Topic: ÖTV Hikayesi (Read 276 times)

ÖTV'nin kaldırılması şuanda teklif dahi edilemez.Ana gelir kaynağı olarak şuanda vergilere baktığımızda bunun baş kahramanı olarak ÖTV'yi söyleyebiliriz.Sadece arabalardaki alınan ÖTV bile inanılmaz derecede bir meblağ yapar tek başına.İlerleyen aylarda -belki yerel seçimlerden sonra- bir zam hikayesi daha görmemiz muhtemel.Bunu tam olarak bilememekle beraber yerel seçimlerden sonra farklı bir zam tarifesine uyanacağımızı söylemek hiç de zor olmayabilir.

ÖTV'den kurtulmak ne kelime daha yeni başlıyoruz.    Önümüzdeki günlerde akaryakıtta uygulanan ÖTV'ye 6-8 lira aralığında bir artış geleceği konuşuluyor. Gerçekleştirilmek istenen bir ÖTV hedefi var ve onun için kim bilir genel olarak ne kadar ÖTV artışı göreceğiz. Araçlarda zaten en düşük ÖTV oranına ciddi oranda bir artış geldi bile.

Üniversite öğrencisi olanlar biraz şanslı olabilir şu günlerde. Çünkü söz verilen vergisiz telefon ve bilgisayar alma uygulamasının yakında hayata geçirileceği söyleniyor. Faydalanabilen faydalansın şu dönemde.

zaten ötv'nin kalkması bize kol vergisi olarak geri dönecektir. devlet ötv gelirinden vazgeçerse yerine ya para basacak ya da diğer vergi kalemlerini artıracak. bir diğer opsiyon da yeni bir vergi uydurması olacaktır. kdv artışında ve imei kaydı için gelen inanılmaz yükselişte bunu gördük. bu yüzden son dönemde güzel bir ev ve araba almış kişilerseniz bunu gerçekleştiren son nesil olmuş olabilirsiniz.

İki ay sonrasından haber veriyorum, ÖTV'den kurtulmayı şu an hayal bile edemiyoruz ama KDV'nin oranı artırıldı. Ayrıca istediğimiz şeylere kolayca ulaşmayı geçtim, ulaşmak zorunda olduğumuz hijyen, giyinme, yiyecek gibi temel maddelere bile maalesef artık ulaşamıyoruz halk olarak. Tabi bunu halkımız istedi orası ayrı.

Araç almayı düşünüyorum fakat -sözde- sıfır araç yok malesef bayilerde. Bunun karşılığında ya isminizi alıyorlar ya da bir kaç gün sonra tekrardan bayimizi arayarak sorabilirsiniz diye gönderiyorlar.Yakını ve tanıdığı olan yine bir şekilde arabayı önce alıyor almasına ve biz alamıyoruz.Bunun bile önüne hala geçilemedi.Devlet bir şey yapmıyor ve buna önlemi bayiler alıyor.Geçenlerde mercedes online satışa geçtiğini ve bayilerin artık bu işe bakmayacağını bildiren bir haber yayınladı.Diğer firmalardan da bunu bekliyorum ve en yakın zamanda bunu yaparlar umarım.Olduğum bölgedeki bayide ön satış için para talep edilmiş ve o paralar ile bayideki çalışanlar aralarında paylaşmış.Ortada ne araba ne de para var.Hepsi soruşturma altında şimdi bu insanlar neye güvenerek kapora bırakacak bayilere?
Durum çok vahim.Seçimlerden sonra doları tutmaları imkansız gibi 22-23 bandına doğru yükselişe geçecektir.Bu sebeple sıfır araçların fiyatları iyice yükselecek doğal olarak.Sıfır araçlar yükselirse ikinci ellerin fiyatları da yerinde malesef ki durmaz.

Türkiye o kadar zengin bir ülke ki her şeye rağmen hala ayakta. Devlet bakidir, hükümetler gelip geçicidir. Yanlışlarını görecek bir göz yok maalesef şu an ki partide. En azından bir değişiklik olmalıydı. Şimdi ikinci turda da büyük ihtimalle mevcut cumhurbaşkanı kazanacak ve ÖTV düzenlemesine 5 sene daha hayal gözüyle bakacağız. Maaşların artması da bir işe yaramayacak çünkü dolar şu anda çift kur ilerliyor. Yakın zamanda yine buna benzer görüntüler seyredeceğiz ve araç satışları doğal olarak az olan kurdan değil, çok olan kurdan ilerleyecek. Eğer araç almayı düşünen varsa geç olmadan almalı.

Görebilecek şansımız vardı fakat bu şansı bir 5 yıl daha göremeyeceğiz gibi duruyor.Millet ittifakının seçim vaatleri arasında ÖTV düzenlemesi vardı fakat milletvekilliğinde çoğunluğu kaybettiklerine göre böylesine bir onay alınması zor olacaktır.ÖTV günümüzde neredeyse her yerde alınıyor.Özellikle arabalarda bu denli ÖTV alınıp paranın yetmemesi benim ilgincime gidiyor tabiki.Bir arabının normal fiyatının üstüne %80 ÖTV verdiğimiz halde ekonomiksel olarak devletimiz güçsüz kalıyor.İleride belki buna da bir güncelleme gelebilir illaki fakat şimdilik zor gibi gözüküyor.
Keşke bu kadar fazla ÖTV vermesek araba alırken ama şartlar böyle gelişmiyor ne yazık ki.Sıfır arabaların fiyatlar gittikçe yukarı doğru çıkarken (hem dolar kuru,hem de piyasada araba bulunmaması) ÖTV ile birlikte katlanılması zor hale geliyor.

Değişir mi acaba bu vergiler. Mecburi şeylerin adına özel tüketim konup vergi alınıyor. Bir zaman oyun işiyle uğraşmıştık ve bildiğiniz şehir kurma, yönetme, vergi, alt yapı, maaş gibi birçok alt başlıkları tasarlıyorduk. Oyunu oynayanın bazı şeyleri yapamadığı ve kaynak bulamadığı zaman vergiyi artırıp artırıp para sorununu çözebiliyordu. Oyun olduğu için sonradan karşına sadece memnuniyetin eksiye düşmesi olarak çıkıyordu. Gerçekten biraz bağımsızdı yani. Memnuniyeti de konser vererek artırabiliyordun hem de daha fazla artı veriyordu eksi memnuniyetine oranla. Çakma sanatçı isimleri falan ayarlayıp bilindik isimlere en yakın olanları getirdiğinizde daha fazla memnuniyet geliyordu. Eğer ki bir gün gerçekleşirse bu oyun en ünlü kişileri getirdiğinizde halk konserinden bile bilet geliri elde edebiliyorsunuz, bu bilgi köşede dursun kolay kasma yöntemi

Gerçekte istediğimizi ÖTV'ye takılmadan alamıyoruz. Belki bir gün düzeliriz. ÖTV'nin olmadığı istediğimiz şeylere kolayca ulaşabileceğimiz bir zamanı görürüz inşallah.

Hocam benim neredeyse Avrupa'nın bir ülkesinde yaşayan arkadaşım var ve sık sık sohbet ediyorum. Almanya'ya arkadaşım 2016 yılında yerleşti. 2016 yılında aylık mutfak masrafı 400 euro imiş. Bir kaç yıl önce aynı şeyleri aldığı zaman 360 euro tutuyordu. Zamlanmasını geçtim indirim geliyor sürekli. Ama bu Rusya-Ukrayna savaşından sonra belli bir zam gelmiş ve 2016 yılındaki seviyeye gelmiş ve aynı şeyleri aldığı zaman 400 euro tutuyormuş.

Bu olayın sorumluları kim acaba, böyle söylüyoruz da böyle basit işleri yurtdışında yapmak için hayal kuran gençlerimiz olması ülkemizin acınası durumunun geldiği yerdir, ülkesinde diş hekimi değil, Avrupa’da garsonluk yapan birisinin videosunu görmüştüm, kendi işimi belki burada yapabilirsem diye kaçmış, garsonluktan bile memnun, en azından insanlar insan olduğunu görüyorlar, burada sağlık personelini öldürüyorlar, Almanlarda bizi kıskanmıyor, bize kıs kıs gülüyorlardır sadece, adamlar dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi üstelik 100 yılda 2 dünya savaşından çıktıkları halde, bir de bize bakın,

Alamanlar bizi kıskanıyor hocam önemli olan bu. Gazları yok, meyveyi sebzeyi taneyle alıyorlar hocam aman aman. Gurbetçiler her gün kan ağlıyor daha dün Instagramda Belçika’da bir gurbetçinin sosyal konuttan çıkarılma sebebini öğrendim. Yapılan araştırmalar neticesinde Türkiye’de 16 tane konutu olduğu ortaya çıkmış ki Belçika buna maddi durumu kötü diye sosyal konut tahsis etmiş. Yani az çok yurtdışı haberlerini takip etseniz zaten hayat farkı ve kalitesini herkes görebiliyor. Yurtdışına giden ise canlı şahit oluyor bu duruma. Avrupa’da vasıfsız işçinin çalıştığı kasiyerlik, bulaşıkçılık, kuryelik gibi işleri Türkiye’de üniversite mezunu gençler yapmak zorunda kalıyor.

İki kardeşim de tır şoförü olduğundan en az ayda bir kez yurt dışına çıkıyorlar işleri gereği, Almanya, Fransa, Belçika vs. ülkelerdeki mali duruma hakimler, en nihayetinde mutlaka alışveriş yapmak zorunda oldukları zamanlar oluyor. Öyle ürünler var ki son birkaç yılda fiyatları neredeyse hiç değişmemiş, çok çok küçük artışlar olmuş belki. Sadece bu sene Ukrayna Rusya savaşı nedeniyle gaz ile alakalı sıkıntılı bir süreç yaşamış olabilirler ama onu da atlattılar sanırım. Bu arada araba fiyatlarından hiç bahsetmiyorum o sektör zaten hepimizin malumu, bizde bir tane kendine alırken en az bir tane de devlete alıyorsun aynı arabadan  verdiğin vergiyle. Yerli ve milli olan herşeyi özelleştirdik, hiç düşünmedik madem zarar ediyor bunları almaya niye birileri talip oldu, talip olanlar ve alanlar bir süre sonra kar ettiler, hatta aldıklarının misli ile satanlar da oldu, bu arada özelleştirme yapılırken bazı sektörlerde taşınmazlar hatta kasadaki paralar da işin içine dahil edildi diye biliyorum. Tüm bu mevzuların totalinde yemeği başkaları yiyor, sofrayı toplayanlar ise bizleriz...

Gözümü kapattım şak 6 ay geçti ve baktım ki ekonomik olarak hayal bile edemeyeceğimiz bir seviyedeyiz. Sağolsun ekonomi bakanımız söylediklerinde haklı çıktı. Şu an dolar 20 liraya dayandı ve 1 doları 1.3 lira seviyelerinden alan hükümet geldiğimiz noktada neredeyse 16 kat değer kaybettirdi paramıza. Ulusal paramızın değerini şöyle anlatmak lazım komşu ülkelere alışverişe gittiğimiz dönemden, komşu ülkelerden bize gelip alışveriş yapıp bedava olduğunu söyleyenlere değişti Türkiye.

Seçimler ülkenin ana gündemi oldu ve öyle olmaya da devam ediyor. Para birimimiz, ekonomi modellemelerimiz, ulusal ve uluslararası markalarımız artmadıkça ve düzelmedikçe bizim eski halimize dönmemiz imkansız.

Şu anda paradan 1 sıfır atsalar dolar 2 lira oluyor var mı ötesi?

Normal gelmesinin en büyük sebebi normalleştirilmesi, kimse bir şey diyemiyor, adamlar istedikleri gibi hareket ediyorlar, üretim yok, her şey ithalat maalesef böyle olunca noluyor para dışarıya çıkmasın diye vergi konuyor.
Birisi çıkıp ihracat rekoru kırıyoruz falan da demesin önce ithalat rekorlarına baksın, durmadan cari açık veriyor ülke.
Hal böyle olunca ona buna şuna vergi konuyor, üretime destek yok.

Hocam meritim kalmamış, olsa atacaktım. Dediğiniz çok doğru. Bizden alınan vergi oranıyla devletin iskandinav ülkeleri düzeyinde icraat yapması lazım. Ama onlar gidip yap işlet devret saçmalıklarını yaptılar, bir de kendi yapmış gibi hava atıyor. Zaten devletin sahibi gibi konuşmaları sizin yazdığınız gibi ortada. Meydanlarda biz bu millete hizmetkar olmaya geldik diyor ama yaptıkları tabi ki tam tersi.

Alınması baştan ultra saçma ama hadi doğru kullanılmış olsa bir nebze anlayacağım. Zaten boşa haraç ödüyoruz, bir de saçma sapan yerlere harcanıyor, ama aynı zamanda alım gücümüz felaket ötesi felaket düzeye geliyor. Bunun hiçbir izahı yok.

Otomobilde ötv konusunda sektörün hazırladığı çözüm önerileri var. Çat diye kaldırılması olmuyor, kademeli şekilde orta vadede sıfırlanmasını öneriyorlar. Hükümet değişir de şu olaya çözüm bulunur diye umuyoruz.

İnsanların hayatindaki rutin gereksinimlerin, daha doğru bir ifade ile basit yaşam kosullarinin sağlanması ve devamı için elzem olan ihtiyaçların hangi kritere göre özel tüketim vergisine tabi olduğunu hiç anlamadım ben. Evet yat alırsın, ya da belirli bir miktarın üzerindeki bir araba veya ev alırsın o noktada çok da itiraz etmem ama diğer durumda kesinlikle hiçbir mantıklı açıklaması olmayan bir durum bu. Bizim ülkemizin birinci geçim kaynağı vergiler, sen devlete veriyorsun, devlet senden aldıklarını sana veriyor, böyle bir döngü içindeyiz sanırım.

KDV’nin bu kadar eksik ve kaçırılmasına rağmen (bence fişsiz alışveriş hala çok bu yüzden dedim) yine de ana gelir kaynaklarından başlıcası KDV. ÖTV ise belirli kalemlerden alınmasına rağmen yarı gelir kadar gelir ÖTV sayesinde gelmiş. Her türlü maldan neredeyse ÖTV alınıyor ve bu bize normal geliyor. Normal değeri 100 bin lira olan bir araçtan 300 bin liralık satış fiyatına kadar vergi alınıyorsa bu ülkenin TOGG üretmesine de gerek yoktu. Üretmeden kazanan dünyadaki sayılı ülkelerden birisi halindeyiz çünkü. Telefon lüks, araba lüks, diğer kalemler lüks, alkol tütün hepsi lüks. Bu vergilerin sonu gelmez.

Aslında benim de amacım Özel Tüketim Vergisi ve diğer vergi kalemleriyle Türkiye’nin vergi ile yönetilen bir ülke olduğunu biraz olsun gösterebilmekti. Bu yüksek vergiler yüzünden zaten hayat gittikçe pahalı bir hal almış durumda. Devlette belli ki vergilerden besleniyor, vergisiz bir işlem düşünmek şu aşamada hayalcilik olur. Çünkü toplum olarak üretmiyoruz, katma değer kazandırmıyoruz.

Ülkede eğitim sisteminden yanlış başlıyor zaten. Okumayan çocuk sanayiye yönlendiriliyor mesela. Okuyan çocuk da oraya yönlendirildiği zaman biz teknik olarak başarılı, kalifiye elemanlar yetiştireceğiz. Çiftçilik basit bir meslek gibi görülürken, yaşı 40 civarına dayanmış öğretmenlerimizin mesleğini bırakıp çiftçiliğe yöneldiğini görüyoruz. Aslında biz bunu 18 yaşındaki çocuklarımıza da aşılamalıyız. Üretmeliyiz, üretip ihraç etmeliyiz. Ürettiğimiz portakallar, domatesler ile dış borcumuzu ödeyebilecek seviyeye gelmeliyiz. Bu ülke sadece vergiden medet ummamalı.

Vergi oranlarını görünce neden 3 çocukta ısrar edilip nüfus artışına gidilmek istendiğini daha iyi anlıyorum. Daha fazla müşteri, daha fazla kazanç demek.

Toplanan vergi miktarına bakınca insanın aklı almıyor, devasa paralar işin içine giriyor. Devletin sadece ÖTV’den bile elde ettiği gelir ile orta halli birkaç ülkeyi yönetebilirsiniz. Buna rağmen halkın bu kadar yokluk içerisinde olması ise akıl alır gibi değil.
Elde edilen geliri üretim faaliyetlerini arttırmak ve istihdam sağlamak üzerine harcamazsanız tam olarak bizim konumunuza gelirsiniz. Dışa bağımlı olmak yerine iç kaynaklarınızı kullanmanız lazım ki halkın emeklerini sömürdükten sonra yerlerde sürünmeyin

Verdiğiniz verginin hesabını vermeyi kendilerine lüks görenler olduğu taktirde birde bunları savunanlar olunca ne bu vergilerin sonu gelir nede bu vergiler doğru kaynaklara harcanır.
Vergilendirme sistemi bile bizde tam bir komedi çünki alınan para vergiden ziyade bir haraç durumuna geldi. Vergiyi neye göre ödersin ödediğin paraya göre değilmi? Araçlarda neden motoruna göre oluyor? Komediye bak 10 milyona aldığın bir araçla 1 milyona aldığın aracın vergisi aynı bile olabilir.
Buzdolabından ötv alınıyor.

Ötv alınsın kdvde alınsın ama doğru kaynaklara harcansın

Ülkemizde alınan vergiler yaşam kalitemizi arttırmayı amaçlamaktan ziyade bir haraca dönüşmüş durumda. Sayıştay raporlarında açıklanmış olsa bile hesap verilmediği garabet bir dönemdeyiz.

Ne demişlerdi?

Kaynak: https://www.evrensel.net/haber/396274/halk-deprem-vergilerini-sordu-erdogan-hesap-vermeye-zamanimiz-yok-dedi

Gelir garantili yollar köprüler hava alanları vs bir sürü şey yapılıyor hem normalinden pahalıya mâl ediliyor hemde kullanılmasada gelir garanti altına alınmış böyle garanti bir ticaret nerede var. Katma değerli ürünler üretmemiz gerekiyor başta teknolojik ürünler olmalı ve bunların pazarlanması çok önemli. Hammadde satacağımıza bu hammaddeleri işleyerek katma değerini artırarak satmalıyız mesela bor madedini ham madde olarak çok ucuza satıyoruz yabancılar ne yapıyor alıyor ucuzdan lityum batarya yapıp size geri satıyor ve devasa kazançlar sağlıyor.

ÖTV kalkar mı? Şahsen kalkacağını hiç sanmıyorum belki vergi oranında indirime gidilebilir. Ekonomi yönetiminin kökten değişmesi gerekiyor, öncelikle paranın değeri arttırılmalı ama baktığımızda yıllardır tam tersi işler yapılıyor. ÖTV kalkmaz belki yeni vergiler icat edilir.

Vergimizi veriyoruz ve vermek zorundayız bunda sıkıntı yok.
Fakat verdiğimiz vergi gerçekten işe yarıyor mu bunu sorgulamamız gerekir sevgili @Bthd.
Sağlık alanında yarıyor olabilir,temizlik alanında yarıyor olabilir veya ulaşım alanında yarıyor olabilir peki diğer alanlarda da verdiğimiz vergiler sayesinde rahat ve refah bir şekilde yaşayabiliyor muyuz?
ÖTV'nin alınmasının saçmalığı burada başlıyor.
Bazı vergilerin alınmasına bir şey dediğim yok fakat bu vergiler gerçekten konunun muhatabına mı harcanıyor veya öylesine toplanıyormuş gibi mi gösteriliyor?
Vergiler dolaylı ve dolaysız vergi olarak ikiye ayrılıyor.Dolaylı vergilere yapabileceğimiz ve söylenecek pek fazla bir şey yok.
Fakat dolaysız vergiler ticaret ile uğraşan her kimse teker teker bu kesinti sağlanıyor.Dolaysız vergi dediğimiz direk devletin kasasına gider.
Ne demek oluyor bu dolaysız vergiler;
Gelir,Damga,Emlak,İletişim,ÖTV,Çevre ve MTV.
Bu vergiler arasında belki de tek alınması gereken Çevre vergisidir ama ben buna gelir vergisini de ekleyebilirim.Az buçuk alınabilir.Kişinin gelirine göre belirli bir yüzdeyle tabiki.
Bu alınan vergilen bizden kesintiye uğrar ve direkt ama direkt devletimizin kasasına girer.
Bu toplanan vergileri nereye gittiğine dair bir kanıt yok elimizde veya şeffaf değil.Bu kadar para toplanıyor.Hem ÖTV'den olsun hem de senede 2 kere olmak şartıyla MTV'den.
Bu paralar devletin kasasına girerken devlet bu parayı ne yapıyor peki?
Ülkede para olmamasının nedeni arasında diğer saydıklarında var ama bu dolaysız vergiler de bu işin içine dahil.Bu kadar para toplanıyorsa bunlar bir yerlere bağışlanıyor veya başkalarına devrediliyor.

Ülkede para olmasını daha çok vergi alarak sağlayamayız. Ülkede para olmamasının temel nedeni dış ticarette sürekli açık verilmesi ve bu açığın gün geçtikçe büyümesidir. Bunun ise bir sürü alt nedeni var. Yüksek teknoloji üretememek, üretilen ürünleri pazarlayamamak, sadece turizme ve inşaata dayalı gelir modeli, yüksek teknoloji üretebilecek kişileri yeterince finanse edememek, araştırma geliştirme çalışmalarına değer vermemek, yeni fikirlerin (startup) fonlanamaması ve bu yüzden kendileri geliştirememeleri gibi onlarca sebebi sayabiliriz.

Her şeyden önce teknoloji üreten şirketlerimizin vizyonsuzluğu, sadece Türkiye pazarını hedefleyerek iş yapmaya çalışmaları global piyasada güçsüz kalmalarına sebep oluyor. Vestel'in rakipleriyle yarışamayacağını düşündüğü için yurtdışı cihazlara ekstra vergi baskılarının olumlu sonuçlanması gibi garabetlerin de düştüğümüz durumdaki etkisi büyük.

Vergi arttırmak aynı evin içindeki paranın sadece kimde daha çok toplanabileceğini sağlamaktan öteye gitmiyor. Belki çok küçük bir desteği varsa insanların yüksek teknolojiye ulaşmasını engellediği için harcamaları kısmen azaltıyor. Ancak araba yada telefon gibi cihazların günümüzde artık bir zorunluluk haline gelmesiyle bunun da oldukça kısıtlı düzeyde kaldığını söylemek mümkün.

Paranın değer kaybı insan hayatının değersizleşmesi anlamına da geliyor aynı zamanda. Yüksek vergi sebebiyle insanlar yurtdışında kalp krizi anında müsait bir yere kadar arabayı otomatik kullanacak ve sağlık hizmetlerini arayacak mercedes araba parasına Türkiye'de hava yastıkları bile fonksiyon olarak sunulan dacia, fiat gibi markaların en alt düzey arabalarını yada metal ömrü kısalmış ve güvenlik yönünden zayıflamış araçları almak zorunda bırakılıyorlar. Mecburiyet olduğu için 20 yıllık ikinci el araçlara mecbur edilmek sadece daha ucuz araba kullanmak değil insan taşıdığı ve kaza anında ölüm riski katlandığı için insan hayatının daha ucuz olduğu anlamına da geliyor.

Özel tüketim vergisi adı altında alınan çoğu vergi artık günümüzde o kadar da özel olan şeyler değil. Araba sahibi olmak çoğu insan için mecburiyet.

İşin kötü tarafı ne biliyor musunuz bu kadar çok vergi alınmasına rağmen ülkede para olmaması. ÖTV bildiğim kadarıyla diğer ülkelerde alınmıyor bizim ülkemizde ise yüzde 80'lik bir dilim olarak yansıtılıyor.Bu da ne demek oluyor aslında bir araba alırken bir araba da devletimize almış oluyoruz.Hal böyle olunca fiyatlar uçmuş oluyor.Raporlu araç almak için insanlar sıraya giriyor.Aileden birisine illaki rapor çıkartıyorlar ve böylelikle onun üstüne kolaylıkla ÖTV muafiyetli araba alınabiliyor.Hoş araba fiyatları aldı başını gitti ve sıfır araç piyasada pek fazla bulunmuyor.Ben bulunmadığına tabiki inanmıyorum geçenlerde de sosyal medyada video olarak düşmüştü.Kapalı bir otoparkta bir sürü sıfır araç depolanıyordu.Belki de üretip üretip satmayıp seçimi bekliyorlar.Seçim geldikten sonra bir anda piyasaya araba da yığabilirler.Bu ülkede yatırım yapmak ve bir şey almak başlı başına dert olmuştur.Bu kadar vergi alınan başka bir ülke yoktur sanırsam.

yanlış hatırlamıyorsam gazlı içeceklere rusya da ek bir vergi getirmişti. hani sağlığa zararlı diye "he he" diyebiliriz ama maden suyundan da alınıyor bu vergi! onun neresi zararlı arkadaş? çok içersen tansiyonu hoplatır, az iç:)
motorlu araçlardan alınan ötv'ye bakar mısınız? kurumlar vergisini geçecek utanmasa. ona vergi, buna vergi, verginin vergisi...
bu vergilerin oranlarını azaltma yoluna bir an önce gidilmesi gerekiyor. kaldırılması demiyorum ha.

Bence de hocam. Yat, lüks evler, lüks arabalar ÖTV alınabilecek kalemlerden olabilir belki ama ortalama insanların hayatlarında olan evler, arabalar ÖTV kapsamına girmemeli. Özel tüketim alkol ile tütünde neden var hala anlamadım? Dünyanın diğer yanında insanlar rahatlıkla bunları tüketirken, Türkiye’de 2 katı fiyata içmek zorunda kalıyoruz ayrıca alım gücümüz çok daha düşük.

ÖTV başımıza gelmiş en gereksiz vergilerden biridir. Elbette bütün vergiler biraz biraz gereksiz ama ÖTV konusunda daha da gereksiz bir durum var. Örnek veriyorum Özel Tüketim başlığı taşıyan bir mal var mı artık? Hani ÖTV alınan mallar için de gerçekten özel tüketim diyebileceğimiz bir şey var mı? Cep telefonu ve arabanın neresi özel tüketim mesela?  Rakı veya sigara neden özel tüketim? Eğer bir mala özel tüketim nedeniyle vergi konacaksa bu bence yat olur helikopter olur ne bileyim. Anlamıyorum.

Hepimizin başındaki en büyük yüklerden birisi olan ÖTV hakkında bir yazı yazmayı düşünüyordum. Bugün bu konuyu oluşturmaya karar verdim.

Bir kere ÖTV nedir? ÖTV, Özel Tüketim Vergisi adı altında geçen, ithalat aşamasında bir üründen bir kere alınan bir vergi çeşididir. ÖTV yeni yeni dillense de, ilk bahsedilmesi Adnan Menderes zamanından kalma diyebiliriz. 1956 yılında resmi gazetede yer alıp, 1957 yılında yürürlüğe giren istihsal vergisi ÖTV’nin temelini oluşturan ilk vergi diyebiliriz. Bu arada ÖTV, yalnızca mallara konu olur, hizmetler bunun dışındadır.

Peki günümüzdeki ÖTV’nin temelleri ne zaman ve ne amaçla atılmıştı? 1990’lı yıllarda atılmış, genel olarak ortaya çıkışı hepimizin tahmin edebileceği gibi artan bütçe açığını finanse etmek amaçlıdır. Peki başka hangi amaçla ÖTV getirilebilir? Ülkeye girmesini istemediğimiz veya nispeten az girsin ve az satılsın istediğimiz ürünlere getirilir. Ancak günümüzde bu çoktan bu amacı aştı bile…

İlk ÖTV kanun tasarısını hayata geçirmek isteyenler 1993 yılında Tansu Çiller başbakanlığında Maliye bakanı İsmet Attila idi, seçimler nedeniyle hayata geçirilemedi.

İkinci kez 1996 yılında gündeme geliyor ve Başbakan Mesut Yılmaz oluyordu. Bu da yine seçimlerden dolayı uygulanamadı.

Üçüncü kez gündeme getirilirken, bahane de hazırdı AB uyum çerçevesi … 6 Haziran 2002 yılında Bülent Ecevit başbakanlığı döneminde TBMM’de kabul edilerek hayatımıza girmiş oldu.

Mevzuat.gov.tr üzerinden hangi kalemlere ÖTV alındığına bakabilirsiniz ama neredeyse alınmayan kalem yok. Neredeyse 300 kalem üründe ÖTV alındığını okuduğumu hatırlıyorum.

ÖTV gelirleri deyince bir örnek vermemiz daha doğru olur :


Kaynak : http://www.muhasebetr.com/ulusalbasin/haber_oku.php?haber_id=32841

Bir de 2021 yılına bakalım :


Kaynak : https://t24.com.tr/yazarlar/murat-bati/2021-yili-vergi-hedefi-neydi-nasil-gerceklesti,33868

Peki ÖTV kaldırılır mı? Belki günün birinde Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük ideali olan “Muasır medeniyetler seviyesine” ulaşabilirsek kaldırılır. Yoksa bu ülkenin bu vergi ile sınavı bitmez.

---

Kaynak : https://t24.com.tr/yazarlar/murat-bati/otv-nin-tarihsel-seyri-ilk-tasi-atan-ne-kadar-masum-du,38317
Kaynak https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4760.pdf