Topic: Sağlıklı ve Uzun yaşamın sırları mutlaka bir bakın!!! (Read 92 times)

Bana göre de beslenmeden önce insan önce ruhen sağlıklı olmalı , psikoloji zaten beslenmeyle direkt bağlantılı olan bir şey, huzursuzluğu gidermek için fazla yemek, abur çubuk gibi fazla veya bir şey yemeyerek çok zayıf olmak gibi. Günümuzde ne kadar zor olsa da organik gıdalarla, öğün atlamadan canın ne istiyorsa çesit çesit abartmadan yemek.

Hayvansal proteinlerin bende çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabi her öğün yemekten bahsetmiyorum hangi ürün olursa olsun her öğün yerseniz sizin için zararlıdır. Kırmızı etin sindirimi çok uzun sürse de bir çok çeşit içinde aminoasit,kreatin, mineral ve değerli vitaminler vardır. Beni tek düşündüren şey daha çok kümes hayvanlarını nasıl yetiştirdikleri hangi ilaçlara maruz kalıyorlar hızlı büyümeleri ve kesimhaneye gitmeleri için. Biz yediğimiz zaman hayvanı toksik kalıntıları tamamen almış oluyoruz malesef. Bitkisel protein ağırlıklı beslenebilir ama sofrada hayvansal protein kesinlikle olmalı en azından %70 bitkisel %30 hayvansal olarak ayarlanabilir.

Ben beyaz etin kesinlikle zararlı olduğuna inanmıyorum, Türkiye'de yiyebileceğiniz en ucuz et çeşidi aynı zamanda da en lezzetlisi. Tek yapmanız gereken sindirim sorunları yaşamamak adına prebiyotik ürünler tüketmek ve egzersiz/spor yapmayı bırakmamaktan ibarettir. Bunları yaptıktan sonra sağlıklı olmamanız mümkün değildir. Ayrıca etçil beslenen canlıların beyin hacmi daha büyüktür bu bile güzel bir göstergedir etin önemini anlamamız açısından.

Sağlıklı ve uzun bir yaşamın sırrı iyi bir insan olmaktan geçiyor. Önce kendisine sonra da çevresine de iyi bir insan olmalı. Kendisine iyi olan insan vücuduna iyi bakar. Sadece vücuduna iyi bakan bir insan belli bir nebze uzun yaşar ama çevresine karşı iyi, nazik ve hoşgörülü olduğu zaman ise daha da uzun yaşar. Çünkü gereksiz duyguların vücuduna görünmez hasarlar vermesinin önüne geçer.

Yaşadığımız icinde bulundugumuz durumlari göz önünde bulundurunca paketli islenmis gida tuketiminden saglik bozulmasi bence cok arka siralarda kaliyor saglikli yasam kosulu anlaminda . Kafa rahat olmadiktan sonra neyle beslenirsen beslen nafile. Gecen mutfakta is yaparken bir programa kulak misafiri oldum yeterli dengeli beslenemeyen cocuklarin yeterli beslenenlerle esit basariya sahip olamayacagindan birsuru kronik hastaligin kaynak kisitliligindan kaynaklandigini anlatiyordu.

Evet kardeşim, ben bilgiyi ters paylaşmışım. Güzel yakalamışsın. Bu arada uzun yaşadığında bu stresle uzun süre mücadele etmek anlamına gelmez. İşte sorunların kaynağı da bu zaten. Neden 100 yıl boyunca aynı ortamda kalmayı hayal ediyorsun? Yada halen hiç bir şeyin değişmediğini hayal ediyorsun! Biraz daha pozitif ol, kim bilir belkide her şeyin düzeldiğini görecek bir hayatın olacak!

https://tr.strephonsays.com/herbivores-and-vs-carnivores-digestive-system-1831

Vermiş olduğun tavsiyelere teşekkürler. Ancak sindirim sistemi hakkında verdiğin bilgiler tam tersi. Bu kaynakta daha aydınlatıcı bilgi var. Etçil, otçul ve omnivor beslenmenin ne olduğu ve sindirim sistemleri hakkında bilgiler var.
100 yaşına kadar yaşamak güzel gibi geliyor kulağa ancak sağlıklı olmak şartı ile. İçinde bulunduğumuz dönem ve bulunduğumuz coğrafya pek öyle uzun yaşamaya uygun değil. Uzun yaşayacaksan kafanın dingin olacağı bir coğrafyada yaşayacaksın. Her gün yeni sorunların oluştuğu diken üstünde olan bir toplumda uzun yaşamak sorunları çok çok uzun yaşamak anlamında.

Sağlık huzur ve mutluluk

şuan yeşil çayımı içtim, akşam yemek yemedim, et tüketimimi azalttım. dolarımı 18 tl den sattım , altınımı 1000 tl den sattım bundan daha sağlıklı birşey var mı?? diyemeyen herkes bence artık otçul beslenecek ))

Tavsiyeler için teşekkürler ama bu ülkede uzun yaşamayı istemek için sanırım deli olmak lazım 
Şaka bir yana vücudumuza yaptığımız her kötülüğün karşılığını ileride sürünerek ödeme ihtimalimiz var o yüzden sağlıklı yaşamamız gerek her zaman

İşlenmiş gıdalardan uzak dursak zaten yetiyor çünkü işlenmemiş gıda bulabilmek karda yürümek gibi bu zamanda et yememek zaten Türk milletinin alışkın olduğu bir durum başka bir tavsiye verin hocam zaten otçul besleniyoruz daha ne kadar otçul beslenebiliriz ki dışarı çıkıp otlanalım mı bu durumda bile ülke stresi adamın canını sıkıyor yine ömrümüzden çalıyor

Et yemek insan metabolizması için uygun bir beslenme şekli değildir. Etçil beslenen canlıların sindirim sistemi oldukça uzundur. Bu proteinin sindirilmesi için geçen zamanı canlıya verilmesini sağlamaktadır. Mesela Aslanların sindirim sistemi gibi. Fakat insanların sindirim sistemi kısadır. Etin sindirimi için yeterli uzunlukta değildir. Bu tarz beslenme eğilimi olan insanların sosyete hastalığı olan Kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılıkları yüksektir. İnsanlar protein ihtiyacı için baklagillerden karşılamalıdır. Baklagiller, içerdiği ortalama yüzde 21 protein, yüzde 77 karışık karbonhidratlar ve çok az yağla dünyadaki diğer ürünlerden gram başına daha fazla besine sahip.
 
İnsan metabolizması otçul beslenmeye yöneliktir.

Balık ise haftada 100 gr kadar yeterli ve civaya ve diğer kimyasallara maruz kalmayan çeşitler tercih edilmelidir.

Şeker i de mutlaka azaltın yada direkt kullanımda hayatınızdan çıkartın.

Bir avuç çerez, yaklaşık 60 gram ağırlığında tüketin. Yiyecek ve uzun ömür üzerine yapılan bir araştırma, çerez yiyenlerin yemeyenlere oranla ortalama iki ila üç yıl daha uzun yaşadığını tespit etti.

Mümkünse sadece ekşi mayalı ekmek veya yüzde 100 tam buğday ekmeği tüketmeye çalışın. Ekşimaya nın hamurdaki işlevini özetle şöyle anlatayım. ekşimaya uzun sürede hamuru mayalar ve buda glutenin neredeyse tamamının parçalanmasına neden olur. Glutenin parçalanmış olması da ekmeğin bağırsaklardaki sindirim süresini kısaltır ve şişkinlik yapmaz.

meraklısına dikkat!! biraz şarap ve bol miktarda en az 10 bardak su tüketin.

işlenmiş gıdalardan kesinlikle uzakdurun.

bu paylaşımım için yararlandığım kaynak :https://www.indyturk.com/node/295861/sa%C4%9Flik/d%C3%BCnyan%C4%B1n-en-uzun-ya%C5%9Fayan-insanlar%C4%B1ndan-9-sa%C4%9Fl%C4%B1kl%C4%B1-ya%C5%9Fam-%C3%B6nerisi