Topic: Sahte (imitasyon, çakma) Ürünler (Read 235 times)
İmitasyon ürünler, korsan film ve kitaplar öylesine dolu ki ülkemizde arz taleple ilişkilidir neticede ülkemizde. Vatandaşın orjinal bir ürün almaya cebi yetmeyince hep bunlara yönelindi eee bir de yurtdışından gelen turistlerin aşırı talebiyle iyice ağızlarının suyu aktı bu tarz ürünleri üretenlerin ne olacaktı başka. Tabi ki keseye uygun olan bu ürünlerin birçokta zararı olabiliyor özellikle sağlık ürünlerinde misal çakma vitamin destekleri, kolajen ürünleri hatta ve hatta balık yağı hapının bile çakması oluyor bunların kullanımında insanlarda ciddi sorunlar gözlemlenebiliyor. Keşke tüm dünya insanlarının sahte ürünleri kullanmasına gerek kalmasa be çok uçuk bir hayal ama olsundu
Marka alsan pahallı bir altını alsan eh işte eninde sonunda insan da çakmasına gidiyor hayliyle.
Çakma veya sahte ürünler zaten piyasada geziyor gezmeme şansı yok önemli olan ayırt edebiliyor muyuz veya bu denetim mekanizması bu sahte ürünleri inceliyip açığa çıkarıyor mu diye sormak lazım.
Çakma veya sahte ürünler zaten piyasada geziyor gezmeme şansı yok önemli olan ayırt edebiliyor muyuz veya bu denetim mekanizması bu sahte ürünleri inceliyip açığa çıkarıyor mu diye sormak lazım.
Çakma diye tabir edilen ürünleri almak zorunda kalıyoruz, sistem bunu bize mecbur kılıyor, adidasın ortalama bir ayakkabısı 500-600 liradan başlıyor, Türkiye’de bir ayakkabıya normal bir vatandaş, alım gücünün oranının 5 de 1 kadarını verir mi? Tabii ki vermez, bu insan ev geçindiriyor, bu yüzden çakmaya yönlenme olabiliyor,
Alım gücüne uygun ürünler kullanmak daha doğru değil mi? Sahte ürünleri kullanmak doğru değil. Kalitesiz ürünlerle sağlığımızı tehlikeye atıyoruz. Yakın kalitede daha uygun fiyatlara sahip ayakkabı markaları var. Flo'daki indirimleri takip ediyorum. Güzel fırsatlar çıkıyor.
Marka alsan pahallı bir altını alsan eh işte eninde sonunda insan da çakmasına gidiyor hayliyle.
Çakma veya sahte ürünler zaten piyasada geziyor gezmeme şansı yok önemli olan ayırt edebiliyor muyuz veya bu denetim mekanizması bu sahte ürünleri inceliyip açığa çıkarıyor mu diye sormak lazım.
Çakma veya sahte ürünler zaten piyasada geziyor gezmeme şansı yok önemli olan ayırt edebiliyor muyuz veya bu denetim mekanizması bu sahte ürünleri inceliyip açığa çıkarıyor mu diye sormak lazım.
Çakma diye tabir edilen ürünleri almak zorunda kalıyoruz, sistem bunu bize mecbur kılıyor, adidasın ortalama bir ayakkabısı 500-600 liradan başlıyor, Türkiye’de bir ayakkabıya normal bir vatandaş, alım gücünün oranının 5 de 1 kadarını verir mi? Tabii ki vermez, bu insan ev geçindiriyor, bu yüzden çakmaya yönlenme olabiliyor,
Giyecek konusunda çakma ürün en fazla fason olduğu için çok sık giymezsin. İş yiyecek konusuna gelince fason yada çakma tabir edeceğimiz ürünler sağlığımızı tehdit ediyor. Gıdayı alırken dikkat etmek gerekiyor. Birde şampuan ve koku konusu var. Bunların ucuzları saç kaybına ve ciddi deri tahrişlerine yol aça bilir. Dikkatli olmak gerekli.
Yiyecek icecek degilde kiyafet icin cok ta karsi degilim cakma konusuna . Sonucta ekonomik olarak herkesin imkani yok marka urunler satin almaya . Secenek sunmuş oluyor dar gelirliler icin .
Bu şekilde isim değişimi olmadan da aynı isimle satılıyor bütün ürünler. Gerçekten orijinalinden çok çakması var diyebiliriz her ürün için. Ancak yiyecek ve içecek olanlar aşırı tehlikeli sağlığımız için. Hadi kıyafet ve takı neyse de gıdada sahtelik olduğu zaman ölüme kadar gidiyor ve bu sahtecilik olayının önüne geçmek istiyorsak önce gıdadan başlamak gerek denetimlerin sıklığına.
Sahte denılınce akla dırekt cın gelıyo ama bızım de bazı alanlarda ımıtasyonda lıderlıgımız vardır bence ozellıkle adıdas nıke gıbı urunlerın bırebır cakmasını cok ıyı yapan kısıler var
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/trabzonsporun-lisansli-urunlerinin-sahtelerini-ureterek-satan-firmanin-sahibine-10-ay-hapis-cezasi-1862090
Gazetede böyle bir haber var. Trabzonspor kendi lisanslı ürününün peşine düşmüş ve hapis cezası almış sahtesini yapanlar.
Gazetede böyle bir haber var. Trabzonspor kendi lisanslı ürününün peşine düşmüş ve hapis cezası almış sahtesini yapanlar.
Marka alsan pahallı bir altını alsan eh işte eninde sonunda insan da çakmasına gidiyor hayliyle.
Çakma veya sahte ürünler zaten piyasada geziyor gezmeme şansı yok önemli olan ayırt edebiliyor muyuz veya bu denetim mekanizması bu sahte ürünleri inceliyip açığa çıkarıyor mu diye sormak lazım.
Çakma veya sahte ürünler zaten piyasada geziyor gezmeme şansı yok önemli olan ayırt edebiliyor muyuz veya bu denetim mekanizması bu sahte ürünleri inceliyip açığa çıkarıyor mu diye sormak lazım.
Çakma ürünlere karşıyım. Insanlarla alay eder gibi bir harfi değiştir logoyu aynı bas sür piyasaya. Hatta arkadaşın dedigi gibi ismin bile ayni oldugj urunler piyasaya sürülüyor. Işı bilmeyen adama kaliteli marka gibi çak gitsin. Bu resmen insanları dolandırmak. Birde a101 bom gibi zincir markaların yaptıklarına demeli. Adamlar kendi yaptırdıkları ürünlerin ambalaj isim ve hatta renk seçimlerini bilr kaliteli markaların benzeri şeklinde oluşturup vatandaşa yedirmeye çalışıyorlar. Bu da bir nevi kopyalacilik.
Eskiden Tunus bu imitasyon ve sahte ürün pazarında liderdi. Sonradan çin çıktı. Adamlar aynı ürünün her pazara uygun farklı versiyonunu yapıyorlar. Bizim uzmanlık alanımız giyim. Aslında yabancılar eskiden bizim mallarımızı taklit ederlerdi. 1980 yıllarda avrupadan kaliteli giyim malzemeleri gelirdi dikiş kenarına bakınca kumaşın Türk malı olduğunu görürdünüz.
Hala bazı giyim firmalarının Türkiye üretimi var hocam, özellikle Zara gibi dünyaca ünlü markaların Türkiye’de üretilen kreasyonları da var, fiyat olarak da biraz tuzlu oluyor bunlar, ülkemizde tekstil sektörü her zaman iyiydi ancak eskisi gibi ilgi yok artık,
Zaranın ürünleri bakarken adama kr eder. Bırak el yakmasını. Ne alırsan al bir asgari ücret. Zaradan alışveriş yapanların şekli bile değişik. Arabaları özel valeli yerlere park ediliyor. Her çantaya bir ürün konuyor. Senin benim gibi 25 kuruş sorunları yok yani.
İmitasyon ürün konusunda gerçekten dünya markasıyız. Tekstil ürünlerinde alınan parçaya göre tehlike düşük oluyor, ekstra bir şey olmadığı sürece pamuklu üretim olan ürünlerde sağlık konusunda bir sorun yaşamazsınız. Ama işin içerisinde petrol ürünleri, naylon ya da dönüştürülemeyen ürünler girdiği zaman sağlığı tehdit edecek boyuta ulaşıyor.
İmitasyon tişört ve gömlek almanızda sakınca yok, ama futbol forması ya da ayakkabı alıyorsanız bilin ki kumar oynuyorsunuz sağlığınızla.
Otomotiv parçalarındaki imitasyon ürünlerden kaçarak uzaklaşmak şart. "Çakma" jantlar yüksek süratlerde kırılıyor ya da çatlıyor, aracın takla atmasına sebep olabiliyor. Motor yağı işini görmüyor ve blok parçalıyor, filtrelerin imitasyonları ise işlevini yerine getiremediği için aracı boğuyor.
Gıda ürünlerine ise hiç girmemek lazım. Afgan pazarlarında satılan tezgahta açık duran kiloluk bisküvileri cipsleri nasıl yemiyorsak belirli markaların dışına zaten çıkmamamız gerekiyor. Zaten marka bildiğimiz ürünler bile bu kadar tehlikeliyken bunun bir de yarı fiyatına merdiven altı üretimlerini almak kumar değil, rus ruletidir. 1'de 2'de bir şey olmaz, 6'da patlar
İmitasyon tişört ve gömlek almanızda sakınca yok, ama futbol forması ya da ayakkabı alıyorsanız bilin ki kumar oynuyorsunuz sağlığınızla.
Otomotiv parçalarındaki imitasyon ürünlerden kaçarak uzaklaşmak şart. "Çakma" jantlar yüksek süratlerde kırılıyor ya da çatlıyor, aracın takla atmasına sebep olabiliyor. Motor yağı işini görmüyor ve blok parçalıyor, filtrelerin imitasyonları ise işlevini yerine getiremediği için aracı boğuyor.
Gıda ürünlerine ise hiç girmemek lazım. Afgan pazarlarında satılan tezgahta açık duran kiloluk bisküvileri cipsleri nasıl yemiyorsak belirli markaların dışına zaten çıkmamamız gerekiyor. Zaten marka bildiğimiz ürünler bile bu kadar tehlikeliyken bunun bir de yarı fiyatına merdiven altı üretimlerini almak kumar değil, rus ruletidir. 1'de 2'de bir şey olmaz, 6'da patlar
gıda, ilaç ve kozmetik sektöründeki sahte ürünleri sağlığımı tehlikeye atacağını düşündüğüm için asla kullanmam ama tekstil ürünleri için aynı hassasiyeti pek göstermem. tabii, orijinal markaya zarar verdiğini, yapılan şeyin iyi bir şey olmadığını da kabul ediyorum ama elime geçerse giyerim arkadaş.
Eskiden Tunus bu imitasyon ve sahte ürün pazarında liderdi. Sonradan çin çıktı. Adamlar aynı ürünün her pazara uygun farklı versiyonunu yapıyorlar. Bizim uzmanlık alanımız giyim. Aslında yabancılar eskiden bizim mallarımızı taklit ederlerdi. 1980 yıllarda avrupadan kaliteli giyim malzemeleri gelirdi dikiş kenarına bakınca kumaşın Türk malı olduğunu görürdünüz.
Hala bazı giyim firmalarının Türkiye üretimi var hocam, özellikle Zara gibi dünyaca ünlü markaların Türkiye’de üretilen kreasyonları da var, fiyat olarak da biraz tuzlu oluyor bunlar, ülkemizde tekstil sektörü her zaman iyiydi ancak eskisi gibi ilgi yok artık,
Eskiden Tunus bu imitasyon ve sahte ürün pazarında liderdi. Sonradan çin çıktı. Adamlar aynı ürünün her pazara uygun farklı versiyonunu yapıyorlar. Bizim uzmanlık alanımız giyim. Aslında yabancılar eskiden bizim mallarımızı taklit ederlerdi. 1980 yıllarda avrupadan kaliteli giyim malzemeleri gelirdi dikiş kenarına bakınca kumaşın Türk malı olduğunu görürdünüz.
Bazen öyle benzer isimler oluyorki bir bakışta farklı bir marka olduğunu anlayamıyorsunuz birde bildiğim kadarıyla bir ürünün bire bir aynısını yapmanın cezası daha büyük bu sebeple firmalar benzer farklı isimler kullanıyor ve orijinal logaya ilaveler yada eksilmeler yaparak değiştiriyorlar eskiden FUBU diye bir marka vardı adamlar U harflerini alttan azcık kesip FİJBİJ yapmışlar bakınca aynı gibi duruyor
sahteciliğin önüne geçilmek hem isteniyor hem istenilmiyor ülkemizde. eğer bunu güzel kullanabilirseniz sonuçları beklenmedik derecede iyi olabilir.
bkz. Çin örneği.
sahtecilik konusunda savaşan firmalar olduğu gibi sahteciliğe karışmayan, bunu markasının reklamı olarak gören firmalar da vardır.
bkz. Rolex örneği.
çok zor değil, kapalı çarşı & eminönü/tahtakale & laleli/merter/güngören'de 1 ayını geçirdiğin zaman en kaliteli 1:1 ürünleri bulman zor olmayacaktır. bunu sen ben gibi düz vatandaşlar bile biliyor ise devletin bunu bilmeme ihtimali yok. e bilip ellemiyorsan bari işi düzgün yap, orjinal markalar gidip de çin'de ürettirmesin ürünlerini. "siz de replikasını orjinalinden daha iyi yapıyorsunuz" diyerek bize gelsinler.
bkz. "Hangi markalar made in Italy vs. diyerek ürünlerini Çin'de yaptırıyorlar söylersek ortalık karışır" tarzında Çin'li büyük bir fabrikatörün söylemi vardı.
bkz. Çin örneği.
sahtecilik konusunda savaşan firmalar olduğu gibi sahteciliğe karışmayan, bunu markasının reklamı olarak gören firmalar da vardır.
bkz. Rolex örneği.
çok zor değil, kapalı çarşı & eminönü/tahtakale & laleli/merter/güngören'de 1 ayını geçirdiğin zaman en kaliteli 1:1 ürünleri bulman zor olmayacaktır. bunu sen ben gibi düz vatandaşlar bile biliyor ise devletin bunu bilmeme ihtimali yok. e bilip ellemiyorsan bari işi düzgün yap, orjinal markalar gidip de çin'de ürettirmesin ürünlerini. "siz de replikasını orjinalinden daha iyi yapıyorsunuz" diyerek bize gelsinler.
bkz. "Hangi markalar made in Italy vs. diyerek ürünlerini Çin'de yaptırıyorlar söylersek ortalık karışır" tarzında Çin'li büyük bir fabrikatörün söylemi vardı.
Alım gücüne göre kendi markalarının etiketlerini vursalar belki daha farklı bir alanda gelişmemiz bile olabilir hocam. Replikayı iyi yapmak, aslında işini iyi yapabildiklerini gösteriyor. İyi bir ayakkabı replikacısı, iyi bir ayakkabı imalatçısıdır benim gözümde. Keşke ülkemizde yerli markalar adı altında aynı kalitede markalar çıkarsalar.
sahteciliğin önüne geçilmek hem isteniyor hem istenilmiyor ülkemizde. eğer bunu güzel kullanabilirseniz sonuçları beklenmedik derecede iyi olabilir.
bkz. Çin örneği.
sahtecilik konusunda savaşan firmalar olduğu gibi sahteciliğe karışmayan, bunu markasının reklamı olarak gören firmalar da vardır.
bkz. Rolex örneği.
çok zor değil, kapalı çarşı & eminönü/tahtakale & laleli/merter/güngören'de 1 ayını geçirdiğin zaman en kaliteli 1:1 ürünleri bulman zor olmayacaktır. bunu sen ben gibi düz vatandaşlar bile biliyor ise devletin bunu bilmeme ihtimali yok. e bilip ellemiyorsan bari işi düzgün yap, orjinal markalar gidip de çin'de ürettirmesin ürünlerini. "siz de replikasını orjinalinden daha iyi yapıyorsunuz" diyerek bize gelsinler.
bkz. "Hangi markalar made in Italy vs. diyerek ürünlerini Çin'de yaptırıyorlar söylersek ortalık karışır" tarzında Çin'li büyük bir fabrikatörün söylemi vardı.
bkz. Çin örneği.
sahtecilik konusunda savaşan firmalar olduğu gibi sahteciliğe karışmayan, bunu markasının reklamı olarak gören firmalar da vardır.
bkz. Rolex örneği.
çok zor değil, kapalı çarşı & eminönü/tahtakale & laleli/merter/güngören'de 1 ayını geçirdiğin zaman en kaliteli 1:1 ürünleri bulman zor olmayacaktır. bunu sen ben gibi düz vatandaşlar bile biliyor ise devletin bunu bilmeme ihtimali yok. e bilip ellemiyorsan bari işi düzgün yap, orjinal markalar gidip de çin'de ürettirmesin ürünlerini. "siz de replikasını orjinalinden daha iyi yapıyorsunuz" diyerek bize gelsinler.
bkz. "Hangi markalar made in Italy vs. diyerek ürünlerini Çin'de yaptırıyorlar söylersek ortalık karışır" tarzında Çin'li büyük bir fabrikatörün söylemi vardı.
Çakma ürünleri kullanmam. Bunları satarken gerçek ürün olduğunu söyleyenler de çıkıyor. Marka hakkına tecavüzden dava açılması için şikayet edilmeliler.
arkadaşların da dediği gibi artık abibas gibi isimleri kullanma gereği duymuyorlar. sebebi ise satın alınan ürünün "sahte" olduğunu kimseye göstermemek için. mesela benim arkadaşım çok ucuza sahte forma alıyor ve kendisi bu ürünleri beğeniyor. normalde para konusunda pintilik yapmayan birisi ama forma olayında böyle davranıyor. hatta 1 orijinal 3-5 tane sahte forma alır her sene. neyse, benim yurtdışından beğendiğim ve zamanında getirdiğim formalar ise orijinalinden daha iyiydi. ülkemizde satışı olmayan yabancı takımların formalarını bu şekilde alabiliyordum ama artık alamıyorum çünkü dolar ve gümrük vergisi artık işin içine etti.
sahte olarak lanse ettiğimiz bazı ürünler harbiden gerçeği ile aynı kalitede olabiliyor. bu 1:1 replika ürünlerini bulmak gerçekten zor. parfüm gibi ürünlerde ise sahte işine sakın girmeyin.
sahte olarak lanse ettiğimiz bazı ürünler harbiden gerçeği ile aynı kalitede olabiliyor. bu 1:1 replika ürünlerini bulmak gerçekten zor. parfüm gibi ürünlerde ise sahte işine sakın girmeyin.
Gosteris meraklisi insanlarimiz bolca bulundugu bir ulkede imitasyon sektorunun gelismemesi beklenemezdi, sahteciligin her alanda aslinda ekonomiye zarar oldugu arastirmalarda gorulebilir, bu sahteciligin en tehlikeli olan ilac ve gida sektorunde olmasi.
Ben özellikle ayakkabılarda çakma ayakkabı daha önceleri aldım. Bir kere Adidas'ın ayakkabısı vardı. Orijinali ile karşılaştırdı birileri. Benim ayağımda olana daha güzel dediler. Bende oğlum bu çakma lan dedim. Abi orijinalden daha güzel dediler.
Yakın zamanda kendime çakma ayakkabı almadım.. şükür crypto ile tanışınca 3-5 bir şey kazandık.
Yakın zamanda kendime çakma ayakkabı almadım.. şükür crypto ile tanışınca 3-5 bir şey kazandık.
Pierre Mardin marka basıldıktan sonra herhalde bunu kullanacak kişi de çıkmaz ya, bu kadar açık seçik ben çakmayım diye bağıran başka bir marka duymamıştım, ayrıca bence de artık isim değişikliğine gitmiyorlar, direkt adidası basıyor, orjinal gibi bir de satıyor,
Artık çoğu isim bile değiştirmeden satılıyor. Ben en çok sahte ürünü şahsen parfümlerde ve giyimde görüyorum. Baya baya bilmeden etmeden dolandırılıyor bilhassa kadınlar. Erkekler bir nebze uyanık gibi geliyor bana.
Hadi pazarda satılanları anlarım da onun dışındaki sahtecilik yapanlar canları çok sıkıyor şüphesiz. Böyle insanların faaliyetlerine yönelik ekstra bir denetim getirilmeli bence. Yurtdışında da durum böyle olabilir ancak en azından biz bu vakaların önüne daha iyi geçebiliriz. Hiçbir izni olmadan üstüne Adidas, Nike vb. bastırıp satmak dolandırıcılıktan farklı bir şey olmuyor.
Yapılan çakma markalardan bazıları:
Pierre Cardin" oluyor "Pierr Mardin - Nike yerine "Hike, Nire, Nikey - Converse yerine "Conserve - Lacoste yerine "Lakos, Lacorte"
Prada yerine "Paradi", Adidas yerine "adibos, adidos, adisas, odidos
Artık bunlara da gerek duymuyorlar. Direk Adidas yazılı çakma ürünleri basıyorlar piyasaya. Ülkenin kendi çıkardığı gerçek markalar zaten patır patır dökülüyorken bu rapordan daha iyi bir şeyler ummazdım. Biliyorsunuz burada bir arkadaş paylaşmıştı "Zeki" markasının kapanmaya hazırlandığı haberini.
Eski halı sahacılar bilir sadidas ayakkabılar vardı babam onunla halı saha maçlarına giderdi herhalde yeryüzünde imitasyonun en kalitelisini üreten ülkelerden birisiyizdir adam yıllarca giydi ayakkabı bana mısın demedi arkadaş bir de Converse yerine conserve markası vurandaki mizah anlayışına da hayran kaldım 
Çakma ürünlerin bir de adı aynı kalıp sembolü değişen ya da her şeyi aynı kalıp malzeme kalitesi aynı kalmayan versiyonları da oluyor. Bunları en çok da pazarlarda görüyoruz. Yalan yok ben de arada onlardan alıyordum. Ama tabi onlar el altından satmıyorlar. Sonuçta pazarlar da denetleniyor.
Ancak orjinalmiş gibi sahte ürün satanlar var mesela. Bunlar direkt olarak dolandırıcı oluyor zaten. Onun dışında da köprü altı sitelerden izinsiz bir şekilde sahte ürün satanlar oluyor. Onlar da yakalandığında cezasını buluyordur.
Ancak orjinalmiş gibi sahte ürün satanlar var mesela. Bunlar direkt olarak dolandırıcı oluyor zaten. Onun dışında da köprü altı sitelerden izinsiz bir şekilde sahte ürün satanlar oluyor. Onlar da yakalandığında cezasını buluyordur.
Çakma ürünlerin hemen hepsi insan sağlığına ciddi tehlikeler barındırıyor. Birilerine sırf hava yapmak için çakma ürün kullanmak ileride çok büyük sorunlar çıkartabilir , önemli olan insanların ne giydiği değil kafasının içindeki beyini nasıl kullandığı ile alakalıdır. Evet ülkemizde herşey olduğu gibi kıyafet ayakkabı da fena fiyatlarda, ama sırf bunun için çakma Adidas ayakkabı almak intihardır bana göre.
Genelde orijinal isimleri kullanan ürünler ihraç fazlası oluyor, satan yerlerin hepsi abi ihraç fazlası bunlar orijinal ürün diyorlar, aynı şekil parfümlerde de geçerli abi freeshop ürünü zorda kaldık para lazım satıyoruz, artık millet yemiyor bu bahaneleri adam gibi satış politikası düzenleyin kendinize
Ben en çok giyim, parfüm, ayakkabı ve çanta konusunda sahte ürünleri biliyorum, en çok piyasası olanlar bunlar heralde.
Ben en çok giyim, parfüm, ayakkabı ve çanta konusunda sahte ürünleri biliyorum, en çok piyasası olanlar bunlar heralde.
Aslında çakma ürünlere karşı değilim. Çünkü herkes bütçesine göre alıyor. Kimsenin de orijinal ürün yerine kandırılarak çakma aldığını sanmıyorum. Bir zamanlaron en değerli markalarından olan Sonny'nin çakması olarak yani isim benzeri olarak Türkiye'de Sunny çıkmıştı. Ama kendini o kadar geliştirdi ki. Bir ara pazara bayağı hakim olmuştu. Yani çakma ürünler aslını yaşatmıyor ama kendini geliştirebiliyor.
Çakma ürünlere şu şekilde karşıyım. Eğer ciddi derecede ürüne benzerlik varsa ve ürünün aynı fiyatına satılıyorsa. Bu dolandırıcılık olur. Bunu geçmişte yapıyorlardı. mesela Casio saatlerde sahtesini üretip orijinal fiyata satıyorlardı. Bu da müşteriyi üzüyor.
Şu anda ise apple kulaklıkların çakması var. Neredeyse birebir aynı ama sahtesi olduğunu biliyorsun. Normak kulaklık fiyatı 2000 lira iken o, 400 liraya satılıyor.
Çakma ürünlere şu şekilde karşıyım. Eğer ciddi derecede ürüne benzerlik varsa ve ürünün aynı fiyatına satılıyorsa. Bu dolandırıcılık olur. Bunu geçmişte yapıyorlardı. mesela Casio saatlerde sahtesini üretip orijinal fiyata satıyorlardı. Bu da müşteriyi üzüyor.
Şu anda ise apple kulaklıkların çakması var. Neredeyse birebir aynı ama sahtesi olduğunu biliyorsun. Normak kulaklık fiyatı 2000 lira iken o, 400 liraya satılıyor.
Semt pazarlarinda isim degistirmeden aynisini satiyolar. Bizim pazarda var. Semtin gencleri de imkandan dolayi cakma Adidas esofmanlari giyiyo. Marka ozentisi olduklarindan cakma olmasina bakmiyolar.
Türkiye 3 milyar dolarlık cirosuyla dünyanın ikinci büyük taklit ürün pazarı haline geldi. ATO'nun raporuna göre tüketicilerin yüzde 58'inin "çakma ürün" satın aldığı Türkiye'de, çakma ürün pazarının başkenti İstanbul Zeytinburnu, Merter, Güngören, Kapalı Çarşı, Sancaktepe, Ümraniye, gibi ilçelerin de katılmasıyla yüzlerce tekstil atölyesinde sahte ürün üretimi yapılıyor. E-ticaretin giderek yaygınlaşmasıyla çakma ürünler, en fazla internet satış ortamında alıcı buluyor.
Sahtecilikten en çok etkilenen ülkeler:
ABD, Fransa, İtalya, İsviçre, Almanya, Japonya, Kore ve Birleşik Krallık gibi OECD ülkeleri.
Yapılan çakma markalardan bazıları:
Pierre Cardin" oluyor "Pierr Mardin - Nike yerine "Hike, Nire, Nikey - Converse yerine "Conserve - Lacoste yerine "Lakos, Lacorte"
Prada yerine "Paradi", Adidas yerine "adibos, adidos, adisas, odidos
Gıda, ilaç, kimya, otomotiv ve tekel ürünlerinde dahi sahtecilik mevcut neredeyse olmadığı yer bulunmuyor. Ucuz etin yahnisi iyi olmaz derler yetkili satıcısı dışında satılan ucuz satılan ürünlere daha temkinli yaklaşmak gerekiyor. özellikle gıda ve ilaçlar sağlığın bozulmasına sebep olması muhtemel görünüyor dikkatli olmakta yarar var. Hem sağlık açısından hemde kayıt dışı olduklarından ekonomilerede oldukça zararı dokumaktadır.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye-cakma-cenneti-121310
https://kronos34.news/tr/turkiye-sahte-urunde-dunya-dorduncusu-en-cok-hangi-markalar-taklit-ediliyor-yaptirimi-var-mi
Sahtecilikten en çok etkilenen ülkeler:
ABD, Fransa, İtalya, İsviçre, Almanya, Japonya, Kore ve Birleşik Krallık gibi OECD ülkeleri.
Yapılan çakma markalardan bazıları:
Pierre Cardin" oluyor "Pierr Mardin - Nike yerine "Hike, Nire, Nikey - Converse yerine "Conserve - Lacoste yerine "Lakos, Lacorte"
Prada yerine "Paradi", Adidas yerine "adibos, adidos, adisas, odidos
Gıda, ilaç, kimya, otomotiv ve tekel ürünlerinde dahi sahtecilik mevcut neredeyse olmadığı yer bulunmuyor. Ucuz etin yahnisi iyi olmaz derler yetkili satıcısı dışında satılan ucuz satılan ürünlere daha temkinli yaklaşmak gerekiyor. özellikle gıda ve ilaçlar sağlığın bozulmasına sebep olması muhtemel görünüyor dikkatli olmakta yarar var. Hem sağlık açısından hemde kayıt dışı olduklarından ekonomilerede oldukça zararı dokumaktadır.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye-cakma-cenneti-121310
https://kronos34.news/tr/turkiye-sahte-urunde-dunya-dorduncusu-en-cok-hangi-markalar-taklit-ediliyor-yaptirimi-var-mi
Jump to: