Topic: Psikoloji - ekonomi denklemi (Read 110 times)
İnsan biyopsikososyal bir varlıktır. Yani üç bileşende birbirini etkiler ve denge kurar. Eğer bir tanesinde sorun varsa diğer iki etmende etkilenir. Sosyo-ekonomik statünüzdeki bozulma sizi uçlara iter. Örneğin yatırım ile ilgili bir karar alırken ekonomik darda olmanız sebebi ile ya hiç risk almazsınız yada çok risk alırsınız. Ama sosyo-ekonomik açıdan istikrarlı bir yaşamınız varsa karar alırken daha dengeli bir karar alırsınız. Aslında psikolojiniz de bu örnekteki gibidir. Ekonomik bozulma arttıkça psikolojinizde de bozulma artar ve davranışlarınızda marjinalleşme görülür.
Kişinin ekonomik durumunun o kişinin psikolojisinin derecesinde önemli bir payı olduğuna inananlardanım. Hayat filmlerdeki gibi toz pembe değil sonuçta. Bir insan ayın sonunu zor getirip hayatını doğru düzgün yaşayamıyorsa öyle bir insanın psikolojisinin tamamıyla yerinde olması beklenemez. Aklını kaçırma noktasına gelmesi işten bile olmayabilir. Refah düzeyi yüksek ülkelerin vatandaşları ile tam tersi durumdaki ülkelerin vatandaşlarını genel bir karşılaştırmaya tabi tutarsanız bunu rahatlıkla görebilirsiniz.
Yapılan bilimsel araştırmalar sağlıklı beslenmenin ruhsal sağlık için temel bir gereklilik olduğunu vurgulamaktadır. Konu başlığındaki ekonomiyi direkt olarak beslenmek için gerekli para olarak ele aldığımızda; iyi bir psikoloji sağlıklı beslenmenin ürünüdür. Aksini ya da aksi olmayacak şekilde güçlü psikolojileri bu örnekten ayrı tutabiliriz.
Çocukluktan ele alırsak; iyi bir ekonomiye sahip olmayan bireylerin çocukları doğru beslenemediği için her türlü eksik kalıyorlar. Bu eksikliğin en temellerinden birisi psikolojik olarak zayıf bireyler olarak yetişmelerini söyleyebiliriz.
Gençlikten ele alırsak; ekonomik sorunların iyice ortaya çıktığı şu zamanlarda ekonomik özgürlükten uzak gençlerin iyi bir psikolojiye sahip olmalarını beklemek imkansıza yakın.
İşin özeti; ekonomi ve psikolojiyi ayrı ayrı ele almak pek mümkün değil. Hele ki ülkemizde.
https://www.kimpsikoloji.com/saglikli-beslenme-psikolojimizi-nasil-etkiliyor/
https://www.psikoterapi.pro/makaleler/beslenmenin-psikolojimiz-uzerine-etkisi
Çocukluktan ele alırsak; iyi bir ekonomiye sahip olmayan bireylerin çocukları doğru beslenemediği için her türlü eksik kalıyorlar. Bu eksikliğin en temellerinden birisi psikolojik olarak zayıf bireyler olarak yetişmelerini söyleyebiliriz.
Gençlikten ele alırsak; ekonomik sorunların iyice ortaya çıktığı şu zamanlarda ekonomik özgürlükten uzak gençlerin iyi bir psikolojiye sahip olmalarını beklemek imkansıza yakın.
İşin özeti; ekonomi ve psikolojiyi ayrı ayrı ele almak pek mümkün değil. Hele ki ülkemizde.
https://www.kimpsikoloji.com/saglikli-beslenme-psikolojimizi-nasil-etkiliyor/
https://www.psikoterapi.pro/makaleler/beslenmenin-psikolojimiz-uzerine-etkisi
İyi bir psikoloji için temel ihtiyaçları karşılayabilecek düzeyde para sahibi olmak önemli.. Yani çocuğuna meyve alamayan bir babadan kimse iyi bir psikoloji beklemesin. Buna ek olarak, fakir biri içindeki fakir zihniyeti de kolay kolay yıkamaz bu nedenle yatirimlarinda başarili olamayabilir.
Göstermiş olduğunuz önermeye katılarak bir sav ortaya atıyorum ki haklılık payını ortaya koyayım 
Önermemiz sonuçta aynı derecede varlığa sahip sonradan görmeleri ve aileden görmeleri barındırır. Sonradan görme ile aileden görmeler arasındaki yetiştirilme aşamasında sosyokültürel bir ayrımcılık oluşur. Bu iki klasmandan bireylerin olaylar karşısında tutumları, günlük yaşantı şekilleri, krizler anında verilen tepkiler birbirinden zıttır. Bir tarafın karakterini ekonomik yokluklar perçinlerken diğerlerinde karakter diğer klasmanlardan yüksekte olduğu sanrısı ile ukala bir şekilde gelişmektedir.
Sonradan görme olan kişilerin üzerinde eski günlerin zorluğuna dönmeme isteğiyle daha temkinli davranışlar ve tepkiler mevcuttur. Ancak aileden görmelerde ise sanki kötü günler onların hikayesine yazılmamışçasına tutumlar mevcuttur. Sonradan görmeler elinin altındakilerin kıymetini aileden görme olanlara nazaran daha çok bilirler. Ancak iş şatafata geldiğinde harvurup harman savurmada birbirleri ile yarışırlar.
Önermemiz sonuçta aynı derecede varlığa sahip sonradan görmeleri ve aileden görmeleri barındırır. Sonradan görme ile aileden görmeler arasındaki yetiştirilme aşamasında sosyokültürel bir ayrımcılık oluşur. Bu iki klasmandan bireylerin olaylar karşısında tutumları, günlük yaşantı şekilleri, krizler anında verilen tepkiler birbirinden zıttır. Bir tarafın karakterini ekonomik yokluklar perçinlerken diğerlerinde karakter diğer klasmanlardan yüksekte olduğu sanrısı ile ukala bir şekilde gelişmektedir.
Sonradan görme olan kişilerin üzerinde eski günlerin zorluğuna dönmeme isteğiyle daha temkinli davranışlar ve tepkiler mevcuttur. Ancak aileden görmelerde ise sanki kötü günler onların hikayesine yazılmamışçasına tutumlar mevcuttur. Sonradan görmeler elinin altındakilerin kıymetini aileden görme olanlara nazaran daha çok bilirler. Ancak iş şatafata geldiğinde harvurup harman savurmada birbirleri ile yarışırlar.
Hayatın doğal bir düzeni olduğunu düşünenlerdenim. Doğarız büyürüz ve ölürüz, yani basit bir kompozisyon kuralı, giriş gelişme ve sonuç.
Bu basit düzen içinde yaşanılanlar için, ekonomik düzeyin psikolojik gelişime etkisi, veya psikolojik faktörlerin ekonomik koşulları değerlendirme sekillerimizi ne kadar etkilediğini hep merak etmisimdir. Kişisel olarak her bireyin olaylar karşısında maximum, minimum ve optimum tepkileri olduğunu düşünüyorum. Burada denge unsuru, yani durumu her şartta stabil tutan şey bence ekonomik yeterlilik düzeyi.
Konu aslında basit gibi görünse de, bilinçaltında bireyi yönlendiren kompakt bir konu ve sizler bu meseleye neresinden veya nasıl bakıyorsunuz...
Bu basit düzen içinde yaşanılanlar için, ekonomik düzeyin psikolojik gelişime etkisi, veya psikolojik faktörlerin ekonomik koşulları değerlendirme sekillerimizi ne kadar etkilediğini hep merak etmisimdir. Kişisel olarak her bireyin olaylar karşısında maximum, minimum ve optimum tepkileri olduğunu düşünüyorum. Burada denge unsuru, yani durumu her şartta stabil tutan şey bence ekonomik yeterlilik düzeyi.
Konu aslında basit gibi görünse de, bilinçaltında bireyi yönlendiren kompakt bir konu ve sizler bu meseleye neresinden veya nasıl bakıyorsunuz...
Jump to: