Hocam son satırda herşeyin nedenini ve sonucunu açıklamışsın resmen. Her zaman söylediğim birşey var, kurtuluşumuzun yollarından biri kesinlikle topraktan çiftçilikten geçiyor, köylü milletin efendisi sözünün temelinde de aynı mantık var aslında. Çiftçilik ve hayvancılık ile ilgili cılız adımlar atıldı ama milletin şehirleşme merakını yenemedi bu adımlar. Yaşadığımız şehirde, üstelik şehir merkezine 10-20 km mesafedeki ilçelerde yaşayanlarda bile mutlaka merkez ilçelere yerleşme telaşı var. Burada iş imkanı bahane, çocukların okulu bahane vs. fakat bunlar çözüme kavuşturulması kolay sorunlar. Toprağa dönmemiz, aydınlanmayı tekrar aynı yerden başlatmamız lazım.
@totti67 hocam söylemek kolay da anlatmak çok zor. Kime anlatancan sen başlarındaki belayı. Anlayacak adam anlayacak kafa lazım. Sen bir şeyleri anlatmaya çalışınca başka kim var ki ona oy verelim mantığı ile anştayn olsa baş edemez. Adam atomu parçalamak daha kolay demiş. Biz bunların kafalarındaki bu kara düşünceyi nasıl yok edeceğiz. Biz değil hazreti azrail bunlarla baş edemez.
Abi ben küçük de olsa bahçemde en azından yazın sebzelerin yetistiriyorum, kumesim var, taze yumurta imkanım var, çok fazla bilgim olmadığından büyük baş hayvan bakamıyorum ama onu da bir yerden başlasam hayvanların yayilabilecegi alanım da var. 10 sene Gebze de yaşadıktan sonra döndüm memlekete, herkes imkanı kadar dogallasmaya çalışsa bu bile büyük adım olur, kırsalda yeri yurdu olmayana lafım yok ama ata toprağı olup bayramdan bayrama gidenleri yönlendirmemiz lazım.
İşin diğer tarafına gelince,.maalesef orası derin ve karanlık kuyu, artık geç kalmış bile olabiliriz, sular şimdilik yüksek balıklar böcekleri yiyor, ama gün gelir böcekler de balıkları yiyecek duruma gelir.