Author

Topic: Newton & Güney Deniz Şirketi (Yaşanmış Bir Borsa Hikayesi) (Read 403 times)

hero member
Activity: 1400
Merit: 536
Ne fantastik bir hikayeydi, tek solukta okudum, demek Isaac Newton iyi bir fizikci oldugu yaninda iyi bir yatirimci degilmis en azindan bu ornekte, Ingilterede kurulan guney deniz sirketi zamaninda hollanda'da kuruluan Birlesik dogu hindistan(dutch east india company) sirketinin devami niteligindedir, dalavere alavere ile kaynaklarinin bir kisminin uzerine oturmuslardir, Birlesik Dogu Sirketi ise tarihin gelmis gecmis en buyuk sirketidir.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
Güzel bir makale olmuş. Newtonun bu yönünü hiç duymamıştım. Gerçekten gelmiş geçmiş dünyanın en zeki insanı bile en basit insansı duygulara yenik düşe biliyor ve geleceği tahmin edemiyor. İnsanın kendi nevsini tanıması çok ama çok önemli. Kazanç ne kadar büyükse kayıp da o denli büyük olabiliyor. Kısacası Teşekkürler.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
newton, dünya düşünce tarihine bile şekil vermiştir, kant'ın fikirlerinin olgunlaşmasını sağlamıştır, dönemini güçlü bir şekilde etkilemiştir; bak! say say bitmez anlatabiliyor muyum? :)

bu adamın kendi el yazısıyla "ahanda gaza geldim, bütün parayı tepeden gömdüm" gibi bir açıklaması yoksa hatalı bir kurgu oluşturmuş olma ihtimalimiz çok yüksektir. :) lütfen newton'ı kendimizle karıştırmayalım. :)

yazdıklarımın Cryptorianx ile bir alakası yok, vakit bulursa foruma tekrar geri döner inş.
sr. member
Activity: 1372
Merit: 374
Gerçekten harika bir olay olmuş, tarihin ilk balonunu tabiri caizse yaşattığınız bir yazı olmuş, newton gibi birisi bile bu aşamada patladıysa, balondan daha çok ezici bir buldozer gibi herkesi yıkmış geçmiş,
sr. member
Activity: 1176
Merit: 305
Thanks.

Güzel bir başlık daha bu adam nerede bu foruma böyle üyeler lazım. Yeni başlıklarını bekliyoruz hocam.
full member
Activity: 350
Merit: 110
Ben teşekkür eder, içeriklerinizin devamını dilerim. Açtığınız tüm konuları okudum, yenilerini okumak için de sabırsızlıkla bekliyorum. Wink
full member
Activity: 411
Merit: 134
Harari, kitaplarından birinde Newton’un hayatının hatası olarak gördüğü bu duruma kısaca değiniyordu, okuduğumda epey ilgimi çekmişti. Biraz daha detaylı okumak iyi geldi, paylaşım için teşekkürler, bu olaya benzer olarak Mississippi Balonu var, ilgililerin ona da göz atmasını tavsiye ederim. Onun dışında:


Zekanın türleri vardır. Ve yine bir insan ne kadar zeki olursa olsun, her şeyde aynı anda “muhteşem” olamaz. Kendi uzmanlık alanında harikalar yaratabilir(kendi alanında bile bocalayabilir) ama o alandan çıktığında epey feci çuvallayabilir. Bu konuyu özetleyen harika bir alıntı var:

“I’m no genius by any means, but I’m smart in spots and I stay around those spots.”
(Ben bir dâhi değilim ama, bazı alanlarda iyiyim ve o alanlardan ayrılmayacayak kadar da zeki.)

Bu söz dâhiler için bile geçerli çünkü dâhi dediğimiz insanlar şöhrete dönüşüp, spekülasyon ve abartıyla “dâhi” etiketine sahip oluyor. Dâhiler düşünüldüğünün aksine, hata yapmayan, yaptığı her şeyi mükemmel yapan, insanüstü varlıklar değillerdir. Haklarında söylenen çoğu şey abartı ve uydurmadan ibaret, zira şehir efsaneleri ve şaşalı hikâyeler olmadan bir dâhi yaratmak pek mümkün değil. Dâhiler en nihayetinde; sıradan ama tutkulu, çalışkan ve biraz da şanslı insanlardır, hepsi bu.

Tarih boyunca pek çok dâhi, “iyi olduğu alan”dan ayrılmış ve şöyle şeyler söylemiştir:

https://evrimagaci.org/tesla-ve-einstein-4077


"Einstein’ın görelilik çalışmaları göz alıcı bir matematiksel kılıftan ibarettir. Bu kılıf, insanları büyüler, etkiler ve bir yandan da altında yatan hataları gizler. Einstein’ın Teorisi, cahil insanların onu bir kral gibi görmesi için mor renkte giysiler giyen bir dilenci gibidir. Teorinin yandaşları, bilim insanı olmaktan ziyade metafizikçilerden ibarettir."

Nikola Tesla (The New York Times, 11 Temmuz 1935)


“Aynı Tesla,  75. doğumgünü şerefine verilen galada, Einstein'ın "E=mc2" formülüyle ilgili şunları söylüyor:
"Ben bugüne kadar sayısız atomu birbiriyle çarpıştırdım, hiç de dikkate değer bir enerji açığa çıkmadı."

Newton’un durumdunda olan şey aslında basitçe bu, o da sıradan insanlar, küçük yatırımcılar gibi yatırımın psikolojik evrelerine kanıp, sürü psikolojisi + market psikolojisiyle kendini kaybetti, sonuç da bu oldu.

Son olarak, dikkat ederseniz, bütün kompeks yapılar tek bir faktörün üzerine inşa edilir: insan. Her ne kadar bu kompleks yapıların içine dalındığında tek gerçek faktör olan insan çoğunlukla unutulsa da, her şey insanlar üzerine kuruludur. O yüzden bunun gibi alanlarda(siyaset, ekonomi, girişimcilik vs.) başarılı olmanın yolu, her şeyin üzerine kurulu olduğu “aktör”ü çok iyi tahlil etmekte ve çözümlemekte yatar.

Hocam konuya bu güzel katkılarınızdan ötürü çok teşekkür ederim.Açıkçası dediklerinizin altına imzamı da atarım hiç tereddüt etmeden.

Bahsettiğiniz "Mississippi Company" balonu "Güney Deniz Şirketi/South Sea Company" balonu/bubble ile birebir örtüşüyor.Birisi malum İngiltere'de diğeri ise -Mississippi Company Bubble- Fransa'da.Fırsat bulursam - ki aklımdaydı uzun zamandır bir türlü fırsat bulamıyordum- bu konuyu da burada işlemeye çalışacağım, hatırlatmanız iyi oldu.



Tekrardan katkınız ve yorumlarınız için teşekkür ederim.Muhabbetle kalınız.
full member
Activity: 411
Merit: 134
Değerli @trendcoin ,

newton'dan kalan yarım şarabı da bi içtiyseniz yarasın derim : )) bu gün açıkçası ülkemiz adına her şeyin çok çok daha güzel olacağına dair mutlu ve bir o kadar umutluyum.


"marx hegel'i değil de nelson'ı tanısaydı; da vinci italya'da fakirlik içinde sürünmeseydi de fatih'i tanısaydı. vs. vs. kim bilir neler olurdu?"
neler olmazdı ki? Yani zarlar düşeş gelseydi olaylar çok daha farklı tecelli edebilirdi durumu sizin de belirttiğiniz üzere.Aslında Fatih ve Da Vinci devrin çok ötesinde düşünce yapısına sahip ve çok aykırı adamlar.Enteresandır, İlber hocanın da belirttiği üzere Fatih'i bir biz çok seviyoruz.Ne babası ne sadrazamı ne Vatikan'ı sevmiştir Fatih'i bir bizler hariç.Çünkü aykırı ve farklı düşünen bir insan.Dönemi itibariyle Eski Ionya dilini bile bilen birisi.Ben de çok isterdim aslında milliyetçilik ve siyasal/politik din boyutunun ötesinde evrensel bir düşünce ortamında Da Vinci ile tanışmalarını ve ortak projeler yürütmelerini...

Newton'a gelirsek.. Abi Newton İncil'e ayırdığı zamanın belki %10'u bilimsel çalışmalarına ayırsaydı yine dünya tarihinde olaylar belki daha farklı tecelli edebilirdi. Yani ben de Newton'a kefil olamıyorum bu hususta açıkçası fakat olasılıklarla da kurguladığın senaryolar bir yerden sonra seni paradoksa sürükler.Fakat şunu da belirteyim sıkıntılı da bir karakter Newton yine dönemi itibariyle."Yanımda Güney Deniz Şirketi ile alakalı konuşursanız külahları değişiriz" gibi ve daha ağır ifadelerde de bulunmuş sorunlu,sıkıntılı biri.Sonuçta her insan gibi o da yanılmış,aldanmış.Normal aslında bu durum...Günümüzde bir çok ponzi scheme kurbanı olan nice makam ve mevki sahibi insanlar gibi..

"sürü psikolojisi insanların vasatlığından kaynaklanıyor, mesela x bir ülkenin kralı bir vaka paylaşsa vasatizmin taraftarları onu koşulsuz şartsız yüceltir. ancak daha fazla anlam ifade eden başka bir doğru çok karşılık görmez; çünkü her koşuldan önce iki kişinin anlaşabilmesi için aynı dili konuşabiliyor olması gerekir."

Görüyor ve arttırıyorum.Kaldı ki bizde bu psikoloji "şeyh uçmaz mürit uçurur!" seviyesine evrilmiş durumda.Vallahi kraldan fazla kralcılar mı dersin, anti düzen peygamberi Tyler Durden mı dersin, rahmetli üstat Kadir Mısırıoğlu mu dersin,her eve bir Dexter lazım mı dersin...bilemedim.


"Sicim Teorisi, Elliot Waves , Marx  Hegel vs." çok derin ve güzel konular hocam yalnız yaz yaz, anlat anlat bitmez : )) İnşallah bir platformda veya etkinlikte yüz yüze tanışma fırsatı bulursak uzun uzadıya konuşuruz bu konuları.

Bu arada hazır bahsi geçmişken ve unutmadan belirteyim; Erkin Şahinöz gibi bir değer inanın benim içimde de bir yaradır.Adam bir şeyler anlatmak için çırpınıyor adete ki ihtiyacı da yok aslında.Geçenler de yoğun istek üzerin -ki ben de çok ısrar etmiştim kendisini sağ olsun kırmadı kendisini takip edenleri- yeni açtığı kendi youtube kanalında doların başabaş noktasını her zaman olduğu çok güzel ve sarih bir dille anlattı.Adama tutup yok faizi oranını yanlış aldın ve yanlış bilgi veriyorsun diye saçma sapan yorumlar yapıyorlar.Gerçekten böyle değerlerimizin kıymetini anca kaybedince anlıyoruz.

Vallaha hocam Peter Brandt i ben de takip ediyorum ve de bazı analizlerini beğeniyorum ne yalan söyleyeyim.Fakat bir Erkin Şahinöz eder mi? Kesinlikle etmez! Hele bir Nouriel Roubini var ki o camiadan evlere şenlik..

Neyse, fazla da uzatmadan.

Ben de çok teşekkür ederim yorumunuz ve katkılarınız için.Şahsen ben de pek kıymetli kazanımlar elde ettim sayenizde.Görüşmek üzere.Muhabbetle kalınız.

full member
Activity: 350
Merit: 110
Harari, kitaplarından birinde Newton’un hayatının hatası olarak gördüğü bu duruma kısaca değiniyordu, okuduğumda epey ilgimi çekmişti. Biraz daha detaylı okumak iyi geldi, paylaşım için teşekkürler, bu olaya benzer olarak Mississippi Balonu var, ilgililerin ona da göz atmasını tavsiye ederim. Onun dışında:


Zekanın türleri vardır. Ve yine bir insan ne kadar zeki olursa olsun, her şeyde aynı anda “muhteşem” olamaz. Kendi uzmanlık alanında harikalar yaratabilir(kendi alanında bile bocalayabilir) ama o alandan çıktığında epey feci çuvallayabilir. Bu konuyu özetleyen harika bir alıntı var:

“I’m no genius by any means, but I’m smart in spots and I stay around those spots.”
(Ben bir dâhi değilim ama, bazı alanlarda iyiyim ve o alanlardan ayrılmayacayak kadar da zeki.)

Bu söz dâhiler için bile geçerli çünkü dâhi dediğimiz insanlar şöhrete dönüşüp, spekülasyon ve abartıyla “dâhi” etiketine sahip oluyor. Dâhiler düşünüldüğünün aksine, hata yapmayan, yaptığı her şeyi mükemmel yapan, insanüstü varlıklar değillerdir. Haklarında söylenen çoğu şey abartı ve uydurmadan ibaret, zira şehir efsaneleri ve şaşalı hikâyeler olmadan bir dâhi yaratmak pek mümkün değil. Dâhiler en nihayetinde; sıradan ama tutkulu, çalışkan ve biraz da şanslı insanlardır, hepsi bu.

Tarih boyunca pek çok dâhi, “iyi olduğu alan”dan ayrılmış ve şöyle şeyler söylemiştir:

https://evrimagaci.org/tesla-ve-einstein-4077


"Einstein’ın görelilik çalışmaları göz alıcı bir matematiksel kılıftan ibarettir. Bu kılıf, insanları büyüler, etkiler ve bir yandan da altında yatan hataları gizler. Einstein’ın Teorisi, cahil insanların onu bir kral gibi görmesi için mor renkte giysiler giyen bir dilenci gibidir. Teorinin yandaşları, bilim insanı olmaktan ziyade metafizikçilerden ibarettir."

Nikola Tesla (The New York Times, 11 Temmuz 1935)


“Aynı Tesla,  75. doğumgünü şerefine verilen galada, Einstein'ın "E=mc2" formülüyle ilgili şunları söylüyor:
"Ben bugüne kadar sayısız atomu birbiriyle çarpıştırdım, hiç de dikkate değer bir enerji açığa çıkmadı."

Newton’un durumdunda olan şey aslında basitçe bu, o da sıradan insanlar, küçük yatırımcılar gibi yatırımın psikolojik evrelerine kanıp, sürü psikolojisi + market psikolojisiyle kendini kaybetti, sonuç da bu oldu.

Son olarak, dikkat ederseniz, bütün kompeks yapılar tek bir faktörün üzerine inşa edilir: insan. Her ne kadar bu kompleks yapıların içine dalındığında tek gerçek faktör olan insan çoğunlukla unutulsa da, her şey insanlar üzerine kuruludur. O yüzden bunun gibi alanlarda(siyaset, ekonomi, girişimcilik vs.) başarılı olmanın yolu, her şeyin üzerine kurulu olduğu “aktör”ü çok iyi tahlil etmekte ve çözümlemekte yatar.
full member
Activity: 411
Merit: 134
Olay müthiş,
demek ki insan her zaman insan ve yatırım kararlarımızı alırken insan faktörünü çok detaylı incelememiz gerekiyor.
Konu sahibine paylaşımı için teşekkür ederim.

Elimiz ve dilimiz döndüğünce bir şeyler paylaşmaya çalışıyoruz..

Bu arada ben de çok teşekkür ederim hocam yorumunuza, ilginize ve de vermiş olduğunuz merite.Muhabbetle kalınız.
legendary
Activity: 3248
Merit: 1531
Olay müthiş,
demek ki insan her zaman insan ve yatırım kararlarımızı alırken insan faktörünü çok detaylı incelememiz gerekiyor.
Konu sahibine paylaşımı için teşekkür ederim.
legendary
Activity: 1918
Merit: 1727
Be A Hope
Bu güzel makale için teşekkürler. Meritledim.

Benzer bir hususu bende şu konuda ifade ettim aslında:
https://bitcointalksearch.org/topic/m.51370342

Piyasalarda olan her şeye teknik analiz ile yaklaşırsak bir coinin parabolik olarak 1m dolara bile çıktığını sanabiliriz.
Ama borsanın temelinde yatan tek şey İnsan Nefsi, ihtirası, korkularıdır

Kesinlikle katılıyorum.Bu noktada "Teknik Analiz" de sizi bir yere kadar taşır. Belirttiğiniz üzere grafiklerde yer alan o mum çubuklarının içinde aslında hemen hemen her şey içe içe girmiştir: Korkular,üzüntüler,dış ve iç minnaklar(!), yanılgılar,aldanmalar,gerçekler,yalanlar, f35,s400, 23 Haziran İstanbul Yerel Seçimleri etc.. Makro ve mikro düzeyde her şeyi barındırıp bize bir görsel pafta sunuyor o kırmızı ve yeşil çubuklar en nihayetinde.

Aynen demek istediğim şey bu Smiley

full member
Activity: 411
Merit: 134
Bu güzel makale için teşekkürler. Meritledim.

Benzer bir hususu bende şu konuda ifade ettim aslında:
https://bitcointalksearch.org/topic/m.51370342

Piyasalarda olan her şeye teknik analiz ile yaklaşırsak bir coinin parabolik olarak 1m dolara bile çıktığını sanabiliriz.
Ama borsanın temelinde yatan tek şey İnsan Nefsi, ihtirası, korkularıdır

Kesinlikle katılıyorum.Bu noktada "Teknik Analiz" de sizi bir yere kadar taşır. Belirttiğiniz üzere grafiklerde yer alan o mum çubuklarının içinde aslında hemen hemen her şey içe içe girmiştir: Korkular,üzüntüler,dış ve iç minnaklar(!), yanılgılar,aldanmalar,gerçekler,yalanlar, f35,s400, 23 Haziran İstanbul Yerel Seçimleri etc.. Makro ve mikro düzeyde her şeyi barındırıp bize bir görsel pafta sunuyor o kırmızı ve yeşil çubuklar en nihayetinde.
legendary
Activity: 1918
Merit: 1727
Be A Hope
Bu güzel makale için teşekkürler. Meritledim.

Benzer bir hususu bende şu konuda ifade ettim aslında:
https://bitcointalksearch.org/topic/m.51370342

Piyasalarda olan her şeye teknik analiz ile yaklaşırsak bir coinin parabolik olarak 1m dolara bile çıktığını sanabiliriz.
Ama borsanın temelinde yatan tek şey İnsan Nefsi, ihtirası, korkularıdır
full member
Activity: 411
Merit: 134
Selamlar @trendcoin,

Öncelikle detaylı yorumunuz ve uyarınız için teşekkür ederim.Dediğiniz gibi var olan bir şey icat edilmez ve o ibareyi uyarınız dahilinde düzelttim.

Newton'a gelirsek..Dediğiniz üzere Newton'un Genel Çekim Yasaları  -matematiğin evrene uyumu ve her şartta doğrulanabilir olmasının farkındalığı üzerine çalışmaları- o dönem bir çok branşı etkilemiştir.Buna ekonomi ve finans da dahildir.

Yalnız şu noktada dikkat çekmek istiyorum o da insan psikolojisi.Yani okuduklarım ve araştırdıklarımdan gözlemlediğim insan davranışı hemen hemen her dönemde aynı eğilimi gösterebiliyor.Yani bundan 4000 bin yıl önce Babil'de de aynıydı bu gün de aynı diyebiliriz.Bir başka ifadeyle bu günle geçmişi kıyasladığımızda -ki bunu farklı imkan ve şartlar dahilinde direkt olarak yapmak yanıltıcı olabilir bahsettiğiniz üzere- insanların hareketleri, algıları, yanılgıları vs günümüzle hemen hemen aynı.Tabii bu ayrı bir tartışma konusudur.

Bu noktada aslında Davranışsal Finans devreye giriyor.Davranışsal yaklaşımın aksine klasik anlayışta insan mantıklıdır.Örneğin ekonomideki klasik anlayışa göre homoeconomicusdur yani maximum fayda sağlayacak şekilde tercih yapar/hareket eder.Aslında realite de bu böyle değildir,olmadığını görüyoruz.Newton'da olsanız Da Vinci'de olsanız bu duygularınıza hakim olamadığınız zaman hata yapmayacağınız anlamına gelmiyor ki siz de bunun aksini savunmuyorsunuz zaten.Öz itibariyle benim burada anlatmaya çalıştığım aslında hepimizin hangi branşta ne kadar iyi olsak bile hata yapabildiğimiz ki zamanında Newton gibi birinin bile yatırım konusunda yaptığı gibi.Çünkü sürüye uyarak -Sürüye Uyma Psikololisi- büyük bir yanılgıya düşmüş ve büyük çapta bir para kaybetmiştir.

Konuyla ilgili "Davranışsal Finans" başlığı adı altında bir yazım var.Okuyup değerlendirmenizi çok isterim:

https://bitcointalksearch.org/topic/m.50378238

Bu arada Da Vinci'ye değinmişsiniz.Yani Da Vinci'yi burada anlatmaya bilgim ve zamanım ne ölçüde yeter bilemiyorum Smiley. Geçen hafta sahaftan aldığım Michael White'ın Da Vinci : İlk Bilgin adlı kitabını okumuştum.Gerçekten inanılmaz birisi.Yazılımcılar c programlama dili için şakayla karışık şöyle der: "Tanrı evreni yaratmak için c dilini kullanmıştır." Sanıyorum aynı tanrı evrendeki tasarım delillerini resmetsin,anlatsın diye böyle bir bilgini dünyaya göndermiş.Aslında detaylı bir inceleme yazısı yazılabilir bu konu hakkında.Siz yazarsanız böyle bir yazı ben de ekleme yapabilirim elim ve dilim döndüğünce.

Tekrardan ilginize teşekkür ederim.

selam hocam,
her şeyden önce yer çekimi icadı değil de, kütle çekim kuvvetinin bilinçli farkındalığı ve matematiksel formulü demek daha doğru olabilir. kütle çekim kuvveti, evrenin var olduğu andan itibaren bilinen 4 temel kuvvetten/yasadan biridir.

onun dışında cevabım; newton gibi zeki bir adamın da hata yapmış olabileceği ihtimalinin değerlendirilmesidir. zaten, "koskoca newton hata yapamaz" demek mantık hatasıdır. Smiley) özellikle o dönemin bilim insanları (daha doğrusu adamları) polimatlar. yani matematik, tıp, zooloji, botanik, astronomi ve henüz cabir bin hayyam'mın neşter ile büyücülükten ayırmadığı simya-kimya (kendi coğrafyamızdan bir bilim adamı sıkıştırdım Smiley) ) gibi birden fazla branşa ilgililer ve çalışmalar gerçekleştiriyorlar.
bugün günümüzde böyle bir şeyin ihtimali pek de söz konusu değil.

benim o döneme yakın insanlardan favorim da vinci'dir, ama davinci'nin bir kariyeri var ki akıllara zarar Smiley) say say bitmiyor, burdan köye yol olur. davinci dediğimizde benim aklıma ise, iyi bir ressam ve makina/savaş makinaları mühendisi geliyor. 1500'lü yıllarda deniz altı, tank ve çeşitli otomatik ya da çoklu ateşli silah tasarımları. böylesine bir deha bile ömrünü adadığı uçma sevdasını kuşları birebir taklit ederek gerçekleştireceğini düşünüyor. çünkü itme kuvveti ya da motor gibi şeyler henüz keşfededilmemiş. maalesef elindeki kadarı ile konuya ilgi duyuyor ve bugün için yanılıyor.

şimdi newton'ın borsada başarısız olmasının sebebine biraz daha olası yaklaşılabilir, yine o dönem dünya üzerinde matematiğin evrene uyumu ve her şartta doğrulanabilir olmasının farkındalığı insanlarda bir çeşit matematiğe şartlanma, determinist yaklaşım ihtiyacı oluşturuyor. sosyolojiden kimyaya herkes newton'ın fiziğe uyguladığı matematiği kendi ana branşına uygulama çabasına giriyor. newton çok çok muhtemel bir aritmetik ile piyasaları izleyebileceğini falan düşünmüştür.
ama newton'ın zeki bir adam olduğunu elindeki malı bir yerden sonra geri vermesinden anlayabilirsiniz, yani ulu kurtarıcı boğa bir gün gelecek diye beklememiş. Smiley)

-bu arada kullandığımız matematik evrene uyumlu ve her şartta doğrulanabiliyor; ancak en iyi matematiği/hesap yöntemini kullanıyor muyuz? bu sorunun cevabını bilmiyoruz, belki daha iyi sistemler vardır ve biz günümüzdeki matematikte sıkışıp kalmışızdır.-

kaldı ki dünya, uzun bir süre gezegenlerin hareketini newton'ın matematiği ile çözdüğünü zannetti. sonra einstein'ın uzay zaman kuramı üzerine görelilik teorisi geldi, onun üzerine einstein kendi görelilik teorisi ile mikro ölçek üzerine kuantuma bağnazlık yapıp direndi vs. vs. zaman geçmiş ve bu insanlar dünya insanlık tarihine müthiş katkı sunmuşlar. benim görüşüm o ki; tarihi hiç kimseyi günümüz ile kıyaslamamalıyız.  

newton'ın üzerinden çok sular aktı, ama mutluluğun resmini çizmek gerekirse; "niftın bilene yapamamış, oğuzhan 150 mülyon mqk len" der geçerim Smiley)

legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
selam hocam,
her şeyden önce yer çekimi icadı değil de, kütle çekim kuvvetinin bilinçli farkındalığı ve matematiksel formulü demek daha doğru olabilir. kütle çekim kuvveti, evrenin var olduğu andan itibaren bilinen 4 temel kuvvetten/yasadan biridir.

onun dışında cevabım; newton gibi zeki bir adamın da hata yapmış olabileceği ihtimalinin değerlendirilmesidir. zaten, "koskoca newton hata yapamaz" demek mantık hatasıdır. :)) özellikle o dönemin bilim insanları (daha doğrusu adamları) polimatlar. yani matematik, tıp, zooloji, botanik, astronomi ve henüz cabir bin hayyam'mın neşter ile büyücülükten ayırmadığı simya-kimya (kendi coğrafyamızdan bir bilim adamı sıkıştırdım :)) ) gibi birden fazla branşa ilgililer ve çalışmalar gerçekleştiriyorlar.
bugün günümüzde böyle bir şeyin ihtimali pek de söz konusu değil.

benim o döneme yakın insanlardan favorim da vinci'dir, ama davinci'nin bir kariyeri var ki akıllara zarar :)) say say bitmiyor, burdan köye yol olur. davinci dediğimizde benim aklıma ise, iyi bir ressam ve makina/savaş makinaları mühendisi geliyor. 1500'lü yıllarda deniz altı, tank ve çeşitli otomatik ya da çoklu ateşli silah tasarımları. böylesine bir deha bile ömrünü adadığı uçma sevdasını kuşları birebir taklit ederek gerçekleştireceğini düşünüyor. çünkü itme kuvveti, alçak basınç-yüksek basınç ya da motor gibi şeyler henüz keşfededilmemiş. maalesef elindeki kadarı ile konuya ilgi duyuyor ve bugün için yanılıyor.

şimdi newton'ın borsada başarısız olmasının sebebine biraz daha olası yaklaşılabilir, yine o dönem dünya üzerinde matematiğin evrene uyumu ve her şartta doğrulanabilir olmasının farkındalığı insanlarda bir çeşit matematiğe şartlanma, determinist yaklaşım ihtiyacı oluşturuyor. sosyolojiden kimyaya herkes newton'ın fiziğe uyguladığı matematiği kendi ana branşına uygulama çabasına giriyor. newton çok çok muhtemel bir aritmetik ile piyasaları izleyebileceğini falan düşünmüştür.
ama newton'ın zeki bir adam olduğunu elindeki malı bir yerden sonra geri vermesinden anlayabilirsiniz, yani ulu kurtarıcı boğa bir gün gelecek diye beklememiş. :))

-bu arada kullandığımız matematik evrene uyumlu ve her şartta doğrulanabiliyor; ancak en iyi matematiği/hesap yöntemini kullanıyor muyuz? bu sorunun cevabını bilmiyoruz, belki daha iyi sistemler vardır ve biz günümüzdeki matematikte sıkışıp kalmışızdır.-

kaldı ki dünya, uzun bir süre gezegenlerin hareketini newton'ın matematiği ile çözdüğünü zannetti. sonra einstein'ın uzay zaman kuramı üzerine görelilik teorisi geldi, onun üzerine einstein kendi görelilik teorisi ile mikro ölçek üzerine kuantuma bağnazlık yapıp direndi vs. vs. zaman geçmiş ve bu insanlar dünya insanlık tarihine müthiş katkı sunmuşlar. benim görüşüm o ki; tarihi hiç kimseyi günümüz ile kıyaslamamalıyız.  

newton'ın üzerinden çok sular aktı, ama mutluluğun resmini çizmek gerekirse; "niftın bilene yapamamış, oğuzhan 150 mülyon mqk len" der geçerim :))
jr. member
Activity: 182
Merit: 7
Demek ki borsada çok zeki olmak bir şey ifade etmiyormuş.Şayet öyle olsa bütün ilim adamlar işi gücü bırakıp borsaya kafa yorup oradan yollarını bulurlardı.


Arkadaşlar yorumlarınız nelerdir konuyla ilgili? Hiç yorum yapılmamış... Embarrassed
bilim insanlarının en zekiler olduklarını size kim öğretti ? her zeki insan bilim ile uğraşmayı mı tercih ediyor ? şahsi fikrimce 100 üst düzey zeka sahibi insanda sadece 1 kişi bilim ile uğraşmayı seçiyordur. Sizinde dediğiniz gibi "bilim insanı" bu insanların ilgi alanları ekonomi-finans vb. şeyler değil, ilgisi olmayan bir konuya giren insanın başarılı olması pek beklenemez.
full member
Activity: 411
Merit: 134
Demek ki borsada çok zeki olmak bir şey ifade etmiyormuş.Şayet öyle olsa bütün ilim adamlar işi gücü bırakıp borsaya kafa yorup oradan yollarını bulurlardı.


Arkadaşlar yorumlarınız nelerdir konuyla ilgili? Hiç yorum yapılmamış... Embarrassed
full member
Activity: 411
Merit: 134


Sir Isaac Newton...Fizikçi, Matematikçi, Astronom, Mucit, Filozof ve Simyacı.Yer çekimini matematiksel olarak ispatlayan/bulan,modern fiziğin kurucusu; bilim insanları içinde çok farklı bir yere sahip bir karakter.Bulduğu "Genel Çekim Yasaları" ekonomi ilmi dahil bir çok ana bilim dalını etkilemiştir.Bu başarılarından ötürü İngiltere Kraliçesi tarafından 1699'da Darphane Müdürlüğü'ne atanır. Newton, o dönemde Borsaya da ilgi duymaya başlar. Fakat, 1721 yılında başlayan Borsa çöküşünde(market crush) çok büyük paralar kaybeder ve kendisine bu sorulduğunda şu meşhur sözünü dile getirir:

“Gök cisimlerinin hareketlerini kolaylıkla hesaplayabiliyorum ama insanların (Borsanın) çılgınlıklarını asla."


O dönemlerin tarihsel gelişimine kısaca değinecek olursak...İspanya kralı II. Philip'in amiral Santa Cruz komutasında İngiltere'nin istilası için 1580'de oluşturmaya başladığı namı diğer "Yenilmez Armada" filosuyla 8 yıl sonra yani 1588'de (30.000 askeri taşıyan 130 gemilik bir filo) kendisinden hem sayıca hem de teknolojik bakımdan üstün İngiliz donanması tarafından yok edilmiştir.İngiliz donanması küçük gemilerden oluşsa da etkinlik açısından çok önemli bir avantajı vardı.İspanyolların deniz savaşı yöntemleri hala bordalayarak/yanaşarak düşman gemiye atlamak ve göğüs göğüse mücadele etmekten ibaretti.Oysa İngilizler küçük ama hızlı gemilerinin her iki yanında dizili iki sıralı toplarla salvo atışları yaparak aralarından ani manevralarla geçtikleri kalyonları biçmek gibi bir üstün savaş stratejisi kullanıyorlardı.

Özellikle İngiliz Amirali Sir Francis Drake'in kabiliyeti , İspanyol donanması amirali Santa Cruz 'un zamansız ölümü ile kral tarafından yerine seçilmiş aslında bir denizci bile olmayan Medina Dükü Sidonia'nın yanlış kararları, Atlantik fırtınaları,açlık ve hastalıkların da yenilgide büyük payı olmuş ve Yenilmez Armada en nihayetinde yenilmiştir.

Şimdi neden Newton'dan tam 2 asır önce gelişen bu tarihi olaylara değindik?Çünkü dünya hakimiyeti mefkuresi bu dönemde özellikle deniz savaşlarıyla yenilgiye uğrayan İspanya'dan galip gelen İngiltere'ye yavaş yavaş geçmeye başlamıştı.

Bu duruma ek olarak 1701-1714 yılları arasında süren İspanyol Hanedan Savaşları ve artan iç karışıklıklar sonunda İngiltere, 1713 Utrecth Anlaşmasıyla Güney Amerika’daki İspanyol sömürgeleri ile ticaret hakkını elde etmiş ve bu anlaşma döneminin "Güneşi Batmayan Ülke" olarak anılacak İngiltere’nin yükselişinin önemli bir dönüm noktası olmuştu.

GÜNEY DENİZ ŞİRKETİ (SOUTH SEA COMPANY)

İşte bu noktada tarihin akışını değiştirecek olan Güney Deniz Şirketi,yaklaşık 3 asır önce İngiliz devletinin yardımlarıyla, Güney Denizi’nde, devlet teşekkülü bir tekel yaratma niyeti güdülerek 1711 senesinde İngiltere’de kurulmuştu.Böylece bu şirket sayesinde, Güney Amerika kolonileri arasında yapılacak ticaret tekelde tutulmuş olacak ve sömürge faaliyetleri hızlı bir şekilde devam edecekti ki böyle de oldu.

Güney Amerika’da olduğu varsayılan yüksek miktardaki altın gibi değerli madenlere dair söylentiler halk arasında sıklıkla konuşuldukça(hype) pek çok insanın da şirket hisselerine olan ilgisi artmaktaydı.Üstelik bunun yanı sıra dönemin İngiliz hükümeti de halkı Güney Denizi Şirketi’nin hisselerini almaya teşvik ediyordu.

Tüm bu gelişmelerin ardından Güney Denizi Şirketi’nin hisse fiyatı 1720 senesinin Ocak ayında 128 pound’dan, aynı senenin Ağustos ayına kadar katlanarak 1000 pound’a kadar yükselmişti.Bu spekülatif yükseliş; İngiltere devleti, spekülatörler ve Güney Denizi Şirketi’nin manipülatif oyunları üçgeninde ortaya çıkmıştı.Hükümet, insanları şirketin hisselerini almaya teşvik ederken, şirket de kendi hisselerini alıp satmak gibi bir nevi pump-dump oyunları çeviriyordu.

Yeni yatırımcı ve daha fazla para kazanma dürtüsüyle yola çıkan İngiliz yatırımcı,Güney Amerika’daki yerlilere yünden elbise satarız ve onlar da bize bulyon bulyon altın verirler diye düşünüyordu.Akabinde şirketin hisseleri deli gibi satıldı.Şirketin hisseleri öyle pump yemiş ki 1720’nin Ocak ayında 128 pounda satılan şirket hisseleri haziran sonunda 1050 pounda çıkarak Bitcoin'in Ekim 2017 çıkışını aratmamıştır.

Yalnız şirketin hisselerinin gerçek değeri bu değildi ve balon yavaş yavaş patlama noktasına geliyordu.Bu durumu ilk fark edenler ise şirketin yöneticileri oluyor ve tabii ki bu tarihi fırsatı değerlendirip hisseleri açığa satmaya başlıyorlardı.

(1718-1721 yılları arasındaki Güney Deniz Şirketi hisse senetlerinin fiyat grafiği)

Keza şirketin hisseleri 31 Ağustos 1720’de 775 pound, Ekim’de 290 pound, Kasım ayında ise 150 pound’a kadar gerilemişti.Güney Denizi Balonu, ilk hisse senedi balonu olarak tarihe geçmişti.Yaşanan spekülasyon çılgınlığı sadece Güney Denizi Şirketi’ni değil, tahmin edebileceğiniz gibi şirketin yatırımcılarını da önemli ölçüde zarara uğrattı. Çok para kazanmak umuduyla borçlanarak hisse alan pek çok kişi tabiri caizse mahvoldu. Aynı zamanda İngiliz ekonomisi de büyük darbe aldı.

İşin ilginç tarafıysa şirket bu krizden sağ çıkmayı başardı ve 1850 yılına kadar varlığını sürdürmeye devam ettirmişti.
Bu farazi şişirilen balon patlamış ve İngiltere finans sistemini toptan tehdit etmişti.Hatta önlem olarak hükümet, çıkarılan yasa ile halka arzları bile yasaklamıştı.

Newton'a gelecek olursak...Dünyanın gelmiş geçmiş en zeki insanları arasında yer alan ünlü fizik bilimci,Genel Çekim Yasalarını bulan, Kalkülüs‘ü icat eden bir dahi bile kalabalık yığınların ardından gidip sürü psikolojisinin etkisinde kalarak bu şirketin önemli hissedarları arasında yer almıştı.



Özellikle balonun şişmeye başlamasından bir süre önce şirkete ilk yatırımını yapan Newton, ilk yatırımından kâr elde edince daha yüksek miktarlarda hisse almaya devam etti. Balon patlayınca da o zamanın değeriyle 20.000 pound (Bu günün parasıyla yaklaşık 3.000.000$) , yani yaklaşık olarak yatırımının neredeyse tamamını kaybetti. Newton’ın kaybının bu denli büyük olmasının sebebi de balonun patlama seviyesine yaklaştığı noktalarda alımlarını artırmasıydı.Bu büyük kayıptan sonra Newton "South Sea" sözcüklerinin yanında telaffuz edilmesini yasaklıyor.

Warren Buffet'ın hocası Benjamin Graham’ın ifade ettiği gibi: "Yatırımcının en büyük sorunu hatta en kötü düşmanı kendisidir."

Ne kadar Kripto Para Borsası (Crypto Market)  Güney Denizi Balonu ve Lale Balonu olaylarından farklı olsa da, Güney Deniz şirketi faciasından sonra son 300 yılda yaşananlara baktığımızda insan psikolojisine dair pek bir şey değişmemiş gibi geliyor bana.Çünkü insanların hırsı, korkusu, aç gözlülüğü ve sürü psikolojisi hala geçerliliğini korumakta.



Faydalanılan Kaynaklar:

Akıllı Yatırımcı - Benjamin Graham,Epsilon Yayınları,2016

https://www.investopedia.com/features/crashes/crashes3.asp

http://www.openculture.com/2018/01/how-isaac-newton-lost-3-million-dollars-in-the-south-sea-bubble-of-1720-even-geniuses-cant-prevail-against-the-machinations-of-the-markets.html

Jump to: