Topic: NASA'dan enerji dengesizliği uyarısı (Read 145 times)

Son 100 yıl ne olduysa son 100 yılda oldu ya buharın sanayide kullanımı sonrası ham madde arayışları dünyanın aslında uzun zamandır beklenen sonunu hızlandıran durum oldu petrol kömür doğalgaz vs derken her yeri deldik sanayileşme atmosferi bozdu dünyanın yaşanılır kısmını kötüledik şimdi de uyarılar yapıyoruz uyarılar bir işe yaramaz

Hocam yıllardır (sanayi devrimi ile başlayan süreçten bahsediyorum) doğaya bile isteye zarar vermeye devam ettik. Öyle bir kaç yılda doğanın tekrar dengeye gelmesini bekleyemeyiz. Terra Nova isimli eski bir dizi vardı tutmadı ve final yaptı kısa sürede. Orada doğal dengeyi insanoğlunun bozması sonucu tekrar geri dönüş süreci anlatılıyordu. Tabi aşırı bilim kurgusal konularda dahil olarak... Oradan hatırlıyorum insanoğlunun 1 yılda verdiği zararı 10 yılda kurtaramayız gibi bir temalı bölüm vardı. O kadar uzun mu bilmem ama bugün her şeyi doğal olarak düşünerek hareket etsek ve 1'e 1 bile geri dönüş olsa yıllarımız var.

Küresel ısınma, hava kirliliği, suların azalması, yağışların azalması vs... Bir çok doğal sorun her geçen gün artarak devam ediyor.

Kuresel isinmanin cozumu atmosferdeki karbon salinimini azaltmak ile geciyor, bu da nukleer enerji santrallerinin daha yaygin kullanilmasiyla mumkundur, ulkemiz sinirlari icerisinde elinizi sallasaniz nukleer enerji karsitina carpacaktir ama neyse.

Dengesizlik sorunu ancak insanlarla çözülür zaten. Bu uyarılar bir çeşit herkes kendine bir baksın şeklinde aslında. Bu sebeple çevre kirliliğini önlemek için dünyada yaşayan bir birey olarak herkes kendi çapında adımlar atmaya başlamalı önce.

Bir noktadan sonra yenilenebilir enerjilere tamamen geçilmesi, benim en büyük umutlarımdan biri. Yoksa böyle giderse insanlar kendi sonunu daha çabuk getirecekler ne yazık ki.

Dünyada günlük hayatın devamı için sürekli enerji üretiliyor. Ancak üretilen enerji doğaya büyük zararlar veriyor. Son tehditte nükleer enerji. Ancak ruzgar enerjisi güneş enerjisi ve su enerjisi gibi doğa dostu, doğal enerji kaynaklarına daha fazla yönelim olsa dünya biraz daha nefes alır. Yoksa dünyanın yok oluşu hızlı bir şekilde devam edecek.

Evet pandemi dönemi doğanın biraz nefes almasını sağlamıştı millet evlere kapanınca. Ama aşılanmalar bu kadar hızlanıp insanlar artık normale dönmeye başlamışken yine eski senaryoları görmeye devam ederiz malesef. Dünyaya en büyük zararı insanoğlu verdi şimdiye kadar.

Covid döneminde dünya epey yaralarını sarıp çevre kirliliğinden kendini epey arındırdı. Yaban hayatı bayağı düzeldi. Covid bitince biz yine aynı hoyratlığımızı gösteririrz evelaalah. Yarım kalan yıkımları tamamlarız.

Ah guzel dunyam sende hakkını ustunde yasayan ınsanlardan gunun bırınde ıstersen kımse senın hakkını tam olarak vermıokı bu ınsanoglu senın bıle omrunu azaltıyor

Maalesef dünyamıza en çok zararı veren insanlar doğayı tahrip ediyoruz en basitinden bu seneki müsilaj olayı buna bir örnektir. Dünya genelinde ormanlık alanların azalması dünyanın oksijen oranının azalmasına dolayısıyla küresel ısınmaya sebebiyet veriyor. Tüm dünya devletleri bir araya gelip hava kirliliği ve çevre kirliliği için ortak bşr paydada buluşmaları gerekiyor.

İnsanlar adım adım içinde yaşadığı dünyanın canına okumaya devam ediyor. Zaten dünya normalde kendi kendine yok olmayacaksa bile insanlar kendi elleriyle buna sebep olacaklar. Başka gezegende yaşam arayışlarının temel sebeplerinden birisi de bu.

Okyanuslar ısındıkça, altındaki fay hatlarını tetikleyebilir o zaman, deprem sayılarında artış görebiliriz o zaman, kendi dünyamızı kendimiz mahvediyoruz, milyon yıllık dünyada son 100 yılda verilen zarar hiç bir dönemde verilmemiştir herhalde,

İnsanoğlu farklı gezegenlerde yaşamını sürdürmenin yollarını bulmak için kendi gezegeninin içine ediyor. Tamam uzaya gidelim şöyle yapalım böyle yapalım güzel şeylerde bunlardan önce biraz saygı duyalım yaşadığımız gezegene hep rant, hep para aşkına oluyor bunlar...

İnsanoğlunun doğaya verdiği zararın boyutlara o kadar büyük boyutlara ulaştı ki bu gidişatın sonu hiç hayırlı değil. Küresel ısınma gibi ciddi konular dünyanın sonunu da hazırlıyor yavaş yavaş. Belki 1000 yıl sonra olacak şey daha da kısa sürede olabilir.

İnsanoğlunun doğaya verdiği zararı başka hiç bir canlının yapması mümkün değildir herhalde.
O kadar hunharca kullanıyoruz ki... O kadar çok tüketiyoruz ki... İskandinav ülkeleri ve Yeni Zelanda hariç tabiata saygı gösteren çok ülke yok. Özellikle özenilen o ekonomisi koca koca ülkeler daha iyi paralar kazanabilmek için çevreye karşı olabildiğine saygısızca saldırabiliyorlar.

Sırf bu yüzden yeni meslekler ortaya çıkıyor enerji danışmanı gibi; https://tr.cvlogo.com/enerji-danismani-nasil-olunur-ne-is-yapar/.

İnsanoğlu işte, hem bozuyoruz hem de tamir etmeye çalışıyoruz.

Dünya, küresel ısınma ve insan faaliyetleri nedeniyle her geçen gün felakete sürüklenmeye devam ediyor. NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nden (NOAA) bilim insanları, son 15 yılda dünyadaki enerji dengesizliğinin yaklaşık iki kat arttığını açıkladı. Buna göre, dünya endişe verici düzeylerdeki miktarda ısıyı ve radyasyonu yüzeyinde hapsediyor.

"Enerji dengesizliği", Güneş'in "ışıma enerjisinin" ne kadarının Dünya'nın atmosferi ve yüzeyi tarafından emildiği ile  "termal kızılötesi radyasyonun" uzaya geri döndüğü miktarın arasındaki farkı ifade ediyor.

NASA’dan yapılan açıklamada, "Pozitif bir enerji dengesizliği, Dünya’nın enerji kazandığı ve bu durumun gezegenin ısınmasına neden olduğu anlamına gelir" denildi.

Bununla birlikte araştırmacılar,  Dünya'nın sistemine ne kadar enerjinin girip çıktığını belirlemek için, uydu sensörlerinden ve  okyanus yüzeyinden gelen verileri inceledi. Ardından, verileri karşılaştırarak bir enerji dengesizliği olduğunu ortaya koydular.

Araştırmacılar, tüm dünyaya yayılan bu veri sistemlerinin  "dünya okyanuslarının ısınma hızının doğru bir tahminini" sağladığını ifade etti. Çünkü enerji dengesizliğinden kaynaklanan fazla enerjinin yaklaşık yüzde 90'ı okyanuslarda toplanıyor.

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarındaki artışlar, ısıyı Dünya atmosferinde tutarak uzaya taşınacak olan radyasyonu hapsediyor. Ardından meydana gelen ısınma, buzulların erimesi gibi büyük çevre olaylarına neden oluyor. NASA, ayrıca su buharındaki artışın ve bulutlardaki değişikliklerin bu ısınmayı daha da kötüleştirebileceğini söyledi.


Kaynak : https://www.ntv.com.tr/galeri/teknoloji/nasadan-enerji-dengesizligi-uyarisi-kuresel-isinma-nedeniyle-dunya-iki-kat-daha-fazla-radyasyon-ve-isiyi-hapsediyor,sytoNKpk10eZYuH58Fmsrw/r3DF9yIE3Eazq1gyBtBKmg

Sonumuzu hazirliyoruz kendi ellerimizle. Kendi kiyametimizi kendimiz yaratiyoruz buyuk bir hizla. Allah sonumuzu hayir etsin.