Topic: Parmak izlerimiz değsin birbirine… (Read 144 times)

3000 yıl geçmiş. sayıyla ne kadar kısa gibi ağızdan bir anda çıkıveriyor. bu insan bizlerin büyük ataları ve o zaman bile aşk, romantizm varmış. bu şiir bize bunu gösteriyor. aslında evet beklediğimizden daha romantik bir 3000 yıllık insan topluluğuymuş likyalılar.

Aslında çok güzel bir konuda paylaşım yapılmış, müzekarta geçmişte sahiptim, artık kovid olduğu ve pandemi döneminde olduğumuz için fazla gezemiyorum, müze kartı pandemi biterse tekrar almayı düşünüyorum,

Valla hocam likyadan girip günümüze gelmeye ne vaktim yeter ne de klavyem dayanır dedim direk müze kartı alıp gezin görün dedim öyle bağladım 😂😂

Şakası bir yana asıl mesele ülkemizin her karışında yatan değerlerimize bir bilinç kazandırmak ve müze kart bilinirliği olsun istemiştim hazırlarkende bu şiir aklıma gelince öyle yapıştırmıştım 😂

etkileyici likya şiiri benim de dikkatimi çok fazla çekti ve aklıma picasso'nun "yeni bir şey öğrenememişiz" dediği 17 bin yıllık geç paleotik döneme ait mağara resimlerini getirdi.

Hocam inanın aslında müze sistemi rayına oturabilseydi dünyada bu işten en fazla para kazanan ülkelerden birisi olurduk. Yeteri kadar ilgi ve alaka olmadığı için boşuna yapılmış yerler gibi bakılıyor. Resim okuyan için tek alternatif resim öğretmenliği olan, sanata ilgi olmayan bir ülkede başka ne beklenebilirdi ki

Konu nereden nereye gelmiş. Ben Likya şiirinden sonra müze karta değdiği yeri görünce iptal oldum.
Bir ara İşbank kartlarının müze kart olması işime gelmişti. Sonra Kapadokya'da nasılsa lazım oluyor diye gittim müze kart aldım 1 yıllık ve sadece o gün yer altı şehrine girerken kullandım. Sonra covid geldi ve bizim müze kart çöp oldu.

Zaten Avrupa şehirlerindeki gibi yaygın bir kullanımı da olmadığından pişmanım aldığıma o dönem.

Eger bı olucuysenız ve muzelerı gezmeyı sevıyosanız arkeolojı bolumunu kazanıp her muzeyı ucretsız gezme ımkanınız var oyleyse  ben olucu olmanızı onermem ogrencıye 30 lıraymıs zaten bu arada muze kartın gecmedıgı muzelerde var galıba

Belki de geçmiş uygarlıklar sandığımız kadar az gelişmiş değildir?Parmak izlerinin kusursuz ve her insana ait farklı özellikler taşıdığını belki Likya’lı gizemli şairimiz 3000 yıl önceden biliyordur?

Tarih, sırlarla dolu bir geçmiş üzerine inşaa edilen bir kavram.Bize gelince genellikle tarihi, olayların sonuçlarına göre yorumlarız.Belki de Likya’lı gizemli şairimiz, tarihe bir not düşmek için bundan güzel bir yol bulamazdı, bunu biliyordu…

Ege bölgesinden tutun Doğu Anadolu’ya,
Batı Trakya’dan, Doğu Karadeniz’e,
Batı Akdeniz’den, Güneydoğu Anadolu’ya,

Ülkenin 783 bin kilometrekaresinin altı tarih sayfalarıyla dolu.

Göbeklitepe’den, Nuh peygamberin gemisinin olduğu yere,
Dünya’nın ilk çağından sonra, günümüze kadar kadim topraklara ev sahipliği eden topraklar üzerinde yaşıyoruz.

Yurdumuzu bilmek, her bilinçli birey gibi bizim de sorumluluğumuz.

Keşke müze kültürümüz yüksek olsa da, gittiğimiz her yerde topraklarımızın kokan tarihini inceleyebilsek…

Emekli olunca yurdu gezmek isterim. ÇAlışma hayatı içinde yurdun epey bir yerine gittim. Terör eylemlerinin etkisinden dolayı doğu ve güney doğu buralara gidemedim. Gerçekten merak ediyorum oraları. Askerlik Kıbrıs olunca oralardan gerçekten uzak kaldık.

Mardin’de olan Mardin müzesine gittim ve gördüm ki gerçekten medeniyetler beşiği her kültürden eserler var Roma döneminden kalma Artuklu döneminden kalma diğer uygarlıklar döneminden kalma sikkeler kıyafetler iş aletleri falan herkesin müzeleri gezmesini isterim özellikle bizim gibi toprakları medeniyet kokan bir ülke fertlerinin

Binlerce yıl öncesinden böyle bir şiir yazılması tüylerimi diken diken ediyor. Bu insanın bugün kemiklerinin bile bulunmama ihtimali varken, asırlar sonraya yazdıklarının iletilmesi çok duygusal gerçekten. Müze kart için 60 lira gerçekten çok uygun müzeler harika yerler mutlaka gezip bilgi dağarcığımızı geliştirmeliyiz

Milyarca insan geldi gecti bu dunyadan %99'u bir sey birakmadan topragin altinda yerini aldi, ne mutlu ki 25 bin once yasayanlar altxerri magarasinda bir takim resimler cizmisler, aslinda insanin gelisimine degil ayni kaldigina isik tutuyor.
Asik veysel'in dedigi gibi "ben giderim, adim kalir dostlar beni hatirlasin"
Insanoglu oldukten sonra unutulacaginin acimasizligini kendi gururuna yedirememisler, ve butun mitler hikayeler buradan kaynaklaniyor.

Öncelikli olarak şiir güzel. Demek ki bu topraklarda yaşayan hangi uygarlık olur sa olsun duygular aynı oluyor. Geçmişte Müze kart yerine geçen İş bankası kredi kartını kullandım. Kullandığım kartın Müze kart özelliği kaldırılınca bende kredi kartını kapattım. Gittiğiniz bölgede bulunan gezilip görüle bilecek olan ören yerlerinin pek çoğunda geçerli oluyor. Geçmeyen yer pek fazla değil. Oraya da para ödemek istemezseniz giriş parasını çaya verip oturup çayınızı için.

Source
Der 3000 yıl önce yazılmış bir Likya şiirinde. Evet insanoğlu olarak asırlara meydan okuduk; okudukça da hep kendimizden bir iz bıraktık gelecek nesillere ve bunların bazısı zamana meydan okuyarak dimdik ayakta kaldığı gibi bazıları ise zamanın yıpratıcı etkisi karşısında ayakta duramadı ve toprağın 7 kat altında gün yüzüne çıkmayı bekliyor…

Ülkemiz Türkiye’nin topraklarında asırlar boyunca birçok medeniyet hüküm sürmüştür. “Hititler, Frigler, Lidyalılar, Urartular, Persler, İskenderin İmparatorluğu, Roma, Bizans ve 1071’den sonra bizler. Binlerce yıllık Anadolu medeniyetleri bizlere öylesine güzel eserler izler bırakmıştır ki biz bunların değerini çok güzel anlamışız ki(!) diğer ülkelerin ödünÇALMALARINA izin vermişiz. Şu linkten bizden kaçırılan tarihi eserlerden bir kaçını görüp hayran kalabilirsiniz: https://www.ensonhaber.com/galeri/turkiyeden-yurt-disina-kacirilan-10-tarihi-eser
Keza ülke dışına kaçırılamayan birçok tarihi eserin parçalarını yanlış şekillerde kullanmışızda. Örneğin Antik Dünya’nın 7 harikasından biri olarak bilinen ve Efes’te yer alan Artemis tapınağının kayaları yakın çevrede bir cami ve kilise için kullanılmış. Hatta meşhur fotoğrafçılarımızdan olan Ara Güler şans eseri Aprodisias Antik Kentini keşfeder ve Dünya Miras Listesine hediye eder. Şu linktende tarihin nasıl parçalandığına ve daha sonra nasıl keşfedildiğine dair hikayeyi okuyabilirsiniz: https://www.haberturk.com/ara-guler-in-kesfettigi-kent-aphrodisias-2182669/

Buraya kadar olan kısım giriş minvalinde bir kısımdı. Yakın zamana kadar bende tarihe fazla merakı olmayan bir insandım tamam merakım vardı ancak  yakın zamanda sınırlarımı zorlama kararı almamla sevgilim ufak bir Hierapolis kaçamağı yapmış orada tanıştığımız arkadaşın güzel anlatımı ve bilinçlendirmesiyle çok daha farklı bir şekilde tarihe yaklaşma kararı aldım. Geçmişini bilmeyen geleceğe güvenle bakamaz der Mustafa Kemal Atatürk ve gerçektende çok haklıymış. Hatta yakın zamanda şöyle bir içerik görünce daha iyi anladım: https://ahmeteminyilmaz.com/2021/08/600-yil-once-osmanlinin-ergeneye-yaptigi-1300-metrelik-koprunun-sirri-selde-ortaya-cikti/.

81 il 81000 Rota

Hangi İl’de hangi ilçede yaşarsak yaşayalım birçok tarihi eser, tarihi mekan bizlere kucağını açmış bekliyor ama biz sadece önünden geçerken şöyle bir bakıp adamlar zamanında ne yapmışlar be abi diyoruz başka da birşey demiyoruz Devletimizin bizlerin böyle mekanları gezebilmemiz için birçok yeri ücretsiz yaptığı gibi bazı yerleri Müze kartlar ile gayet makul fiyatlarla gezmemize imkan tanıyor.

MÜZE KART
http://dosim.kulturturizm.gov.tr/muze-ve-orenyerleri-giris-yonergesi

Bunların dışında düz Müze kart ücreti 60 TL. Öğrenciler ise yarı fiyatı olan 30 TL gibi makul bir ücretle müze kartı temin edebiliyor ve aldıklarından itibaren 1 sene geçerli oluyor.

Müze kart aldınız peki nerelerde kullanılabiliyor?
MüzeKart ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Milli Saraylar'a bağlı 300’den fazla müze ve örenyerini bir yıl boyunca sınırsız ziyaret edebilir, tarihte keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Tabi bazı yerlerde Müze kart geçmiyor bu noktada ayrı bilet alarak giriş yapmanız gerekebiliyor. Bu noktada http://dosim.kulturturizm.gov.tr/giris-ucretleri şu linkten geçerli olduğu yerleri inceleyebilirsiniz.

Haydi parmak izlerimiz birbirine değsin...