AKP yıllarca bir önceki iktidiarların ekmeğini yedi tam ekonomi düzelmeye başladı iktidar değişti akp geldi bunların gözü döndü millet falan kalmadı hep ben olayı yeni nesil osmanlıcılık sevdaları saraylar gibi saçmalıklar peşine düşüp para ile yapılan alınabilen mallarla elden aldığı ürünler ele hava attı yıllarca böyle gitti işin kötüsü togg gibi özel şirketlerin mallarını bile sahiplendi kendinden olmayana destek de vermedi. bir yerde bu krallık bitecek sonuçta rejimimiz farklı hayal dünyalarındaki gibi bir rejim yok.
Topic: Muhalif başkan (Read 131 times)
22 yıllık serüvende hep stratejiyi belirleyen olmuştu sayın cumhurbaşkanı. Geçen yerel seçimde biraz dengeler değişmişti, son cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalinmasi da olayı bir tık öteye tasimisken son yerel seçim ile artık ibre tersine döndü. Şu an yaşanan durum mevcut iktidarın çok yabancı olduğu bir durum, artık birşeylerin düzelmesi gerektiğine inanan kesim çoğunlukta ve halkçı belediyecilik anlayışı ile halka güven vermeye başlayan muhalefete karşı birşeyler yapması gereken taraf artık iktidar.
Akp için kaçınılmazın ayak sesleri artık iyiden iyiye duyulmaya başladı, bunun önüne hiçbir şey geçemez. Ama temel nedeni şimdi burada tekrarlamayacağım hepinizin bildiği çok sayıda unsurdan farklı, temel neden akpenin tek adam partisi olması ve o tek adamın artık sürdürebilme vasfını belirgin bir şekilde yitirmeye başlaması. Bunun siyasi tarihimizde çok sayıda örneği var, Demirel, Ecevit, Özal partileri hep aynı sonu paylaştılar.
Tersten baktığımızda ise durum şu an Chpnin başarı nedenlerinden birisidir, kişi yok parti var, uzun sürdü ama kifayetsiz lider gönderildi ve yerine başkası geldi, değişim dinamizm yarattı, Chp Kılıçdar partisi değildi, Özel partisi de olmayacak, olursa da eninde sonunda aynı kaderi paylaşır.
AP=Demirel (ikisi de ödü)
DSP=Ecevit (ikisi de öldü)
ANAP= Özal (ikisi de öldü)
AKP= Erdoğan (sahibi ölünce ya da siyaseti bırakmak durumunda kalınca parti de ölecek)
Tersten baktığımızda ise durum şu an Chpnin başarı nedenlerinden birisidir, kişi yok parti var, uzun sürdü ama kifayetsiz lider gönderildi ve yerine başkası geldi, değişim dinamizm yarattı, Chp Kılıçdar partisi değildi, Özel partisi de olmayacak, olursa da eninde sonunda aynı kaderi paylaşır.
AP=Demirel (ikisi de ödü)
DSP=Ecevit (ikisi de öldü)
ANAP= Özal (ikisi de öldü)
AKP= Erdoğan (sahibi ölünce ya da siyaseti bırakmak durumunda kalınca parti de ölecek)
Ulu öönder Atatürkün işaret ettiği dünya gerçeklerini bizlere gösterdiği yoldan giderek elde edebileceğimizi bir türlü anlamak istemiyoruz. İlla birileri kafamıza zorla sokmak zorunda kalıyor. Son 20 yıl içinde ne kadar zorlansa da olmayacak işlerin sonuna gelindiğini gösteren pek çok olay var. İla bunun için bir ilahi sona gerek yok. Hazreti azrail devreye girince zaten pek çok sorun şak diye çöüm buluyor. Ama bunun olmasına gerek yok. Pis nefisden bir türlü vaz geçilmiyor. Sorun bu.
Akp için kaçınılmazın ayak sesleri artık iyiden iyiye duyulmaya başladı, bunun önüne hiçbir şey geçemez. Ama temel nedeni şimdi burada tekrarlamayacağım hepinizin bildiği çok sayıda unsurdan farklı, temel neden akpenin tek adam partisi olması ve o tek adamın artık sürdürebilme vasfını belirgin bir şekilde yitirmeye başlaması. Bunun siyasi tarihimizde çok sayıda örneği var, Demirel, Ecevit, Özal partileri hep aynı sonu paylaştılar.
Tersten baktığımızda ise durum şu an Chpnin başarı nedenlerinden birisidir, kişi yok parti var, uzun sürdü ama kifayetsiz lider gönderildi ve yerine başkası geldi, değişim dinamizm yarattı, Chp Kılıçdar partisi değildi, Özel partisi de olmayacak, olursa da eninde sonunda aynı kaderi paylaşır.
AP=Demirel (ikisi de ödü)
DSP=Ecevit (ikisi de öldü)
ANAP= Özal (ikisi de öldü)
AKP= Erdoğan (sahibi ölünce ya da siyaseti bırakmak durumunda kalınca parti de ölecek)
Tersten baktığımızda ise durum şu an Chpnin başarı nedenlerinden birisidir, kişi yok parti var, uzun sürdü ama kifayetsiz lider gönderildi ve yerine başkası geldi, değişim dinamizm yarattı, Chp Kılıçdar partisi değildi, Özel partisi de olmayacak, olursa da eninde sonunda aynı kaderi paylaşır.
AP=Demirel (ikisi de ödü)
DSP=Ecevit (ikisi de öldü)
ANAP= Özal (ikisi de öldü)
AKP= Erdoğan (sahibi ölünce ya da siyaseti bırakmak durumunda kalınca parti de ölecek)
Sistem aslında gayet başarılı bir şekilde kurgulanan kaynakları düdükleme sistemi ama zaman içerisinde kan azalırken sülükler arttı ve her sınırlı yağma paylaşımı gibi kendi içlerinde kavgalar arttı. Bakmayın, şu an geçmişte yaşanan bazı durumlar nedeniyle (mesela bilerek Erdoğan'ın uyuklarken görüntüsünün servis edilmesi) işi daha sıkı tutuyorlar, kol kırılıyor, yen içinde kalıyor ama değişen bir şey yok.
Akepe bitiyor, artık kimse kurtaramaz ama önemli olan onlardan sonra benzer başka birileri mi direksiyona geçecek, yoksa değişim tüm ülkeyi saracak mı? (Kastım doğrudan Chp değil, siyasi tercihten bağımsız olarak genel anlamda dürüst ve liyakatli oluşumları kastediyorum).
Benim tahminim A şıkkı maalesef.
Akepe bitiyor, artık kimse kurtaramaz ama önemli olan onlardan sonra benzer başka birileri mi direksiyona geçecek, yoksa değişim tüm ülkeyi saracak mı? (Kastım doğrudan Chp değil, siyasi tercihten bağımsız olarak genel anlamda dürüst ve liyakatli oluşumları kastediyorum).
Benim tahminim A şıkkı maalesef.
Sanırım kol kırılıp artık yen içinde kalmayacak gibi duruyor. Bakın kaybeden belediye başkanlarından gelen abuk subuk açıklamalara. Adamlar devletin diğer organlarını kendileri için var edilmiş sanıyorlar. Arkadaş bunlara ne yedirip ne içiriyorlar. Bunşar neyin kafasını yaşıyor. Bir gelen bir dah olmadı bir daha istiyor. Yok arkadaş. Gelen günlerde yeni bir anayasa dayatacaklar muhtemelen. Yeniden bir seçim ve seçilme yolu açma çabası içindeler. Gelecek olan sistemlerin için ebir seçilen bir daha seçilmemel, d,ye bir madde eklenmeli. Ben 40 yıl çalışıp emekli oluyorsam. Onnlar 5 yıl sonra emekli olmamalı. En basidinden.
Sistem aslında gayet başarılı bir şekilde kurgulanan kaynakları düdükleme sistemi ama zaman içerisinde kan azalırken sülükler arttı ve her sınırlı yağma paylaşımı gibi kendi içlerinde kavgalar arttı. Bakmayın, şu an geçmişte yaşanan bazı durumlar nedeniyle (mesela bilerek Erdoğan'ın uyuklarken görüntüsünün servis edilmesi) işi daha sıkı tutuyorlar, kol kırılıyor, yen içinde kalıyor ama değişen bir şey yok.
Akepe bitiyor, artık kimse kurtaramaz ama önemli olan onlardan sonra benzer başka birileri mi direksiyona geçecek, yoksa değişim tüm ülkeyi saracak mı? (Kastım doğrudan Chp değil, siyasi tercihten bağımsız olarak genel anlamda dürüst ve liyakatli oluşumları kastediyorum).
Benim tahminim A şıkkı maalesef.
Akepe bitiyor, artık kimse kurtaramaz ama önemli olan onlardan sonra benzer başka birileri mi direksiyona geçecek, yoksa değişim tüm ülkeyi saracak mı? (Kastım doğrudan Chp değil, siyasi tercihten bağımsız olarak genel anlamda dürüst ve liyakatli oluşumları kastediyorum).
Benim tahminim A şıkkı maalesef.
Şimdi bürokrasi içinde en alta bulunan makam başkanlıktır. Mevcut yapı içinde en sağlam olan ayakları en sağlam yere basan kesimi de budur. Bunun üstünde olan yapınıntamamı kızakta gibi çalıiıyorlar. Şimdi bu yapı içindeki en gereksiz yapı ise bakanlık. Neyin bakanlığı bu. Bakanlık falan kalmadı ki. Konu mankenleri ile bir tuluat. Yemini olmayan adamın bakanlığı da olmaz olamıyorda. GEçmiş hükümetlerde bakanların yetkileri belliydi. Bunu başbakan bile ellerinden alamıyordu. İmza atmayan bakan olayı sonlandırıyordu. Şimdi bakan dediğiniz zatlar kendi başlarına istifa bile edemiyorlar. Durumun bu olduğu bir ortamda sahaya inen kim olursa olsun millet tarafından pek tanınıp sayğı duyulan bir kadroda barındırmıyor.
Hocam seçim öncesi süreçte özellikle metropollerde sahaya salınan bakanların sonuca bırakın pozitif etkisi olmasını, negatif yönde etkisi olduğu bile söylenebilir ki, buna toplumda karşılığı olduğunu düşündüğümüz yerlikaya ve fidan da dahil. Bakanlık konusunda da size katılıyorum, bunlar kendileri birşey üreten, veya buna üretilecek stratejiyi bulsa bile bunun uygulanmasına karar veren olmadıkları için, bir seçim öncesinde imamoğluna yapılan topal ördek yaklaşımı aslında tam da bu bakanlara uyuyor.
Şimdi bürokrasi içinde en alta bulunan makam başkanlıktır. Mevcut yapı içinde en sağlam olan ayakları en sağlam yere basan kesimi de budur. Bunun üstünde olan yapınıntamamı kızakta gibi çalıiıyorlar. Şimdi bu yapı içindeki en gereksiz yapı ise bakanlık. Neyin bakanlığı bu. Bakanlık falan kalmadı ki. Konu mankenleri ile bir tuluat. Yemini olmayan adamın bakanlığı da olmaz olamıyorda. GEçmiş hükümetlerde bakanların yetkileri belliydi. Bunu başbakan bile ellerinden alamıyordu. İmza atmayan bakan olayı sonlandırıyordu. Şimdi bakan dediğiniz zatlar kendi başlarına istifa bile edemiyorlar. Durumun bu olduğu bir ortamda sahaya inen kim olursa olsun millet tarafından pek tanınıp sayğı duyulan bir kadroda barındırmıyor.
"Partili" kavramı geldiğinden beri işlerin eskisi gibi olmayacağı belliydi. 1 kişiye karşı bütün bakanları ile savaş verdiler ama yine o 1 kişi yarışı kazanmayı başardı.
Şimdi ise dediğiniz gibi muhalefet tarafında kalmış oldu. Hem de ezici bir oy üstünlüğü ile arkada kalmış oldular.
Bakanların değişmesi gerektiği konusuna kesinlikle katılıyorum. Herkese eşit mesafede duramayan ve piyon görevi gören bakanlardan hayır beklememek gerek. Onlar orada şu anda sadece oturuyor ve birileri tarafından yönetiliyorlar zaten
Şimdi ise dediğiniz gibi muhalefet tarafında kalmış oldu. Hem de ezici bir oy üstünlüğü ile arkada kalmış oldular.
Bakanların değişmesi gerektiği konusuna kesinlikle katılıyorum. Herkese eşit mesafede duramayan ve piyon görevi gören bakanlardan hayır beklememek gerek. Onlar orada şu anda sadece oturuyor ve birileri tarafından yönetiliyorlar zaten
Seçim sonrası iktidar kanadı hiç maruz kalmadığı bir ortamda kaldı, bu denli sarsıntı, erki elinde bulunduran kesim olarak neredeyse çeyrek asırdır hiç geçirmedikleri için, toparlanma sürecini ne kadar hızlı tutacakları önemli çünkü memleketin ekonomi başta olmak üzere artık her alanda hissedilir büyük problemleri var. Seçim gecesi sayın Cumhurbaşkanı balkon konuşmasına yanına sadece eşini alarak çıktı, burada büyük bir mesaj vardı hem kendi teşkilatına, hem de halka. Ben elimden geleni yaptım ama benden gerisi pek işe yaramıyormuş, sizde karşılığı yeterince yokmuş demek istedi bence halka, kendi teşkilatına da herşeye hazır olun mesajını açık açık verdi.
Muhalefet kanadı ise çok büyük bir başarı kazandı kabul ama bu aslında bir son değil, bir başlangıç. İstanbul ve Ankara özelinde artık belediye meclis çoğunlukları da ellerinde olacağından hareket sahaları daha rahatladı ve genişledi. Umarım bunun olumlu sonuçlarını görürüz ilerleyen süreçte.
En nihayetinde seçim falan da bitti, artık kutuplaştırmadan, ötekileştirmeden iktidarı muhalefeti gereksiz kavgaları bırakıp ülke için birlikte hareket etmeli, birbirinin önünü tıkama çalışmaları kendilerinden çok halka zarar veriyor bunu artık görmeliler.
Muhalefet kanadı ise çok büyük bir başarı kazandı kabul ama bu aslında bir son değil, bir başlangıç. İstanbul ve Ankara özelinde artık belediye meclis çoğunlukları da ellerinde olacağından hareket sahaları daha rahatladı ve genişledi. Umarım bunun olumlu sonuçlarını görürüz ilerleyen süreçte.
En nihayetinde seçim falan da bitti, artık kutuplaştırmadan, ötekileştirmeden iktidarı muhalefeti gereksiz kavgaları bırakıp ülke için birlikte hareket etmeli, birbirinin önünü tıkama çalışmaları kendilerinden çok halka zarar veriyor bunu artık görmeliler.
Sistemin salak bir sistem olduğu ortadaydı zaten ve dediğiniz gibi apaçık da görünüyor şu anda. Ama akp'nin bu seçimde kötü sonuçlar alsa da muhalif konumuna geldiğini falan düşünmüyorum. Bu sonuçlar geçen seneki seçimde olsaydı olurdu ancak ve o tren kaçtı. Yerel seçimleri kazanmayı çok istiyorlardı çünkü daha rahat rant elde edebiliyorlardı ama genel olarak akp'nin işine çok çomak sokmayacaktır. Ayrıca ben 4 yıl sonra ya da öncesinde genel seçimleri akp'nin kaybedeceğini de düşünmüyorum. Açıkça diyeyim bizim halk bu kadar salak oldukça 2-3 olaya gene gider akpye basar.
Seçim sürecine müdahil olan (veya zoraki edilen tüm bakanların, bürokratların) kim varsa toplum nezdindeki ağırlığını ölçmek açısından çok iyi oldu aslında. Çok pohpohlanan Ali Yerlikaya mesela, veya iyi diye bilinen diğerleri, kitlelere pek de sirayet edemediler. Ki mevcut sistemde zaten sadece tek karar vericinin eleğinden geçip o koltuklara oturdukları için, kısmen halkın aşina olduğu kişiler bunlar.
Önümüzdeki hafta muhalefet kanadında da, iktidar kanadında da sert radikal hamleler gelebilir kendi iç düzenleri ile ilgili olarak, Meral Hanım mesela, hesabı neydi çözemedim ama her neyse elinde patladı...
Önümüzdeki hafta muhalefet kanadında da, iktidar kanadında da sert radikal hamleler gelebilir kendi iç düzenleri ile ilgili olarak, Meral Hanım mesela, hesabı neydi çözemedim ama her neyse elinde patladı...
Dünkü seçimden sonra ortaya çıkan garip olay bakanlardan tutunda cumhurbaşkanına kadar artık iktidar partisi değil sözde iktidar partisi yani bildiğin muhalefet oldu. Resmen siyasi olarak devrik başkan oldu. Bu olay nasıl sürdürülebilir bilemiyorum o koltuklarda oturan çoğu bakanın değişmesi bile gerekebilir sonuçta bir muhalefet partisinin yönetiminden seçilmiş kişiler.
Şimdi çıkar bir iki salak derki o Cumhurbaşkanı ee cumhurbaşkanı ise belediye seçimleri için şehir şehir gezip oy isterken Cumhurbaşkanı degilmiydi o bu seçimin en onemli aktoruydu.
Alın size garabet bir sistem.
Birde iktidardan hallice olan akp bin oy uğruna ülkeyi ne hale getirdiğini doğunun sonuçlarından da görebiliyorsunuz. Millete bok atarlar ama malum partiyi meclise sokmaktanda cekinmezler.
Şimdi çıkar bir iki salak derki o Cumhurbaşkanı ee cumhurbaşkanı ise belediye seçimleri için şehir şehir gezip oy isterken Cumhurbaşkanı degilmiydi o bu seçimin en onemli aktoruydu.
Alın size garabet bir sistem.
Birde iktidardan hallice olan akp bin oy uğruna ülkeyi ne hale getirdiğini doğunun sonuçlarından da görebiliyorsunuz. Millete bok atarlar ama malum partiyi meclise sokmaktanda cekinmezler.
Jump to: