Topic: Sizce solculuk-sagcilik nedir? (Read 934 times)

Öncelikle, bütün genellemelerin hataları olduğunu biliyoruz o yüzden Pierre'in genellemesinde de toptan bir kabul söz konusu değildir. Ancak olayları daha anlaşılır şekilde anlatabilmek için bu tarz genellemeler kullanılıyor. Pierre'in siyasi birikiminin ne kadar derin olduğunu bildiğim için dediklerinin böyle kestirip atılmaması gerektiğini düşünüyorum. En küçük bir topluluk bile siyaset biliminin çalışma alanına girer. Yorumunuz talihsiz olmuş.

Bu aslında doğru olabilir çünkü evet türkiye batılı anlamda bir demokrasi değil.
Türkiye'de sağ ve soldan bahsedilebilse de bunlar çok iç içe geçmiştir diyeyim ben de. Yani size biraz katılıyorum.

Bence bu şu ana kadarki en güzel yorumdu. Tabii diğerleri de ifade ettikleri anlam bakımından gerçeğe uzak değildiler. Ama hala bu konuda çok fazla bir ilerleme sağlayamadık

İnsanları birbirine düşürebilmek için  uydurulmuş ve bir çok "sözde aydın" tarafından kabul görmüş kutuplaştırmanın temel direğidir.

Farklı ideolojilere sahip insanları karşıt 2 farklı çatı altında toplayıp bir birine kırdırmaktan başka bir işe yaramayan saçma sapan bir şeydir.

Sağcıları eleştirince solcu, solcuları eleştirince sağcı olunmaz. Birileri gibi çıkıp "taraf olmayan bertaraf olur" demeyeceğim. Kafası çalışan insanlar ne demek istediğimi anlamıştır.

Siyaset bilimi terminolojisinden bakarsak bu yazdıklarınız yanlış, modern devletin oluşumuyla ortaya çıkan terimler ve modern siyaset biliminin çalışma alanı kesinlikle Türkiye değil, şöyle diyeyim daha doğru olacak, Türkiye laboratuar bir ülkedir, o yüzden sağ ve solda bahsedilemez

Günümüzde içi boşaltılsa da,

Solculukta genel bir sınıf çatışması mevzusu vardır. Solcu, ister en radikal ister en merkezde olsun sınıf ayrımından bahseder. Eşitsizlik ve adaletsizliklerin önüne geçilmesi gerektiğine inanır. Yine genellersek, özgürlükçülük ve hümanizm yanlısıdırlar. Özgürlüğe çok önem verirler. (Düşünme, yazma, çizme vs) Milli, dini ayrım yapmadan insan yanlısıdırlar. Şiddet karşıtı hareketler, yeşil yanlısı hareketler, insan hakları hareketleri, kadın hakları hareketleri vs. hep solla iç içe geçmiştir. Askerlik (militarizm) konusunda da hep karşıt duruş sergilerler çünkü özgürlüğü kısıtladığına inanırlar. Ayrıca sol hareketlerde azınlıklarla kaynaşma eğilimi hep vardır.

Sağcılıkta ise genel bir muhafazakarlık hali vardır. Sağcılar teknoloji ilerledikçe ve dünya geliştikçe "ahlak" ve "din" gibi iki önemli ögenin önemini yitirdiğini düşünürler. Bu yüzden muhafazakardırlar, din ve ahlak kurallarının korunması gerektiğine inanırlar. Bir de sağcıların daha çok milli kaygıları olur. Sınıf ayrılığından ziyade Türk veya Kürt veya Yunan hiç fark etmez insanları kimlikleriyle tanımlarlar ve önemli olanın bu olduğunu ifade ederler. Genelde şiddet karşıtı duruşları yoktur. Şiddet yanlısı bile olanları vardır (ırkçı olanlar). Militarizme önem verirler. Asker ve polisi ülkenin güvenliğini sağlayan önemli unsurlar olarak görürler.

Yine genellersek,
Avrupa'da solda "en uçtan en merkeze gidersek" anarşistler, sosyalist/komünistler, feministler, sosyal demokratlar, özgürlükçü partiler, azınlık haklarından yana olanlar ve yeşiller (doğayı koruma siyaseti yapanlar) gibileri bulunur.
Sağda ise ırkçılar, aşırı hıristiyan partileri, milliyetçiler, göçmen karşıtı partiler, militarist partiler ve ulusalcı partiler gibileri bulunur.
Liberaller ise merkezdir, bazen sağa bazen sola kayarlar.

Amerika'da ise durum daha farklıdır, liberaller kendilerini tam sol olarak görürler. Solun bütün değerlerinin yandaşıdırlar. (Radikal olmadan)

Kimse yazmamış ben yazayım,
Türkiye'deki 4 büyük partiden MHP aşırı sağ partidir, AKP sağ partidir, CHP merkez partidir (yerine göre sola yerine göre sağa kayar ama tabanı merkezdedir), HDP de radikal olmayan sol partidir. (tabanında merkeze ve sağa eğilim var)

Siyasetle gram ilgilenmem sağcılık mı solculuk mu diye sorarsanız cevabımı videonun 32.saniyeden sonra hitler veriyor

https://www.youtube.com/embed/cSpHkoa48BQ

Solculuk, sosyal eşitsizliği kaldırmak isteyen, maddiyatın ve sosyal adaletin eşit dağılımını destekleyen siyasi bir kavram. Emek-sermaye çelişkisinde emekten taraftır. İnsan merkezlidir, odağına din, ırk, milliyet, cinsiyet vb. kavramlar yerine insanı alır. Burada kastedilen istisnasız tüm insanlardır.
Sağcılık, toplumsal hiyerarşiyi veya toplumsal eşitsizliği kabul eden veya destekleyen siyasal duruş veya etkinliktir. Toplumsal eşitsizlik, sağcılar tarafından; ya milletsel/ırksal farklılıklardan, ya dini ve inançsal farklılıklardan, ya kültürel ve sosyal farklılıklardan ya da piyasa ekonomisindeki rekabetten kaynaklandığı için kaçınılmaz, doğal, normal veya cazip bulunur.

İki tarafta güzel ve çirkin insanlarla dolu

80 darbesinden sonra ülkede ne solcu kaldı ne sağcı. Alayımız futbolcu olduk sen merak etme. Futbolculardan puşt olmayı becerebilenler liboş oldular. beceremeyen kandırılmaya müsait kitlede %51 oldu işte..
Eski ülkücüler ve sosyalistlerin un ufak olup yok olup gittiklerini düşünüyorum.

Ulkemiz, 1980 oncesinde sag-sol kavgasinda binlerce insanini yitirdi. Bu kavgada her iki taraf da vatanini sevdigini ve bu ugurda mucadele verdigini iddia ediyordu.
Yasanan kaos bir darbenin bahanesi oldu ve ulke yillarini ve gucunu kaybetti. O donemin universite ogrencileri ve yetismis beyinleri ya yillarca iskenceler altinda hapis yatti ya da careyi yurtdisina kacmakta buldu.
O gun oldugu gibi bugun de sag-sol kavraminin ici hala yeterince dolu oldugu kanaatinde degilim.
Hadi beraberce bu iki kavramin icini doldurmaya calisalim.
Sahi, nedir solculuk?
Yahut sagcilik denince ne anliyoruz?