Topic: Öğrencilerin hor görülmelerinin nedenleri ne olabilir ? (Read 220 times)
son dönemde çok saygısız olmaları...
Yeni nesildeki öğrenci topluluğu çok enteresan, bir çoğu doğru düzgün kendini ifade edemiyor. Hem birbirlerine hem herkese karşı saygı eksik, adap yok. Bunun öğrenci olmakla değil yeni nesil olmakla ilgisi var sanırım. Aileleri ne kadar ilgilenip iyi yetiştirmek için uğraşsa da gençler belli bir yaşa kadar orantısız davranışlar gösterebiliyor.
Yine de hepsi ülkemizin geleceği ve içlerinde çok zeki, gençliğin neşesine yakışan kişiler elbette çokça var
Toplumumuzda yaşı başı ne olursa olsun sürekli başka bir kesimi ezme ve bastırma eğilimi var, öğrencilerin gördüğü haksız muameleden ve önyargıdan açıkçası hiç hoşlanmıyorum
Yine de hepsi ülkemizin geleceği ve içlerinde çok zeki, gençliğin neşesine yakışan kişiler elbette çokça var
Toplumumuzda yaşı başı ne olursa olsun sürekli başka bir kesimi ezme ve bastırma eğilimi var, öğrencilerin gördüğü haksız muameleden ve önyargıdan açıkçası hiç hoşlanmıyorum
"Bunun öğrenci olmakla değil yeni nesil olmakla ilgisi var sanırım" burası güzeldi, olabilir bence de.
"Toplumumuzda yaşı başı ne olursa olsun sürekli başka bir kesimi ezme ve bastırma eğilimi var" karşı tarafa fazla saygı gösterince de bazen olabiliyor bir ezme çabası.
Yeni nesildeki öğrenci topluluğu çok enteresan, bir çoğu doğru düzgün kendini ifade edemiyor. Hem birbirlerine hem herkese karşı saygı eksik, adap yok. Bunun öğrenci olmakla değil yeni nesil olmakla ilgisi var sanırım. Aileleri ne kadar ilgilenip iyi yetiştirmek için uğraşsa da gençler belli bir yaşa kadar orantısız davranışlar gösterebiliyor.
Yine de hepsi ülkemizin geleceği ve içlerinde çok zeki, gençliğin neşesine yakışan kişiler elbette çokça var
Toplumumuzda yaşı başı ne olursa olsun sürekli başka bir kesimi ezme ve bastırma eğilimi var, öğrencilerin gördüğü haksız muameleden ve önyargıdan açıkçası hiç hoşlanmıyorum
Yine de hepsi ülkemizin geleceği ve içlerinde çok zeki, gençliğin neşesine yakışan kişiler elbette çokça var
Toplumumuzda yaşı başı ne olursa olsun sürekli başka bir kesimi ezme ve bastırma eğilimi var, öğrencilerin gördüğü haksız muameleden ve önyargıdan açıkçası hiç hoşlanmıyorum
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Hocam devlet memuru öğretmen doktor polis vs milyonlarca (dünya genelinde yüz milyonlarca) insana hakaret-küçük görme içeriyor bu ifadeler... Bence bir gözden geçirin sözlerinizi..istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Ayrıca memur olmak isteyen öğrencileri, başlıkta ifade edildiği üzere hor görmüşsünüz. Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir? Hepimiz bir dönem öğrenciydik ve ne kadar ilerlersek ilerleyelim asla mükemmel olamayacağımız gerçeğini hatırımızdan çıkarmamalıyız. Elbet daha yüksek idealleri olan insanlar da yetiştirmeli ancak eleştireceksek örneğin; dizilerin de etkisiyle mafya olmak isteyen, ailesinden mahallesine herkese illallah ettirmiş öğrencileri eleştirmeliyiz, tabii bir de o öğrencileri düzgün yetiştiremeyen toplumu yani kendimizi...
"Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir?" bakın bu cümleniz yanlış olmuş, taşlamaya tuttuğunuz arkadaş "eline ekmeğini almasın, hayırlı bir insan olmasın" dememiş zaten. memur olmak isteyen bir kişinin zihin yapısı bellidir (istisnalar hakkında konuşmuyoruz, genelden bahsediyoruz), lütfen sizde duyarlı olmak adına bizi anlamamazlıktan gelmeyin.
ok tamam işini yapmayan da var ancak bu, bardağın dolu tarafını mı boş tarafını mı gördüğünüze bağlı. Gözbebeğimiz evlatlarımızı bankamatik memuruna mı teslim edip eğitim almasını sağlıyoruz, canımızı iş bilmez zavallı bir doktora mı emanet ediyoruz, başımız sıkışınca gittiğimiz karakoldaki polis, adliyedeki hakim savcı, üniversitelerdeki proflar kısacası ülkeyi devlet yapan unsurları, hizmet aldığımız insanları bir çırpıda harcamak bana doğru gelmiyor.
Elbette eksik gedik var, kimse bunu inkar etmiyor. Duyar kasmak da değil amacım ama görevini yapan, hatta bu uğurda şehit olan, sosyal medyada resimlerini paylaştığımız insanlar da birer memur. Gaffar Okkan, Ahmet Taner Kışlalı, Aybüke öğretmen...Her memurun vatan sevdalısı ve istisna olduğunu göstermesi için ölmesi, şehit olması mı gerekiyor? Bu insanlar ölmeseydi ve yaşayıp maaşını alsaydı hangi gruba girecekti? Özel sektör çalışanları, öğrenciler, emekliler, bölge insanları, milletler.... Her konuda, her sınıflandırmada sırf söz söylemek için genellemeler yapmak yanlış... Toptancı anlayışı bırakıp kişilere, olaylara bakmak lazım. Bir adamda 100 hatta 1000 tane sevmediğiniz özellik bulunabilir ama aynı adam 1 davranışıyla bütün bunları önemsiz hale getirebilir.
Herkesin imkanı ve kapasitesi farklı, kimi girişkendir Hamdi Ulukaya olur Chobani markası inşaa eder, kimisi sosyal görevli olur kimsesizlere yardım eder, kimi Bill Gates olur, kimi de ailesine yük olmamak destek olmak için bir an evvel iş sahibi olmaya yönelir, memuriyet de bu seçeneklerden birisi... Her insanın ayrı bir hikayesi var, hüküm vermekte acele etmeyelim.
Amacım kimseye ders vermek, polemiğe girmek değil, yalnızca yazmak istedim, herkes istediği gibi düşünebilir. Bir kusur olduysa affola...
@wolwoo duyar kasmak değil aksine çok güzel şeylere güzel örnekler de ekleyip özet yapmışsınız. Yazdığınız şeylerin hemen hemen hepsine katılıyorum hatta üstüne ekleyecek daha fazla bir şey bulamadım şu an için. Açıklayıcı biçimde verdiğiniz örnekler çok hoşuma gitti
ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir.
Bire bir beni anlatmışsın
Biz mezun olduktan sonra bir pazarcıdan (küçümsemiyorum) daha az maaşa ondan daha fazla mesai yapıp üç kuruşa tamah olacak bir nesil değiliz. Bizden önceki nesil kapitalistlere yeterince tepkisini koyamadığı için bugün ülkede alın teri döken hiçbir insan yeteri kadar maaş alamıyor çünkü eski neslin bunu yapacak cesareti yoktu. Bugün yeni nesilden cesaretli olanlar dişini sıkıp memur oluyor ya da yurt dışına gidiyor bir de benim gibi bazı alanlardaki bilgisini kullanarak geleceğe şimdiden hazırlık yapmak zorunda kalanlar var..
Ben bugün memur olsam 30 sene çalışarak 1.836.000 TL para alıyorum (?WTF?) Para mı bu? Normal bir evde yaşamak için 500.000 TL ödediğin ülkede bu para değil üstelik faizsiz satın alırsan! LMAO
Toki'nin geçen gün yaptığı toplu konuta bile 636.787 insan başvurdu üstelik bedava dağıtılmıyor, parasıyla satın alıyorsun. Yeni neslin başka bir şansı kalmadı. Liyakat 0, torpilin yoksa yok sana meme.
