Author

Topic: Küçük Albert deneyi (Koşullu korku) (Read 54 times)

sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
January 11, 2023, 04:27:09 PM
#4
Korkuyu doğuştan gelen bir his olarak zannediyordum ama konuya bakarak 2 örnek şeklinde korkunun sonradan edinilen bir edim olduğunu öğrendim, buna şaşırdım çünkü doğal olarak insanın tabiatında korkmak var deniliyordu her zaman, demek ki tabiatımızda korku yok, korkuyu sonradan çevresel faktörler ile ediniyoruz, tıpkı ceylan örneğindeki gibi,
hero member
Activity: 756
Merit: 701
January 05, 2023, 12:52:59 PM
#3
Bu deney bize sonuçlarından çok etik mi sorusunu sorduran bir deney. Amerikalı Psikolog John Broadus Watson etik kuralları hiçe sayarak, 8 aylık bebek Albert'e bu deneyi yapıyor. Bence korkunç bir şey bu. Bilim uğruna yapılan her şeyin bir kılıfa uydurulması yani bu deneyin bilim için yapıldığında mübah sayılması doğru mu?

Deneyin cevaplamaya çalıştığı soru da şu: "Korku, insanda sonradan edinilen bir refleks mi yoksa doğuştan gelen bir dürtü mü?"1 Söz konusu çocuk olduğu için yapılan şeyi sonuna kadar yanlış buluyorum.

Bu videoyu izlemiştim konuyla ilgili olduğu için ekliyorum. Korku refleksleri sonradan gelişen reflekslerdir. Bu durumda bir ceylan, doğal olarak çiftlikte güven içindeyken korku reflekslerini öğrenememiştir.


2

https://twitter.com/bilimlekalin/status/1608372147927515137





Kaynak:
1https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/bilim-dunyasinin-en-korkunc-deneyi-kucuk-alberta-ne-oldu-28253169
2https://twitter.com/bilimlekalin/status/1608372147927515137
hero member
Activity: 1288
Merit: 961
January 05, 2023, 02:56:24 AM
#2
Bilinçaltımız bu konularda ciddi anlamda psikopattır. Örnek veriyorum bir dönem sıkı çalıştığım zaman kurum telefonum hiç durmazdı uyurken bile çaldığı oluyordu ki bu çağrılar önemliydi kaçırmamam gerekiyordu. Böyle 4 aylık bir süreç geçmişti ve o işten çıkmıştım. Gel zaman git zaman aradan bi 5-6 ay geçmişti ki bir gün otobüste giderken başka birisinin telefonu aynı zil sesiyle çalmıştı irkilerek hemen elim telefona gitmişti hemen o telefonu açmalıyım diye. Bilinçaltımda nasıl yer edindiyse ara ara birilerinden bu zil sesi geldiğinde ufak bir irkilme gerilme oluyor yani. O zamandan beridir zil seslerini herkesin kullanabileceği olanlardan kullanmıyorum Cheesy
hero member
Activity: 882
Merit: 879
January 05, 2023, 02:41:15 AM
#1
Bugün deneylerden gidiyoruz. Bir başka deney ve psikolojinin temel deneylerinden birisi sayılan bu deneyin ismi Küçük Albert deneyi. Bu deney 1920’lerde yapılmıştı. Deneyin asıl aradığı soru, korku koşullu oluşabilir mi? Yani meşhur Pavlov’un köpeği hikayesini hepimiz biliyoruz. Pavlov, köpeklerine zil çaldığında yemek veriyor ve bir süre sonra zil çalınca köpekler yemek geleceğini biliyor, salyalarını salgılıyordu. Burada da buna benzer bir durum korku üzerine yapıldı.

Küçük Albert denilen ve gerçek kimliği gizli tutulan bir bebek, başlangıçta bir odaya konuldu. Odada ona beyaz fare, tavşan, maske vb daha önce görmediği şeyler gösterildi. Başlangıçta Albert hiç birinden korkmadı. Doğal tepkiler verip güldü. Daha sonra bunlardan ayrı bir odaya alınıp sadece beyaz fare odaya bırakıldı. Çocuk korkmak bir yana dursun, fareyle oynamaya başladı. Bir süre sonra Albert fareye her dokunduğunda demir çubuklarla ses çıkarıldı. Sesten irkilen Albert ağlamaya başladı ancak ses gidince yine fareyle oynamaya devam etti. Bir süre sonra her fareye dokunduğunda bu hareket istisnasız tekrarlandı ve Albert bir süre sonra ses ile fareyi ilişkilendirmeyi başardı. Artık sesin fareden geldiğini düşünüyordu.

Sadece bununla da kalmadı. Beyaz tavşan, beyaz tüylü herhangi bir şey, beyaz sakal görünce de aynı tepkiyi göstermeye başladı. Bu deneyin psikolojiye kazandırdığı kavram ise koşullu korku olmasıdır. Artık Albert’in beyaz ve tüylü şeylere karşı korkusu oluşmuştur.

Etik bir deney olup olmadığı yıllardır tartışma konusu olsa da Psikolojide hala çok önemli deneylerden birisi olarak görülüyor.

Kaynak : https://www.matematiksel.org/kucuk-albert-deneyi/
Jump to: