Güzel bir sonbahar gününden merhaba diyerek yazıma başlıyorum.
Amacım sizi biraz da olsa borsalardan, ABD seçimlerinden, Türkiye gündeminden uzaklaştırıp 40. ölüm yıldönümünde Ümit Yaşar Oğuzcan'dan bahsetmek. Bir iki şiir okutmak veya dinletmek.
Ümit Yaşar, aşk ve ayrılık denince ilk akla gelen şairlerden bir tanesi.
"sen sevildiğin için güzelsin bu kadar. ben sevilmediğimden böyle çirkinim."
Hastalıklarla dolu çok zor bir çocukluk geçiren Ümit Yaşar içine dönük, yalnız kalmayı seven birisidir. Defalarca intihar etmeyi düşünecek kadar karamsar bir ruh haline sahiptir. Dener de ama başaramaz.
Baba Oğuzcan'ın bu hayatı büyük oğlu Vedat Oğuzcan'ın aklında da intihar fikrinin dolaşmasına sebep olur. Babasının başarısız intihar girişimlerinin aksine Vedat Oğuzcan, 17 yaşında "Baba, öyle intihar edilmez, böyle edilir." notunu bırakıp, kendini Galata Kulesi'nden atarak intihar eder.
Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın. Bir babaya yaşayabileceği belki de en büyük acıyı bırakarak gitti.
Ümit Yaşar Oğuzcan 4 Kasım 1984'da hayata gözlerini kapar. Ölümünü gazeteler “Acılı kalp durdu” diye verir..
Ama aslında bu içine kapanık, melankolik şair dönemin en tutkulu aşk şiirlerinin de yazarıdır.
Şair İş Bankası’nda çalışırken karşılaştığı güzel bir stajyer kıza tutulur. Aralarında büyük bir yaş farkı vardır. Üstelik Ümit Yaşar evlidir de. İmkansız kere imkansız bir aşk yani. Ama Ayten’e gönül verme hatasına düşen Ümit Yaşar belki de bir kadına yazılmış en içten ve en güzel şiiri yazar. belki de en güzel hatasıdır şairin.
Şiirin adı "Milyon kere Ayten"
Şiiri yazdıktan sonra Ümit Yaşar Oğuzcan'a sorarlar
"Ayten'inizle kavuşabildiniz mi peki" diye. Ümit Yaşar'ın cevabı: "biz Ayten'le yataklık olsaydık kitaplık olur muyduk hiç."
"Ben bir Ayten’dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten’li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor"
-Tiyatro oyuncusu Mehmet Önder seslendirmesiyle-
(Dinletiyi başlatmak için resime tıklayın)
Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın" adlı şiiri, Türk edebiyatının en içten ve dokunaklı eserlerinden biridir. Oğuzcan’ın ustaca kullandığı metaforlar ve imgeler, okuyucuyu derin bir melankolinin içine çeker. Bu şiirin sözleri ve analizi, Oğuzcan’ın sanatsal inceliklerini ve duygu yüklü anlatımını daha iyi anlamamıza olanak tanır.
"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın."
Beste: Münir Nureddin Selçuk. Güfte: Ümit Yaşar Oğuzcan.
(Dinletiyi başlatmak için resime tıklayın)
"kaderde senden ayrı düşmek de varmış
doğrusu bunu hiç düşünmemiştim...
seni tanımadan
hele seni böyle deli divane sevmeden
yalnızlık güzeldir diyordum
al başını, kaç bu şehirden
ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
git gidebildiğin yere git diyordum
oysa ki, senden kaçılmazmış
yokluğuna birgün bile dayanılmazmış.
bilmiyordum..."
-Seslendiren Emre Yurttakalın-
(Dinletiyi başlatmak için resime tıklayın)