Author

Topic: Sosyal Yardım Bütçesi (Read 185 times)

hero member
Activity: 1204
Merit: 623
June 07, 2024, 12:17:41 PM
#21
Özellikle büyükşehirlerde yaşam engelliler için zulme dönüşüyor. Örneğin görme engelliler için yapılan sarı şeritler. Öyle örnekler var ki kaldırımda yürüyen bir görme engellinin kendisi için ayrılan sarı şeritten yürümemesi daha iyi olacaktır. Mesela sahil kentlerinde yürüyüş yolları ve bisiklet yolları var. Bu yollardan bir tanesini de tekerlekli sandalye kullananlar için ayırsalar engelli vatandaşlarımızın da sosyal aktiviteleri için nefes alabileceği uygulamalar olacaktır. İş icraate gelince maalesef atılması gereken adımlar atılmıyor ama lafa gelince baş tacı yapıyorlar. Çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça gerideyiz.

Yaklaşık 2 ay önce mahaşşe arasında yürüyorum bir tane polis gördüm. Park halindeki bir araca ceza yazıyordu. Ohalan dedim artık mahalle arasına da mı yazacaklar bu cezaları. Biraz yaklaşıp polise dedimki hayırdır memur bey artık sokak aralarındaki park halindeki araçlara cezamı yazıyorsunuz. Yok dedi sadece bu şekilde park edenlere dedi yazıyoruz. Hangi şekil dedin araca yandan baktımç Engelli kaldırım iniş rampasına park etmiş. Kaldırım yüksek. Başka iniş te yok. Eline sağlık diyim yoluma devam ettim.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
June 07, 2024, 06:09:50 AM
#20
Özellikle büyükşehirlerde yaşam engelliler için zulme dönüşüyor. Örneğin görme engelliler için yapılan sarı şeritler. Öyle örnekler var ki kaldırımda yürüyen bir görme engellinin kendisi için ayrılan sarı şeritten yürümemesi daha iyi olacaktır. Mesela sahil kentlerinde yürüyüş yolları ve bisiklet yolları var. Bu yollardan bir tanesini de tekerlekli sandalye kullananlar için ayırsalar engelli vatandaşlarımızın da sosyal aktiviteleri için nefes alabileceği uygulamalar olacaktır. İş icraate gelince maalesef atılması gereken adımlar atılmıyor ama lafa gelince baş tacı yapıyorlar. Çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça gerideyiz.
Çarpık kentleşme olsun kaldırımların biçimsiz yapılması olsun engelliler adına engel olmaktan başka bir şey değil birde bunların yanında engelli parkını işgal edenler kaldırımlara ve rampa önlerine araç çekenler engellilere engel oluyorlar. Bu noktalara araç veya benzeri şeyler çekilmeyeceğinin farkında değiller mi acaba, böyle bakınca kimin engelli olduğunu anlamak oldukça zor. Birazcık empati ile işler bence çok kolaylaşabilir.
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
June 07, 2024, 04:48:14 AM
#19
Özellikle büyükşehirlerde yaşam engelliler için zulme dönüşüyor. Örneğin görme engelliler için yapılan sarı şeritler. Öyle örnekler var ki kaldırımda yürüyen bir görme engellinin kendisi için ayrılan sarı şeritten yürümemesi daha iyi olacaktır. Mesela sahil kentlerinde yürüyüş yolları ve bisiklet yolları var. Bu yollardan bir tanesini de tekerlekli sandalye kullananlar için ayırsalar engelli vatandaşlarımızın da sosyal aktiviteleri için nefes alabileceği uygulamalar olacaktır. İş icraate gelince maalesef atılması gereken adımlar atılmıyor ama lafa gelince baş tacı yapıyorlar. Çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça gerideyiz.
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
June 07, 2024, 03:02:25 AM
#18
Tasarruf tedbirleri kapsamında önceden bolca dağıtılan genel sosyal yardımlarda giderek azaltılıyor çünkü dağıtacak para kalmadı böyle kesinti yapabilecekleri yerlerden kesmeye devam ediliyor. Engelli bireyleri çok fazla önemsemedikleri için (oy beklentisi olmadığı için olabilir) yardım bütçesini düşük tutmaları normal.
Dil, din, ırk fark etmeksizin engelli bireyleri gözetmek ve yardımcı olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Ülkemizde hayvanlara olan sevgi saygı insanlara gösterilmediğini düşünüyorum.

Ama bu konuyu eleştirirken madalyonun öteki yüzüne de bakmak lazım çünkü yine söyleyeceğim; öyle başa böyle tarak..
İster engelliler için olsun, ister bambaşka  amaçlı olsun, resmi istatistik yoktur ama bu ülkede sosyal yardım alanların kafadan beşte biri üçkağıtla, hak etmediği halde alıyordur. Evet hükümet şöyle şöyle yapıyor ama vatandaşın hiç de azımsanamayacak bir bölümünde her yol var, boş bırakırsan "ezan susmaz, bayrak inmez" diye bağıra bağıra her türlü üçkağıdı yapar.

Hocam çok yakın bir tanıdığımdan örnek vereyim, bu adam kamu personeli, kapıda bir domuzu eksik, maddi durumu o derece iyi yani, annesi yıllardır yatalak derecede hasta idi, köydeki evine annesini ikamet eder gösterdi, evde bakım aylığı vs. ne kadar yardım varsa bu şekilde faydalandı yıllarca annesi vefat edene kadar. Bakın bu adam okumuş adam, parasal olarak hiç ihtiyacı yok ama bunlara tenezzül etti, devlet bir yere kadar olayları denetler ama uç noktalarda iş kişinin vicdanına kalıyor ve bu şekilde vicdanını sktiğim insan maalesef çok memlekette.
legendary
Activity: 2632
Merit: 1333
June 06, 2024, 04:42:27 PM
#17
Tasarruf tedbirleri kapsamında önceden bolca dağıtılan genel sosyal yardımlarda giderek azaltılıyor çünkü dağıtacak para kalmadı böyle kesinti yapabilecekleri yerlerden kesmeye devam ediliyor. Engelli bireyleri çok fazla önemsemedikleri için (oy beklentisi olmadığı için olabilir) yardım bütçesini düşük tutmaları normal.
Dil, din, ırk fark etmeksizin engelli bireyleri gözetmek ve yardımcı olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Ülkemizde hayvanlara olan sevgi saygı insanlara gösterilmediğini düşünüyorum.

Ama bu konuyu eleştirirken madalyonun öteki yüzüne de bakmak lazım çünkü yine söyleyeceğim; öyle başa böyle tarak..
İster engelliler için olsun, ister bambaşka  amaçlı olsun, resmi istatistik yoktur ama bu ülkede sosyal yardım alanların kafadan beşte biri üçkağıtla, hak etmediği halde alıyordur. Evet hükümet şöyle şöyle yapıyor ama vatandaşın hiç de azımsanamayacak bir bölümünde her yol var, boş bırakırsan "ezan susmaz, bayrak inmez" diye bağıra bağıra her türlü üçkağıdı yapar.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
June 04, 2024, 01:21:38 PM
#16
Tasarruf tedbirleri kapsamında önceden bolca dağıtılan genel sosyal yardımlarda giderek azaltılıyor çünkü dağıtacak para kalmadı böyle kesinti yapabilecekleri yerlerden kesmeye devam ediliyor. Engelli bireyleri çok fazla önemsemedikleri için (oy beklentisi olmadığı için olabilir) yardım bütçesini düşük tutmaları normal.
Dil, din, ırk fark etmeksizin engelli bireyleri gözetmek ve yardımcı olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Ülkemizde hayvanlara olan sevgi saygı insanlara gösterilmediğini düşünüyorum.

Çevremde çokça duymaya başladım sosyal yardım alan insanların bu yardımlarının azaltılacağı, daha sıkı kontrol edileceği şeklinde mevzuları. Bir kere herhangi bir devlet ne kadar çok insana sosyal yardım verdiği ile ilgili övünemez, bu direkt olarak ülkenin kötü yönetildiğinin göstergesidir, sonrasında ise gerçek ihtiyaç sahipleri dışında siyasi menfaatler için dağıtılan yardımların da varlığı sistemin hem yönetenler, hem de yönetilenlerin bir kısmı tarafından ne kadar yalama edildiğine delalet eder ki bu neresinden bakarsak bakalım daha büyük bir sorundur bence.

Yeni dönem mehmet şimşek senaryoları içinde bu yardımlar ile ilgili birşey yok diye biliyorum. Devlet bunları kesebilir. Belediyeler yardım yapsın biz sahipleniirz diyorlardır. Aile ve sosyal hizmetler bakanlığı eli ile verilen pek çok yardım var. Bunların büyük çoğunluğu suriyeli ve benzeri guruplara gidiyor. Ama yerli yoksula verecek para kalmadı diye kesebilirler.
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
June 04, 2024, 04:05:41 AM
#15
Tasarruf tedbirleri kapsamında önceden bolca dağıtılan genel sosyal yardımlarda giderek azaltılıyor çünkü dağıtacak para kalmadı böyle kesinti yapabilecekleri yerlerden kesmeye devam ediliyor. Engelli bireyleri çok fazla önemsemedikleri için (oy beklentisi olmadığı için olabilir) yardım bütçesini düşük tutmaları normal.
Dil, din, ırk fark etmeksizin engelli bireyleri gözetmek ve yardımcı olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Ülkemizde hayvanlara olan sevgi saygı insanlara gösterilmediğini düşünüyorum.

Çevremde çokça duymaya başladım sosyal yardım alan insanların bu yardımlarının azaltılacağı, daha sıkı kontrol edileceği şeklinde mevzuları. Bir kere herhangi bir devlet ne kadar çok insana sosyal yardım verdiği ile ilgili övünemez, bu direkt olarak ülkenin kötü yönetildiğinin göstergesidir, sonrasında ise gerçek ihtiyaç sahipleri dışında siyasi menfaatler için dağıtılan yardımların da varlığı sistemin hem yönetenler, hem de yönetilenlerin bir kısmı tarafından ne kadar yalama edildiğine delalet eder ki bu neresinden bakarsak bakalım daha büyük bir sorundur bence.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
June 04, 2024, 03:21:56 AM
#14
Tasarruf tedbirleri kapsamında önceden bolca dağıtılan genel sosyal yardımlarda giderek azaltılıyor çünkü dağıtacak para kalmadı böyle kesinti yapabilecekleri yerlerden kesmeye devam ediliyor. Engelli bireyleri çok fazla önemsemedikleri için (oy beklentisi olmadığı için olabilir) yardım bütçesini düşük tutmaları normal.
Dil, din, ırk fark etmeksizin engelli bireyleri gözetmek ve yardımcı olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Ülkemizde hayvanlara olan sevgi saygı insanlara gösterilmediğini düşünüyorum.
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
June 04, 2024, 12:25:35 AM
#13
Al sana "telefonunu çıhar" dayıların ne dediğini bile anlamadığı ve "boş" diye bokladığı canavar nesil, çocuğun konuşmasından tepeden tırnağa bilinç akıyor.

Engelli konusuna gelirsek, kibarca söyleyeyim, devletin bu konudaki yaklaşımı öyle başa böyle tarak. Yani halkın engelsiz kısmı bu konuya nasıl bakıyorsa yönetim de öyle bakıyor. dolayısıyla bu sorunlar ve yaklaşım ülke çapında homojen değil.
Şöyle örnekleyeyim; biz 7 yıl önce Ankaraa'dan İzmir'e taşındık ve gözünü sevdiğimin "gavur" İzmir'i bu konuda da başkentten çok farklı. Mesela Ankara'da bir engelli tekerlekli sandalyeyle otobüse, metroya vb bindiğinde ama bomboşken tabii ki sıkıntı yok, kalabalıktan bahsediyorum, en iyi ihtimalle tahammül ederler, muhtemelen küçük sesle de olsa söylenirler. Ama İzmir'de "ben biniyorsam, o da biner" anlayışı hakim, kimse "iş çıkışı bu kalabalıkta olacak şey mi kaaşim" demiyor, çünkü tekerlekli sandalyeyle binenin de muhtemelen işten çıkıp eve gitmeye çalıştığını biliyor.
Bunları İzmir güzellemesi için yazmadım, demek istediğim şu, toplum engelli bireylerin kendisinden farklı, eksik, evde ömür doldurması gereken bireyler vb olmadığını idrak ettiğinde her şey farklılaşır. Falanca binada rampa yokmuş vb bunlar tabii ki önemli ama çözülebilir şeyler, esas önemli olan zihniyet.

Tablo ile ilgili yukarıda yazdıklarımın ışığında iğrenç son söze geleyim, engellilere destek hükümete oy getirseydi listenin yukarısında olurduk ama toplumun ciddi bir bölümünün umurunda olmadığı için iktidarın da umurunda değil.
Hocam sana katılıyorum güzel anlatmışsın... Elin gavuru dediğin bir çok ülkenin vatandaşı kimliğinde Müslüman yazmıyor olabilir ama ülkemizdeki Müslümanların çoğundan daha dürüst daha saygılı hareket ediyorlar. Bizlerde destek olacağımız yere köstek oluyoruz kaldırımlarda rampalar ya hiç yok yada çok kötü kullanılması zor birde kendini bilmezler bilinçsiz park yapmaları çok daha fazla sorun oluyor.
Hocam görme engelli vatandaşlarımız için hayati kolaylaştırmak amacıyla kaldırımlara yapılan sarı tırtıklı şeritler var, bu şeritlerin üzerine denk gelecek şekilde araba çekenler mi dersin, önüne denk gelecek şekilde ağaç vs dikenler mi dersin, direkt okuzluk olarak nitelendirilen davranışlara tanık oluyoruz maalesef. hep aynı şeye geliyoruz dönüp dolaşıp, genel olarak ahlaki problemler çok, ayrıca empati eksikliği de olunca işler daha da zorlaşıyor ne yazık ki.

@bobita haklsınız hocam, bizim toplum olarak bakış açımız ne ki iktidarın bakış açısı ne olsun. Maalesef bizlerin de toplum olarak bakış açısı o derece keza hatalı. Benim uzmanlık alanım yaşlanma ve yaşlılık. Bir derste hoca şey demişti, bizim ülke de yaşlıdan, engelliden beklentisi temiz, tok ve sessiz olması diye. Onları bir birey olarak görmüyoruz. Kapalı kapılar arkasında temiz ve tok olduklarını bilelim ve sesleri çıkmasın toplum için yeterli. Lakin İspanya'ya Almanya'ya gittiğimde hep fark etmişimdir sokakta, barda, cafede her yerde yaşlı ve engelliler var. Hayatın içindeler. Biz de ise sokakta, cafede veya barda engelli veya yaşlı bir vatandaşımızla karşılaşmak nerede ise imkansız.
Hocam bizzat yaşadığım ve de çevremde de tanık olduğum bir noktaya temas etmişsiniz, engelliler ve yaşlılardan, ki özellikle kronik rahatsızlıkları olan yaşlılardan tam olarak beklenen sessiz, temiz ol ve köşende kal. Bu bakış açısı engelli ve yaşlıları bir nevi ayak altından çekme psikolojisinin ürünü sanırım ama hayat kompakt bir yapı, sadece gençlerin ve de orta yaşlıların faydalanıp yaşlıların veya engellilerin köşesine çekilmesi gereken bir düzen değil. Ben olanın tam aksine hayatımıza daha çok dahil olmaları gerektiğini düşünüyorum engellilerin ve de yaşlılarımızın.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
June 03, 2024, 01:22:46 PM
#12
Al sana "telefonunu çıhar" dayıların ne dediğini bile anlamadığı ve "boş" diye bokladığı canavar nesil, çocuğun konuşmasından tepeden tırnağa bilinç akıyor.

Engelli konusuna gelirsek, kibarca söyleyeyim, devletin bu konudaki yaklaşımı öyle başa böyle tarak. Yani halkın engelsiz kısmı bu konuya nasıl bakıyorsa yönetim de öyle bakıyor. dolayısıyla bu sorunlar ve yaklaşım ülke çapında homojen değil.
Şöyle örnekleyeyim; biz 7 yıl önce Ankaraa'dan İzmir'e taşındık ve gözünü sevdiğimin "gavur" İzmir'i bu konuda da başkentten çok farklı. Mesela Ankara'da bir engelli tekerlekli sandalyeyle otobüse, metroya vb bindiğinde ama bomboşken tabii ki sıkıntı yok, kalabalıktan bahsediyorum, en iyi ihtimalle tahammül ederler, muhtemelen küçük sesle de olsa söylenirler. Ama İzmir'de "ben biniyorsam, o da biner" anlayışı hakim, kimse "iş çıkışı bu kalabalıkta olacak şey mi kaaşim" demiyor, çünkü tekerlekli sandalyeyle binenin de muhtemelen işten çıkıp eve gitmeye çalıştığını biliyor.
Bunları İzmir güzellemesi için yazmadım, demek istediğim şu, toplum engelli bireylerin kendisinden farklı, eksik, evde ömür doldurması gereken bireyler vb olmadığını idrak ettiğinde her şey farklılaşır. Falanca binada rampa yokmuş vb bunlar tabii ki önemli ama çözülebilir şeyler, esas önemli olan zihniyet.

Tablo ile ilgili yukarıda yazdıklarımın ışığında iğrenç son söze geleyim, engellilere destek hükümete oy getirseydi listenin yukarısında olurduk ama toplumun ciddi bir bölümünün umurunda olmadığı için iktidarın da umurunda değil.
Hocam sana katılıyorum güzel anlatmışsın... Elin gavuru dediğin bir çok ülkenin vatandaşı kimliğinde Müslüman yazmıyor olabilir ama ülkemizdeki Müslümanların çoğundan daha dürüst daha saygılı hareket ediyorlar. Bizlerde destek olacağımız yere köstek oluyoruz kaldırımlarda rampalar ya hiç yok yada çok kötü kullanılması zor birde kendini bilmezler bilinçsiz park yapmaları çok daha fazla sorun oluyor.
Hocam görme engelli vatandaşlarımız için hayati kolaylaştırmak amacıyla kaldırımlara yapılan sarı tırtıklı şeritler var, bu şeritlerin üzerine denk gelecek şekilde araba çekenler mi dersin, önüne denk gelecek şekilde ağaç vs dikenler mi dersin, direkt okuzluk olarak nitelendirilen davranışlara tanık oluyoruz maalesef. hep aynı şeye geliyoruz dönüp dolaşıp, genel olarak ahlaki problemler çok, ayrıca empati eksikliği de olunca işler daha da zorlaşıyor ne yazık ki.

@bobita haklsınız hocam, bizim toplum olarak bakış açımız ne ki iktidarın bakış açısı ne olsun. Maalesef bizlerin de toplum olarak bakış açısı o derece keza hatalı. Benim uzmanlık alanım yaşlanma ve yaşlılık. Bir derste hoca şey demişti, bizim ülke de yaşlıdan, engelliden beklentisi temiz, tok ve sessiz olması diye. Onları bir birey olarak görmüyoruz. Kapalı kapılar arkasında temiz ve tok olduklarını bilelim ve sesleri çıkmasın toplum için yeterli. Lakin İspanya'ya Almanya'ya gittiğimde hep fark etmişimdir sokakta, barda, cafede her yerde yaşlı ve engelliler var. Hayatın içindeler. Biz de ise sokakta, cafede veya barda engelli veya yaşlı bir vatandaşımızla karşılaşmak nerede ise imkansız.
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
May 22, 2024, 03:15:41 PM
#11
Al sana "telefonunu çıhar" dayıların ne dediğini bile anlamadığı ve "boş" diye bokladığı canavar nesil, çocuğun konuşmasından tepeden tırnağa bilinç akıyor.

Engelli konusuna gelirsek, kibarca söyleyeyim, devletin bu konudaki yaklaşımı öyle başa böyle tarak. Yani halkın engelsiz kısmı bu konuya nasıl bakıyorsa yönetim de öyle bakıyor. dolayısıyla bu sorunlar ve yaklaşım ülke çapında homojen değil.
Şöyle örnekleyeyim; biz 7 yıl önce Ankaraa'dan İzmir'e taşındık ve gözünü sevdiğimin "gavur" İzmir'i bu konuda da başkentten çok farklı. Mesela Ankara'da bir engelli tekerlekli sandalyeyle otobüse, metroya vb bindiğinde ama bomboşken tabii ki sıkıntı yok, kalabalıktan bahsediyorum, en iyi ihtimalle tahammül ederler, muhtemelen küçük sesle de olsa söylenirler. Ama İzmir'de "ben biniyorsam, o da biner" anlayışı hakim, kimse "iş çıkışı bu kalabalıkta olacak şey mi kaaşim" demiyor, çünkü tekerlekli sandalyeyle binenin de muhtemelen işten çıkıp eve gitmeye çalıştığını biliyor.
Bunları İzmir güzellemesi için yazmadım, demek istediğim şu, toplum engelli bireylerin kendisinden farklı, eksik, evde ömür doldurması gereken bireyler vb olmadığını idrak ettiğinde her şey farklılaşır. Falanca binada rampa yokmuş vb bunlar tabii ki önemli ama çözülebilir şeyler, esas önemli olan zihniyet.

Tablo ile ilgili yukarıda yazdıklarımın ışığında iğrenç son söze geleyim, engellilere destek hükümete oy getirseydi listenin yukarısında olurduk ama toplumun ciddi bir bölümünün umurunda olmadığı için iktidarın da umurunda değil.
Hocam sana katılıyorum güzel anlatmışsın... Elin gavuru dediğin bir çok ülkenin vatandaşı kimliğinde Müslüman yazmıyor olabilir ama ülkemizdeki Müslümanların çoğundan daha dürüst daha saygılı hareket ediyorlar. Bizlerde destek olacağımız yere köstek oluyoruz kaldırımlarda rampalar ya hiç yok yada çok kötü kullanılması zor birde kendini bilmezler bilinçsiz park yapmaları çok daha fazla sorun oluyor.
Hocam görme engelli vatandaşlarımız için hayati kolaylaştırmak amacıyla kaldırımlara yapılan sarı tırtıklı şeritler var, bu şeritlerin üzerine denk gelecek şekilde araba çekenler mi dersin, önüne denk gelecek şekilde ağaç vs dikenler mi dersin, direkt okuzluk olarak nitelendirilen davranışlara tanık oluyoruz maalesef. hep aynı şeye geliyoruz dönüp dolaşıp, genel olarak ahlaki problemler çok, ayrıca empati eksikliği de olunca işler daha da zorlaşıyor ne yazık ki.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
May 22, 2024, 02:41:32 PM
#10
Al sana "telefonunu çıhar" dayıların ne dediğini bile anlamadığı ve "boş" diye bokladığı canavar nesil, çocuğun konuşmasından tepeden tırnağa bilinç akıyor.

Engelli konusuna gelirsek, kibarca söyleyeyim, devletin bu konudaki yaklaşımı öyle başa böyle tarak. Yani halkın engelsiz kısmı bu konuya nasıl bakıyorsa yönetim de öyle bakıyor. dolayısıyla bu sorunlar ve yaklaşım ülke çapında homojen değil.
Şöyle örnekleyeyim; biz 7 yıl önce Ankaraa'dan İzmir'e taşındık ve gözünü sevdiğimin "gavur" İzmir'i bu konuda da başkentten çok farklı. Mesela Ankara'da bir engelli tekerlekli sandalyeyle otobüse, metroya vb bindiğinde ama bomboşken tabii ki sıkıntı yok, kalabalıktan bahsediyorum, en iyi ihtimalle tahammül ederler, muhtemelen küçük sesle de olsa söylenirler. Ama İzmir'de "ben biniyorsam, o da biner" anlayışı hakim, kimse "iş çıkışı bu kalabalıkta olacak şey mi kaaşim" demiyor, çünkü tekerlekli sandalyeyle binenin de muhtemelen işten çıkıp eve gitmeye çalıştığını biliyor.
Bunları İzmir güzellemesi için yazmadım, demek istediğim şu, toplum engelli bireylerin kendisinden farklı, eksik, evde ömür doldurması gereken bireyler vb olmadığını idrak ettiğinde her şey farklılaşır. Falanca binada rampa yokmuş vb bunlar tabii ki önemli ama çözülebilir şeyler, esas önemli olan zihniyet.

Tablo ile ilgili yukarıda yazdıklarımın ışığında iğrenç son söze geleyim, engellilere destek hükümete oy getirseydi listenin yukarısında olurduk ama toplumun ciddi bir bölümünün umurunda olmadığı için iktidarın da umurunda değil.
Hocam sana katılıyorum güzel anlatmışsın... Elin gavuru dediğin bir çok ülkenin vatandaşı kimliğinde Müslüman yazmıyor olabilir ama ülkemizdeki Müslümanların çoğundan daha dürüst daha saygılı hareket ediyorlar. Bizlerde destek olacağımız yere köstek oluyoruz kaldırımlarda rampalar ya hiç yok yada çok kötü kullanılması zor birde kendini bilmezler bilinçsiz park yapmaları çok daha fazla sorun oluyor.
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
May 20, 2024, 08:30:20 AM
#9
Sosyal hayatın dizaynı, tüm paydaşlarının eşit olarak imkanlardan faydalanabilmesini sağladığınızda daha verimli olur. Engelli dostlarımızın da tam olarak bekledikleri bu, kimsenin kendilerine acımalarına ihtiyaçları yok, sadece şartları kendilerinin de zorlanmadan faydalanabilecekleri duruma getirmek yeterli. Bizde ise insanlar artık o veya bu nedenlerden çok gergin, her gün yaşanan olaylardan da anlayacağımız gibi bedenen sağlam insanların çoğu mental olarak bitik durumda, en ufak bir şeyde mutlaka kavga çıkıyor hatta cinayete giden olaylar var. Hal böyle olunca normalin hali içler acısı iken engelli vatandaşlarımıza Allah kolaylık versin.
legendary
Activity: 2632
Merit: 1333
May 17, 2024, 05:14:31 PM
#8
Al sana "telefonunu çıhar" dayıların ne dediğini bile anlamadığı ve "boş" diye bokladığı canavar nesil, çocuğun konuşmasından tepeden tırnağa bilinç akıyor.

Engelli konusuna gelirsek, kibarca söyleyeyim, devletin bu konudaki yaklaşımı öyle başa böyle tarak. Yani halkın engelsiz kısmı bu konuya nasıl bakıyorsa yönetim de öyle bakıyor. dolayısıyla bu sorunlar ve yaklaşım ülke çapında homojen değil.
Şöyle örnekleyeyim; biz 7 yıl önce Ankaraa'dan İzmir'e taşındık ve gözünü sevdiğimin "gavur" İzmir'i bu konuda da başkentten çok farklı. Mesela Ankara'da bir engelli tekerlekli sandalyeyle otobüse, metroya vb bindiğinde ama bomboşken tabii ki sıkıntı yok, kalabalıktan bahsediyorum, en iyi ihtimalle tahammül ederler, muhtemelen küçük sesle de olsa söylenirler. Ama İzmir'de "ben biniyorsam, o da biner" anlayışı hakim, kimse "iş çıkışı bu kalabalıkta olacak şey mi kaaşim" demiyor, çünkü tekerlekli sandalyeyle binenin de muhtemelen işten çıkıp eve gitmeye çalıştığını biliyor.
Bunları İzmir güzellemesi için yazmadım, demek istediğim şu, toplum engelli bireylerin kendisinden farklı, eksik, evde ömür doldurması gereken bireyler vb olmadığını idrak ettiğinde her şey farklılaşır. Falanca binada rampa yokmuş vb bunlar tabii ki önemli ama çözülebilir şeyler, esas önemli olan zihniyet.

Tablo ile ilgili yukarıda yazdıklarımın ışığında iğrenç son söze geleyim, engellilere destek hükümete oy getirseydi listenin yukarısında olurduk ama toplumun ciddi bir bölümünün umurunda olmadığı için iktidarın da umurunda değil.
legendary
Activity: 2548
Merit: 1519
May 17, 2024, 04:59:40 PM
#7
10-16 Mayıs Engelliler Haftası, bu sebeple internette ve konvansiyonel medyada vıcık vıcık paylaşımlar ve kutlamalar görmüşsünüzdür. Bu vicdan mastürbasyonu için yapılan saçma sapan şeyler hiç bir engelli ve ailesinin işine yaramıyor. Aksine işlerine yarayacak şey gelişmiş ülkelerde eşitlik ve fırsatları sağlayacak sosyal devlet uygulamaları. Bu kapsamda 2018 Eurostat verilerine göre, ayırdığımız bütçe Avrupa ülkeleri içinde son sırada. 2018'de Euro 5-6 TL civarında idi. Benim bildiğim Euro'nun artması ile sadece görme engelliler için göz olan bastonlara ulaşmak, tekerlekli sandalyedeki kişiler için sandalyeye ulaşmak, işitme engelliler için işitme cihazına ulaşmak ile ilgili sorunlar yaşıyorlar. Bunun dışında kaldırım ve yolların uygun olmaması sebebiyle sosyal hayata katılımları engelleniyor. Tekerlekli sandalyede bir çift tanıyorum karı-koca tekerlekli sandalye dans sporu ile uğraşıyorlar. 20-30'dan fazla dünya ve avrupa şampiyonlarından madalyaları var. Yurt dışındaki yarışmalara gitmek için, dans için tekerlekli sandalye yaptırmak için kendi ceplerinden harcıyorlar. Çünkü federasyonun onlara verecek bütçesi yok, çünkü bakanlığın onlara verecek bütçesi yok ama nerelere bütçesi olduğunu malum hepimiz biliyoruz.

Son olarak bu konu ile ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum, bir gün böyle engelliler ilgili bir projede yer alıyorum. Genelde projelere siyasi kişiler gelmez ama projeyi yapan ekip siyasi imiş o yüzden getirmişler bir yetkili abiyi dakikalarca başladı "engelliler bizim kardeşimiz, onlar çok özeller, bizim için çok önemliler, biz engellileri seviyoruz, sevgi engeli aşar filan falan". Projede de bir görme engelli çocuk var, bu yetkili abilerden sonra onunda konuşması var. Çocuk şöyle kafamı açan çok güzel bir konuşma yaptı: "Biz engellileri sevmeyin, benim anam babam, kardeşim, arkadaşlarım, sevgilim sever siz yetkili abiler olarak sosyal devletin gereği eşitlik ve fırsatı sağlayın biz engelliler sizden başka bir şey istemiyoruz. Bizi özel bir noktaya koymanıza da gerek yok, sizin için her vatandaş kadar önemli olalım ve onların yararlanabildiği haklardan yararlanmamızı sağlayın gerisini biz ve çevremiz halleder."

Keşke bütçe yapılırken öncelikler saçma sapan şeylere değil de böyle gerekli şeylere verilse. Biz seçmenler olarak iktidara aday partilere bu nedenle oy veriyoruz halkın vergileriyle oluşturulan bütçeyi doğru düzgün yapın diye. En düzgün kim yaparsa ona oy verilmeli ama bizde çok fazla farklı değişken olduğu için bunu umursayan pek olmuyor.
Bu ülkede o kadar çok sorun var ki sıra bir türlü engellilere gelmiyor genelde onlar görmezden geliniyor. Ciddi bir mantalite farkı var Avrupa ile aramızda.
legendary
Activity: 2772
Merit: 1557
May 17, 2024, 03:55:15 PM
#6
Bahsettiğiniz projede yer alan kardeşimiz oldukça güzel söylemiş. Siyasilerin yapması gereken şey doğru atılımlarda bulunmak, zorluk yaşayan bütün bireylerin sorunlarına çare olmak, doğru kararlar alarak halkın doğru yönlenmesini sağlamaktır.
Maalesef bizim ülkemizde engelliler adına yapılan çalışmalar sadece gösterişten ibaret. Sorsanız her şehrin merkezinde görme engelliler için sarı bantlar var, fakat bu insanların yürüyecekler bu yolda elektrik direkleri ve çöp kutuları da bulunuyor. Sosyal devlet olmanın gerektirdiği şeyleri yapmaya çalışıyorlar fakat yapmaya başladığı şeyleri asla düzgün takip etmiyorlar.

Engel türü ne olursa olsun bütün engelli vatandaşlarımız burada yaşamakta büyük zorluklar çekiyor
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
May 16, 2024, 07:40:58 AM
#5

10-16 Mayıs Engelliler Haftası, bu sebeple internette ve konvansiyonel medyada vıcık vıcık paylaşımlar ve kutlamalar görmüşsünüzdür. Bu vicdan mastürbasyonu için yapılan saçma sapan şeyler hiç bir engelli ve ailesinin işine yaramıyor. Aksine işlerine yarayacak şey gelişmiş ülkelerde eşitlik ve fırsatları sağlayacak sosyal devlet uygulamaları. Bu kapsamda 2018 Eurostat verilerine göre, ayırdığımız bütçe Avrupa ülkeleri içinde son sırada. 2018'de Euro 5-6 TL civarında idi. Benim bildiğim Euro'nun artması ile sadece görme engelliler için göz olan bastonlara ulaşmak, tekerlekli sandalyedeki kişiler için sandalyeye ulaşmak, işitme engelliler için işitme cihazına ulaşmak ile ilgili sorunlar yaşıyorlar. Bunun dışında kaldırım ve yolların uygun olmaması sebebiyle sosyal hayata katılımları engelleniyor. Tekerlekli sandalyede bir çift tanıyorum karı-koca tekerlekli sandalye dans sporu ile uğraşıyorlar. 20-30'dan fazla dünya ve avrupa şampiyonlarından madalyaları var. Yurt dışındaki yarışmalara gitmek için, dans için tekerlekli sandalye yaptırmak için kendi ceplerinden harcıyorlar. Çünkü federasyonun onlara verecek bütçesi yok, çünkü bakanlığın onlara verecek bütçesi yok ama nerelere bütçesi olduğunu malum hepimiz biliyoruz.

Son olarak bu konu ile ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum, bir gün böyle engelliler ilgili bir projede yer alıyorum. Genelde projelere siyasi kişiler gelmez ama projeyi yapan ekip siyasi imiş o yüzden getirmişler bir yetkili abiyi dakikalarca başladı "engelliler bizim kardeşimiz, onlar çok özeller, bizim için çok önemliler, biz engellileri seviyoruz, sevgi engeli aşar filan falan". Projede de bir görme engelli çocuk var, bu yetkili abilerden sonra onunda konuşması var. Çocuk şöyle kafamı açan çok güzel bir konuşma yaptı: "Biz engellileri sevmeyin, benim anam babam, kardeşim, arkadaşlarım, sevgilim sever siz yetkili abiler olarak sosyal devletin gereği eşitlik ve fırsatı sağlayın biz engelliler sizden başka bir şey istemiyoruz. Bizi özel bir noktaya koymanıza da gerek yok, sizin için her vatandaş kadar önemli olalım ve onların yararlanabildiği haklardan yararlanmamızı sağlayın gerisini biz ve çevremiz halleder."




Hocam engelli vatandaşların en büyük üzüntüsünü, daha doğru bir ifade ile hayatlarındaki en büyük eşiği özetlemiş yukarıda örneğini verdiğiniz kardeşimiz. O siyasi kişilik, aslında büyük çoğunluğun bilinçaltındakileri ifade etmiş, kardeşim bu insanlar sizlerden kendilerine acımanızı beklemiyor, kendi durumlarının farkındalar, bununla yaşamayı çoktan öğrenmiş durumdalar kişisel alanlarında, sadece toplumsal imkanların kendileri için de yeterli hale getirilmesi derdindeler yoksa kimsenin ekstra sevgisine saygısına veya iltimasına ihtiyaçları yok. Varmış gibi davranmak çevremdeki arkadaşlardan da biliyorum ki, gerçekten onları çok üzüyor.
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
May 15, 2024, 10:14:07 AM
#4
zaten bir ülkenin gelişmişliği engelli vatandaşlarına sunduğu hizmetle ölçülür. yardımlar yok mu, tabii ki de var ama çok kısıtlı. ayrıca hepimizin unutmaması gereken bir konu var. genelde insanların aklına "engelli" kelimesi hep doğuştan geliyormuş gibi düşünülüyor ama hepimiz ileride engelli olabiliriz. eski yıllara göre daha iyiyiz ama hala istenilen yere gelmiş değiliz.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
May 15, 2024, 08:33:50 AM
#3
Bütçenin büyük bir çoğunluğunu kendileri ve yandaş kesimlere aktarılınca başka hiç bir yere pek bir bütçe kalmıyor yıllardır bu böyle oldu yönetim değişmeden bir şeylerin değişmesini de beklemeyin aksine daha kötü olmasını bekleyin neden mi? tasarruf tedbirleri kapsamında bütçelerden kesintiler yapacaklardır. 22 yılın sonunda gelinen noktada bir kesim sefalet içinde bir kesim lüks içinde yaşamaya devam ediyor ortası yok.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
May 15, 2024, 08:17:14 AM
#2
Hocam bu konuyu görmemişim. Engelli arkadaşın yaptığı konuşma içinde altına imza atarım. Hangi konu olursa olsun yaklaşım hep aynı. Biz sizi seviyoruzla başlayan demoğoji yapısı geregi böyle devam eden cekli caklı konuşmalardan oldum olası hoşlanmam. Engelli vatandaşlar için yapılacak olan çalışmaları hayata geçirin siz gerisini zaten ihtiyaç sahipleri hangi yönden ihtiyaçları var ise tamamlayıp kullanıyorlar. Devlet olarak beni seveceklerse benim hakkımı hukukumu vererek sevsinler.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
May 14, 2024, 03:05:57 PM
#1

10-16 Mayıs Engelliler Haftası, bu sebeple internette ve konvansiyonel medyada vıcık vıcık paylaşımlar ve kutlamalar görmüşsünüzdür. Bu vicdan mastürbasyonu için yapılan saçma sapan şeyler hiç bir engelli ve ailesinin işine yaramıyor. Aksine işlerine yarayacak şey gelişmiş ülkelerde eşitlik ve fırsatları sağlayacak sosyal devlet uygulamaları. Bu kapsamda 2018 Eurostat verilerine göre, ayırdığımız bütçe Avrupa ülkeleri içinde son sırada. 2018'de Euro 5-6 TL civarında idi. Benim bildiğim Euro'nun artması ile sadece görme engelliler için göz olan bastonlara ulaşmak, tekerlekli sandalyedeki kişiler için sandalyeye ulaşmak, işitme engelliler için işitme cihazına ulaşmak ile ilgili sorunlar yaşıyorlar. Bunun dışında kaldırım ve yolların uygun olmaması sebebiyle sosyal hayata katılımları engelleniyor. Tekerlekli sandalyede bir çift tanıyorum karı-koca tekerlekli sandalye dans sporu ile uğraşıyorlar. 20-30'dan fazla dünya ve avrupa şampiyonlarından madalyaları var. Yurt dışındaki yarışmalara gitmek için, dans için tekerlekli sandalye yaptırmak için kendi ceplerinden harcıyorlar. Çünkü federasyonun onlara verecek bütçesi yok, çünkü bakanlığın onlara verecek bütçesi yok ama nerelere bütçesi olduğunu malum hepimiz biliyoruz.

Son olarak bu konu ile ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum, bir gün böyle engelliler ilgili bir projede yer alıyorum. Genelde projelere siyasi kişiler gelmez ama projeyi yapan ekip siyasi imiş o yüzden getirmişler bir yetkili abiyi dakikalarca başladı "engelliler bizim kardeşimiz, onlar çok özeller, bizim için çok önemliler, biz engellileri seviyoruz, sevgi engeli aşar filan falan". Projede de bir görme engelli çocuk var, bu yetkili abilerden sonra onunda konuşması var. Çocuk şöyle kafamı açan çok güzel bir konuşma yaptı: "Biz engellileri sevmeyin, benim anam babam, kardeşim, arkadaşlarım, sevgilim sever siz yetkili abiler olarak sosyal devletin gereği eşitlik ve fırsatı sağlayın biz engelliler sizden başka bir şey istemiyoruz. Bizi özel bir noktaya koymanıza da gerek yok, sizin için her vatandaş kadar önemli olalım ve onların yararlanabildiği haklardan yararlanmamızı sağlayın gerisini biz ve çevremiz halleder."


Jump to: