Author

Topic: Susuz Tarım - Amerika'dan köyüne dönüp tarım yapan akademisyen (Read 113 times)

legendary
Activity: 1316
Merit: 966
Dededeki taşşağa bak hele 135 dönüm, tek parça ya da aynı bölgede tarım arazisi bırakmış...

Ne güzel ekilip biçilir orası, makineleşmiş tarım hep hayalimdir.

Akademisyen hocaya da helal olsun, Hollanda'dan örnek almak gerek.
copper member
Activity: 1190
Merit: 925
Tarım her insanın yapabileceği birşey malesef değil araziler inanılmaz pahallı birkaç dönüm yer bakacak olsanız 500 bin tl civarında parayı gözden çıkartmalısınız birde üzerine yatırım yapmanız gerekecekki forumda yakın zamanda da bir arkadaş salep üretecekti.

Yani arazisi olmayan bu işlere bulaşamaz veya parası olmayan.


Arazi fiyatları bundan 7-10 yıl önce komik fiyatlar denilebilecek fiyatlardaydı.Çiftçilik için tarımsal arazi alma gibi bir düşüncem vardı.Büyüklerimize danıştığımda para vermeye gerek bile olmadığını söylemişlerdi.Susuz tarım işinde daha önce bir çok program izlemiştim ve bu işin en mantıklı tarım şekli olduğunu söyleyebilirim.Hocamızın da çalışmaları bu yönde olmuş ki büyük verim sağlamış.Emekçiye saygım sonsuzdur.Eline sağlık hocamızın.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
Tarım her insanın yapabileceği birşey malesef değil araziler inanılmaz pahallı birkaç dönüm yer bakacak olsanız 500 bin tl civarında parayı gözden çıkartmalısınız birde üzerine yatırım yapmanız gerekecekki forumda yakın zamanda da bir arkadaş salep üretecekti.

Yani arazisi olmayan bu işlere bulaşamaz veya parası olmayan.
full member
Activity: 700
Merit: 134
Bu hocanın hayat hikayesini daha önce görmüştüm sanırım bir televizyon programında onunla ilgili bir bölüm yapmışlardı ya da gazetelerde onunla ilgili bir röportaj görmüş olabilirim. Bence çok etkileyici ve güzel bir hikayesi var kimse elindeki imkanları bırakıp böyle bir şeye geri dönmüyor dünyanın en çok para kazanabileceği eğitimlerinden birini alıp Amerika gibi bir yerde yaşayıp sonra burada böyle bir tarımsal faaliyette bulunmak herkesin yapabileceği bir şey değil Smiley
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Hemen komşusu Isparta kuyucak köyü var lavanta bahçesi şeklinde düzenlemeyle köye resmen bir kalkındırma demeyelim de roketlendirme faaliyeti olmuştu. Ekoturizm bağlamında değerlendirilen çalışmalara örnek oluyor bu eylemler. Hem bölgenin doğal mirasını koruyor, tahrip etmiyor, sürdürülebilir kılıyor ve üstüne yerel halkı da istihdama katarak bölgeyi canlandırıyor.

Susuz tarım hususu da yanlış bilmiyorsam ekim yapılan yerin toprağının karakteristik özellikleri ile de alakalı olmalı. Killi toprak yağmur ve kar suyunu içine çeker ve hapseder kaktüs örneği gibi. Belki başka yerlerde olmaz bu eylem bunun için eğer ki düşüncesi olan varsa bir ziraat mühendisiyle çalışıp toprak analizi yaptırmakt ciddi fayda var.
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
"ABD'de bir üniversitede öğretim üyesiyken dedesinin vefatı üzerine memleketi Burdur'a gelen 37 yaşındaki Aynur Onur, "miras kalan araziler boş kalmasın" düşüncesiyle uzun süre kafa yorduğu susuz tarım projesini hayata geçirerek örnek bir başarı hikayesi yazdı. Aynur Ece Onur, 2006 yılında ODTÜ Uluslararası İlişkiler'den mezun olduktan sonra Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın verdiği bursa başvurmuş ve 2008 yılında hak kazanarak Antropoloji Yüksek Lisansı için Amerika'ya gitmiş. Indiana Üniversitesinde öğretim üyeliği yaparken Burdur'un Karamanlı ilçesindeki köyüne dönen akademisyen kadın, dedesinden miras tarlalarında hayata geçirdiği susuz tarım projesiyle girişimci oldu.

Makine mühendisi olan kardeşiyle birlikte dedelerinden kalma 135 dönüm arazide susuz tarım yapmaya karar veren Dr. Onur, hedefine ulaşmak için çalışmaya başladı. Arazilerine lavanta ve ölmez çiçek diken Dr. Onur, kardeşiyle birlikte lavanta, ada çayı, kekik, biberiye, ölmez çiçek ve medikal papatya gibi susuz yetişebilen bitkiler üretip, bunlardan çeşitli yağlar, kozmetik malzemeler ve kişisel kullanım ürünleri geliştirmek amacıyla bir de tesis kurmak için düğmeye bastı.

Aynur Ece'nin susuz tarım dediği ve kuru tarım olarak bilinen uygulama ne? Yalnızca dikim esnasında can suyu vererek, yağmur suyu ve topraktaki neme dayalı yapılan üretim diyebiliriz kısaca."



Bence çok çok önemli bir girişimcilik örneği yapmış bu hanımefendi. Birçok açıdan ülkemizin çok ihtiyacı olan bir durum. İklim değişikliği sonucu kuraklığa rağmen tarım yapılabilmesi, insanların büyük şehirlerden köylerine geri dönebilme imkanı, katma değeri yüksek tarım ürünleri üretilerek bölgeye de ülkeye de fayda, istihdam gibi. Bu yöntemin tüm ülkeye yaygınlaşması İstanbul trafiğinden tutun dövize bağımlılığımıza kadar çoğu sorunumuza iyi gelebilir. Ayrıca nohut üretimine de başlayacağını belirtmiş, sadece tıbbi ve kozmetik bitkiler değil herkesin tükettiği yiyeceklerin de böyle üretilebilmesi süper olur gerçekten.

İlk videoyu izlemenizi özellikle öneririm
https://youtu.be/vqnnhPuWaAc
https://www.ntv.com.tr/turkiye/abdde-akademisyenligi-birakip-memleketi-burdurda-traktor-direksiyonuna-gecti,qQS_9LHtV0GHc74KIqWVfQ
https://www.youtube.com/watch?v=lHVqUTODNOA
https://onedio.com/haber/delilik-mi-dahilik-mi-amerika-dan-burdur-a-goc-eden-aynur-ece-onur-un-herkesi-gururlandiracak-hikayesi-968778
https://www.aa.com.tr/tr/yasam/abdden-turkiyeye-bir-girisimci-kadin-hikayesi/2057657
https://karamanlihaber.com/2020/11/30/abdden-turkiyeye-bir-girisimci-hikayesi/
Jump to: