Topic: Prof Naci Görür istanbul depremi acıklaması (Read 127 times)

İstanbuldaki olabilecek deprem için her bölgedeki şiddetin aynı olmayacağı bundan dolayı da her bölgede aynı çalışmanın yapılarak her yerin yapısının değişmesinin gerekmediği yönünde bir görüş vardı. Şimdi bu görüşü kullanarak isteyen istediği yeri tehlikeli olarak bir karar aldırtıp orayı yıktırıp yeniden yaptıracak ve oradaki garibanların elinden mallarının alınacağı bir sistemi hayata geçiriyorlar. Deprem le ilgili gerçekler acaip bir duruma getiriliyor.

Şiddeti düşük depremlerden sonra bir kaç gün deprem konuşuluyor sonrada geçiştiriliyor. Prof Naci Görür hoca er yada geç olacak ne kadar geç olursa da o kadar şiddetli olacağını söylüyor. Deprem olursa daha sonra düşünemiyorum bile neler yaşanır etkisi yıllarca yaşarız.

Güneydoğudaki kardeşlerimiz büyük travmalar yaşıyorlar en iyi onlar biliyor depremin nasıl bir şey olduğunu. Depremden zaman geçti şehir yeniden yapılandı bu insanları nasıl yapılandıracaksınız tekrardan çok zor.

@totti67 tl ile yapılan yatırımların tamamı uzun vadede zarar ettirdiği için adamlar ev alıyor diğer türlü hep zarardalar ev almak bir ihtiyaç değil zorunluluk ülkede hiper enflasyon var durum bu olunca  tek çözüm ev oluyor.

Diğer taraftan kader arkadaşlar kader.  İstanbul yıkılsa ne olacak? 15-20 yıl sıkıntı çekersin sonra kadere bağlarlar geçer bu milletteki bu vergi ödeme aşkı olduğu taktirde bu işin sonu gelmez.
Din, siyasal islam + cahilik.

Bu üçü her zaman kazandırır. Elin kralı ölür yas ilan edilir bizde vatan evlatları ölür ama birşey olmaz gidip filistin gösterileri yapılır.
Depremdede birkaç kader lafı devamı malum ölen öldüğü gibi kalır.

https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-350-bin-konutun-donusumunu-gerceklestirmeyi-hedefliyoruz,ofsGCpGq1EyGsu5j3z31Kg

Bakın istnabuldaki yapıların sorunlu olduğunu en iyi bilenlerden birisi yine çözümün de kendilerinden geleceğini ortaya koymak için dün bir proje başlattılar. Evin yarısı bizden yarısını da sen borçla öde kampanyası. 350 bin bağımsız birim yıkılı yeniden yapılacak.

Daha önce yapılan bu binaların kontrolunun yapılmadığı her yenilen halta göz yumulduğu, kaçak olarak yapılan yapıların hazır bekleyen mezarlar olduğunu bilenler önce vatandaş ile emlak barışı yaptılar hepsinin kusurlarını akladılar. Şimdide bunları yıkıp vatandaşı borçlandırıp farklı zamanlarda çıkan yasalar ile de bunları yavaş yavaş ellerinden alacaklar. Bu ilk adım. Millete hayırlı olsun.

Yani bu Naci Görür hocanın yanılıyor olmasını o kadar çok istiyorum ki. Diğer şapkalı bir prof sanırım olmayacak diyor, insan tabi ki olmama olasılığı varsa ona yoğunlaşmak istiyor. Ama bizim ülkemizde her an her yerde deprem olabileceğini daha yeni yaşadık, 1 sene olmadı. Bizim tüm ülke ve halk olarak her binayı 8 şiddetinde depreme dayanacak şekilde yapmamız gerekiyor. Zor bir şey değil aq. Bu ülkede deprem var mı? Var. Ne bileyim 1939 erzincan depremi vs 7 üstü 13 tane deprem olmuş diye saydım googleladım da. Böyle bir coğrafyada akıllı olan millet binaları en az 8 depremine dayanıklı şekilde yapar. Ama bizde hala, maraş depreminden sonra bile kötü bina yapılıyormuş. Deliriyorum ya çıldırıyorum hepimiz her an ölebiliriz.

Bazen artık olacaksa olsun da ülke ne yapılacaksa yapmaya başlasın diyesim geliyor. Her ufak deprem sonrasında İstanbul depremini konuşuyoruz. Güney Doğu Anadolu bölgesi yerle bir oldu kimse dönüp bakmıyor herkes unuttu bile. Aynı şey İstanbul ve çevresinde olduğunda ise en az 30-35 yıl etkisini hissetmeye devam edeceğiz. Muhtemelen bir ülke nüfusu kadar kişiyi kaybedeceğiz ya da yaralı kurtaracağız, sonrası ise tam bir kaos olacak

Hocam bunun yasayla sabitlenmesi ve çerçevesinin kesin çizgilerle çizilmesi lazım. Bizim millet eski evine müteahhit talip olsa da koca apartman dikilse evinin olduğu yere, bu sayede üç dört daire sahibi olsak peşinde, adamın hayattan beklentisi bu kadar, herhangi bir vizyonu yok, bunda kabahati de yok ama, sistem insanları bu hale getirmek üzere kurulu maalesef.

Ankaranın en eski semtlerinden biri olan Gazi Mahallesi var. Burası Atatürk Orman Çiftliğinin hemen yanında bulunan bir semti. Şimdi orası saray tarafından gazspedildi tabi. Gazi mahallesinin yapısı hep 2 katlıdır. Bu semtte 3 katlı yapı yok. Ta o zaman başlatılan bu sistemin cılkını çıkardılar. Kot denen bir sistemi vatandaşın başına bela ettiler. Aç gözlülük ile bunu besleyince önden 3 katyandan 4 kat arkadan 7 katlı binalar ortaya çıtı. Şimdi bu binaşar yenilenip daha da büyük çok katlı binalar yapılıyor.

Müstakil yapılanmaya gitmeliyiz ülke olarak. Herkes ABD’deki garajlı villa tipli müstakillere özenir ama bunu yapmaz halbuki bu çok kolay bir şey. Bunu yaparsak ülke olarak çok rahatlayacağız ve depremlerde korkmayacağız, korktuğumuz senaryolar bu kadar kötü olmaz en azından. Tabi bu olmaz çünkü 20 katlı binalarla dikerek daha kolay para kazanmak varken insan sağlığını kim neresine takar?

Eğitim seviyemiz malesef düşük kaliteyi söylemiyorum bile. Bu topraklarda konudan alakasız adamlar bakanlık yaptı hemde hicbirsey bilmeden.

Malesef depremden hiç ders almadık. Bu bireysel olaylardan tut genele kadar aynı yasadigim şehirde denize sıfır deprem toplanma bölgesi yapıldı lan orada kim nasıl bekler soğuğa.

Laf olsun torba dolsun derler ya yapılan sadece sozdedir. 2000 yılında bir sehirdeyim nereye baksam binadaki çatlağı onarıyor sıva yap kurusun boya yap geç. Arabalar her yıl muayene olur ama ömür gecirilen evler malesef kimsenin umrunda olmaz.

Bol kazanç uğruna yapılan dik yapılaşma yüzünden depremde ciddi hasarlar veriyoruz. Bana göre yaşam alanları iki katın üstüne çıkmamalı. Hem yaşam kalitesi için hemde deprem için.

Depremler insanı öldürmez. Merak etmeyin kader deyip geceler. İşin tuafi buna halk da katılıyor.

Kader ne lan. cahil. İş kazasi olur kader denir deprem olur kader denir kaderlerde asla zenginlik ve refah yaşam yoktur.


Deprem olacak insanlar ölecek hayat devam edecek nasıl olsa bu kader.

3 senede bir deprem olacağını söyleyenler tam anlamıyla zırvalamışlar ona zaten ben de katılıyorum hocam. Yalnız geçenlerde Üşümezsoy'un İstanbul'da deprem falan olmayacak gibi bir söylemini okumuştum ben o yüzden söyledim. Eğer haber sayfaları söylediklerini çarpıttılarsa benim hatam. Normalde bu tarz konularda detaylı bakıyorum da bunu fazla araştırmamıştım.

Şimdi biraz bi bakındım geçtiğimiz aylarda 6-6.5 aralığında bir büyüklükte deprem beklediğini söylemiş. Ayrıca bu enerji birikimi hakkında Üşümezsoy öyle bir şey yok diyor ama Naci Görür de tam tersini söylüyor. Ben açıkçası Naci Görür'ün söylemlerine daha çok değer veriyorum. Bizi çok üzen Maraş depremi için de önceden uyarılarda bulunduğunu hatırlıyorum.

Her ne olursa olsun, iş dönüp dolaşıp kişisel ahlaka, yani bizim toplumda gerçekten artık yerlerde sürünecek duruma gelen yere geliyor. yahu kişisel olarak ortalama ahlak düzeyi belli bir seviyenin üzerindeki bir ülke olsaydık, bildiğin deprem hattının üzerine şehitler kurulmasına karar veren siyasi, bürokrat diplomat veya belediye (artık her ne boksa) olmazdı, müteaahhitler mesela malzemeden çalıp daha fazla kazanma derdine düşmezdi, hadi düştüler, bu binalara onay verecek mercilerdekiler onay vermezdi. bu silsile böyle uzar gider daha ama neticede, herhangi bir dinden bağımsız olarak söylüyorum ki, ahlakınız düşükse herhangi bir alanda ortalama doğruya bile ulaşmanız zor olur.

Naci hoca işinde uzman olanlardan birisi yıllarca Maraş bölgesine yalvardı deprem olacak diye kimse sallamadı adamı deprem oldu sonra meşhur oldu bir anda maalesef bu meşhurluk saçma sapan binalar yapıp binlerce insanın canına kat eden müteahhitler ile daha da arttı artık adamın her dediğine dikkat ediyoruz ben de ediyorum deprem bölgesinde yaşayan birisi olarak İstanbul depremi diyorsa olur ama yakın zaman mı uzak mı bilmiyorum Allah muhafaza olacak şeyleri tahmin edemiyorum depremde maraşı görmüş biri olarak

İzmir tarafında gördük, Kahramanmaraş tarafında gördük, Gölcük depreminde gördük deprem depreme gebe abi. Bunu depremi yaşayıpta hiç bilgisi olmayan da diyebilir ama o kadar zaman okuyup üstünde çalışıpta böyle birşey diyene de diyecek birşey bulamıyorum. Hakeza olmayacak diyerek toplumu da yanlış yönlendirmenin vebalinden nasıl kalkarlar orası da ayrı bir muamma.


Ülkenin son 20 küsür senesini özetlemişsin be abi. Ayrıca bu durum şaşmaz ve alkışlanırlarda 

Her geçen gün deprem oluşturacak olan bu faylardaki gerilmeler artıyor. Bu gerilmelerin sonucu olabilecek depremin şiddeti de bu oranda artacak. Bak bunu ben bilmiyorum ama Prof. Naci Görür ve bunun durumunda olan kaliteli bilim adamları bunu söylüyor. Diğer olacak olmayacak diyenler sanki magazin programında konuşmacı gibi davranıyorlar. Arkadaş burada deprem olacak sen çıkıp bunun değerinin düşük olur yüksek olmaz diyince zaten sorunlu bir milletimiz var onlarda olmayacak şeklinde şak diye anlıyor. Olana kadar bu tartışma bu şekilde devam edecek. Tarihsel döngü burayı yine yıkacak. Kim ne derse desin. Önlem almayanlar bu olduğu zaman önce önlem almaya çalışanları hedef alıp suçlayacaklardır.

Valla ben de geçen sosyal medyada haberlere bakarken Üşümezsoy'un böyle dediğine dair bir şey okudum ama doğru mudur bilmiyorum. Bu konu ülkemiz açısından gerçekten çok hassas bir konu. Çünkü yıllarca doğru düzgün önlem almak için adam gibi bir çalışma yapılmadı. Son zamanlarda kentsel dönüşüm hızlandırılmaya başlandı ki umarım geç kalınmamıştır. Her geçen vakit aleyhimize şu an. 1999 depreminden sonra 30 sene içerisinde büyük bir depreme daha hazır olun demişlerdi. Bu hesaba bakacak olursak son yılların içindeyiz.

kaslı kovboy deprem olmayacak demiyor, en fazla 6,5 şiddetinde deprem olur diyor. bu 6,5 şiddetindeki depremin de yıkıcı bir şekilde olacağını belirtiyor. insanlar da nedense "aaa deprem olmayacakmış." diyor. lan ne alaka:) bakın 99 depremi bittikten sonra televizyona çıkan kişiler her 3 senede 1 deprem olacağını belirttiler. bu üşümezsoy "hayır" dedi ve sanırım bunu diyen tek kişi oydu. sürekli olarak yeni faylar bulunuyor vs fikirler değişebilir. farklı fikirlerin olması da güzeldir ama keşke bu insanları televizyonda sakin bir programda karşılıklı olarak izleyebilsek. ha bana sorsanız üşümezsoy'a güveniyor musun? çok az.

not: bana bilimsel makale cart curt demeyin valla üzülürüm.

Deprem olacağını sanırım herkes biliyor. Bunu kanıtlayan destekler de son zamanlarda Marmara denizinin aktifliğinden anlaşılıyor. Marmara denizi depremler ile oluşmuşsa ne kadar büyük depremler geçirdiğini gösteriyor. Bizans ve Osmanlı kayıtları yanılıyor olamaz çünkü iki farklı millet yüzyıllar boyu yönetip aynı bilgileri geçiyorlarsa burada deprem olacağı aşikar.

Naci Görür bu söyleminde Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'a gönderme olacak şekilde konuşmuş belli ki ve haklı da. Ben zaten bu adamın nasıl profesör ve doktor ünvanlarına layık görüldüğünü merak ediyorum. Ülkemizde içi boş ne kadar fazla profesör vs. vardır kim bilir. Adam çıkıyor ve bunlar yalan dolan deprem falan olmayacak rahat olun diyor. Gündemde kalmak için böyle şov yaparak insanları yanlış yönlendirmek bence suç kapsamında bile değerlendirilebilir ama kanunlarda bununla ilgili bir madde var mıdır bilmiyorum.

Naci Görür işinde çok iyi bir kişi ve daha önceden yaptığı uyarılar ve sonuçlarına bakılırsa da kulak verilmesi gereken bir kişi. Adam sürekli uyarılarda bulunuyor bazıları da çıkıyor insanları korkutmayın diyor. Ne yapsın adam gerçekleri saklasın mı?

Tarihsel olarak da bilimsel verilerin ışığında da bu depremin kaçınılmaz olduğu gerçek, nasıl ki tarihin fesli delileri varsa, jeolojinin de var, biz deprem olacak olmayacak yerine yarın olacakmış gibi her açıdan depreme hazırlıklı olmayı seçmeliyiz, hem bireysel hem toplumsal hem de yönetimsel bazda

Beklenen İstanbul depremi ile ilgili konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “Diyorlar ki ‘İstanbul'da o olmayacak, bu olmayacak bilmem ne.’ Şimdi şöyle düşünün, İstanbul'da depremin olduğu jeolojik süreçlerin dışında tarihi süreç de bile var. Yani İstanbul'da 1509 depremini Osmanlıca kitaplar yazıyor. Bizans dönemindeki depremler Bizans kayıtlarında var. 1506’da var, 1706’da var, 1894’te var, yakında 1999’da var. Yani Marmara Denizi bir deprem denizi, o denizi çalışan insanlar olarak biliyoruz. Var oluşunun nedeni fay. O fay çalıştığı için bu deniz olmuş. Bir de hiç depremi bilmeyen bir tarihçi size hangi depremlerin olduğunu söyler. Hatta Osmanlı kayıtlarında ‘zelzele’ derler. ‘Zelzele oldu, padişah şu kadar bilmem ne dağıttı. Padişah kalktı, Edirne'ye gitti’ veya ‘o zelzeleden dolayı şuna şu kadar para verildi, şu kadar mal gönderildi’ diye kayıtlar da var. Yani İstanbul'un tarihinde deprem var. Ne oldu ki şimdi ‘İstanbul'da deprem yok’ deniliyor. Yani ‘o fay kırıldı, bu fay kırıldı, Naci Görür yalan söyledi, yanlış söyledi’ önemli değil. İstanbul'da deprem var. Dün varsa günün birinde yine olacak demektir. Yani ‘İstanbul'da depreme hazır olun’ demenin neresi yanlış da kalkıp insanlara ‘deprem olmayacak’ diye pozlar veriyorsun? Bırak insanlar hazırlansın. Bırak da devlet, hükümet gereğini yapsın. Bilgileri kendinden menkul, kendilerine bir paye çıkartmak isteyen bilim fukaralarına hiç rağbet etmeyin, gereği yok” dedi.

'DEPREM OLACAK'

“Marmara’da deprem olmak zorunda” diyen Prof. Dr. Görür, “Bu ülkenin bilim insanları olarak Marmara'da 14 sene bütün uluslararası gemilerle, Fransız, İtalyan ve 2 Türk gemisiyle yapılan bütün araştırmaların Türk tarafının başkanı olarak söylüyorum Marmara tehdit altında, Marmara'da deprem olmak zorunda. Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir. Daha fazla hallaç pamuğu gibi atacak demektir. Deprem olacak” ifadelerini kullandı.

Önde gelen profesörler bu tür acıklamalar yaparken herhangı bır onlem almadan her an olabılıcek buyuk bır facıayı beklemek nekadar dogru bılmıyorum.

Sizin düsünceleriniz nedir ?