Topic: Toplumda güvenlik mi yoksa özgürlük mü daha öncelikli olmalı? (Read 103 times)

Böyle bir konu açıldığı için sevindim insanların görüşlerini merak ediyordum yukarıda benimle paralel düşünen birkaç yorum gördüm.Güvenlik her zaman daha öncelikli planda olmalı gelişmiş toplumlarda tartışılan şey güvenlikçi politikaların özgürlükleri ne kadar etkileyebileceği yönünde.Maslow'un ihtiyaçlar piramidinde zaten insanın hayatta kalması ve neslini devam ettirmesi için gerekenlerin hemen üstünde güvenlik geliyor.




Yukarıda insan özgürlüklerini kısıtlayan şeylerin hepsi aslında güvenlik maskesi kullanılarak devlet gücünü elinde bulunduranlar tarafından getirilen saçma sapan keyfi düzenlemeler.Örneğin alkol düzenlemesi ilk çıktığında iktidar bunu trafik kazalarını engelleyecek bir şey olarak karşımıza çıkarmıştı sizce alkol düzenlemesinin bu amaçla mı çıktı yoksa insanların özel hayatlarına karışmak maksadıyla mı çıkarıldı ? Pornonun yasaklanma sebebi ise gerçekten komik ülkedeki kültürel değerlerine aykırı olması pornografinin yasaklanmasına sebep oldu eskiden digiturk gibi platformlarda penthouse benzeri kanallar yayın yapardı.Bunlar hep insanları kendi inanç düzlemi yönünde yönlendirmek için yapılan hamleler.

Silah konusunda ben bireysel silahlanmaya karşıyım ancak içerisinde bulunduğumuz toplum beni silah taşımaya mecbur bırakıyor aksi takdirde kendi kişisel güvenliğimi dışarda sağlamam imkansız.Devletin ilk önce bu ruhsatsız silah olayına el atması gerekiyor bu silahları taşıyanlar ağır şekilde cezalandırılmadıkça ve iyi denetlenmedikçe 15 yaşında sokakta tiner çeken veledler elinde silah kelebek senin başına üşüşür.

Silahın taşıma ve bulundurma olarak iki tip ruhsatı var. Taşımayı çok zor veriyorlar ancak bulundurmayı alabilirsiniz. Eve giren hırsıza tabiki kapı açık buyur istediğin senindir diyemeyiz ve bu tip durumlar için silah bulundurma ruhsatı alınabilir. Taşıma ruhsatı almak için zaten önemli işler yapıyor olmanız gerekir.

Güvenlik sanırım herkes için önceliklidir. Ama güvenliği sağlamak adına bireysel silahlanmanın önünü açmak bana kalırsa sokakları cehenneme çevirir. Yasak olmasına rağmen ruhsatsız silahlarla işlenen suçları neredeyse her gün haberlerde görüyoruz. Yasak olmasa kim bilir neler olur bunu tahmin bile edemeyiz. Bu sebeple zaten ruhsat çeşitleri vardır. İsteyen bulundurma ruhsatını alır ve keyfine bakar.

    Böyle bir ortamda özgür olsan ne yazar. Ne kadar özgürsen ölüme o kadar yakın olursun. O nedenle diyorum önce  güvenlik. Diğer her şey ardından gelir.


https://x.com/i/status/1685380810487017472

İşte buna katılıyorum.Düşünsenize güvensiz bir ortamda özgürce çalışabilir misiniz?Mutlaka başınızda bir tehdit olduğunda insanlar içgüdüsel olarak korunma ihtiyacıyla hareket eder.Biz bile öyle olmadık mı?Deprem oldu önce buralar bir güvenli hale gelsin de sonra konuşuruz dendi.Özgürlük için ön şart güvenliktir.Yaşam için ön şart güvenliktir.Kişinin yaşamını devam ettirmesi için büyük öneme sahiptir güvenlik.

Bu yüzden öncelik olarak baktığımda bence de Güvenlik daha önemli geliyor.

  Güvenlik olmazsa özgürlüğünüzü yaşayamazsınız arkadaşlar.

Özgürlük, güvenlik endişesinin olmadığı yerde başlar.   

Güvenlik sorununuz varsa özgürlüğü yaşayamazsınız zaten.

Toplumda bana göre özgürlük daha önemli. Özgürlük ise başkasının alanına saygı duymakla alakalıdır. Başka bir kişiye duyduğumuz saygı ve yaptığımız davranışlarımız toplumsal özgürlük normları yerleştirir. Bana göre de her şey özgürlük ile başlar. Özgür bir beyin üretir, üreten beyin gelişir, gelişen beyin kalkındırır. Bu yüzden özgürlük olursa her şey kendiliğinden rayında gidecek diye düşünüyorum. Belki Türkiye açısından şimdi çok verim alamasak da gelecekte elbette bu konuda çok büyük adımlar atacağımıza eminim. Şimdilik güvenlik bizim toplum için daha önemli çünkü terör belasıyla iç içe yaşıyoruz ancak özgürlük daha önemli olacak bunlardan arınınca.

Toplumda bence şu anda Türkiye özelinde konuşursak, her şeyden önemli olan gıdaya ulaşım gerekli. Önce insanların aç karnını doyuralım daha sonra güvenlik, özgürlük tartışırız.

Türkiye’de ciddi bir açlık ve işsizlik oranı var ve bunun büyük çoğunluğu da mültecilerin yüzünden ve kötü ekonomik faktörler yüzünden oluyor. Ekonomin kötüdür ama iş sahibisin bu başka, ekonomi kötüdür ve işsizsin bu bambaşka. Artık intiharlar arttı, gençlerde anksiyete, gelecek kaygısı, bipolar bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıklar arttı. Artık gençlerin zeki olanları da ülkede durmuyor ki en son örneği de Galatasaray lisesi mezunları. Hepsi neredeyse yurtdışına gittiler. Bunları tersine çevirmek gerekiyor. Bunun da başı liyakattan geçiyor.

Sıralama yapılacaksa gıda >özgürlük> liyakat > eğitim > güvenlik  bence. Eğer bu sıralama oturursa zaten güvenli ortamda yaşarsınız.

Silah sahibi olmak toplum için büyük risk gibi görünse de, bazı durumlarda bunun olması gerekiyor. Tamam görüyoruz ki bazı şartlara sahip kişilere silah alma hakkı veriliyor ama bu da korkutma amaçlı kullanılmasını sağlar ancak. Yasal olarak aldığınız silahı şartlar oluştuğunda bile kullanma durumunda kanunen suçlu durumuna düşüyorsunuz.

Bir de taşıma ve bulundurma ruhsatı olayı bana saçma geliyor. Mesela her 21 yaşına gelen Türk vatandaşı silah alabilir ama taşıyamaz. Ulan taşıyamazsa o silahı neden alıyor ki? Meskende veya işyerinde bulundurma olarak da ayrı ayrı izin alması gerekiyormuş. Bir yerden diğer yere taşırken valilikten izin alacak falan. Altı üstü bir silah insanı bunaltmaya gerek yok. E bu kadar formaliteyi nasıl deliyorlar? Ruhsatsız silah alarak. Ülkede bunu bir şekilde sağlayan binlerce insan var kaçak yollarla.

Silah sahibi olan insanın güvenliğini sağlamasını kanun sağlamalı. Benim evime hırsız girdiyse ben onu vurmalıyım veya vurabilme hakkı olmalı. Bir ara yatak odasına giriyorsa vurabilir diye bir şeyler dolanıyordu doğru yanlış bilmiyorum.

Özgürlük mü güvenlik mi dersen, bana göre yemek içmek insani ihtiyaçlar ve sonrası güvenliktir. Güvenlikli olmayan bir yerde özgürlükten bahsedilemez. Eğer güvende değilsen nasıl özgür olabilirsin ki? Gerçi Türkiye’de bu çok mümkün. Dolandırıcılar 80 suç kaydıyla serbest ve özgür ama toplum güvenli değil..

Bilmiyorum dostum beynim yandı. Yine çok düşündürüyorsun

 Kaba taslak cevap tabi ki güvenlik.  Güvenlik konusu hayatta kalman ile doğru orantılı çünkü.  

Peki toplumda güvenlik var mı ? Kesinlikle yok.

Özgürlük var mı ?  Evet ziyadesiyle özgürlük var, illegal her haltı yiyebiliyor yine de ortalıkta gezebiliyorsun.  

Özgürlük nerede yok ? Tırı vırı şeylerde yok;  

Yok şu saatte  tekeller kapanacak,  saat 22 den sonra  bira alamazsın ,  şu web sitesine giremezsin,  porno izleyemezsin, 30 yıllık filmin sahnesini adamın elinde şarap kadehi var diye blur yaparım,  konuşmalarını  beep lerim,  vs  bir sürü ben dedim olsun türü kısıtlama ve yasak var. Hepsi de  deliniyor ve aşılıyor.

Olmaması gereken özgürlük nerede var ?  

Ulan silah yasak diyorsun, dışarıda ruhsatsız silahlı bir sürü adam geziyor, her gün millet birbirini eleğe çeviriyor,  yivli ve yivsiz her türlü öldürücü silah mantar tabancası gibi herkesin elinde.  

Ee demek ki sen koyduğun yasağı işletemeyecek kadar yetersizsin.    O zaman benim güvenliğimi kim sağlayacak ?

Tabi ki Türk Polisi..... Desem de inanma. Ben öldükten sonra devreye giren polisin bana bir faydası olacağını sanmam.

O zaman kendi güvenliğimi  kendim sağlayacağım.  


Sonuç :  Silah diye bir şey varsa dünyada,    ya herkeste olmalıdır, ya kimsede olmamalıdır.   Aksi halde maç adil olamaz.

Sen bana silah edinme  diyorsan, silahlı kişilere karşı güvenliğimi garanti altına alman lazım.  Alabiliyor musun ? hayır.  

* - Sistemin "Doğru ve legal yoldan gidersen, bende seni sikerim"  politikası

Eee peki ne diyorsun sistem olarak vatandaşa?  Şunu diyor ; Kendini korumak için silahlanabilirsin evet.  Güzel.
Ama önce benim kucağıma iyice bi oturman lazım.

-  Peki Tamamen legal ve ruhsatlı silah edinebilmenin zorluklarından ve maliyetinden haberiniz var mı ?

Eğer bilmiyorsanız biraz sabır gösterip şunu izlemenizi tavsiye ederim  :    

RUHSATSIZ SİLAH NASIL ALINIR -1- ( küfür içerir ailenizle izlemeyin)

https://youtu.be/6tBXtNL9oZA


----------------------------------------

Bu açılardan baktığınızda, burası aslında oldukça özgür bir ülkedir. Fazlasıyla hem de.  Ayrıca fazla özgürlük insana yaramaz onu da söyleyeyim. Fazla özgür insan işin bokunu çıkartır ve kendini / türünü ve türleri yok eder. Bu neden ile özgürlük denilen meselede sınırlar çok dikkatli çizilmelidir, çok hassas bir konu. Bu da güçlü, sistematik, stratejik üstün bir zeka gerektirir.

Özgürlük konusunda uzun lafın kısası, burası özgür ama baskı altında bir ülkedir.  Bakmayın öyle yok onu yapamazsın, yok bunu alamazsın. Hepsi de yapılıyor çatır çatır.

Güvenlik konusu ise... Olmayan şeyden bahse gerek yok.

Kendi götünü kollaman lazım.

bu konuyu açmak aklıma, nereden hatırladığımı bilmediğim bir görselden geldi. şöyle bir şey oluyordu;

a kişisi ve b kişisi olsun. birisi eve giren hırsız, diğeri ev sahibi. toplumda güvenlik anlayışının farklı olduğu iki durumda neler yaşanacağı hakkında 2 senaryo oluşturulmuş.

1. durumda insanların silah sahibi olması engelleniyor ve bu illegal bir şey. ayrıca (evinize girse de) birisini vurmak kanunen suç. şu şekilde gerçekleşiyor;

-a: hemen tüm paranı ve değerli eşyaları bana veriyorsun!
-b: neden vereyim?
-a: vermezsen seni vururum da ondan!
-b: tamam tamam, bana bir şey yapma ne istersen alabilirsin.
...
(b polise haber verdi, hırsız çoktan uzaklaştı.)

2. durumda ise, silahlanmak serbest. evinize izinsiz giren herhangi tehlikeli birini vurmanız serbest. şu şekilde gerçekleşiyor;
-a hemen tüm paranı ve değerli eşyaları bana veriyorsun!
-b: neden vereyim?
-a: vermezsen seni vururum da ondan!
-b: asıl ben seni vururum lan! (vurdu da)
...
(hırsız etkisiz hale geldi, öldü veya ölmedi, adamımıza kanunen hiçbir şey olmadı. zararı varsa karşılandı.)

bu çok kabataslak bir örnekti ama demek istediğim şu;
güvenliği herkese güç verip sağlamak mı daha mantıklıdır (bir örnek amerika olabilir), yoksa herkesi etkisiz hale getirmeye çalışıp başka bir deyimle insanların ellerini bağlamak mı?

benim düşüncem, 1. seçenek kontrollü bir şekilde daha mantıklıdır sanırım. çünkü silaha sahip olmayan isteyenin önüne malesef geçemiyoruz. masum insanlar ise yasa dışı bir şeye bulaşmak istemeyebilecekleri için savunmasız kalabilirler.

belki de yanlışımdır, "büyük bir trajedi oluşurdu ülkemizde" de olabilir ama size silah doğrultan birinin insafına kalmış olmak, çaresizliğin ta kendisidir bence.