Sonra soruyorlar Matthi neden trade yapıyorsun, tinerci mi olsaydım kardeşim
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Hocam devlet memuru öğretmen doktor polis vs milyonlarca (dünya genelinde yüz milyonlarca) insana hakaret-küçük görme içeriyor bu ifadeler... Bence bir gözden geçirin sözlerinizi..istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Ayrıca memur olmak isteyen öğrencileri, başlıkta ifade edildiği üzere hor görmüşsünüz. Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir? Hepimiz bir dönem öğrenciydik ve ne kadar ilerlersek ilerleyelim asla mükemmel olamayacağımız gerçeğini hatırımızdan çıkarmamalıyız. Elbet daha yüksek idealleri olan insanlar da yetiştirmeli ancak eleştireceksek örneğin; dizilerin de etkisiyle mafya olmak isteyen, ailesinden mahallesine herkese illallah ettirmiş öğrencileri eleştirmeliyiz, tabii bir de o öğrencileri düzgün yetiştiremeyen toplumu yani kendimizi...
"Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir?" bakın bu cümleniz yanlış olmuş, taşlamaya tuttuğunuz arkadaş "eline ekmeğini almasın, hayırlı bir insan olmasın" dememiş zaten. memur olmak isteyen bir kişinin zihin yapısı bellidir (istisnalar hakkında konuşmuyoruz, genelden bahsediyoruz), lütfen sizde duyarlı olmak adına bizi anlamamazlıktan gelmeyin.
ok tamam işini yapmayan da var ancak bu, bardağın dolu tarafını mı boş tarafını mı gördüğünüze bağlı. Gözbebeğimiz evlatlarımızı bankamatik memuruna mı teslim edip eğitim almasını sağlıyoruz, canımızı iş bilmez zavallı bir doktora mı emanet ediyoruz, başımız sıkışınca gittiğimiz karakoldaki polis, adliyedeki hakim savcı, üniversitelerdeki proflar kısacası ülkeyi devlet yapan unsurları, hizmet aldığımız insanları bir çırpıda harcamak bana doğru gelmiyor.
Elbette eksik gedik var, kimse bunu inkar etmiyor. Duyar kasmak da değil amacım ama görevini yapan, hatta bu uğurda şehit olan, sosyal medyada resimlerini paylaştığımız insanlar da birer memur. Gaffar Okkan, Ahmet Taner Kışlalı, Aybüke öğretmen...Her memurun vatan sevdalısı ve istisna olduğunu göstermesi için ölmesi, şehit olması mı gerekiyor? Bu insanlar ölmeseydi ve yaşayıp maaşını alsaydı hangi gruba girecekti? Özel sektör çalışanları, öğrenciler, emekliler, bölge insanları, milletler.... Her konuda, her sınıflandırmada sırf söz söylemek için genellemeler yapmak yanlış... Toptancı anlayışı bırakıp kişilere, olaylara bakmak lazım. Bir adamda 100 hatta 1000 tane sevmediğiniz özellik bulunabilir ama aynı adam 1 davranışıyla bütün bunları önemsiz hale getirebilir.
Herkesin imkanı ve kapasitesi farklı, kimi girişkendir Hamdi Ulukaya olur Chobani markası inşaa eder, kimisi sosyal görevli olur kimsesizlere yardım eder, kimi Bill Gates olur, kimi de ailesine yük olmamak destek olmak için bir an evvel iş sahibi olmaya yönelir, memuriyet de bu seçeneklerden birisi... Her insanın ayrı bir hikayesi var, hüküm vermekte acele etmeyelim.
Amacım kimseye ders vermek, polemiğe girmek değil, yalnızca yazmak istedim, herkes istediği gibi düşünebilir. Bir kusur olduysa affola...
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Hocam devlet memuru öğretmen doktor polis vs milyonlarca (dünya genelinde yüz milyonlarca) insana hakaret-küçük görme içeriyor bu ifadeler... Bence bir gözden geçirin sözlerinizi..istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Ayrıca memur olmak isteyen öğrencileri, başlıkta ifade edildiği üzere hor görmüşsünüz. Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir? Hepimiz bir dönem öğrenciydik ve ne kadar ilerlersek ilerleyelim asla mükemmel olamayacağımız gerçeğini hatırımızdan çıkarmamalıyız. Elbet daha yüksek idealleri olan insanlar da yetiştirmeli ancak eleştireceksek örneğin; dizilerin de etkisiyle mafya olmak isteyen, ailesinden mahallesine herkese illallah ettirmiş öğrencileri eleştirmeliyiz, tabii bir de o öğrencileri düzgün yetiştiremeyen toplumu yani kendimizi...
"Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir?" bakın bu cümleniz yanlış olmuş, taşlamaya tuttuğunuz arkadaş "eline ekmeğini almasın, hayırlı bir insan olmasın" dememiş zaten. memur olmak isteyen bir kişinin zihin yapısı bellidir (istisnalar hakkında konuşmuyoruz, genelden bahsediyoruz), lütfen sizde duyarlı olmak adına bizi anlamamazlıktan gelmeyin.
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Hocam devlet memuru öğretmen doktor polis vs milyonlarca (dünya genelinde yüz milyonlarca) insana hakaret-küçük görme içeriyor bu ifadeler... Bence bir gözden geçirin sözlerinizi..istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
Ayrıca memur olmak isteyen öğrencileri, başlıkta ifade edildiği üzere hor görmüşsünüz. Okuyup eline ekmeğini almak isteyen, vatana millete hayırlı bir vatandaş olmak isteyen genç ve çocuklara zavallı demek doğru bir ifade midir? Hepimiz bir dönem öğrenciydik ve ne kadar ilerlersek ilerleyelim asla mükemmel olamayacağımız gerçeğini hatırımızdan çıkarmamalıyız. Elbet daha yüksek idealleri olan insanlar da yetiştirmeli ancak eleştireceksek örneğin; dizilerin de etkisiyle mafya olmak isteyen, ailesinden mahallesine herkese illallah ettirmiş öğrencileri eleştirmeliyiz, tabii bir de o öğrencileri düzgün yetiştiremeyen toplumu yani kendimizi...
toplumun gitmekte olduğu yeri çok güzel açıklıyor bu yorumlar.
Ögrenciden öğrenciye bu durum değişebilir hal ve tavır ve hareketler burada çok önemli bana göre bazı öğrenciler oluyor hakikaten karşısın dakine karşı saygısı olmayabiliyor. Yoksa diğer türlü her öğrenci hor görülmez.
ögrenci var, ögrenci var...
ögrenciye, okudugu bölümden bir ders icerigini anlattirin; güzelce anlatabiliyorsa eyvallah, basimin tacidir...
ama anlatamiyorsa, okulda ne ögrendigini ve neden ögrendigini bilmiyorsa, sal gitsin.
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
hocam konuyu çok net açıklamışsınız, çok teşekkür ediyorum.ögrenciye, okudugu bölümden bir ders icerigini anlattirin; güzelce anlatabiliyorsa eyvallah, basimin tacidir...
ama anlatamiyorsa, okulda ne ögrendigini ve neden ögrendigini bilmiyorsa, sal gitsin.
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
devletin hizmet/üretim gibi sektörlere el atması ülkeyi geriletiyor aslında. şu an devlet hastanesinde bir hemşire yılda 60 bin alıyor, ürettiği hizmeti ise özel hastanedeki bir hemşire 2 ayda üretiyor. yani 4 bin liraya üretilecek bir hizmete 60 bin lira veriyor devlet. emin olun özel işletmeler çok daha etik çalışıyor devlete ait işletmelerden, bizzat yaşadım her iki sektörü de. sosyalistler, devlet işletmelerinin daha etik çalıştığını söyler, asla inanmamak lazım.
çoluğun çocuğun beyni yıkanıyor, 10 yaşından itibaren kız çocuklarının beynine zengin adam bulmaları kodlanıyor.
erkek çocuklarının beyinlerine ise; kolay yoldan para kazanıp rahat hayat yaşamaları kodlanıyor.
çoluk çocuk üniversite bölümü seçerken kpss atama puanı düşük olan bölümleri seçiyor, okulu bitirince atanıp yatarak 60 bin kazanacak yılda ne de olsa.
tarafsız bir sözlü mülakat olsa çok kişi elenir aslında, okuma oranını yükseltmek için üniversiteler açılıyor her tarafa ama o iş öyle olmaz, öyle olsaydı tüm gelişmiş ülkeler rastgele üniversite açardı. bence bu hata devletin kasıtlı yaptığı bir durum, 15 yaşındaki çocuğu getirsen ülkeyi yönetmesi için, o daha doğru yapar.
ögrenci var, ögrenci var...
ögrenciye, okudugu bölümden bir ders icerigini anlattirin; güzelce anlatabiliyorsa eyvallah, basimin tacidir...
ama anlatamiyorsa, okulda ne ögrendigini ve neden ögrendigini bilmiyorsa, sal gitsin.
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
ögrenciye, okudugu bölümden bir ders icerigini anlattirin; güzelce anlatabiliyorsa eyvallah, basimin tacidir...
ama anlatamiyorsa, okulda ne ögrendigini ve neden ögrendigini bilmiyorsa, sal gitsin.
ya da: ne olmak istiyorsun sorusuna, bir üniversite ögrencisinin: kpss'ye katilacagim, memur olacagim cevabi beni bitirir; o ögrenci degil, bir baltaya sap olamamis ve olamayacak bir zavallidir. memurlar, sirtini devlete dayamis birer bankamatik bagimlisidir zaten:)
istisnalar her zaman oldugu gibi bu konuda da kaideyi bozar!
çok eski bir öğrenci olarak ev sahibinin gözünden bakarsak bir yerde haklı gibi. evin içine etme olasılığı çok yüksek. isterse depozito alsın bu durum değişmeyecek. kirayı zamanında ödememe gibi durum da söz konusu olabilir. bir de bazı yavşak ev sahipleri eve kimin girip çıktığını kontrol edemeyeceği için sinir krizi geçirebilir.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
bankalara kredi alınmaya gidilmiyor sadece hocam
ev sahiplerinin haklı olduğu konu ise benim ilk sebepte bahsettiğim öğrenci profili olabilir.
şu an iç Anadolu da ikamet ediyorum, inan burada üniversite okumayı düşünen kardeşlerimizin hali ve düşünceleri içler acısı, hepsi tıp okumayı düşünüyor burada. soruyorum, neden tıp okumak istiyorsun kardeşim diyorum, "kolay iş buluyorlar ve kutsal meslek" diyorlar. toplumun bu kutsal meslekleri yüzünden zaten sağlık sektörü facia ötesi. geçen ekşi sözlüğü okuyorum, sağlık çalışanları hakkında bir başlık açılmış, mühendisin biri aynen şunları yazmış "bizim iş sağlıkçıların yanında hikaye, gerçekten çok zor ve ince iş" böyle düşünen adamın elinin değdiği işten hayır gelmez vallahi. üniversite alımlarında tarafsız sözlü mülakat yapılsa 5 yıl sonra bu ülke 50 yıl ileri atlar aslında.
bankaya borç almak için gitmediyseniz sizin işiniz kimseyi ilgilendirmez. yani fatura ödemeye gittiyseniz sizin ne yaptığınız kimsenin umrunda olamaz. bence aşırı tepki veriyorsunuz. haftasonu izni için çarşıya çıkan asker muhabbeti yapılmış gibi anlatıyorsunuz:)) genç insansınız hayatınızın tadını çıkarın. kısacası koyun götüne gitsin.
bankaya 3 bin liranın üzerindeki tutarlar için para çekmeye,
6 bin liranın üzerindeki tutarlar için para yatırmaya,
yüksek giriş-çıkış trafiği olacak hesaplar için önceden bilgilendirmeye ve buna benzer sebepler için gidilebilir.
yaşınız genç ise yüzde 10 ihtimalle bu tür durumlarda "öğrenci misin" şeklinde sorarlar.
şimdi gelelim "mühendis birisinin dediği laf" bu kısıma;
mühendisin dediği bu laf sadece bireyin değil, meslektaşlarının ve toplumun büyük çoğunluğunun düşüncesidir.
insanların hem maddi hem manevi yükselme anlayışı yanlış yöndedir, tek tipleşmeye gitmektedir.
kıssadan hisseye bu gibi durumları konuşarak toplumu daha iyi tanıyoruz, neden geri kaldığımızı tespit edebiliyoruz ve buna yönelik önlemler alabiliyoruz, bence siz sohbetten sıkılıp "koyun götüne gitsin" moduna girdiniz, keşke sadece "koyun götüne gitsin" yazsaydınız daha mantıklı olurdu, saygılarımla
çok eski bir öğrenci olarak ev sahibinin gözünden bakarsak bir yerde haklı gibi. evin içine etme olasılığı çok yüksek. isterse depozito alsın bu durum değişmeyecek. kirayı zamanında ödememe gibi durum da söz konusu olabilir. bir de bazı yavşak ev sahipleri eve kimin girip çıktığını kontrol edemeyeceği için sinir krizi geçirebilir.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
bankalara kredi alınmaya gidilmiyor sadece hocam
ev sahiplerinin haklı olduğu konu ise benim ilk sebepte bahsettiğim öğrenci profili olabilir.
şu an iç Anadolu da ikamet ediyorum, inan burada üniversite okumayı düşünen kardeşlerimizin hali ve düşünceleri içler acısı, hepsi tıp okumayı düşünüyor burada. soruyorum, neden tıp okumak istiyorsun kardeşim diyorum, "kolay iş buluyorlar ve kutsal meslek" diyorlar. toplumun bu kutsal meslekleri yüzünden zaten sağlık sektörü facia ötesi. geçen ekşi sözlüğü okuyorum, sağlık çalışanları hakkında bir başlık açılmış, mühendisin biri aynen şunları yazmış "bizim iş sağlıkçıların yanında hikaye, gerçekten çok zor ve ince iş" böyle düşünen adamın elinin değdiği işten hayır gelmez vallahi. üniversite alımlarında tarafsız sözlü mülakat yapılsa 5 yıl sonra bu ülke 50 yıl ileri atlar aslında.
bankaya borç almak için gitmediyseniz sizin işiniz kimseyi ilgilendirmez. yani fatura ödemeye gittiyseniz sizin ne yaptığınız kimsenin umrunda olamaz. bence aşırı tepki veriyorsunuz. haftasonu izni için çarşıya çıkan asker muhabbeti yapılmış gibi anlatıyorsunuz:)) genç insansınız hayatınızın tadını çıkarın. kısacası koyun götüne gitsin.
çok eski bir öğrenci olarak ev sahibinin gözünden bakarsak bir yerde haklı gibi. evin içine etme olasılığı çok yüksek. isterse depozito alsın bu durum değişmeyecek. kirayı zamanında ödememe gibi durum da söz konusu olabilir. bir de bazı yavşak ev sahipleri eve kimin girip çıktığını kontrol edemeyeceği için sinir krizi geçirebilir.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
bankalara kredi alınmaya gidilmiyor sadece hocam
ev sahiplerinin haklı olduğu konu ise benim ilk sebepte bahsettiğim öğrenci profili olabilir.
şu an iç Anadolu da ikamet ediyorum, inan burada üniversite okumayı düşünen kardeşlerimizin hali ve düşünceleri içler acısı, hepsi tıp okumayı düşünüyor burada. soruyorum, neden tıp okumak istiyorsun kardeşim diyorum, "kolay iş buluyorlar ve kutsal meslek" diyorlar. toplumun bu kutsal meslekleri yüzünden zaten sağlık sektörü facia ötesi. geçen ekşi sözlüğü okuyorum, sağlık çalışanları hakkında bir başlık açılmış, mühendisin biri aynen şunları yazmış "bizim iş sağlıkçıların yanında hikaye, gerçekten çok zor ve ince iş" böyle düşünen adamın elinin değdiği işten hayır gelmez vallahi. üniversite alımlarında tarafsız sözlü mülakat yapılsa 5 yıl sonra bu ülke 50 yıl ileri atlar aslında.
çok eski bir öğrenci olarak ev sahibinin gözünden bakarsak bir yerde haklı gibi. evin içine etme olasılığı çok yüksek. isterse depozito alsın bu durum değişmeyecek. kirayı zamanında ödememe gibi durum da söz konusu olabilir. bir de bazı yavşak ev sahipleri eve kimin girip çıktığını kontrol edemeyeceği için sinir krizi geçirebilir.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
hastanede vs. gibi yerlerde yaşlı emmiler bu soruyu sorup suratını ekşitiyorsa "bizim götümüzdeki kıllar kadayıf oldu, sen kimsin zikko" gibisinden yaş tecrübesi ileri sürüyor olabilir. bankalar da soracak tabii ki arkadaş. kredi almaya gitmişsin o riski neden üstlensin banka. yav siz niye ciddiye alıyorsunuz ki? he deyin geçin.
Bankaların değil de çalışanların tavırlarını soruyorsunuz sanırım.
Karşısınızdaki çalışan öğrenciden pirim alamayacağı için olabilir hocam.
Karşısınızdaki çalışan öğrenciden pirim alamayacağı için olabilir hocam.
arkadaşlar dikkat ettim de bankalar imalı bir tavırla "öğrenci misiniz" şeklinde soruyor.
hastanelerde genç yaştakilere yine aynı şekilde imalı bir "öğrenci misiniz" sorusu geliyor.
ev kiralama/araç kiralama gibi durumlara girmiyorum bile, "öğrenciyim" dediğiniz an adeta bir pislik gibi görüyorlar.
ben lise mezunuyum lakin "ne iş yapıyorsun" sorusunu geçiştirmek için bazen "öğrenciyim" şeklinde cevap veriyorum. tabii bu cevabı vermemle birlikte, karşı tarafın saygısı azalıyor.
bence bu durumun 2 sebebi var, en önemlisi; Anadolu da doğup büyümüş, yoksul ve kültürsüz bir ailede yetişmiş olup, sadece ilerde iş bulmak amacıyla (kendilerinin deyimiyle "devlete kapağı atmak") üniversite okumaya kalkışıp, şehre uyum sağlayamayan tiplerin antipati yaratması.
diğer bir sebebi ise; öğrencilere karşı antipatisi olan şahsın, öğrencilik zamanlarında ilk maddede belirtilen kriterlerde bir tip olması.
hastanelerde genç yaştakilere yine aynı şekilde imalı bir "öğrenci misiniz" sorusu geliyor.
ev kiralama/araç kiralama gibi durumlara girmiyorum bile, "öğrenciyim" dediğiniz an adeta bir pislik gibi görüyorlar.
ben lise mezunuyum lakin "ne iş yapıyorsun" sorusunu geçiştirmek için bazen "öğrenciyim" şeklinde cevap veriyorum. tabii bu cevabı vermemle birlikte, karşı tarafın saygısı azalıyor.
bence bu durumun 2 sebebi var, en önemlisi; Anadolu da doğup büyümüş, yoksul ve kültürsüz bir ailede yetişmiş olup, sadece ilerde iş bulmak amacıyla (kendilerinin deyimiyle "devlete kapağı atmak") üniversite okumaya kalkışıp, şehre uyum sağlayamayan tiplerin antipati yaratması.
diğer bir sebebi ise; öğrencilere karşı antipatisi olan şahsın, öğrencilik zamanlarında ilk maddede belirtilen kriterlerde bir tip olması.
Jump to: