...
şu anda bildiğin hayal kırklığı yaşıyorum, karşımda internet kafe low level şeysi varmış gibi hissettim abi. ikinizin aynı kişi olmadığınıza yemin edebilirim ama bu cevap beni tereddütte düşürdü.
ıkby 1970'ten beri özerk bölge. fotoğrafını koyduğun adam ıkby başkanı.
Irak'taki Kürtler, 20. yüzyıl boyunca özerklik veya bağımsızlık için hareketlerde bulundular. Bunun sonucunda Irak Kürtleri, Saddam yönetimindeki Irak tarafından Araplaştırma politikasına ve, Halepçe Katliamı gibi, katliamlara maruz kaldılar.[10] Molla Mustafa Barzani ve Saddam Hüseyin arasında 1970 yılında yapılan anlaşma sonucu özerk yönetim kuruldu.
https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCrdistan_B%C3%B6lgesel_Y%C3%B6netimiıkby başkanı ile terör bitsin diye bir aradayken koftiden milliyetçilik yapıp açılım sürecini baltaladınız. eğer açılım süreci başarı ile sonuçlansaydı bugün belki bir tane bile mehmetçik şehit olmayacaktı.
şimdi açılım sürecini baltalayanlar olarak -ıkby ile değil- mehmetçik'e kurşun sıkan pkk'nın siyasi uzantısı olmakla övünenler ile sandıkta birkaç fazla oy kapıp bakanlık kazanmak için birliktelik kuruyorsunuz. 60 ıq'nun üzerinde olan hiç kimse bu tür dezenformasyonları yemez.
bir ilave daha yapayım, ıkby ile pkk mütemadiyen kanlı-bıçaklı. biz barzani'yi amerika ya da israil'e kaptırmazsak pkk'yı da karşılıklı olarak sıkıştırabiliriz aslında (kuzeyden ve güneyden olmak üzere)...
bu arada, osman öcalan trt'ye çıkıp "ypg de tıpkı pkk gibi amerikan eşeğidir" dedi, lütfen ısrar etme söylemeyeceğim (zaten sen daha iyi biliyorsundur), cb adaylarından biri gibi "ypg kendi bölgesini savunuyor" demedi.
hani, diyelim ki kürtofobiniz olduğu içi açılım sürecinden rahatsız oldunuz ve koftiden milliyetçilik yaptınız. peki şimdi pkk'nın siyasi uzantısı olmakla övünenler ile işbirliği yapmaktan neden rahatsızlık duymuyorsun? yoksa yalnızca kürtofobi sahibi misiniz?
Onların kim olduğunu gayet iyi biliyorum trendcoin, işin mide bulandırıcılığı orada zaten, legallerin şemsiyesiyle illegallerle kırk çeşit iş çevrildi, mesela o nedenle tarihi kafa tutmayla yazılmış bir ülkede çuval sineye çekildi, ya da ortalıkta atıp tutar, mangalda kül bırakmazken rahip tıpış tıpış iade edildi. Bunların doğruluğunda yanlışlığında değilim, realiteden bahsediyorum.
Büyük devlet, egemen güç dediklerimizin gücü sadece silahtan, ekonomiden gelmez, kim kiminle ne boklar yiyor, gayet iyi bilir, görmezden gelir, hatta teşvik eder ama bir yandan da depolar ve lazım olduğunda kullanırlar. O nedenle meydanlardaki efeler uluslararası camiada büyüklerin karşısında el pençe duruyor, mesela "ne alaka?" denecek şekilde başka bir paktın füzesini alıyor, bizim için daha uygun, daha güçlü vb ayaklarını geçiniz, onların hepsi hikaye.
Kürt konusuna gelince, ihtimal olarak yazmışsın zaten ama yine de söyleyeyim; kişilerin din, ırk, renk, tercih ettiği yaşam tarzı vb beni zerre kadar ilgilendirmiyor, "şundansa şöyledir" diye bir aptalca önyargım yok, hatta o kadar yok ki, en uyuz olduğum tiplemeler tanıştığı kişiye ilk "nerelisin?" diye soranlardır (ondan da pek hoşlanmam ama sohbetin gidişi çerçevesinde merakından değil, kafasında sınıflandırmak için soranlardan bahsediyorum) bu tarz faşistlere de hiçbir zaman prim vermedim ve tepki gösterdim. Her insan saydığım niteliklerden bağımsız olarak iyidir, kalitelidir, ya da şerefsizin önde gidenidir vb vb, bunda nereli olduğunun, inancının falan etkisi "eser miktarda"dır.
Seninle pek çok konuda görüşlerimiz taban tabana zıt, ama bu da beni rahatsız etmiyor ya da öfkelendirmiyor, insanlar aynı görüşte olmak zorunda değil, ama bu görüş farklılığı kavga, kötülük getirmek zorunda da değil bundan da nefret ederim, ben elimden geldiğince düşüncemi, fikrimi söylemeye, açıklamaya çalışırım, uzlaşmakta başarılı olamadığım noktada asgari müşterekte buluşmaya çalışırım, o da olmuyorsa konuyla ilgili iletişimi keser, sorunsuz alanlardan devam ederim.
Farklılıklarımızla birlikteliği öğrenmek zorundayız, yoksa kimse gözümüzün yaşına bakmaz, çizerler.