Author

Topic: Mr. Emoto ve Su Deneyi (Read 138 times)

sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!
June 02, 2023, 12:20:44 PM
#13
Bu deneyi daha önceden duymuştum. İnsan düşüncelerinin potansiyel etkisini ve evrenle olan temasını ortaya koyan güçlü bir deney. Evrene pozitif mesaj vermenin, iyi niyetli olmanın, güzel düşüncelere sahip olmanın maddi dünyaya etkisi bence de var. Ben bu deneyi kendi zihnimde bir adım daha öteye götürüyorum ve evrene verdiğimiz pozitif mesajın bize pozitif olarak geri yansıyacağını düşünüyorum. Pozitif düşünürsem ve pozitif enerji dağıtırsam çevremi de pozitif enerjili insanlarla şekillendirebileceğime inanıyorum. Su molekülleri yapıları gereği daha çabuk şekillenme potansiyeline sahipler. Farklı nesnelerde bu süre uzayabilir ama su moleküllerinde olduğu gibi bir gün mutlaka aynı sonuca ulaşır. Ayrıca evrene pozitif mesaj vermek bizi de daha pozitif bir insan yapar. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok, daha iyi bir insan olmak için neden pozitif düşüncelere yoğunlaşmayalım?
legendary
Activity: 1120
Merit: 1064
June 01, 2023, 01:31:09 PM
#12
Organik olan herşeye sözün özüyle hareket etmek gerektiğine çok güzel bir örnek olmuş. Suyun değeri, suyun kıymeti bizim için sayfalarca yazılabilecek bir konu. Güzel sözler söylendiğinde aldığı şekillere bakarsak suyun da bir canlı gibi hareket ettiğine şahit olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu gibi deneyleri bende çok seviyorum. İnsanlığın büyük gizemlerine bir yenisi daha ekleniyor mesela neden böyle hareket ediyor?
copper member
Activity: 1498
Merit: 1110
May 31, 2023, 08:33:14 PM
#11
Bu deneyi 10 kişisel gelişimciden 8'i kullanır diğer 2'side daha görmemiştir Cheesy Gerçekten de öyle sözlerin etkisi yadırganamayacak kadar çok diyebilirim. Zamanın birinde kurbağalar bir yarışa tutuşmuş yağlı bir direğin en üstüne çıkabilen ödülü kazanacakmış. Tüm kurbağalar yaşlısından gencine çocuğuna o direğe tırmanmaya çalışmış. 1-5-10-20-50 derken hiçbiri çıkamamış ve her deneyende zor çıkamazsın bak senden önceki yapamadı gibi sesler yükseliyormuş. Ama 51.kurbağa gelmiş ve söylenenler artık daha gür söyleniyormuş ama bizim kurbağa her geri kaydığında daha çok çabalıyormuş derken en sonunda en üstüne çıkmayı başarmış herkes merakla nasıl başardın diye sorduğunda farketmişler ki bizim kurbağa sağırmış. Eğer sağır olmasa o söylenenler onunda aklına girecek ve etkisi altına alması kaçınılmaz olacaktı.

Bu durum sadece dışarıdan gelmiyor bizim içimizden de geliyor. Öyle bir iç sesimiz var ki dışarda 100 kişinin söylediğinden daha etkileyicidir. Birşey vardır istersiniz ama elde edemeyeceğinizi düşünürsünüz ve iç sesiniz sizi bunu yapamayacağınıza ikna etmek için başlar konuşmaya ve itiraz edemezsiniz. Ederseniz ve farkedilirse şizofren damgası yiyebilirsiniz Cheesy Bu durumda iç sesiniz size neden yapamayacağınıza dair bahaneler üretmeye başlarsa zekanız nasıl yapabileceğinize dair fikirler üretsin zorlayın saksıyı aynı ünlü bir Türk düşünürün dediği gibi:


Özellikle sağır kurbağa hikayesini bir çok insana dinletmek lazım.Hayattaki amaçları olan insanları baltalamak için çabalayan yüzlerce insan var.Kimisi ailemizden, kimisi can ciğer arkadaşlarımızdan oluşuyor.Dönüp baktığımızda ise bize destek olmak yerine köstek olduklarını ve bize engellemeler getirdiklerini çok geç fark ediyoruz.

İstediğimiz sonucu elde ettiğimizde ise iki ihtimalden bahsedebiliriz.

Ya çıkar der ki helal olsun ben yapamayacak diyordum adam başardı veya daha sık görülen
Lan bu nasıl yaptı?Kesin birinden torpilli yoksa onda bunu yapacak kapasite yok.

Genellikle ikinci şık konuşuluyor ama tek başınıza yaptığınız bir başarıyı bile sindiremeyen kişiler varsa onlardan acilen uzak durmanız lazım çünkü onlar sizin vücudunuzun kangren bölgesi gibi size sürekli zarar vereceklerdir.
legendary
Activity: 1372
Merit: 1000
May 31, 2023, 05:04:25 PM
#10
Bu deneyi 10 kişisel gelişimciden 8'i kullanır diğer 2'side daha görmemiştir Cheesy Gerçekten de öyle sözlerin etkisi yadırganamayacak kadar çok diyebilirim. Zamanın birinde kurbağalar bir yarışa tutuşmuş yağlı bir direğin en üstüne çıkabilen ödülü kazanacakmış. Tüm kurbağalar yaşlısından gencine çocuğuna o direğe tırmanmaya çalışmış. 1-5-10-20-50 derken hiçbiri çıkamamış ve her deneyende zor çıkamazsın bak senden önceki yapamadı gibi sesler yükseliyormuş. Ama 51.kurbağa gelmiş ve söylenenler artık daha gür söyleniyormuş ama bizim kurbağa her geri kaydığında daha çok çabalıyormuş derken en sonunda en üstüne çıkmayı başarmış herkes merakla nasıl başardın diye sorduğunda farketmişler ki bizim kurbağa sağırmış. Eğer sağır olmasa o söylenenler onunda aklına girecek ve etkisi altına alması kaçınılmaz olacaktı.

Bu durum sadece dışarıdan gelmiyor bizim içimizden de geliyor. Öyle bir iç sesimiz var ki dışarda 100 kişinin söylediğinden daha etkileyicidir. Birşey vardır istersiniz ama elde edemeyeceğinizi düşünürsünüz ve iç sesiniz sizi bunu yapamayacağınıza ikna etmek için başlar konuşmaya ve itiraz edemezsiniz. Ederseniz ve farkedilirse şizofren damgası yiyebilirsiniz Cheesy Bu durumda iç sesiniz size neden yapamayacağınıza dair bahaneler üretmeye başlarsa zekanız nasıl yapabileceğinize dair fikirler üretsin zorlayın saksıyı aynı ünlü bir Türk düşünürün dediği gibi:

sr. member
Activity: 1372
Merit: 374
May 31, 2023, 12:37:15 PM
#9
Heavy Metal müziğe haksızlık yapılmış bana kalırsa. Seni öldüreceğim, seni aptaldan hiçbir farkı yok nerdeyse. Cheesy

Hayata hep bi pozitif tarafından bakmaya çalışıyorum. En kötü olumsuzluklarda bile neşemi kaybetmemeye çalışıyorum. Ama yalnızca çalışıyorum. Çünkü pek başaramıyorum. Özellikle iş hayatımda çok baskı hissediyorum. Çalışma arkadaşlarımın bi çoğuna güvenemiyorum bu yüzden. Bazen tam bi tersi durumda olsaydım. Çalıştığımın bile farkında olmayacak bi keyif içinde çalışsaydım iş verimliliğim artar mıydı diyorum kendime. Çünkü su moleküllerine söylenen kötü sözler bozuk desenler çıkarıyorsa bana kalırsa iş ortamındaki huzursuzluklar da kötü verim çıkartıyor. Aile ortamı tadında çalışan bi ofiste olsaydım güzel söz ile test edilen su molekülleri gibi olurdum belki. En azından dikkat eksikliğim azalabilirdi diyorum kendime bazen. Bana göre, benim hayat tecrübelerime göre bu deneyler gerçekçi.

Heavy seven birisi olarak şunu söyleyebilirim ki sakin insanların asla hoşlanmayacağı bir tarz, suda da dinginlik, sakinlik olduğu için büyük oranda sese maruz kalmakta rahatsız frekanslara ulaşmış olabilirler, iş hayatına gelirsek herkes sorun yaşıyor iş hayatında hocam, yaşamıyorum diyen apaçık yalan söyler, bu yüzden aile ortamında, iyi insanlarla çalışan kişiler kadar şanslı kişiler çok az vardır bence,
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
May 30, 2023, 09:40:52 AM
#8
Heavy Metal müziğe haksızlık yapılmış bana kalırsa. Seni öldüreceğim, seni aptaldan hiçbir farkı yok nerdeyse. Cheesy

Hayata hep bi pozitif tarafından bakmaya çalışıyorum. En kötü olumsuzluklarda bile neşemi kaybetmemeye çalışıyorum. Ama yalnızca çalışıyorum. Çünkü pek başaramıyorum. Özellikle iş hayatımda çok baskı hissediyorum. Çalışma arkadaşlarımın bi çoğuna güvenemiyorum bu yüzden. Bazen tam bi tersi durumda olsaydım. Çalıştığımın bile farkında olmayacak bi keyif içinde çalışsaydım iş verimliliğim artar mıydı diyorum kendime. Çünkü su moleküllerine söylenen kötü sözler bozuk desenler çıkarıyorsa bana kalırsa iş ortamındaki huzursuzluklar da kötü verim çıkartıyor. Aile ortamı tadında çalışan bi ofiste olsaydım güzel söz ile test edilen su molekülleri gibi olurdum belki. En azından dikkat eksikliğim azalabilirdi diyorum kendime bazen. Bana göre, benim hayat tecrübelerime göre bu deneyler gerçekçi.
hero member
Activity: 994
Merit: 772
May 30, 2023, 07:32:51 AM
#7
Çok sinirli olunduğu bir anda karşı taraf ya da siz iyi kelimelerle ve tonlamayla konuştuğunuzda durum çok farklı oluyor. Bir de tonlamayla da farklılıkları gösteren deneyler vardı. Yani bir çiçeğe güzelsini naif bir ses tonuyla söylemek var bir de bağırarak söylemek var. Hayatımızın bir çok anını bu şekildeki davranışlarımız biçimlendiriyor. Tercihlerimize göre ayrılıyoruz. Buradaki tercihimiz ise “sen güzelsin” kelimelerini bağırarak ya da daha kibar bir şekilde söylemek. Deneyde de gerçek yaşantımızda da sonuca direkt olarak etki eden bir durum. Enerjiden mi geçiyor yoksa farklı yöntemle mi bilmiyorum ama bu bir gerçek.
copper member
Activity: 1498
Merit: 1110
May 30, 2023, 05:34:12 AM
#6
Bu deneyi ben daha önce pirinç deneyi olarak duymuştum demek ki su ile yapılanı da varmış.Suyun ve sözün ne kadar etkili olduğunu görmek için çok güzel bir deney.Suyun hücreleri bile güzel söze böyle tepki veriyorken, kötü sözü aktarmak söyleyene ne kadar kötü etki veriyordur kim bilir.

Kötü söz söylememek lazım.Kişiliğin güzelliği ve Nirvana’sı için iyi insan olmak gerekiyor.Tüm din ve din yerine geçen inanışlara göre iyi insan olmak lazım.Bu bile kişisel olarak nasıl bir çizgide olmamız gerektiğini çiziyor.İyi insan, iyi birey büyütür.
legendary
Activity: 2324
Merit: 1176
May 28, 2023, 12:09:40 AM
#5
Suyun nasıl bir kavram olduğunu anlamamız için çok güzel bir deney olmuş bu nereden gelmiş Japonların aklına böyle bir şey biraz araştırınca Türkiye’de de bunun benzeri deneyler yapılmış ve olumlu sonuçlarla karşılaşılmış biraz bana evrene ne istiyorsan söyle evren sana bunu verecek mottosuyla benzer deney olduğunu düşündürdü vücudumuza güzel davranmanın gerekliliğinden birisi bu
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
May 27, 2023, 02:37:36 PM
#4
evet ana fikre katılıyorum ama beceremiyorum, normalde sigara da içmememiz lazım ama içiyoruz zaten her şeyi düzgün yapabilsek evliya olurduk.
 dua sihir vs kelimelerle yapılır + davranış + inanç
her şeyi en güzel şekilde yapabilenleri tebrik ederim, mümkün olabilecek en iyi versiyonumuzu en güzel kaderimizi yaşamamız dileğiyle  Kiss
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
May 27, 2023, 01:25:22 PM
#3
Kelimeler, düşünceler tam anlamıyla sihirdir ve çok sihirlidirler bu yüzden ağızdan çıkacak cümlelere ağızdan çıkmadan önce durup düşünmek gerekiyor o söz ya da kurduğunuz cümle yerini bulacaktır. Duygu kıyafet gibidir sürekli değişir farkındalık geliştirerek duyguları kontrol altına almak gerekiyor. Tatlı dil her zaman pozitiflik yayar. Ülkece genel olarak düşük enerjide titreşiyoruz bunun nedenlerini tek tek anlatmaya gerek yok hepimiz biliyoruz. Düşük enerji seviyesin de olunduğu için genelimiz de kötü duyguların yansımaları aşırı fazla oluyor. Böyle de olunca hiç bir yerde güzellik göremiyoruz oysa çok fazla güzel görülecek şey var.
hero member
Activity: 868
Merit: 698
Enjoy 500% bonus + 70 FS
May 27, 2023, 12:13:01 PM
#2
Dünyanın her yerinde bu böyle değil mi? İyi sözler söyleyin iyi olun. Sanırım Türkiye’de bir başarı cezasız kalmıyor. Türkiye’de kıskançlıkla kişinin güzel bir başarısı takdir edilmiyor. Türkiye olarak biz bunları öğreneceğiz ama ne zaman bilmiyorum. Bu deneyi daha önce bende duymuştum ancak aradan çok zaman geçtiği için unutmuşum. Vücudumuzun %70’i su ve vücudumuza da iyi konuşmamız, iyi şeyleri anlatmamız lazım. Bir insanın inancı her şeyi yenebilir. Vücut kendini karamsarlıkla doldurursa %70’i su olan her bir hücremiz olumsuz etkilenir. Her zaman pozitif olmak zorundayız.
sr. member
Activity: 770
Merit: 442
May 27, 2023, 12:05:15 PM
#1


Aranızda “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” Sözünü duymayan yoktur herhalde. İnsanların hayatlarına bakınca da pozitif ortamda büyümüş insanların ne kadar başarılı olduklarını görüyoruz. Kaba sözler sarf edilen, kötü bir yaşantı içerisinde olan insanlar ise gittikçe kötüleşen bir şekilde hayatlarına devam ediyorlar.

Kelimelerin sihirlerini görmek isteyen Japon bilim adamı Masaru Emoto ise kelimelerin su üzerinde ne gibi etkisi olduğunu görmek için bir deney yapıyor. Bu deneyde bazı sulara çeşitli kelimeler söylüyor. Yukarıdaki resimde gördükleriniz de içerdikleri sözlerin anlamıyla su kristallerinin aldığı şekiller. Güzel söz duyan kristaller ile, kötü söz duyan kristaller arasındaki farkı gözlemleyebiliyorsunuz değil mi? Ne kadar tuhaf değil mi?

Bu deneyi özellikle evlat sahibi forum arkadaşlarım için paylaşmak istedim. Ağaç yaş iken eğilir arkadaşlar. Güzel sözler sarfetmek sizden götürmez, size güzel şeyler getirir. Lütfen güzel konuşalım, güzel duyalım, güzel olalım.


Kaynak : https://medium.com/@pskaysenuraldirmaz/su-kristalleri-ve-i̇nsan-97b26279210c
Jump to: