Author

Topic: Ozon Tabakası (Read 151 times)

hero member
Activity: 1162
Merit: 719
August 01, 2024, 12:13:21 PM
#12
Zenginler en büyük zararı veriyor. Bu konuya katılıyorum. Deodorant kullanırken düşünceli davranıyoruz. Ama kimyasal üretim tesislerinin sahibi onlar. Büyük fabrikalardan doğaya zarar veren onlar. Halk daha bi bilinçli bu konuda bana göre. Herkes deodorant olayında düşünceli davranmıştı. Kimimiz kullanmamıştık bu ürünleri. Ama fabrikasının bacasına filtre takan bi patron görmedik.

Dünyanın en gelişmiş ülkeleri de sınıfta kaldı bu konuda. Dünyayı en çok kirleten ülkeler Çin, Amerika çünkü. Dünyayı kirletme yarışındalar birbirleriyle. Kim daha çok kirletirse o daha bi çok süper güç oluyor. 21. Yüzyılda sanatı, felsefeyi konuşacağımıza çevre katletmeyi, savaşları konuşuyoruz. İnsanlık baya bi geri gidiyor bu yüzyılda bana göre.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
July 26, 2024, 07:06:36 AM
#11
hepimizin hayatını etkileyen ancak zenginlerin umrunda olmayan bir durumdur. Siz hiç bir zenginin lüksünden vazgeçtiğini gördünüzmü? onlar kirletiyor biz düzeltmeye çalışıyoruz hayat bir garip.
copper member
Activity: 1470
Merit: 1096
July 25, 2024, 10:30:51 PM
#10
zenginlerin umrunda olmayan bir konudur. Fakirlerin önemsediği ancak tüm dünyayı yaşanabilir ortamı sağlayan faktörlerin başında gelir. Yaşamımızı buna borçluyuz ancak kimsenin umrusadığı yok ozon delinir vsvs yaşam biter doğa kendini onarır dünya yine devam eder.
Aslında umrumuzda olması gereken bir konu.Ozon tabakası sadece insanlar değil, diğer canlılar için de önemli koruyucu etkenleri olan bir tabaka.Bunu doğal yollardan değil de, kimyasal yollarla delen ise insan dışındaki canlılar değil.Biz Ozon tabakasını daha hızlı delinmesi konusunda uyarıcı rol oynuyoruz.Ozon tabakasında insanların etkisini sıfıra indirgersek, dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların sırf bu kaynaklı sorunu ortadan kalkacaktır.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
July 23, 2024, 02:13:56 AM
#9
zenginlerin umrunda olmayan bir konudur. Fakirlerin önemsediği ancak tüm dünyayı yaşanabilir ortamı sağlayan faktörlerin başında gelir. Yaşamımızı buna borçluyuz ancak kimsenin umrusadığı yok ozon delinir vsvs yaşam biter doğa kendini onarır dünya yine devam eder.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
July 23, 2024, 01:59:01 AM
#8
Ortaokuldayken ozon tabakasının delinmesine az kaldığını bu nedenle sıktığımız deodorantların bile tabakayı deleceği söyleniyordu. Nasıl korkutmuşlarsa deodorant kullanırken insan kendini kötü hissediyordu. Çocuk aklı işte. Sonra ise devasa fabrikaların bacalarına filtre bile takmaya tenezzül etmediği ortamda ben mi deleceğim ozonu kafasına girmiştim ve mikro direniş işlerini bırakmıştım. Cheesy

Şaka bir yana ozon tabakasının aslında hayati bir önemi varmış. UV-B ve UV-C ışınları bir nevi yakıcı ışınlardır ve bunların engellenmesi insan hayatının sürdürülmesi için son derece önemlidir. Ozon tabakasının filtreleme işlemi gördüğü için insanlığın devamı için bu tabakayı korumalıyız ama öyle mikro önlemlerle olacak işler değil bunlar. Özellikle üretim yerlerindeki işletmelerin kurallara uygun bir şekilde filtreleme yapmasının denetimini sıkı yapmak gerekiyor. Ayrıca Dünya’daki devletlerin bu durum için sıkı önlemler alması gerekiyor. Bir iki ülkenin alacağı önlemler ile maalesef hiç bir şeyin önüne geçilemez.

Bu ozon tabakası denen narin katman aslında dünyadaki hayatın ortaya çıkmasında hayati önem taşıyor.
Şimdi her evde olan bir fırın yani mikro dalga fırınlar var ya. İşte bu dalga boyunu filitre ederek yer yüzüne ulaşmasını engelleyen tek şey bu ozon tabakası.
Eğer bu tabaka olmamış olsa mikro dalgalara mazruz kalan kişilerde ciddi yanıklar ve cilt kanserleri görülür.
Güneşin dünya üzerindeki etkilerini hepimiz biliyoruz hayat kaynagı ve en önemlisi ısı ve ışık kaynağı.
Tabi evdeki mikro dalgaların etkisi sadece ısı olsun diye güç düşük tutulur.
Güneşin gücünü kısamayacağımıza göre bu mikro dalgalar epeyce tahrip edici etki edecektir. Hatta denizleri kaynatabilecek boyuta bile gelebilir.
legendary
Activity: 2772
Merit: 1557
July 22, 2024, 01:44:30 PM
#7
Ortaokuldayken ozon tabakasının delinmesine az kaldığını bu nedenle sıktığımız deodorantların bile tabakayı deleceği söyleniyordu. Nasıl korkutmuşlarsa deodorant kullanırken insan kendini kötü hissediyordu. Çocuk aklı işte. Sonra ise devasa fabrikaların bacalarına filtre bile takmaya tenezzül etmediği ortamda ben mi deleceğim ozonu kafasına girmiştim ve mikro direniş işlerini bırakmıştım. Cheesy

Şaka bir yana ozon tabakasının aslında hayati bir önemi varmış. UV-B ve UV-C ışınları bir nevi yakıcı ışınlardır ve bunların engellenmesi insan hayatının sürdürülmesi için son derece önemlidir. Ozon tabakasının filtreleme işlemi gördüğü için insanlığın devamı için bu tabakayı korumalıyız ama öyle mikro önlemlerle olacak işler değil bunlar. Özellikle üretim yerlerindeki işletmelerin kurallara uygun bir şekilde filtreleme yapmasının denetimini sıkı yapmak gerekiyor. Ayrıca Dünya’daki devletlerin bu durum için sıkı önlemler alması gerekiyor. Bir iki ülkenin alacağı önlemler ile maalesef hiç bir şeyin önüne geçilemez.

Konuyu görünce aklıma gelen ilk şey ozon tabakası delinmesi konusu ile ilgili travmalarım oldu. Sanki dünyanın yok olmasına sebep olan bizmişiz, iklimlerin değişmesine ve dünyanın çölleşmesine yaptığımız ufak şeyler sebep oluyormuş gibi bir çocukluk ve gençlik geçirdik. Şimdi dönüp bakıyorum da para babalarının elleriyle yaptığı katliamlar, hükümetlerin para için bunu desteklemeleri ve benzer şeyler karşısında 2 tişört az alayım ya da plastik pipet kullanmıyım da dünya temiz kalsın diyen benim ne kadar boş işler ile dünyaya fayda sağlamaya çalıştığımı görüyorum.
Biz ne kadar duyarlı olsak da bir yattan bir yata helikopter ile geçenler oldukça bu dünya temiz kalamaz Cheesy
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
July 22, 2024, 11:44:58 AM
#6
Ozon tabakasının del,nmesinde en etkili olan ve yıllar içerisinde kullanımı ortadan kaldırılan buzdolabı soğutucu gazı olan freon 12 (R12) gazı. Bu gazın özellikle açığa çıanlarının buzullar üstünde ozon tabakası ile tepkimeye girerek buralardaki tabakanın nasıl yok olduğuna dair bir belgesel vardı. Gerçekten çok ayrıntılı olarak bu süreci anlatıyordu.  Bu gazın kullanımı şimdi hiç bir ülkede yok. Bunun yerine farklı gazlar kullanılıyor.  Ayretten dünya kendi kendini koruyabilen bir ekosisteme sahip. Biz eğer bu sistemi bozacak etkileri sürdürmekten vazgeçersek o da kendini iyleştiriyor. Ozon tabakası kendi kendini düzeltiyor şimdi.
legendary
Activity: 1106
Merit: 1039
July 18, 2024, 03:19:26 AM
#5
@karabiber sadece insan değil, canlı organizmalar için de büyük tehdit oluşturan zararlı ışınlar. Normalde UVC Stratosferde emiliyor. Emilmese dünyada etkilerini hissederdik herhalde. En tehlikeli olan ise UVB. Bu ışınlar direkt cilt kanserine yol açabilecek kadar güçlü etkilere sahip. Erken yaşlılık, bağışıklık sorunları da diğer etkileri. Hatta güneş kremlerindeki koruma değeri UVB’ye karşı koruma değerini ifade eder. O yüzden aslında günümüzde unutulsa da hala hayati değere sahip bir bilgi ve önlem bu konu.
sr. member
Activity: 1890
Merit: 333
July 17, 2024, 03:19:29 PM
#4
Ozon tabakasının önemini ve bu tabakanın delinmesinin ne kadar tehlikeli olduğunu herhalde bize küçüklüğümüzden beri sürekli anlatmışlardır. Sen ben bu konuda hassas olmaya çalışırız ama popülasyonun geneli ne yazık ki aynı hassasiyete sahip olmaz. Bu yüzden bence ozon tabakasının delinmesi aynı küresel ısınmanın gittikçe daha kötü bir seviyeye ulaşması gibi kaçınılmaz bir durum. Ülkeler bu konuları gündemine alana kadar iş işten geçmiş olur diye düşünüyorum.
hero member
Activity: 1554
Merit: 762
July 17, 2024, 04:28:55 AM
#3
Ortaokuldayken ozon tabakasının delinmesine az kaldığını bu nedenle sıktığımız deodorantların bile tabakayı deleceği söyleniyordu. Nasıl korkutmuşlarsa deodorant kullanırken insan kendini kötü hissediyordu. Çocuk aklı işte. Sonra ise devasa fabrikaların bacalarına filtre bile takmaya tenezzül etmediği ortamda ben mi deleceğim ozonu kafasına girmiştim ve mikro direniş işlerini bırakmıştım. Cheesy

Şaka bir yana ozon tabakasının aslında hayati bir önemi varmış. UV-B ve UV-C ışınları bir nevi yakıcı ışınlardır ve bunların engellenmesi insan hayatının sürdürülmesi için son derece önemlidir. Ozon tabakasının filtreleme işlemi gördüğü için insanlığın devamı için bu tabakayı korumalıyız ama öyle mikro önlemlerle olacak işler değil bunlar. Özellikle üretim yerlerindeki işletmelerin kurallara uygun bir şekilde filtreleme yapmasının denetimini sıkı yapmak gerekiyor. Ayrıca Dünya’daki devletlerin bu durum için sıkı önlemler alması gerekiyor. Bir iki ülkenin alacağı önlemler ile maalesef hiç bir şeyin önüne geçilemez.
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
July 17, 2024, 04:24:58 AM
#2
Benim hayatım boyunca denk geldiğim tek olumlu olay herhalde ozon tabakasındaki deliğin kapanması oldu. Her şey kötüye giderken bu kötü olay iyileşti, inanılmaz. Bir ara deodorantların içeriklerini okuyorduk hidroflorokarbon var mı diye. Son 30-40 yılda böyle olumlu başka bir gelişme olduysa söyleyin ben hatırlamıyorum Cheesy
legendary
Activity: 1106
Merit: 1039
July 17, 2024, 02:08:36 AM
#1

Ozon tabakası ozon tabakası diyoruz da nedir kardeşim bu ozon tabakası? Delinince ne oluyor da böyle bizi etkiliyor.

Ozon tabakası, %90’ı Stratosfer’in üst kısmında bulunan, güneşten gelen zararlı UV ışınları (UV-B, UV-C) tutarak dünyamıza gelmesini engelleyen, O3 simgesiyle gösterilen 3 oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşan bir gazdır.

Peki ama Ozon Tabakası nasıl oluşur?
Fotosentez ile oluşan Oksijen yukarıya çıkar ve işte üstteki gördüğünüz katmandaki Stratosferde birikmeye başlar. Daha sonra güneş ışınları bu biriken oksijen moleküllerine çarparak 2 oksijen atomuna çevirir. Serbest hale gelen 1 oksijen atomu, 2 atomdan oluşan O2, oksijen molekülü ile birleşerek üç oksijenli bir Ozon molekülünü oluşturur ve bu molekül güneşin zararlı ışınlarını dünyaya gelmesin diye çalışır. Ne mükemmel işçilik ama.



Ozon tabakasının delinmesi nedir?
Arkadaşlar onu da basitçe anlatalım. Ozon’u artık hepimiz biliyoruz 3 atomlu bir Oksijen Molekülü. E bununla da reaksiyona girip, ozonu delen, ozonu tahrip eden, ozonu parçalayan bazı kimyasallar var. Bunlar yüzünden ozon tabakası delinir, üst tarafta yer alan koruyucu katman açığa çıkar. Bu kimyasallar ise Hidrojen, Azot, Klor ve Brom içeren hidroflorokarbonlar. Bir de hidrokloroflorokarbonlar var ki diğerini mumla aratır. Bunlar basitçe anlatılırsa, örneğin Klor gazını ele alalım, Klor gazı havaya doğru yolculuğuna başladığında hiç durmadan stratosfore çıkar ve burada da güneşten gelen UV ışınları Kloru atom haline döndürür.

Bir (1) adet Cl atomu, 100.000 O3 molekülünü parçalayabilir. Bunun neticesinde ozon parçalanmış, o bölge serbest hale geçmiş olur.

Yani özetle bitkiler fotosentez yaparak bizim için Oksijen üretip atmosferi korumaya çalışırken, biz saçma gazlarla onları parçalayıp kanserojen bir hayata geçiş yapıyoruz. Doğa ne kadar güçlü ki, bunca şeye rağmen hala bize direniyor.

Bugün Ozon Tabakasını öğrendik, umarım bitkilerin değerini daha iyi anlarız. Ayrıca üstteki yer alan zehirli gazları içeren ürünleri de mümkün olduğunca kullanmamak, geleceğimiz için çok önemli.

Kaynak : https://ozonturkiye.csb.gov.tr/ozon-tabakasi-bilgi-platformu-i-101959
Jump to: