Son günlerde haberlerde ve etrafımızda genelde duyuyoruz; Telefon dolandırıcılarına xxx profesörü xxx lirasını kaptırdı, daha evliliğinin ilk gününde gelin bütün altınları alıp kaçtı, xxx şirketinin sahibi paraları alıp yurt dışına kaçtı, etrafına güven veren kişi mahalleden paraları toplayıp sırra kadem oldu gibi... Kişilere güveniyoruz, paraya sıkıştığında borç veriyoruz, daha fazla kazanmak için paralarımızın tamamını hiç bilmediğimiz bir yatırım alanına gömüyoruz ama sonunda hüsrana uğruyoruz. Tabiiki bunun psikolojik ve sosyolojik bir sürü nedeni var. Bu nedenle dolandırılmanın bazı nedenlerini açıklama gereği duydum.
Hayır demeyi bilmiyoruz"Tabiiki Evet!",
"Ne demek yaparım!"
"Lafı mı olur!"
Bu cümleleri genelde kullanırız ama aslında kullanmamamız gereken cümlelerin arasında olduğunu hiç düşünmeyiz. Bu cümlelerin kişiliğin ve yardımseverliğin bir göstergesi olarak düşünürüz ancak bizden neler götürdüğünün farkında bile olmayız çoğu zaman. Çevremizden birisinin bizden bir isteği olduğunda onun bizimle olan statüsüne bakmadan, anında isteğini kabul etmek sanırım sadece bizim millette var ve bu bir hoşgörü, iyi niyet olarak adlandırılıyor. Aslında Evet demeden önce düşünmemiz lazım. Mesela birisi bizden borç istediğinde hemen kabul ederiz ancak sonucunda kimleri mağdur ettiğimize bakmayız. -
-Kardeş çok paraya sıkıştım bana 20 bin lira borç verir misin?
-Tabiiki ne demek veririm.
Peki neden verirsin? O paraya ailenin daha çok ihtiyacın vardı..! "Yok diyemedim bir an!",
-Kardeş çok zor durumdayım kredi çekeceğim kefil olur musun?
-Ne demek olurum!
Neden olursun? Senin durumun zaten kötü ya ödeyemezsen? Senin çolun çocuğun da mağdur olmayacak mı? Yüzme bilmeden boğulmaya çalışan birisini kurtarmak için denize girmek gibi bir durumdan farksızdır bunlar. Bunun için Evet demeden önce en ağır senaryoları düşünmek lazım. Hatta bu gibi durumlarda vereceğiniz cevabı önceden hazırlamanızda fayda var. Çünkü hayır demeye alışmamış bir insanın Hayır demesi çok zordur.
İşte bizim dolandırılmamızın ilk nedeni Hayır demeyi bilememek. Bu yüzden
https://www.ozkancelik.net/2019/11/29/hayir-demenin-gucu-sevdiklerinize-bile/ yazımı okumanızı tavsiye ederim.
İyi bir araştırmacı değilizBir yatırım yapacağımızda ilk düşündüğümüz şey para kazanmak. Genelde kaybetmeyi düşünmeyiz ve kendimizi kötü senaryolara hazırlamayız. Örneğin burası bitcoin platformu olduğu için söylüyorum. Bitcoin yatırımı yapmayı düşündüğümüzde hemen atlayıp paramızı yatırıyoruz. Piyasa bitcoin'in metal para olduğunu düşünenlerle dolu. Hani sembolik olarak var ya. Tam bir araştırma yapmadığımızda kendimizi senaryolara iyi hazırlayamıyor ve yatırım araçlarını iyi seçemiyoruz. Kendi aklımızı bir kenara bırakıp başka akılların yönlendirmesiyle hareket ediyoruz. Bu da bize eğer şansımız yoksa kayıptan başka bir şey getirmiyor. Emin olun Türkiye'deki yatırımcıların %80'i daha cripto para nasıl ve ne şekilde üretilir bilmez. Ama ondan daha iyi bir yatırımcı yoktur.
Para kazanma hırsı aklımızı alıyorPara kazanmak ilk düşüncemiz. Asla kaybetmeyi düşünmeyiz. Bu yüzden tüm paramızı hiç bilmediğimiz bir yatırım aracına gömeriz. Ancak şöyle olmalı; sizi mağdur etmeyecek ve ihtiyaç fazlası paranızı yatırım olarak düşünmelisiniz. Ancak çok çok iyi bir analizci iseniz bir miktar daha para koyabilirsiniz. Eğer ayaklarınız yere sağlam basmazsa ve bitcoin borsasını bir yatırım aracı olarak değil de kumar gibi görürseniz diplere hazırlıklı olmalısınız. Çünkü Bitcoin bir yatırım aracıdır, kumar aracı değil! Zaten kumar aracı olarak görenler genelde para kazanma hırsıyla bu piyasaya adım atanlar oluyor.
Sürü psikolojisiyle hareket ediyoruzEtrafımızdan kulaktan dolma bilgilerle çevremizdeki yatırım araçlarına yöneliyoruz. Örneğin Tosuncuk vakasında bir teyzenin cümlesini herkes duymuştur: "Bu kadar insan aptal olamaz heralde dedim ben de girdim." Peki önceki yazdığım maddeye bakarak iyi analiz ettin mi? Etmedin! Sürü psikolojisinde insanlar hipnoz olmuşçasına bir alana yönlenirler ve daha önce de bahsettiğim gibi bir hedef doğrultusunda topluluk olarak o hedefe doğru koşulsuzca ilerlerler. Aslında onların kaybetmesinin asıl nedeni araştırmayı bireysel olarak yapmamak. Allah akıl vermiş ben de o aklı kullanayım bari demeden başkasının şeyiyle şeye girmek (anladınız onu). Onun için bu durumdan kurtulmak için kar ve zararları iyi hesaplayıp konu hakkında bilgi sahibi olmadan hiç bir işe girişmemek lazım. Bu sadece yatırımla alakalı değil her işle alakalıdır. Kimsenin peşinden cennete veya cehenneme gitmeyin. eğer gidiyorsanız kendi aklınızla cennete gidin. Cehenneme bil... Bu başka fikirlerden destek almamak anlamına asla gelmesin...
Temkinli yaklaşmayı bilmiyoruzDolandırılmamanın ilk kuralıdır şüphe duymak. Hani derler ya babana bile güvenmeyeceksin. aslında burada bahsedilen babanıza güvenmemek değil olaylara mantık çerçevesinde yaklaşmak. Örneğin bir kişi sizinle hemen samimi olmaya çalışıyor. Aslında bu iki nedenden kaynaklıdır. Kişi ya gerçekten yapı itibariyle öyledir veya sizden bir çıkarı olacaktır. İşte bundan emin olmadan kendinizi o kişiye karşı mesafeli tutun. Emin olduktan sonra ise temkinli yaklaşmaya devam edin. Kişilere temkinli yaklaşın demek ona karşı soğuk davranın, ondan hiç bir şeyi kabul etmeyin veya isteklerini görmezden gelin demek değil, insanların yanlışlarına hazırlıklı olup onlara karşı kendimizin zarar görmeyeceği şekilde önlem alın demektir.
Kanunları iyi bilmiyoruzBazı kişiler sizden bilgi isteyebilir, sizi uygunsuz fotoğraflarınızla veya çevrenizdeki kişilerle tehdit edebilir. Emin olun ona boyun eğmemek size daha az zarar verecektir. Bir dolandırıcının isteği hiçbir zaman bitmez. Onun için yasal haklarımızı iyi öğrenerek karşı tarafa boyun eğmemeliyiz. Özellikle sizi telefonla arayanlarla ve çeşitli isteklerde bulunanlarla muhatap olmadan telefonu kapatabiliriz. Dolandırcılık hakkındaki kanunları
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/208369#:~:text=Kanunun%20157%2D159%20maddeleri%20aras%C4%B1nda,adl%C3%AE%20para%20cezas%C4%B1%20verilir%E2%80%9D%20demektedir5. linkinden takip edebilirsiniz.
Bilgilerimizi olur olmadık yerlerde rahatça paylaşıyoruzBir android yazılımcısı olarak sizler bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Tasarladığım bir android yazılımında bazı izinleri istedim ve hazırladığım android programını usb aracılığıyla (Google Play'e yüklemeden) telefonuma yükledim. Programı ilk çalıştırdığımda DB dosyama telefonumun bilgileri otomatik olarak geldi. Bazı bilgiler şunlar:
*Telefon numaram *Mac adresim *email adresim *programa ilk giriş sürem * telefonumun marka ve modeli * kullandığım android sürümüm *lokasyonum vs vs. Yani hiç tanımadığını ve güvenilmeyen bir uygulama yüklediğinizde bu bilgiler karşı tarafa otomatik olarak geçiyor. Yani kişiler sizin telefonunuzdaki her bilgiye ulaşabilir. Onun için hiç bilmediğiniz bir numaradan aranıp tehdit edilmeniz bu kadar kolay. Bu sorunlarla karşılaşmamak için kesinlikle bilmediğiniz her uygulamayı telefonuza yüklemeyin ve kişisel bilgilerinizi (banka şifresi vs.) telefonunuzda bulundurmayın. Ayrıca her kullandığınız uygulamanın iki faktörlü kimlik doğrulaması ile girişini sağlayın.
Maillerinizdeki gereksiz kişisel bilgi ve fotoğraflarınızı silin ve sosyal medyada herkese açık özel fotoğraflarınızı bulundurmayın.