda bize deli diyorlardı kafayı yemiş ne dijital parası falan diye söyleniyorlardı şimdi ne oldu bütün dünya yüzbinlerce kripto paranın peşinden koşuyor. Geçti bolluk pazarı sür eşşeği niğdeye.



Unutmayın zenginlik herkesin haykırdığı değil sessizliğin olduğu yerlerde gizlidir. Kalabalıktan kurtulup görünmeyeni gördüğünüzde... Zenginlik herkesin diline dolağında değil, sizi acayip buldukları yerlerde gizlidir.

Son bir ek;

Uzaylılar da istila etse, tüm elektrik sistemi çöküp emp bombası da atılsa, internete erişim de kaybolsa, dünya savaşı da çıksa Zombi salgınıda olsa meteor da düşse dünyada son insan kalana dek piyasa olacak. Tüm mesele riski nasıl yönettiğiniz ile ilgilidir. Riski yönetmeyi bilin.

Ben dünyayı uzaylılar istila etmiş gibi sepet yaparım, yarın nükleer savaş çıkacak gibi riski dağıtırım. Riskinizi dağıtmayı bilin.

Riski en iyi yönetebilen filmin sonunda gülecek olandır. Piyasa her zaman varolacak riski yönetemeyenler ise yokolacak.Bana deseler ki yarın takas sistemine geçiyoruz dünya olarak ben hazırım ya siz ? Deseler ki kağıt para kalkıyor dijitale geçiyoruz yine hazırım ya siz ?

Maaşlı olmayan iş adamı zinde tutuyor. Yani boksör gibi sürekli hareketli olmasın. Stres daha yüksek - sürekli gözünü açık tutmalısın.

Maaşı sabit olan arkadaşlarımda genelde gördüğüm şey işlerini rutine bağlamışlar bu yüzden pek çok gelişmeye ve yeniliğe kapalılar.

Steve Jobs muydu bilmiyorum ama zengin bir adama başarının sırrını tek kelime ile özetlemesini söylediklerinde verdiği yanıt ''Focus'' olmuş. Yani odaklanmak.

Benimde çok sevdiğim bir söz var ''mavi araba ararsan mavi araba görürsün.''

Ve şu videoyu izleyin tam saniyesini veriyorum: https://youtu.be/qkUqs90ktwM?t=850

İnsanların en çok korktuğu bana göre 7. seçenektir. Maaşlı çalışma konusuna o kadar fazla koşullanma var ki gerçekten diğer seçenekler kafamızda siliniyor. Ticaret yapma konusunda maaşlı çalışan bile olsak mutlaka basit ticaret al-sat ile birlikte kendimize ufak bir sermaye kurup daha sonra iyi bir analizle düşüncelerimizi gerçeğe dönüştürebiliriz.

Dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın diyorsunuz yani Para kazanmak istiyorsanız iyi bir burnunuz olmalı. Bunu söyleme amacım şu :

Ortamı koklamalısınız. Hangi şehirde veya ilçedesiniz, hangi coğrafi bölgedesiniz bunların hepsinin hesabını yapıp, ona göre bir iş kolu kurmalısınız. Adana’ya gidip kebapçı açarsanız batabilirsiniz ancak iyi ustalar edinip bu konuda eksik bir il tespit ederseniz, siz o ilin ve/veya ilçenin en iyi kebapçısı olursunuz. Bu diğer iş kolları için de böyle.

Herkesin açtığı bir iş, herkesi tatmin etmez. Klasik pasta hikayesi. Pastadaki size düşen diliminiz ne kadar büyükse o kadar karnınız doyar, unutmayın.

Ben, ticaret seçeneği her zaman aklında olan birisiyim. Ancak iyi bir adım atmak için fırsat kolluyorum. Korkmayın demişsiniz ya, bilakis korksunlar ki işini düzgün yapsınlar. Hayatta pembe panjurlu evi olacak zannedip hayaller kurmasınlar. Bir anda birikimleriniz “yok olabilir.”

Unutmayın ki her zaman risk vardır. Kazancınız riskiniz ile doğru orantılıdır. Sermaye olmadan kredi veya borçla asla işe girişmeyin, baştan batarsınız.

Realist olun olmuyorsa zorlamayın cümlesi beni en çok özetleyen oldu ama ama mantıklı olduğunu düşündüğün yatırım ısrarla seni bekletiyorsa delleniyorsun malını kaptırmamak için bekliyorsun şu an yaşadığım tam olarak bu umarım herkes inandığı yatırımın karşılığını kendisini tatmin edecek şekilde alır sabır bazen ultra gerekli olabiliyor

1 ve 4 numaraya şöyle bir ekleme de ben yapayım. Özellikle online ticaret yapın. Az sermaye, düşük risk, yüksek getiri.

Sıfırdan başlayarak para kazanmak zordur ama bir yerden başlamalısınız. O halde para kazanmak için neler yapacağınıza bir bakalım.

1- Ticaret yapın

Ne olursa olsun Ticaret yapın. Bahaneleri köşeye bırakma vakti. Sermayem yok, param yok,vaktim yok gibi bahaneleri boşverip bir yerden başlayın.

2-Kendinize çalışın

Maaşlı bir işte çalışıyorsunuz geceleri yorgun oluyorsunuz. Hemen kendinize bir program oluşturun zamanınızı planlayın ve kendinize günde en az iki saat çalışın. Tüm patronunuza çalıştınız ona para kazandırdınız ama kendiniz için ne yaptınız ?

Kendinize çalışmak alım-satım yapmak değildir bilgisayar başına oturduğunuzda araştırma yapmak ekonomiyi öğrenmek ve bir perspektif kazanmak kendinize çalışmaktır.

3- Birikim yapın, birikimlerinizi değerlendirmeyi öğrenin

Küçükte olsa 5 lira 10 lira, birikim yapın kolay paranın değil zor paranın peşinde koşun. Uzun vadeli planlar yapıp uzun vadeli birikimler yapın. Birikimleri ne olursa olsun bozmayın ve kendinize mutlaka bir ölçü belirleyin. Kazandığınız paranın %25'ini o gün birikime koyun. Kalanı harcayın. Mesela gereksiz yerlerde para kaybetmeyin kumardan uzak durun, kripto paralarda kaldıraca girmeyin bilmediğiniz para kaybettiğiniz alanlarda zamanınızı öldürmeyin.


4- Ticaret yapın

1. sıraya aslında koymuştuk bunu ama o kadar önemli ki 4.sıraya tekrar eklemek istedim.

Paranız mı yok Ticaret yapın.
Sermayeniz mi yok Ticaret yapın.
Sıfırdan mı başlıyorsunuz yine Ticaret yapın.

5- Uzun vadeli planlardan asla taviz vermeyin

Birden fazla hedefiniz olmasın bir hedefe kilitlenin uzun vadeli birikim yatırım planlamalarınızı bu hedef doğrultusunda oluşturun dikkatinizi o yöne verin ona göre harcayın ona göre yaşayın. Hedefiniz gerçekleşecektir.

6- Borçlanmaktan korkmayın

Ticarette borçlanmaktan korkmayın veya normal hayatta. Ancak borçlarınız her zaman kontrolünüz altında olsun ve nakitsiz asla kalmayın en kötü senaryoya hazırlıklı olun.
İyi borç , kötü borç meselesi vardır. Çevirebildiğiniz kadar borçlanırsanız varlık sahibi olursunuz. Yaşanan enflasyonlar sayesinde gün gelir borçlarınız azalacaktır varlıklarınız ise borçlar karşısında değeri artacaktır.

7 - Maaşlı çalışmak sizi zengin yapmayacak

Maaşlar sizi zengin yapmayacak. Sizi sadece hayatta tutacak size daha fazlasını vermeyecekler fazla fazla istemeyi bırakıp fazla kazanmak için ne yapabilirim diye düşünün. Sizi zengin yapacak olan şey birikimlerinizi yönetme kabilyeti ve ticari zekanız olacak. Fazla maaş fazla asgari ücret fazla mesai bunlar sadece normal insanların problemleri olarak kalacak.

8- Kendinizi geliştirin

2. Kuralda olduğu gibi kendinize günde en az 2 saat çalışın. Kendinizi geliştirin. Sorunlarınızı belirleyip üzerine gidin. Rahat olmayın. Sürekli arayış içinde olun. Aradığınız şeyi bulacaksınız.

9- İnanın

Yapabileceğinize inanın.

10-Vazgeçmeyin

Sabırlı olun. Kaybetmekten düşmekten korkmayın. Kolay para yok. Ama realist olun olmuyorsa zorlamayın. Esnek olun, başarısızlıklarınızı bilip ders çıkarmayı ve hemen başka işe koyulmayı da bilin.