Author

Topic: Topraklarımızın yabacılara satılması ve yaşadığımız örnek (Read 178 times)

legendary
Activity: 2128
Merit: 1657
Toprak gerçekten en değerli yatırımlardan birisi fakat çarpık kentleşme ve berbat planlamacılık sebebiyle Türkiye'de çok uzun zamandır kullanılamayan ve atıl duran bir kaynak...

Muhteşem tarım alanı olabilecek tarlalar araziler bir imzayla en az 100'er 200'er dönüm yandaşlara tahsis ediliyor, yağma ekonomisine alışmışlar ulusal bilinç ve vizyon 0'a yakın olduğu için bu grupta, toprak falan sadece rant olarak görülüyor. Dünyanın bir çok ülkesinde yabancının sadece toprak değil emlak alması bile bundan daha zor, hatta ülke vatandaşı biriyle ortak olmadan ev satışı yapılmayan yerler var, Tayland, Endonezya gibi yabancıların yerleşmek için çok sevdiği yerler bile böyle...

https://www.thailandlawonline.com/thai-real-estate-law/ownership-and-buying-real-estate-in-thailand#:~:text=Foreigners%20are%20under%20the%20Land,building%20under%20the%20Condominium%20Act.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
Dünyanın pek çok ülkesinde yabancıya satış var. Vatandaşlık da veriliyor. Örneğin Almanya ev satın alana dairesini yada müstakil evini veriyor. Ne vermiyor vatandaşlık vermiyor. Ne vermiyor alınan mülk ile birlikte bizde olan arsa payı dediğimiz toprak parçasını vermiyor. Alamazsın. Orada toprak devletin. Ev mi aldın al. Kullan yık yak at sat ne istersen yap. Ama toprak devletin. Biz iktidar için direk toprak satıyoruz. Vatandaşlık versen ne olur vermesek ne olur. Gelip toprak alanlar kendileri için mi alıyor şirket için mi alıyor yoksa birileri bunları kullanarak bir kişiye mi topluyor.
member
Activity: 67
Merit: 38
Herşeyi satalım da herkes bi rahatlasın valla. Ülkede her dönem sorunsalı. Olan satıyor, olmayan içten içe benimde olsa satsam diyor ama dışarıdan ülke elden gidiyor diyor. Değişik bi durum. Önemli olan satmak değil elde edilen kazancı doğru kullanmakta. Arsa satıp araba ev alıyor sonra benim param hiç oldu ülke elden gidiyor vssss. Yatırım yapmak nedir bilmiyor insanlar maalesef.
legendary
Activity: 2548
Merit: 1519
Yavaş yavaş satın alınıyor her yer bazı yerlerde baskın nüfus haline geldi yabancılar. Tamam yatırım yapsınlar ev alsınlar ama bunun uzun vadede doğuracağı sıkıntıları devletin öngörmesi ve önlemini alması lazım. Diğer ülkelerde bunu sınırlandırmadıklarında neler olduğunu çok iyi görüyoruz önümüzdeki kötü örneklere bakıp ders çıkarmalıyız.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
burdur'un bir koyunde doğmuş benım anneannem burdurluların bile çoğu bilmez köyü. güçlü kadındır aslında anneannem şehre taşınınca dede pavyon payvon gezerken ( ki çoğu zaman şehirde bile olmazmış ) o zamanlarda bile geçindirmiş tek başına 2 çocugu yetiştirmiş.  70lerıne dayanmış ben hıc gormedım daha anneannemın keyfı ıcın bısey aldıgını ne alırsa ıhtıyactır ve ne alırsa en ucuzudur hep. annesinden babasından kalma adını burdurlunun bile bilmediği haritayı açıp baksanız belkı de bulamayacagınız bir köyde tarlaları vardı. bi tanesine kendilerine ev yaptılar göl kenarındakılere buralara bişe ekemeyiz diyip yuzune bakmazlardı sonra elin ukraynalısı gelmış o göl kenarında ki köylülünün ne kadar yüzüne bakmadıgı tarla varsa hepsini toplamış e bu kadına ne dıceksın kı sımdı yıllarca kahır cekmış maddı zorluk yaşamış işine yaramadıgını dusundugu tarlalarına gelıp para verıyorlar . ha şimdi o tarlalar ne mi oldu hepsi kıymete bindi ucuza satmışız diye dövünüyor tüm köylü .


Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi ''köylü milletin efendisidir'' .

Keşke hiç değilse üretim yapan çiftçiye , hayvancılık yapan insanlara gerekli destekler verilse , üretim yapana destek verilmez destek verdiklerine de kılı kırk yararlarsa daha çok tarla satılır bu ülkede .
Gönül ister destek verilerek dur densin ,üreticilerin değerleri anlaşılsın, en büyük adımda o zaman atılmış olur refah seviyesini yükseltmekteki .

O parayı veriyorlar çünkü ülkemizin doğal güzellikleri ve imkanları dünyanın yarısından fazlasından daha iyi konumda. Hasan Söylemez'in Hayata Yolculuk kitabının kapağında "İnsan insana ve doğaya değdikçe insandır" yazar. Ne yazık ki ülkemizde köyden şehire göç özentisi ve zorunluluğu var. Şuanda köyde yaşayan gençler TV'den telefonlarından büyükşehirlerin şaşasını görüp bu taraflara kaçıp gitme derdinde çünkü köy yerinde onun ilgisini çeken birşey yok. Zorunluluk ise yukarıda bahsettiğin gibi üretici köylünün ocağına, traktörüne, hayvanına, tarlasına her yere incir ağacı dikildi ve olanı satıp büyükşehirlerde bir fabrikaya cartcurta girip hayatını idame ettirmeye çalışıyor.

Bakın şuanda bize çok az gelen asgari ücret 11bin küsür lira köyde yaşayan birisi için çok para. Tabi köyde bir evi birde ekip dikebileceği bir tarlası olan için. Ama her geçen sene tohumu, gübresi, mazotu cartı curtu pahalandıkça aylık belki de 3-4K kalıyor ona ve kaçıp gidiyor büyükşehire. Orada da kirayı cartı curtu ödedikten sonra 1-1,5 lira daha fazla kalıyor. Ha o köyde üreticiliği bıraktığında bizde alışveriş yaparken fiyatlarda etkisini görüyoruz.

Öyle bir karmançorman oldu ki düzen herşey en ufak çiftcisinden en büyük şirketine kadar hepsi birbirine bağlı biri düşse domino taşı gibi binlerceyi devirecek...
newbie
Activity: 22
Merit: 0
@lilithtr burada sorun köylülerin arsa satması değil devletin buna dur dememesi geçen bir rapor gördüm satılan her 5 evden 1'i yabancıya gidiyor 5'de1 inanılmaz büyük bir rakam gerçekte acaba ne kadarlık bir ev yabancının oldu? Yarın bu yabancılar gelip kardeşim bu köye biz devlet kuruyoruz derse ne olacak?

Reset falan sözde yer hocam kim toprağını bırakır al sana savaş. çöz çözebilirsen.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi ''köylü milletin efendisidir'' .

Keşke hiç değilse üretim yapan çiftçiye , hayvancılık yapan insanlara gerekli destekler verilse , üretim yapana destek verilmez destek verdiklerine de kılı kırk yararlarsa daha çok tarla satılır bu ülkede .
Gönül ister destek verilerek dur densin ,üreticilerin değerleri anlaşılsın, en büyük adımda o zaman atılmış olur refah seviyesini yükseltmekteki .
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
akdeniz'de toprak satın alan ruslar da öyle sakin kalacak tiplere benzemiyor. ülkemizde yaşanacak herhangi bir boşluk durumunda rusya'ya bağlanmak için savaş bile çıkarabilirler. antalya-rusya ne alaka, kafan mı güzel diye soracak olanlara o gün geldiği zaman cevabı alırsınız. satış yap ama bu kadar kolay vatandaşlık verme ya da vatandaşlık veriyorsan bunu da kotalı bir şekilde yap.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
Quote
I. Aleksandros (1 Ağustos 1893 - 25 Ekim 1920), 1917-1920 arasında hüküm süren Yunanistan kralı.

Kral Konstantinos (1913-1917 ve 1920-1922) ile Kraliçe Sophia'nın ikinci oğluydu.I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri'nin babasını çekilmeye zorlaması üzerine tahta çıktı (12 Haziran 1917) ve bu devletlerin yanında savaşa katılmaya razı oldu. Ama kısa bir süre sonra Yunanistan başbakanı olan Elefterios Venizelos, savaş sonrası barış antlaşmalarında diplomatik başarılar sağladı. 1920'deki Sevr ve 1919'daki Neuilly antlaşmaları ile Osmanlılardan İzmir ile Doğu ve Batı Trakya'yı, Bulgaristan'dan da Trakya'daki toprakları aldı. Daha sonra Aleksandros'u, Anadolu topraklarını alarak ülke sınırlarını genişletmeye razı etti. Ama Aleksandros bu tasarıyı uygulayamadan bir Berberi şebeği maymunun ısırması sonucu yaralarının enfeksiyon kapması nedeniyle 23 gün sonra kan zehirlenmesinden öldü.

Quote
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda yaramazlık yapınca, babası II. Murat:

-ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz! diye çıkışır. orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin hazretleri, gülümseyerek şöyle der:

-peder ne der, kader ne der


neyin nolacağı belli olmaz Smiley

https://tr.wikipedia.org/wiki/Aleksandros_(Yunanistan_kral%C4%B1)#:~:text=Daha%20sonra%20Aleksandros'u%2C%20Anadolu,g%C3%BCn%20sonra%20kan%20zehirlenmesinden%20%C3%B6ld%C3%BC.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
@lilithtr burada sorun köylülerin arsa satması değil devletin buna dur dememesi geçen bir rapor gördüm satılan her 5 evden 1'i yabancıya gidiyor 5'de1 inanılmaz büyük bir rakam gerçekte acaba ne kadarlık bir ev yabancının oldu? Yarın bu yabancılar gelip kardeşim bu köye biz devlet kuruyoruz derse ne olacak?

Reset falan sözde yer hocam kim toprağını bırakır al sana savaş. çöz çözebilirsen.
newbie
Activity: 22
Merit: 0
burdur'un bir koyunde doğmuş benım anneannem burdurluların bile çoğu bilmez köyü. güçlü kadındır aslında anneannem şehre taşınınca dede pavyon payvon gezerken ( ki çoğu zaman şehirde bile olmazmış ) o zamanlarda bile geçindirmiş tek başına 2 çocugu yetiştirmiş.  70lerıne dayanmış ben hıc gormedım daha anneannemın keyfı ıcın bısey aldıgını ne alırsa ıhtıyactır ve ne alırsa en ucuzudur hep. annesinden babasından kalma adını burdurlunun bile bilmediği haritayı açıp baksanız belkı de bulamayacagınız bir köyde tarlaları vardı. bi tanesine kendilerine ev yaptılar göl kenarındakılere buralara bişe ekemeyiz diyip yuzune bakmazlardı sonra elin ukraynalısı gelmış o göl kenarında ki köylülünün ne kadar yüzüne bakmadıgı tarla varsa hepsini toplamış e bu kadına ne dıceksın kı sımdı yıllarca kahır cekmış maddı zorluk yaşamış işine yaramadıgını dusundugu tarlalarına gelıp para verıyorlar . ha şimdi o tarlalar ne mi oldu hepsi kıymete bindi ucuza satmışız diye dövünüyor tüm köylü .
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
zamanı gelince hepisini kamulaştırırsın Smiley reset...

aslında bu da çetrefilli bir konu, kimi ülkeden ayrılma yolları arıyor kimi komple taşınıyor. ikinci bir kavimler göçü yaşanıyor dünyada ilginç...
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Bilinçsiz olarak yapıldığında bir çok soruna gebe olan bir durumdur ve bunları her geçen gün gözlemliyoruz ne yazık ki. Maddi olarak zararı vardır ister istemez yabancıların olduğu muhitlerde fiyatlar artmaktadır sadece kiralar değil tüketim malzemeleri gibi birçok kaleme yansımakta bu durum. Manevi olarak toplumun ahlaki durumunu bozmaya etkendir. Özellikle genç nüfusta etkisi bariz olarak görülmektedir. Ana dilin kullanımının azalması, diğer dillerle etkileşime girip kullanıma farklı dillerden kelimelerin eklenmesi ya da kelimelerin şeklinin değişmesi gibi etkileri de vardır.


Ayrıca uzun vadede buralardaki yabancı nüfusun artması tabiri caize ülke içinde başka bir ülke olmaya neden olabilir. Bu durumu özellikle sığınmacıların çoğunlukta olduğuu noktalarda görüyoruz ki kolluk güçleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının buradaki etkenliği azalabilmekte.

Bugün bu topraklardaki varlıklarımızı satanlar aslında 3-5 kuruş kazanmıyor çoluğunun çocuğunun geleceğini satıyor ne yazık ki .....
sr. member
Activity: 714
Merit: 407
Aslında bu sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil. Türkiye’den de bazı kişiler gidip yurtdışından ev alabiliyor veya başka türlü yatırımlar. ABD’de yüzlerce bomboş milyon dolarlık evler var. Araplar veya yabancı yatırımcı tarafından bunlar alınıyor. Alınıyor ama amaçlar farklı. ABD’den alınan milyon dolarlık evler ABD bankalarından kredi çekerken ipotek olarak kullanılıyor. Kredi çekiliyor, yatırım yapılıyor, kazanç sağlanıyor, kısa süre sonra kredi ödeniyor ipotek kaldırılıyor ve diğer kazandıracak fırsat beklenmeye başlıyor. Bu olana kadar o malikane boş kalıyor onlar için o açık kredi kaynağı.

Türkiye’de neden durum böyle değil? Türkiye’de bunun bir çok sebebi var ancak özel sebeplerinden birisi vatandaşlık alınabilir durumları. Rusya ve Ukrayna vatandaşları bunu ülkelerinde var olan savaş sebebiyle Türkiye’den yana kullanıyorlar. Zaten Antalya onların ikinci memleketi gibi, aç Türkiye haritasını yakınında ucuz neresi var? Mersin haritada yanında. O bölgede zaten var olan bir santralleri var. Orada çalışan Ruslar da var. Yani eş dost edinilebilecek bir seçenek olarak o bölgeyi de doldurdular.

Arapların Karadeniz sevdası ise tamamen coğrafik bence. Pazarlama stratejisi ve Türk dizilerinin etkisiyle muhteşem doğasıyla Karadeniz’de ev almak onların yazın gelip tatil yapacakları bir yazlık kültürü gibi oluşmuş. Son yıllarda Türkiye’nin de azalan parasal gücü sebebiyle onlara dünya üzerinde muhteşem manzaraya sahip bu kadar ucuz bir toprağı hiç bir ülke veremez herhalde. Bir de elbette ekstradan bir Türk vatandaşlığı var.

Bir ülke toprağını satmamalı ancak binalar satılabilir, alınabilir bunda bir beis görmüyorum. Ancak bizde bu son yıllarda o kadar arttı ki artık gözümüze iyice batmaya başladı. Toprak satışı kesinlikle engellenmeli katılıyorum ancak gayrimenkule yapacak bir şey yok.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
Arkadaşlar akdenizi ruslara kaptırdık karadenizde trabzonu araplara bakın çok ciddi bir sıkıntı geliyor şimdi olmasada yavaş yavaş gelecekte. Bir ülke toprağını neden satar anlam veremiyorum. Kiraya verip ömür boyu ineği sağmak varken neden satılır?

Yabancıya toprak satmak nasıl bir akıl tutulmasıdır.
Jump to: