Author

Topic: Mutsuzum mutsuzsun mutsuz! (Read 151 times)

legendary
Activity: 2212
Merit: 1112
LLP Programming & Electronics
March 26, 2019, 04:35:47 PM
#8
Başlığı görünce aklıma şener şen geldi. Mutlu akunun reklam filminde mutluyum mutlusun mutlu birde duble mutlu derdi. başlığı görünce aklıma o geldi direkt.

  Ben o reklamda ki kişiyi  Müjdat GEZEN  olarak hatırlıyorum.
full member
Activity: 602
Merit: 118
March 26, 2019, 04:32:10 PM
#7
Başlığı görünce aklıma şener şen geldi. Mutlu akunun reklam filminde mutluyum mutlusun mutlu birde duble mutlu derdi. başlığı görünce aklıma o geldi direkt.
legendary
Activity: 2254
Merit: 1446
Cashback 15%
March 24, 2019, 02:46:42 AM
#6
yav en azından eskiden alkol ve sigara ucuzdu. insanlar kafalarını bir şekilde dağıtabiliyordu. şu an televizyonu açtığın anda bile nefret söylemi başlıyor. 10 yaşındaki çocuk bile televizyondan beyni yıkanmış şekilde konuşuyor. 1984 muhabbeti gibi Grin herkes mutsuz herkes çatacak bir yer arıyor. sebebi de belli ama kafalar gitmiş.
full member
Activity: 602
Merit: 118
March 23, 2019, 03:27:44 PM
#5
Çok doğru tespitler. Dolar çıkıyor yorum yapıyoruz. Fetöcu damgası yiyoruz, pazar pahalı diyoruz duymadigimiz laf yok. Marul olmuş 5 TL.
legendary
Activity: 1218
Merit: 1291
March 22, 2019, 11:09:10 PM
#4
Siyasetçilerden medet ummayın, görmüyor musunuz? Hayatinizda yiyemeyeceğiniz yemekleri yiyerek, akrabalarını zengin ederek sizinle taşşak geçiyorlar. Biz ne beyaz ırktanız ne de öteki gariplerdeniz, kültürümüz farklı olduğu gibi sistemimiz de farklılaşmadığı sürece ülkemizde vatandaşı düşünen yöneticiler olmasını nasıl bekleyebiliriz? Bir yönetim şekli düşün, ülkene daha dün gelen Arapla seni bir tutuyor ayrıca laik tayfa da en az diğerleri kadar kültürünü kaybetmiş, Atatürkçü düşünceyi ciddi anlamda sağını solunu açmak ya da dinsizleşmekle bir tutuyorlar kaldıki kan aynı olduktan sonra isterse sineğe tapsın hiçbir önemi yok ama Atatürk bunları görse ülkeden sürer. Yönetim şekline bir bakıyorsun ya Yunan’ın demokrasisi ya da Arab’ın dini. Sulak arazide, bolluk bereket içinde, iş yapmadan, bütün gün düşünerek hayal dünyasını geliştirmiş ve binlerce tanrısı olan Yunan’ın demokrasisiyle Orta Doğu batağının tam ortasında olan bir devlet nasıl yönetilebilir? Bu ülkeye anti emperyalist sistemler değil, Türk emperyalizmi lazım. Bize başka seçenek bırakmadılar. Bugün Avrupa’ya gitsen beyaz ırktan değilsin, zenci seni sevmez kara değilsin, Arap seni sevmez müslüman değilsin. E sen emperyalist olmazsan bu topraklarda nasıl tutunacaksın? Gördüğünüz gibi tutunamıyoruz da, halk avel avel avcunu açıp Allah’a dua ediyor, fakirliği için buna da şükür diyor. Bizim çocuğun yiyeceği ekmeği elin emperyalisti yiyiyor. Halka bak. Kirami odeyebilir miyim? Dolar 10 olur mu? 783.000 km2’de sefalet içindeyiz hamina koyim. Üç taraf deniz balıkçılık yok, Doğu’da millet güneşe ateş ediyor ama daha Güneş’in enerjisini kullanmayı denemedik bile. Kendi ülkemizde kendimize yetemiyoruz. Bu olay şu saatten sonra siyaset üstü haberiniz olsun. Bize militarizm lazım ama ne solcular ne de dinciler militarizmden hoşlanmıyor belliki bu yüzyılda sefaletimiz için şükretmeye devam ederiz belki sonraki yüzyılda aklımız başımıza gelir tabi emperyalizmin kölesi olmamışsak. Benim bireysel olarak yapabileceğim tek şey bu fikirlerin tohumunu size ekmek, çevreme ekmek. Bir 10 yıl sonra çoğunuzun fikri değişecektir ki tam tersi aşılanmasına rağmen gittikçe millileşiyor çünkü zıtlık zıtlığı doğuruyor. Bakalım, umarım bir gün bu ülkedeki herkes maddi/manevi sıkıntı çekmeden yaşayabileceği refah seviyesine ulaşabilir.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
March 22, 2019, 08:40:03 PM
#3
Arkadaşın yazısında bahsedilen kişilerin özeti;

TL;DR

https://www.youtube.com/watch?v=WRFbIg-Wq7A
member
Activity: 630
Merit: 37
March 22, 2019, 07:58:03 PM
#2
lanet olsun bizi bu duruma sürükleyen şeref yoksunu karaktersizlere ve o karaktersizlerin destekçisi cahil karaktersizlere yazını baştan sona okudum ve adeta yaşadım okurken ve her ne kadar üzülsem de ülke daha da kötüye gidecek adım gibi eminim buna acı fakat gerçek
hero member
Activity: 1400
Merit: 569
March 22, 2019, 06:06:24 PM
#1
İşten eve geliyorsun, gün boyu çalıştığın para ile 3 kilo salatalık bile alamıyorsun ama dur dur hemen yerine geç ki, a haber dinlemekten mahrum kalmayasın. Haber başlıkları; dış mihraklar, erdoğan oyunu bozdu, büyük resim, ekonomi çok iyi...

Ekonomi kötüye gidince diyorsun ki dış mihrakların oyunu, siyaset kötüye gidince bizi çekemiyorlar, senin hatan yüzünden insanlar ölünce fıtratında var, sana ters gidenler varsa FETÖcü, hortumlar ortaya çıkınca montaj, ekonomi kötüye gidince dış mihrak, siyaset kötüye gidince bizi çekemiyorlar...

Ay sonu geliyor; aldığın para 2000 TL, ev kirası 1000 TL, elektiriğe zam gelmiş kullanmasan bile 80 TL geliyor, su en az 50 TL geliyor, doğalgaz, internet, çocukların okuluydu, yemesiydi derken hep ekside ayı kapatıyorsun. Tam isyan edecek iken a haber'i açıp, dava adamlarına ne büyük kötülükler yapıldığını görünce tekrar rahatlıyorsun ve trans devam ediyor. Ne de olsa onlar senin hakkını savunuyor, müslüman adam sana yamuk yapacak hali yok.

Komşusu açken tok yatan bizden değilse, nasıl oluyorda onlar sarayda yatıyorken, sen gecekondu da ayın sonunu nasıl getireceğini düşünüyorsun?

Peki soğukta, kuru soğan yiyerek a haber izleyen kardeşim, Nisa Suresi 58. ayet diyor ki; Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

İslam dininde liyakat bu kadar önemli iken nasıl oluyorda, devlet kadroları eş, dost, akraba, şoför bu mevkilere gelebiliyor. Tüm ehil insanlar bir kişinin çevresinde mi toplanıyor?

Atatürk'ün yıllar önce söylediği bir söz aklıma geliyor; Bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur.

Durmak yok, yola devam ediyoruz.

İşe giderken otobüse biniyorsun, içerisi çok kötü kokuyor ve gördüğün her yüzden mutsuzluk akıyor. Bu durum sadece bu otobüse özel değil, işe gitmek için indiğin dördüncü durak sonrası yolda gördüğün herkes de aynı mutsuzluk ifadesi var. Bunlardan birinin omzuna çarpsan oracıkta seni boğmaya çalışır. Peki güzel müslüman kardeşim Hucurat Suresi 10. Ayet diyor ki; Bütün mü'minler kesinlikle kardeştirler. Öyleyse kardeşleriniz arasında sulhu, barışı sağlayın, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzeltin, geliştirin. Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Ola ki, ilâhî merhamete mazhar olursunuz. Peki ayet böyle iken, nasıl insanlar bu kadar birbirlerine düşman olabiliyor?

İş yerine vardığında seni suratsız ve sömürmek isteyen bir patron bekliyor değil mi? Hani geçen ay yaptığın fazla mesaileri ödemeyen, ülkenin girdiği ekonomik krizi bahane ederek sana zam yapmayan, haftasonları da çalışmanı bekleyen patronun... Belki de hakkını aramanın şimdi tam vaktidir, bir avukata gitsen hakkını arayabilir misin? Yoksa ülkemizde adalet de artık sadece güçlüler için çalıştığından dolayı davanı başlamadan kayıp mı ettin?

Sahi adalet mülkün temeliydi, ne oldu ona? Yukarıda Nisa suresinde de yazıyordu. Öldürülen çocuğunun katilinin arayanları susturmak mı adaletle hükmetmek? İleri gelenlerin, yandaşların yaptıkları her pisliği örtbas etmek mi? Hangisi?

Yıllar boyunca kötü insanlar dinleri kullanarak; iyi ya da kötü ama kesinlikle cahil insanlara hükmettiler. Bu Taozim varken de böyleydi, Şintoizm, Cayinizm adına her ne derseniz deyin böyleydi. Dinleri kötülediğim sonucu ortaya çıkmasın sadece dini alet ederek insanların kandırılmasına karşıyım. Sırf bu yüzden; Pisagor, Galileo, Antoine Lavoisier, Giordano Bruno, Socrates, Ockham'lı William, Michael Servetus, Aristoteles ve daha niceleri öldürüldü, hapsedildi, yakıldı. Hangi din hangi emir size insanları yakmanızı emretti?

Dinlerin temelinde, mutlak iyilik ve sevgi vardır. Bu kavramlar dışında yapılan her hamle, insanların kötülüğü yüzündendir. Kıt kanaat geçinen kardeşim, senin kimseye ihtiyacın yok. Din, Allah ile senin aranda ve sana emrettiği kaideler açık ve net. Tek yapman gereken ilk ayet olan "Oku" emrini yerine getirmek. Kötülüğe alet olmamak için oku, sömürülmemek için oku, sevgi için oku, Allah rızası için oku!

Siyaseti buna alet edenlere inanmayın, siyaseti buna alet edenlere inanmayın, siyaseti buna alet edenlere inanmayın, tekrar tekrar yazmanın faydası olacağını bilseydim, hiç durmaksızın aynı cümleyi yazardım.

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. (M. Kemal Atatürk)
Jump to: