Topic: Seçimin gerçek kaybedeni (Read 140 times)

Ben TR Gönüllülerinde yazılım bölümündeydim, köylerde inanılmaz bir AKP üstünlüğü var, eğitim seviyesi düştükçe oylar AKP'ye kayıyor. Kılıçdaroğlu ağzı ile kuş tutsa iktidar olamaz, Ekremin önü açık gibi görünüyor, bir sonraki seçime zaten RTE girmeyecek ama çok değerli 5 yılı kaybetti bu ülke, kaybeden fakirler oldu, babam da dahil olmak üzere emekli maaşıyla ya da sabit maaşla çalışan adamın bunlara oy vermesini cahilliklerine bağlamakla beraber, bu saatten sonra kimsenin iyiliği için kimseyi de kırmayacağım. Herkes hak ettiği gibi yaşamaya devam etsin, ne teröristliğimiz kaldı ne dinsizliğimiz. Benim 3 katlı asansörlü villam, işyerlerim yerlerim yurtlarım malım mülküm satsam ömür boyu çalışmasam bana yeter. Çok da fifi baba bu saatten sonra fakirler kendi ayağına sıktı. Eve et alamayan mamalak sözde vatan kurtardı.

Halkın "bu para nereden geliyor" sorusunu sormaması kaybettirmeye devam edecek ömür boyu bize. Zaten ahım şahım sevdiğim bir parti değildi CHP, sadece AKP karşısında ıslak tuvalet terliği olsa ona oy veririm düşüncesiyle oy verdiğim bir adaydı KK, hadi o an iki tarafıda eleştirmedim seçimi kazanalım diye sadece bir tarafı eleştirdim o yüzden bu da benim ayıbım olsun ama bu maddi bol keseden dağıtmayı iki tarafında yaptığı apaçık bir gerçek. Yok doğalgaz bedava, yok şunlara şu kadar para yok bunlara bu kadar bedava, yok şunlardan para almıyoruz diye diye devletin kasasından sürekli para çıkıyor. Halkın en büyük sorunu, bu para nereden geliyor diye sormamak. Devlet ağır, liyakatsız, inefektif ve her zaman fütursuzca para harcayan bir organdır, bu şuanki iktidarda da böyle, bu dünyanın geri kalan ülkelerinde de böyle.

Senin benim cebimden çıkan parayla bize şov yaptıklarını anlamadığımzı sürece kaybetmeye mahkumuz. Kılıçdaroğlu çıkıyor emekliye 15 bin lira vericem diyor "bak emekliyi düşünüyor haklı düşünüyor halkçı adam!" deniliyor ama o parayı vereninde biz olduğumuz unutuluyor, KK cebinden mi verecek o parayı? Yoo senin benim paramı verecek,  Erdoğan çıkıyor "köprüler yaptık yollar yaptık uçaklar yaptık gemiler yaptık, tanklar yaptık, araba yaptık!!" diyor, e bunlarda ya bizim paramızla ya özel şirket, ya vergi vermiyor falanla sonuçta hep bize vuruyor, eleştiriyorsun kardeş bu da benim paramla yapıldı diyorsun, DİĞERLERİ NEDEN YAPMADI diyor, he ok diğerleri yapmadıysa bizim paramızla yapılan şeyle övünebilir, o köprüyü ben yaptım ben hava atabilirim o hastanede, o okulda, o yolda benim param var ben övünürüm yine devlet övünemez, zaten işi o, onun için para alıyor, onu yapsın diye seçiliyor, nolur artık paranıza sahip çıkın, o paralar sizin paranız, kendi cebinizden verdiniz yapılsın diye, başkası yapmadı diye yapanları başınızın tacı etmeyin, görevini yaptı paranızla, hatta onu geçtim paranızla bile yapmadı gitti özel şirkete devretti, o yapıp sonra vergilerden geçmediğiniz köprünün parasını aldı, hala daha kendi yaptığınızın farkında değilsiniz.

 SİZİN PARANIZLA YAPIYORLAR, SİZİN PARANIZLA SİZE HAVA ATIYORLAR!

Liberallik tam bunun karşısında, paranız sizde kalsın, devlete gitmesin, siz devletten daha iyi halledersiniz her şeyi zaten, eğitim ve sağlık alanı dışında (polisti askerdi itfaiyeydi bunları saymıyorum zaten özel alternatifi yok) hiçbir şey için bu kadar devlet para almamalı, senin paranın neredeyse yarısı (hem kazanırken hem harcarken vergi veriyoruz) devlete gidiyor, sizce 80+ milyonluk ülkenin %50ye yakın vergisiyle olacak düzeyde mi gelişiyor ülke? Sadece biri diğerinden iyi diye teba olmayın kimseye, iyiyse daha da iyi olsun, çok iyiyse harika olsun, eleştirmekten korkmayın, herkes eleştirilebilir.

edit: mülteciler konusu zaten ekonomiden bile büyük sorun, gitmedikleri sürece başımıza sorun açmaya devam edecekler, doğum oranları göz önüne alındığında 20 seneye ana muhalefet bile olabililrler, böyle bir kültür farklılığımız olan çok yüksek sayıda populasyona dayanabilecek yapımız yok, inanılmaz sorunlar çıkacak, akıl almaz derecede yanlış bir karardı gelmeleri, gelmeye devam etmeleri cahilce bir tercih oldu ve eğer geri gönderilemezse inanın abartmıyorum ülkeyi kaybedebileceğimiz kadar büyük bir sorunla karşı karşıya kalacağız günü geldiğinde, ne dilimiz kalır ne kültürümüz, bambaşka bir ülke olur burası ve önleyemezsiniz eğer şimdi hemen bir karar alınmazsa, hiç değilse daha fazla gelmesi engellenmeye hemen derhal başlanmalı, sonrada yavaş yavaşta olsun gönderilmeliler en azından, kaldıkları sürece sonumuza doğru adım adım gidiyoruz demektir.

Şu an için kaybedilmiş kazanılmış birşey yok. Kaybetti demek için 5 yıl sonraki sonuca bakmak lazım. Sonuçta Kılıçdaroğlu gelse bundan daha iyi bir ekonomik durum olma garantisi yoktu. Verilen vaatlerin elbette ki bir yükü olacaktı. Ben Kılıçdaroğlu'nun devleti zora soktuğu kanısındayım. Verilen vaatlerin çoğu onunla ilintili. Kılıçdaroğlu bol keseden atmasa Tayyip Erdoğan da atmazdı. Seçimin sonucundan bağımsız biz maddi olarak başta kaybettik zaten. Ancak adalet olarak Erdoğan'a sıfır veriyor ve 5 sene sonunda yine Türk halkının kaybedeceğini düşünüyorum. Mülteciler konusunda da aynı düşüncedeyim. Geçmiş olsun.

Seçimin gerçek kaybedeni için bkz: Türkiye cumhuriyeti devleti ve Türkiye cumhuriyeti devletinde yaşayan biz gariban halk.

Bu demokratik bir seçim seçimin kazanan veya kaybedeni olmaz seçilen tarafın modeli ile yönetilir.

Onun haricinde seçim sayesinde bireysel olarak öğrendiğim konular oldu.

Yönetim tarafından giderilmeyen eksikler yüzünden ölebilirsiniz mesela eviniz ıslah edilmemiş bir dereye yakındır dere taşar ve ölürsünüz burada o ölümün kader olduğunu öğrendim veya deprem olduğunda oturduğunuz evin çürük olması sonucunda yıkılması ve orada vefat etmenizde kaderiniz. Suçlanacak kimse yoktur tek suçlu sizsinizdir. Devletimizi yönetenler %100 başarılıdır asla eksiği olmaz.
Birgün eve giderken başınıza binalardan birinden birşeyler düşebilir ve hayatınızı kaybedebilirsiniz bak buda kaderiniz.
Mesela fakir olup çalmadığınız için çürük evde oturup fakir hayatı yaşamanız sizin kaderiniz..

Zengin olmak için işinizde iyi olmanıza gerek yok. Siyasi tanıdığınız olsun yeter. Mesela yıllık enflasyonu sadece 1 bedava verilen doğalgaz inanılmaz düşürüyor.

Yada kasaptan her birey et alıp yemek zorunda değil parası olan yemeli. Birinin çocuğu özelden eğitim lırken biri devletten eşit olmayan sınava girip başarılı sonuç ve eşitlik beklenirken herkes özelde okutucak diye birşey yok fakir çalamadığı için fakir kalmalıdır neden zenginle aynı eşit eğitimi alsın değil mi?

Veya millet iş bulamıyorken birileri 3-5 yerden maaş alabilir neden alamasın yani.

Veya yağmur yağar sel olur eviniz sel sularına kapılır ve burada ne belediye suçludur ne başkası sadece siz suçlusunuzdur.

Kiracınız istediği gibi kafasına göre işyerini veya evi kullanır kafasına göre zam yapar öder veya ödemez burada da suçlu kiraya verendir.

Matematiksel olarak bakarsak bahsettiğimiz bizim gibi düşünen oran yüzde 48 ise, diğer türlü düşünen ve halinden memnun olanların oranı yüzde 52. Böyle olunca matematiksel olarak Türkiye kaybetmemiş oluyor çünkü Türkiye kaybetti diyebilmek için yüzde 100 oranın en az 90’ının dediğinin olmaması lazım. Aksi gibi düşünebiliriz, onlar gibi düşünmediğimiz belli, bence Türkiye için kötü bir seçim oldu ama Türk halkı kaybetmedi. Türk halkı kendine bunu reva gördü. Unutmamak lazım ki 7 düvelle savaşan bir halkın kurduğu bir cumhuriyette yaşıyoruz. Yine zor zamanlar gelebilecek. Biz belki rahat bir durumda yaşayamayacağız ama ülkeyi içinde bulunduğu bu durumdan kurtarmak yine bizim görevimiz. Düşünsenize herkes böyle düşünüp yurtdışına giderse, kaybedilen seçmen yerine bu seçmenlerin pastadaki ağırlığı artarsa asla değişim olmaz, değişimi bir kenara tutalım var olan oran %52’den %60’a çıkar çünkü diğer kesimden azalmalar söz konusu oluyor.

Mehmet Şimşek’in gelmesiyle her şey muhteşem olacak diye beklemek çok doğru değil, çünkü ülke dinamikleri farklı ilerliyor, ne kadar iyi olursa olsun bir rahip brunson olayı benzeri bir olay yaşanırsa ekonomi ne kadar zora düşüyor şahit olduk, verilmeyecek denilip sonunda verildi, böyle olunca ülke zarar gördü, şimdi tekrar Mehmet Şimşek geldi düzeltir diye düşünülürse yanlış olur, adamın elinde sihirli bir değnek yok ki dokunduğu yeri iyileştirsin, bence gelecek gösterecek bu seçimin önemini,

Kaybettiğinin farkında olmayıp kazandığını düşünerek çılgınca sevinen insanlar kaybetti. Diğerleri rehavete dusmeyip kendi evinin önünü supurdugu sürece diğerleri gibi bataklığa saplanmayacaktir.

Seçim bittiğinden beri her şeyi zam üstüne zam geliyor. Dolar her gün 20 kuruş artmaya başladı. Mehmet Şimşek'in gelişiyle memura emekliye ve asgari ücretliye verilen sözler tutulmayabilir. Mehmet Şimşek ekonomiyi halk için değil yatırımcılar için düzeltebilir. Bunun sonucunda da halk fakirleşmeye devam eder. Öte yandan seçim sonucunu bekleyen yüzlerce mühendis doktor yurtdışı işlemlerine başladı. Döviz kazanıp özgürce yaşamak varken bu ülkede kalmaları saçma olurdu. Şimdi soruyorum;

Seçimi millet ittifakı mı kaybetti yoksa Türk halkı mı kaybetti?