Author

Topic: Plaza dili ve edebiyatı sorunsalının olabilitesi (Read 175 times)

hero member
Activity: 1162
Merit: 719
Eleştiriler hoş. Bazıları çok doğru. Ama tüm gün bu ortamın içinde kaldığınızı hayal edin bi. Her yanınızda bu şekil konuşan insanlar varken sizin sınırlarınız çoktan çizilmiş oluyor. Başta bi direniyorsunuz. Karşı koymak istiyorsunuz ne olursa olsun. Ama sonunda dayanamıyorsunuz. Çünkü garip bulsanız da zamanla duya duya alışıyorsunuz siz de bu ifadelere. Hoş ben pek bi zorlandığımı da söyleyemem. Çabuk adapte oldum. Ama zorlansanız da mecbursanız alışıyorsunuz brainstorming'e, deadline'a.

Şuanda böyle bir ortamda 9-5 çalışıyorum ve inadına öz Türkçe'mizi kullanıyorum.


İşe yeni girdin meser#. 5 ay sonra mesajını güncelle. Bugünkü düşüncelerinden ne kadar ödün verdiğini, o ortama ne kadar direnebildiğini bi daha dinleyelim senden. Cheesy Tabiki düşünceni hayatına yansıtmanı isterim. Ama bana kalırsa bu çok kolay olmayacak.
legendary
Activity: 2646
Merit: 1333
Bu başlığı benzerleriyle meç edip okuyor olacağım
legendary
Activity: 2800
Merit: 1573
Dilde kullanırken size bir pratiklik sağlıyorsa, daha kolay anlaşılmasını sağlıyorsa ya da uzun kelimeleri tek kelimeyle anlatabiliyorsanız kullanmak cazip olabiliyor. Ama sırf özentilik için dilimize saçma sapan kelimeleri sokmaya gerek yok. Dil zaten içinde yaşanılan döneme göre gelişir ve değişir ama bunu “kendini havalı hissetmek” için yapan kişiler beni de çok rahatsız ediyor.
Yoksa elbette bazı kelimeler dilimize giriyor ve gündelik hayatta da kullanıyoruz Smiley
sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!
Benim de bir müdürüm bu işi abartan bir insandı. 2 sene çok gıcık oldum neredeyse her gün. Bazı işlerde sürekli yurtdışı ile konuşursun, işinin büyük çoğunluğu yabancılarla ingilizcedir, biraz anlarım. Ama bizim işimiz çok nadiren yurtdışı ileydi, belki ayda 2-3 mail. Müdüre cidden gıcık olmaya başlamıştım. Adam ayrıca üniversiteden sonra dil kursuna gidip de ingilizce öğrenmiş, gören de robert kolejli sanar.

Bazı kelimeler doğal olarak dile girer, sorun değil. 1000 yıl önce namaz kılmak ya da abdest almak gibi söz öbekleri girmiş mesela, tamam. Ama 'meeting set etmek' kabul edilemez bence. Toplantı diye bariz kullanılan kelimemiz var. Ben de sürekli türkçe kullanmaya özellikle dikkat ediyorum ama bir tek 'deadline'ı kullanmadan edemiyorum. Tek kelime ile bunu anlatamıyorsunuz. Teslim tarihi falan her zaman uymuyor.

Bunların bazılarını ben de kullanıyorum. Bazen unutarak yapıyorum. Bazen en iyi anlamı ve vurguyu vermek için yapıyorum. Bir eleştirisi konusu oluşturdum ama sonuçta bir aziz değilim. 😅

Ancak bir cümlenin içinde yalnızca bir kelime kullandığımızda ve bütün cümlelerimizi İngilizce kelimelerle oluşturduğumuzda aynı karmaşa oluşmuyor bence.
hero member
Activity: 1456
Merit: 694
Benim de bir müdürüm bu işi abartan bir insandı. 2 sene çok gıcık oldum neredeyse her gün. Bazı işlerde sürekli yurtdışı ile konuşursun, işinin büyük çoğunluğu yabancılarla ingilizcedir, biraz anlarım. Ama bizim işimiz çok nadiren yurtdışı ileydi, belki ayda 2-3 mail. Müdüre cidden gıcık olmaya başlamıştım. Adam ayrıca üniversiteden sonra dil kursuna gidip de ingilizce öğrenmiş, gören de robert kolejli sanar.

Bazı kelimeler doğal olarak dile girer, sorun değil. 1000 yıl önce namaz kılmak ya da abdest almak gibi söz öbekleri girmiş mesela, tamam. Ama 'meeting set etmek' kabul edilemez bence. Toplantı diye bariz kullanılan kelimemiz var. Ben de sürekli türkçe kullanmaya özellikle dikkat ediyorum ama bir tek 'deadline'ı kullanmadan edemiyorum. Tek kelime ile bunu anlatamıyorsunuz. Teslim tarihi falan her zaman uymuyor.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
Bir çok kelimenin Türkçe karşılığı var net bir şekilde anlaşılıyor. Kelimeler anlam yitirmiyor yada değişmiyor. Israrla bu tarz konuşulduğu zaman bana da aşırı yapmacık geliyor. Hiç alışık değilim bu plaza diline biri bana o tarz bir şeyler anlatmaya çalışsa ne diyorsun birader derim. Günümüz Türkçesinde çok fazla kelimeyi geride bıraktık sanırım eskilerdeki röportajlara denk geldiğimde insanlar tane tane içi dolu cümlelerle Türkçe konuşuyorlar.
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
Valla ben karşımda böyle konuşan birisini görürsem yapıştırıyorum Rusça. Öyle gote böyle yarak diyorum. Benden size tavsiye sizin de bildiğiniz başka yabancı dil varsa yapıştırın. Utanıyorlar.
hero member
Activity: 2170
Merit: 640
Undeads.com - P2E Runner Game
Türkçe karşılığı olmayan kavramlar için kullanılan kelimeler olsa anlarım ama Türkçe'de karşılıkları olmasına rağmen kullanıldıklarında onların yerine ben utanıyorum çünkü çok yapmacık duruyor. Yarısı Türkçe, yarısı İngilizce garip bir dil oluşuyor ve bu dilin kime hitap ettiği belli değil. Mecburen katlanmak zorunda olduğum durumlar oluyor ama ben de bu dili tercih etmiyorum. Bunun yerine karşılıklı diyaloglarda bile ısrarla Türkçe karşılıklarını kullanmaya gayret ediyorum. Bana böyle konuşmak ve davranmak çocukken oynadığımız evcilik oyunları gibi geliyor. Çocukken bu tür oyunların bir mantığı vardı ama bu yaşta aynı şeyleri yapmak çok mantıklı gelmiyor. Cheesy
legendary
Activity: 2324
Merit: 1176
sal, sel, çükübilite ve kukibilite gibi uydurma şeyleri görüdüğümde beni de bir gülme tutmuyor değil. Smiley ya! ben bunlara bile alışabilmiş değilim, didlayn-midlayn duyduğumda "la bi sieee layn" diye cevap veresim geliyor. Smiley

ayrıca, bazı kelimelerin türkçe karşılığı var ve türkçe karşılıklarını kullanmak daha kolay. buna rağmen böyle uydurma kelimelere yönelmek komik ötesi şeylerin oluşmasına neden oluyor. yani, alt tarafı bir kontrol veya son kontrol diyeceksin ya da ne bileyim bir toplantı diyeceksin! la kendini bize güldürmek hoşuna mı gidiyor? seni buna zorlayan şey ne? batı özentisi taklitçi seni! Smiley

Değişik olmak hoşlarına gidiyor olabilir bu yüzden yargılamak istemiyorum da çok çirkin oluyor be yarı Türkçe yarı İngilizce güzel durmuyor bir kere güzelim dilimizi zaten özünden çok uzaklaştırdık 70’li 80’li yılların çocuklarını TRT arşivden görüp ne güzel konuşuyor dediğimi hatırlıyorum herhalde torunlarda bize öyle diyecek
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
sal, sel, çükübilite ve kukibilite gibi uydurma şeyleri görüdüğümde beni de bir gülme tutmuyor değil. :) ya! ben bunlara bile alışabilmiş değilim, didlayn-midlayn duyduğumda "la bi sieee layn" diye cevap veresim geliyor. :)

ayrıca, bazı kelimelerin türkçe karşılığı var ve türkçe karşılıklarını kullanmak daha kolay. buna rağmen böyle uydurma kelimelere yönelmek komik ötesi şeylerin oluşmasına neden oluyor. yani, alt tarafı bir kontrol veya son kontrol diyeceksin ya da ne bileyim bir toplantı diyeceksin! la kendini bize güldürmek hoşuna mı gidiyor? seni buna zorlayan şey ne? batı özentisi taklitçi seni! :)
hero member
Activity: 966
Merit: 764
Bilgi birikimi ne kadar az ise özenme dürtüsü insanı o kadar çok etkiler. Bahsedilen ortamlarda genelde bu tarz konuşanlara dikkat edin ya olmak istediği pozisyondaki kişi öyle konuşuyordur ya da çevredekiler artık öyle konuşmayı normal karşılıyordur. Bu tarz konuşmalara ben de alışamadım bir türlü. Yine de insan her ortama bir şekilde ayak uyduruyor. Kimisi bu şekilde kimisi daha farklı. O yüzden çok da eleştirmemek lazım.
legendary
Activity: 1372
Merit: 1000
Şuanda böyle bir ortamda 9-5 çalışıyorum ve inadına öz Türkçe'mizi kullanıyorum. Yaşça en gençleri olmama ve çok yeni bir personel olmama rağmen toplantılarda diğerlerinin yamuk ağızla konuşmalarına nazaran benim konuşmalarım daha dikkat çekiyor. Bunda tabi diksiyon ve hitabet eğitimleri almış olmamın faydası var yok diyemem ama bu tarzda dil kullanımı ciddi anlamda imaj bozukluğuna ve beden dilinin yanlış kullanımına yol açıyor. Bu bir süre sonra insanın kalıbına yerleşiyor o yüzden düzgün ve öz Türkçe'mizi kullanmak en güzeli.

 Şurada bıraktığım videoda ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız: https://www.youtube.com/watch?v=WDfJn1kcQuU&ab_channel=ShervinSafineh
sr. member
Activity: 770
Merit: 442
Plaza dili ve edebiyatı benzetmesi güzel bir benzetme olmuş. Türkçenin bu kadar kötü kullanıldığı, yarı Türkçe, yarı İngilizce tabiri caizse türkizce konuşmanın kimseye de bir faydası yok. Ülke olarak dilimize sahip çıkmadığımız sürece yeni nesil daha farklı bölümlere kayabilir. Bende sıklıkla eskiden bizim çıkmak dediğimiz fiili date diye duyar oldum. Buna benzer onlarca kelimeyi rutin Türkçeye ekleme çabası içindeler. Umarım bir gün bu hatadan dönebilirler ve doğru, düzgün şekilde en azından anlaşılır Türkçe ile konuşabilirler. Sonuçta Türkiye’de yaşıyoruz değil mi?
sr. member
Activity: 644
Merit: 392
Instant cryptocurrency exchange with own reserves!
Yeniliğe karşı değilim. Hayatım boyunca da hiç olmadım ama her yenilik gerçekten yenilik mi bazen kararsız kalıyorum.

Bu konuda deadline'a girmeden bir brainstorming yapalım ve onu brief etmeden önce cross check edelim. Bütün bu aşamaları set edebilecek biri var mı?😅

Bu arada, olabilite sorunsalına değinmediğim için sorry.😅
Jump to: