Topic: STO’lar kripto para piyasasını nasıl canlandıracak? (Read 70 times)
STO nedir?
Kripto para piyasasının canlanmayı istemesi lazım önce. Belli ki daha zaman var. Biraz daha debeleneceğiz gibi.
Kripto para piyasası oyuncuları STO'lar düzenleyerek işlerini geliştirmek için yeni stratejiler arıyor. Bu yeni çözümlerin avantajları nelerdir, piyasayı nasıl etkileyebilir ve bunlarla kim ilgilenebilir?
2019’un kripto para piyasasında global değişimlerin ve yeni fırsatların yılı olması bekleniyor. Dijital para piyasasında lider olduğunu gösteren birçok ülke bu sektör için yasal çerçeveler geliştirmeye başlamışken, pazar oyuncuları da menkul kıymet token’ları basarak ya da STO’lar düzenleyerek işlerini geliştirmek için yeni stratejiler arıyor. Bu yeni çözümlerin bazı avantajları nelerdir ve bunlarla kim ilgilenebilir?
Bitcoin 19,000$, Ethereum 1,300$ ve kripto para piyasasının toplam değeri 800 milyar doların üzerinde… Şu anda bu rakamlara inanmak ne kadar zor olsa da sadece 1 sene önce bu rakamlar gerçekti. Bugün kripto para piyasasının genel durumuna bakıldığında, kötümserler kaçınılmaz ölüm hakkında kehanetlerde bulunmaya başlamışken iyimserler de 100,000$ değerinde Bitcoin hayalleri kuruyor. Pragmatistler ise ekonomi kitaplarına dalarak fiyatların o noktadan sonra yükseleceği gerçek dip noktasını bulmaya yatırım yapıyor.
Bu noktada ICOBox’ın Uluslararası Pazarlama Başkanı Dima Zaitsev, kripto para piyasasının bu dip noktasına çok yakın olduğunu ve tamamen işlevsel menkul kıymet token’ları ve STO’larla birlikte sektörün yukarı yönlü ivme kazanacağını düşündüğünü söylüyor.
Bu, daha önce güvenli fonlama imkanı bulamamış şirketlerin yeni kaynaklara ulaşmasını sağlarken blockchain teknolojilerinin bir noktada birleşmesine imkan verecektir. Ek olarak yasal düzenlemelerle birlikte yeni iş modelleri geliştirilecek ve piyasada daha önce olmayan varlıkların gelmesiyle yeni bir sermaye akışı görülecektir.
Hadi her şeyi teker teker inceleyelim.
Aracıyı ortadan kaldırmak
Bugünün menkul kıymet borsalarının karşılaştığı asıl sorun nedir? Sermaye kaynaklarının ve tüketicilerinin büyük bir aracı sektör tarafından ayrıldığı bir gerçektir. Bu insanlar dünyanın her yerindeki işlemlerin yapılmasına yardımcı olmaktadır ancak hizmetleri ücretsiz değildir. Her iki tarafın yaptığı harcamalar “komisyon”, “servis bedeli”, “ücret” ve hatta “honorarium” (centilmentik dahilinde yapılan ödeme) olarak etiketlenebilir fakat işin özü değişmez. Geleneksel piyasa oyuncuları, yaptıkları işlemlerde milyonlarca dolar kaybediyor olabilir.
ICOBox’ın Uluslararası Pazarlama Başkanı Dima Zaitsev, konu hakkında şunları söylüyor:
“Blokchain teknolojisi ve menkul kıymet token’larına geçiş bu problemi kesin olarak çözüyor. İlk olarak, doğası gereği aracıları ortadan kaldırır ve esas olarak onların fonksiyonlarını devralır. Böylece, maliyetleri önemli ölçüde azaltır. İkinci olarak, yasal düzenlemeler sayesinde dijital para sahipleriyle fiziksel varlık dünyası ve onlarla birlikte gelen her şey arasında bir tür köprü oluşturur.”
Bunlardan herhangi birisi blockchain ve kripto para teknolojileri olmadan veya faydalı token’larla mümkün olabilir mi? Cevap yankılanan bir “hayır” dır.
Yeni sermayeye erişim
Sıradaki son derece önemli nokta, menkul kıymet token’larının kullanımının küresel ekonomiye büyük bir ivme kazandırabileceği ve işte nedeni…
ICOBox’tan Dima Zaitsev, “Dijital paralar sayesinde çok sayıda yatırımcı, neredeyse anında finansal getiri ile girişimcilik işlerine erişim elde edebilecek.” dedi. Bunun kripto para alanının dışında aşılması mümkün değil, çünkü bir yatırım fonunda hisse alan yatırımcıların alım satım için en az 3-5 yıl beklemesi gerekiyor. Bu süre zarfında yatırım yaptıkları şirket değer kazanıyor olabilir fakat yatırımcılar yalnızca ‘kağıt milyonerler’ olarak kalırlar ve çıkışlar başlayana kadar herhangi bir gerçek para göremezler.
Token’lar ve Blockchain söz konusu olduğunda ise tüm bekleme süreleri hemen hemen ortadan kaldırılıyor. Projeden çıkmak için 3-5 yıl bekleyebilirsiniz fakat altı ay içinde kâr elde etmek ya da varlıklarınızı alıp satmak isterseniz bu da sorun değil!
Yıllarca ayak bağı olan gerçek menkul kıymetlerin aksine token’lar, sahiplerinin çok daha hızlı bir şekilde satmalarına ya da al-sat yapmalarına olanak tanır. Bu özellikle münhasır gayrimenkul, sanat, antika vb. gibi ilginç fakat daha önce mevcut olmayan varlıklara yatırım yaparken kullanışlı ve avantajlı. Dahası, kripto para sektörünün kendine has özelliklerinden dolayı bu varlıklar niş piyasadan ayrılıyor ve token’larla hızlı ve kârlı bir şekilde alınıp satılabilen tamamen pazarlanabilir ürünler haline geliyor. Bu ayrıca küresel piyasaya büyük bir sermaye girişi sağlayacak.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler için fırsatlar
Pek çok arenada uluslararası piyasalara genişlemekten büyük fayda sağlayabilecek gelecek vadeden, genç birçok ‘gerçek hayat’ girişimi var. Bunlar dünyanın tamamındaki tüketicilerin ilgisini çekebilecek restoran ve market zincirleri ile tasarımcı kıyafet markaları, TV şovları, dağıtım hizmetleri vb. olabilir. Öte yandan ödenmiş sermayenin fahiş bedeli ya da kurucuların yatırım karşılığında işlerinde bir hisseye verme konusundaki isteksizliği, onların küresel pazara girişlerinin önüne geçiyor.
Neden teknik olmayan girişimlerden bahsediyoruz ve bu girişimler, Blockchain alanına atılmaktan ne kazanabilirler? Aslında cevap çok basit: Bunların hepsi nispeten küçük olmasına karşın uluslararası alanda büyük gelişme potansiyeline sahip olan yeni, yaratıcı, başarılı şirketler. Her biri bir noktada bir seçimle karşı karşıya kalabilirler: yeni ürün geliştirme ya da genişlemeye yatırım yapmak için yeterli para biriktirinceye kadar birkaç yıl beklemek mi yoksa süreci zorlayıp bütün planlarını derhal gerçekleştirmek mi?
Zaitsev, “Açıkçası ikinci senaryo dış finansal kaynaklara erişim gerektiriyor. Geçmişte genç girişimlerin fon sağlamak için yalnızca üç seçeneği vardı: küçük ve orta ölçekli işletmeler için oldukça pahalı bir süreç olan halka arz, halka arzla aynı dezavantajlara sahip proje finansmanı ya da bir banka kredisi almak. Ama bugün bu karmaşık ve maliyetli modeller yerine tek ve mükemmel bir yasal çözüm kullanabilirler: STO’lar (Security Token Offerings), yani menkul kıymet token’ı arzları.
Müşterek fayda
Bu çözümün hemen hemen her sektörde çalışan yatırımcılar ile şirketler için evrensel ve avantajlı olması özellikle önemli. Bir örnekle devam edelim, emlak geliştirme. Yeni bir ifraz için yatırımcılara satın aldıkları her alanın her bir metrekaresinden gelecekte potansiyel kârlar sunarken geliştiriciye ihtiyaç duyulan fonu sağlayacak belirli sayıda token verilebilir.
Bir başka örnek: bağımsız olarak büyümek için fon toplama konusunda hiçbir imkanı olmayan küçük oteller, güçlerini diğer otellerle birleştirebilir, varlıklarını token’laştırabilir, ağ çapında bir sadakat programı oluşturabilir ve bu sayede piyasaya birleşik bir cephe şeklinde girerek büyük yatırımcıların ilgisini çekebilirler.
Bu çözüm yerel ve uluslararası sahne için eşit derecede uygun. Bir pizza zinciri bulunduğu bölge ya da şehirde genişlemek istiyorsa token çıkarabilir ve müşterilerine projelerini desteklemelerini önerebilir. Bir otel zinciri, uluslararası pazara girmeye istekliyse tamamıyla merkezsiz, muazzam bir uluslararası kripto para topluluğu, gelişimi için tüm yeni ufukları açarak küresel olarak tanınmasına yardımcı olabilir.
Sonuncusu ama en önemlisi… Örnekler biraz basitleştirilmiş olsa da gerçek şu ki menkul kıymet token’ı piyasası inanılmaz fırsatlar yaratıyor. Ve bunlardan herhangi biri, ilginç projeleri desteklemek ve bunlardan para kazanmakla ilgilenebilecek ancak şimdiye kadar sektör konusunda endişeli olan insanlar ve küçük çaplı yatırımcılar için düşük giriş eşikleridir.
Demokratikleşme, şeffaflık, büyük fırsatlar ve yeni sermayeye erişim… Bunlar, olgunlaşan kripto para piyasasının sunduğu avantajlardan sadece birkaçı. Burada milyonlarca dolar topladıktan sonra iz bırakmaksızın ortadan kaybolan vurguncu girişimlerin yeri yok. Burası, 100 bin dolarlık Bitcoin hayaliyle yaşayanlar için de doğru yer değil. Patlamış mısırınızı bir kenara bırakın, sabur ve özenle çalışmaya başlayın: kripto para sektörünün gelişiminde yepyeni ve inanılmaz derecede heyecan verici, ayrıca gelecek vaadeden bir aşamaya giriyoruz.
Haber linki: https://uzmancoin.com/kripto-para-nasil-canlandiracak/
2019’un kripto para piyasasında global değişimlerin ve yeni fırsatların yılı olması bekleniyor. Dijital para piyasasında lider olduğunu gösteren birçok ülke bu sektör için yasal çerçeveler geliştirmeye başlamışken, pazar oyuncuları da menkul kıymet token’ları basarak ya da STO’lar düzenleyerek işlerini geliştirmek için yeni stratejiler arıyor. Bu yeni çözümlerin bazı avantajları nelerdir ve bunlarla kim ilgilenebilir?
Bitcoin 19,000$, Ethereum 1,300$ ve kripto para piyasasının toplam değeri 800 milyar doların üzerinde… Şu anda bu rakamlara inanmak ne kadar zor olsa da sadece 1 sene önce bu rakamlar gerçekti. Bugün kripto para piyasasının genel durumuna bakıldığında, kötümserler kaçınılmaz ölüm hakkında kehanetlerde bulunmaya başlamışken iyimserler de 100,000$ değerinde Bitcoin hayalleri kuruyor. Pragmatistler ise ekonomi kitaplarına dalarak fiyatların o noktadan sonra yükseleceği gerçek dip noktasını bulmaya yatırım yapıyor.
Bu noktada ICOBox’ın Uluslararası Pazarlama Başkanı Dima Zaitsev, kripto para piyasasının bu dip noktasına çok yakın olduğunu ve tamamen işlevsel menkul kıymet token’ları ve STO’larla birlikte sektörün yukarı yönlü ivme kazanacağını düşündüğünü söylüyor.
Bu, daha önce güvenli fonlama imkanı bulamamış şirketlerin yeni kaynaklara ulaşmasını sağlarken blockchain teknolojilerinin bir noktada birleşmesine imkan verecektir. Ek olarak yasal düzenlemelerle birlikte yeni iş modelleri geliştirilecek ve piyasada daha önce olmayan varlıkların gelmesiyle yeni bir sermaye akışı görülecektir.
Hadi her şeyi teker teker inceleyelim.
Aracıyı ortadan kaldırmak
Bugünün menkul kıymet borsalarının karşılaştığı asıl sorun nedir? Sermaye kaynaklarının ve tüketicilerinin büyük bir aracı sektör tarafından ayrıldığı bir gerçektir. Bu insanlar dünyanın her yerindeki işlemlerin yapılmasına yardımcı olmaktadır ancak hizmetleri ücretsiz değildir. Her iki tarafın yaptığı harcamalar “komisyon”, “servis bedeli”, “ücret” ve hatta “honorarium” (centilmentik dahilinde yapılan ödeme) olarak etiketlenebilir fakat işin özü değişmez. Geleneksel piyasa oyuncuları, yaptıkları işlemlerde milyonlarca dolar kaybediyor olabilir.
ICOBox’ın Uluslararası Pazarlama Başkanı Dima Zaitsev, konu hakkında şunları söylüyor:
“Blokchain teknolojisi ve menkul kıymet token’larına geçiş bu problemi kesin olarak çözüyor. İlk olarak, doğası gereği aracıları ortadan kaldırır ve esas olarak onların fonksiyonlarını devralır. Böylece, maliyetleri önemli ölçüde azaltır. İkinci olarak, yasal düzenlemeler sayesinde dijital para sahipleriyle fiziksel varlık dünyası ve onlarla birlikte gelen her şey arasında bir tür köprü oluşturur.”
Bunlardan herhangi birisi blockchain ve kripto para teknolojileri olmadan veya faydalı token’larla mümkün olabilir mi? Cevap yankılanan bir “hayır” dır.
Yeni sermayeye erişim
Sıradaki son derece önemli nokta, menkul kıymet token’larının kullanımının küresel ekonomiye büyük bir ivme kazandırabileceği ve işte nedeni…
ICOBox’tan Dima Zaitsev, “Dijital paralar sayesinde çok sayıda yatırımcı, neredeyse anında finansal getiri ile girişimcilik işlerine erişim elde edebilecek.” dedi. Bunun kripto para alanının dışında aşılması mümkün değil, çünkü bir yatırım fonunda hisse alan yatırımcıların alım satım için en az 3-5 yıl beklemesi gerekiyor. Bu süre zarfında yatırım yaptıkları şirket değer kazanıyor olabilir fakat yatırımcılar yalnızca ‘kağıt milyonerler’ olarak kalırlar ve çıkışlar başlayana kadar herhangi bir gerçek para göremezler.
Token’lar ve Blockchain söz konusu olduğunda ise tüm bekleme süreleri hemen hemen ortadan kaldırılıyor. Projeden çıkmak için 3-5 yıl bekleyebilirsiniz fakat altı ay içinde kâr elde etmek ya da varlıklarınızı alıp satmak isterseniz bu da sorun değil!
Yıllarca ayak bağı olan gerçek menkul kıymetlerin aksine token’lar, sahiplerinin çok daha hızlı bir şekilde satmalarına ya da al-sat yapmalarına olanak tanır. Bu özellikle münhasır gayrimenkul, sanat, antika vb. gibi ilginç fakat daha önce mevcut olmayan varlıklara yatırım yaparken kullanışlı ve avantajlı. Dahası, kripto para sektörünün kendine has özelliklerinden dolayı bu varlıklar niş piyasadan ayrılıyor ve token’larla hızlı ve kârlı bir şekilde alınıp satılabilen tamamen pazarlanabilir ürünler haline geliyor. Bu ayrıca küresel piyasaya büyük bir sermaye girişi sağlayacak.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler için fırsatlar
Pek çok arenada uluslararası piyasalara genişlemekten büyük fayda sağlayabilecek gelecek vadeden, genç birçok ‘gerçek hayat’ girişimi var. Bunlar dünyanın tamamındaki tüketicilerin ilgisini çekebilecek restoran ve market zincirleri ile tasarımcı kıyafet markaları, TV şovları, dağıtım hizmetleri vb. olabilir. Öte yandan ödenmiş sermayenin fahiş bedeli ya da kurucuların yatırım karşılığında işlerinde bir hisseye verme konusundaki isteksizliği, onların küresel pazara girişlerinin önüne geçiyor.
Neden teknik olmayan girişimlerden bahsediyoruz ve bu girişimler, Blockchain alanına atılmaktan ne kazanabilirler? Aslında cevap çok basit: Bunların hepsi nispeten küçük olmasına karşın uluslararası alanda büyük gelişme potansiyeline sahip olan yeni, yaratıcı, başarılı şirketler. Her biri bir noktada bir seçimle karşı karşıya kalabilirler: yeni ürün geliştirme ya da genişlemeye yatırım yapmak için yeterli para biriktirinceye kadar birkaç yıl beklemek mi yoksa süreci zorlayıp bütün planlarını derhal gerçekleştirmek mi?
Zaitsev, “Açıkçası ikinci senaryo dış finansal kaynaklara erişim gerektiriyor. Geçmişte genç girişimlerin fon sağlamak için yalnızca üç seçeneği vardı: küçük ve orta ölçekli işletmeler için oldukça pahalı bir süreç olan halka arz, halka arzla aynı dezavantajlara sahip proje finansmanı ya da bir banka kredisi almak. Ama bugün bu karmaşık ve maliyetli modeller yerine tek ve mükemmel bir yasal çözüm kullanabilirler: STO’lar (Security Token Offerings), yani menkul kıymet token’ı arzları.
Müşterek fayda
Bu çözümün hemen hemen her sektörde çalışan yatırımcılar ile şirketler için evrensel ve avantajlı olması özellikle önemli. Bir örnekle devam edelim, emlak geliştirme. Yeni bir ifraz için yatırımcılara satın aldıkları her alanın her bir metrekaresinden gelecekte potansiyel kârlar sunarken geliştiriciye ihtiyaç duyulan fonu sağlayacak belirli sayıda token verilebilir.
Bir başka örnek: bağımsız olarak büyümek için fon toplama konusunda hiçbir imkanı olmayan küçük oteller, güçlerini diğer otellerle birleştirebilir, varlıklarını token’laştırabilir, ağ çapında bir sadakat programı oluşturabilir ve bu sayede piyasaya birleşik bir cephe şeklinde girerek büyük yatırımcıların ilgisini çekebilirler.
Bu çözüm yerel ve uluslararası sahne için eşit derecede uygun. Bir pizza zinciri bulunduğu bölge ya da şehirde genişlemek istiyorsa token çıkarabilir ve müşterilerine projelerini desteklemelerini önerebilir. Bir otel zinciri, uluslararası pazara girmeye istekliyse tamamıyla merkezsiz, muazzam bir uluslararası kripto para topluluğu, gelişimi için tüm yeni ufukları açarak küresel olarak tanınmasına yardımcı olabilir.
Sonuncusu ama en önemlisi… Örnekler biraz basitleştirilmiş olsa da gerçek şu ki menkul kıymet token’ı piyasası inanılmaz fırsatlar yaratıyor. Ve bunlardan herhangi biri, ilginç projeleri desteklemek ve bunlardan para kazanmakla ilgilenebilecek ancak şimdiye kadar sektör konusunda endişeli olan insanlar ve küçük çaplı yatırımcılar için düşük giriş eşikleridir.
Demokratikleşme, şeffaflık, büyük fırsatlar ve yeni sermayeye erişim… Bunlar, olgunlaşan kripto para piyasasının sunduğu avantajlardan sadece birkaçı. Burada milyonlarca dolar topladıktan sonra iz bırakmaksızın ortadan kaybolan vurguncu girişimlerin yeri yok. Burası, 100 bin dolarlık Bitcoin hayaliyle yaşayanlar için de doğru yer değil. Patlamış mısırınızı bir kenara bırakın, sabur ve özenle çalışmaya başlayın: kripto para sektörünün gelişiminde yepyeni ve inanılmaz derecede heyecan verici, ayrıca gelecek vaadeden bir aşamaya giriyoruz.
Haber linki: https://uzmancoin.com/kripto-para-nasil-canlandiracak/
Jump to: