Topic: Kısmi Rezerv Bankacılık Sistemi Ponzi Mi? (Read 106 times)

geçen gün bazı arkadaşlar din üzerinden faiz gerilimi hakkında trol bir konu açmıştı. trol bir konu olduğu için saçma sapan bir konu olmuştu...

kısmi rezerv para sistemini koy çuvala, faizi koy çuvala (düşükmüş, yüksekmiş goygoyunu da koy), merkez bankasını koy çuvala, hepsini salla salla vur duvara çünkü bunların hepsi fiktif işlemler... reel olmayan, kurgusal, aracıların kağıt üzerinde para kazanmak için oluşturduğu sıfır riskli işlemler... bundan 100 sene öncesinde -faiz başta olmak üzere- bu işlemlerin hiçbiri ciddiye alınmayan işlemlerdi. mal para sistemlerden kopuş ile kullanılmaya başlanan itibari paralar sayesinde güç kazanan kavramlar bunlar... sanki normallermiş gibi davranıyoruz ama bir anomalinin içinde kendilerini bize dayatan kağıttan kaplanlardan başka bir şey değiller...

@Bthd Faizler düşük olmazsa likidite düşer. Para sadece belli kişilerin elinde olur. Herkes paraya ulaşamadığında sektörlerde tekelleşme başlar. Türkiye'nin en zenginleri listesi hep aynı. Yıllardan beri neden hiç kimse onların yanına yaklaşamamış. Türkiye'de zeki bi yatırımcı kitlesi mi yokmuşmuş. Tabiki hayır. Türkiye'de zeki yatırımcılar da var. Ama paraya ulaşma imkanı yokken işletme sahibi olamazlar. Ticaret yapamazlar. Yüksek faiz Türk insanını girişimci olmaktan uzak tutuyor bana göre.

Tabiki kontrolsüz para basmaya da hayır. Ama paranın belli bi kesimde toplaşmasına daha çok hayır. Faizler yüksek olduğunda sadece fakir insanlar kredi kullanamaz. Parası olan yine çeker kredisini. Onlar için çok bi fazla sorun oluşmaz. Kredisini çeker. Ve daha bi büyük tekel olmak için işletmesini geliştirir. Saygılar.

Herkes eşit yararlanmadığı sürece para basmak çalmaya eşdeğerdir. Geçtiğimiz 5-6 sene boyunca düşük faizli kredi veriliyordu, hatta çok düşük faiz oranlarıyla ev alanlar oldu. Sürekli para basıldığı için evlerin fiyatları katlandı ve bedavaya ev satın almış oldular çünkü evlerin kira getirileri ödeyecekleri kredinin artık oldukça üzerinde. Sonuçta enflasyon zıpladı. Şimdi o alınan kredilerin ve havadan para basılarak bol miktarda dağıtılan paranın sonucunda oluşan faturayı sadece kredileri çekenler mi ödüyor yoksa tüm halk mı ?

Çoğumuzun bildiği üzere düşük faizli kredilerden en kolay şekilde yararlananlar da şirketler. Sıradan halk neden şirketlerin aldığı bedava paranın faturasını ödesin ?

20 parçaya bölünmüş bir arsada 5 hisseniz olduğunu farz edelim. Aynı arsa yeniden bölünerek 100 parçaya çıktığında sizin sahip olmanız gereken parça sayısı artık 25'tir. Ancak para basıldığında olaylar böyle gerçekleşmiyor. Yeni basılan 75 birim güç sahiplerine gidiyor. Sizin gerçekte sahip olduğunuz alan 1/4'üne düşüyor. Bu hırsızlıktır. Gri yada başka bir renk olma şansı yok tamamen siyah.

Para basılabilir ancak basılan para herkese sahip olduğu orana doğru orantılı olarak dağıtılmadığı sürece bir kişinin cebindekini alıp başka birinin cebine koymuş oluyorlar. Bedavaya yakın verilen kredi ile bile ev alacak gücü oluşmamış yada daha yeni yetişkinliğe adım atmış kişiler neden birilerinin refahının cezasını çeksin ?

Enflasyon uçup halkın alım gücü düştüğü dönemde bankalar neden kar rekoru kırıyordu zannediyorsunuz ?

ahhh yine gelmiş eric cantonacı romantikler:))

videoyu izlemedim ama yüzlerce hatta binlerce yıllık finans sistemini hadi silelim diyerek ortadan kaldıramazsın. ilk başta devlet ya da "merkezi otorite" denilen olguyu ortadan kaldırman gerekiyor. beyler ister ütopya diyin ister romantiklik ama karşınızda insanoğlu var. bakın sıradan devlet var demiyorum insan var insan. bu dünyadaki en defolu varlık biziz ve bize vereceğin bir saniyelik boşluk dünyanın anasını bellemeye yeter. bu yüzden ponziye devam.

Bankalara karşı hoş bi protest düşünce olmuş konu. Ama havadan para yaratma yetkisi iyi bi şekil kullanılabilir bana göre. Daha bi düşük faizli krediler halkın yararına dönüştürebilir sistemi. Bana kalırsa tam bi siyah, beyaz ayrımı yapmak zorunda değiliz. Çünkü gri bi form var bu konuda. Ama bankalar yalnızca kısmi rezerv sistemi yüzünden eleştirilmiyor tabiki. Fahiş komisyon uygulamaları nedeniyle eleştiriliyor. Hoş diiil yaptıkları. Teknoloji çağında her şey bi tıkta hallediliyor iken fatura ödediğimiz için komisyon ödüyoruz. Başka bi kişiye para gönderdiğimizde komisyon ödüyoruz. Bana kalırsa eleştirilecek çok yanları var bankaların. Tabiki kısmi rezerv sistem de onlardan biri. Ama diğer konuların yanında daha bi gri konu bu.

Bankacılığın temelinde bu var.Banka vaat ile çalışıyor örneğin 32 günlük faiz oranı %40.Banka size bunu 100 bin liranızı bir sene sonunda 140 bin lira olarak vereceğini taahhüt ediyor.Siz bu parayı yatırmadan önce bankadaki para kaçtı ?Sıfır.

Sıfır siz 100 bin liraya çıkardınız.Banka da bunu başka şekillerde işleyip değerlendiriyor.Günün sonunda herkes bankadan parasını çekmek isterse, çekemez.Lübnanda bunu görmüştük.Geçmişte hortumlanan bankalarda da bu durum yaşandı.Banka battığını ilan eder kurtulur.

Ve böylelikle sürekli para basarak ve bu parayı istediği yere yönlendirerek diğerlerinden çalmış oluyorlar. Ponzi olan sadece kısmi rezerv bankacılık sistemi değil, fiat paraların kendisi en büyük dolandırıcılık yöntemi. Devletlerin halklarını, güçlülerin güçsüzleri emeksiz olarak dolandırdığı bir yöntem. Ya herkes için daha adil olmak zorundalar ki bu haliyle kullanılmak istenmeyecektir güç sahipleri tarafından yada bitcoin gibi yeni arayışlar karşısında er yada geç yok olacaklar. İnsanlar gerçekten nasıl dolandırıldıklarını anlayana kadar borularını öttürmeye devam edebilirler.

Banka sistemleri zaten başlı başına ponzi. Eski sistemlerde altın rezervi kadar para gösteriliyordu. Şimdi sınırsız para basımı mevcut. Kısacası bankalarda ki paralar yalnızca rakamlardan ibaret sizin benim paralarımız anlamsızca rakam olarak dolaşıyor.

İtibari para da sürekli develüe olunca ister istemez sorunlar oluşuyor buna da en basit örnek sanırım enflasyon olacak, enflasyonu üreten paradır, para olmasa ve takas düzeni devam etseydi enflasyon bu kadar basit olmazdı, tabi takas sistemi yerine itibari para insanoğlunun büyük rahatlığını sağlamıştır ancak enflasyon hala var ve olmaya devam edecek,

3 kişi parasını aynı anda çekmek istediği anda,  Merkez bankası, belirlediği zorunlu karşılık oranını tutturan bankalara para basarak bu rezervi sağlıyor, böylece bankacılık sistemi sürekli geleceğe doğru borçlanarak devam ediyor,

bu dünyanın hemen hemen her yerinde uzun zamandır böyle ve itibari parayı sürekli devalue eden en önemli prensiplerden...

Kısmi rezerv bankacılık sistemini tekrar hatırlamak isteyenler için bir video buldum.

https://youtu.be/0gOww56giWM

Videonun sonunda çıkan bağımsız milletvekili adayını tanımıyorum. Video basit ve anlaşılır olduğu için kullandım.

Ponzi sistemi hakkında bir video ekleme veya açıklama yapma ihtiyacı görmedim. Bu forumda bulunan herkes biliyordur diye düşünüyorum. Sisteme giren herkes para yatırır ve yatırdıkları para karşılığında yüksek oranlarda kar alırlar. Ancak, sisteme yeni biri girmezse veya sisteme yapılan yeni girişler belli bir oranın altında kalırsa para akışı tıkanacağı için yüksek karlılık devam ettirilemez ve sistem tıkanır.

Videodaki örnekte bankaya 10 lira para yatıran biri var. Banka o parayı kısmi rezerv sistemi ile 24 lira yapıyor. Evini, arabasını ve arsasını satıp parasını bankaya yatıran 3 kişinin parasını kullanıyor. Bu 3 kişi parasını aynı anda çekmek istese banka ne yapabilir? Ponziler sisteme yeni üye gelmediğinde tıkanıyordu. Bankaya para yatıran yeni biri olmazsa veya herkes bankaya yatırdığı parayı çekmek isterse ne olur?