Topic: Türk-İş açıkladı (Read 138 times)

Ülkemiz şartlarında asgari ücretin çok düşük olduğu aşikar. Özellikle hayatın çok pahalı olduğu büyükşehirlerde asgari ücret devede kulak kalıyor. Bu nedenle asgari ucretle çalışanlar ek iş yapmakta yada ailede birden fazla kişi çalışmak zorunda kalıyor. Bence yaşanılan sehirin ekonomik durumuna göre asgari ücret belirlenmesi daha sağlıklı olacaktır. Tabi bu benim düşüncem..

Her geçen gün liranın değeri azalıyor Sadece 8 yıl öncesiyle şimdiki zaman arasında 4 kat alım gücünde düşme var. Maaşlara yapılan zamlar sadece o ayki yapılan ürün zamlarını karşılamıyor. Sözde enflasyon oranında zam yapılıyor bu pahalılıkta ülkede enflasyon yok deniliyor. En basitinden geçen yıl elma portakal 2-3 TL iken bu yıl en az 5 TL. Bekar olduğunu düşün nasıl evlenip ev kuracaksın, borçlanarak sonra bu borcun altında kalıp şiddetli geçimsizlikten boşanmalar arttı. Ekonomik şartlar her geçen gün dahada zorlaşıyor.

Şuraya bak arkadaş yaklaşık 4300-4400 tl maaş alan iki memurdan oluşan 4 kişilik aile yoksulluk sınırının altında kalıyor. Ve düşünün memurluk ülkede iyi bir meslek olarak görülüyor. Bu devirler malı mülkü olmayanın fukara yaşadığı ve yaşayacağı devirler resmen. Ne yapın ne edin tasarruf edip ev, arsa vs almaya bakın. Yoksa böyle gider bu.

Eskiden buyuklerinizden dinlemis olma ihtimaliniz yuksektir, bir calisan baba sigarasi-rakisindan sonra kalan parayla 3-4 cocuk yetistirip bir ev alabiliyordu ustelik tek kurus kredi karti, kredi almadan, eskiden bereket yardimlasma ve paranin degeri vardi, eskiler mi daha guzeldi, guzellikler mi eskide kaldi bilemiyorum ancak bu cagda yasamaktan haz etmiyorum.

Eskilerde şöyleydik böyleydik diyerek nasıl bir travma yaşamışsak akıl almaz şükürcü bir toplum olmuşuz, insanların yaşam gayeleri belli olduğu için ve çoğu kimsede kendini geliştirmek, yetiştirmek gibi bir kaygı olmadığı için bir şekilde herkes hayatını idame ettirebiliyor

Ülkenin yüzde 80 i yaşama sınırının bile altında kalmış ülkedeki durumu böyle özetleyebiliriz 8.08 doların ederinin olduğunu düşünürsek fiyatların daha da pahalanacağı maalesef bir gerçek

Ülkenin yarısından fazlasının asgari ücretle çalıştığı grafiğide sunmuşlardı buna bkaarsak ülkenin yarısından fazlası aç arkadaşlar , bu durumdayız.

İşçi ve memurun hakkını savunmak için önderlik yapacaklarını söyleyen sendikalar yalakalık ve yandaşlık sonucunda ortaya kocaman bir yoksul ve açlık ile burun buruna olan kitle ortaya çıktı. Sendikalar güç birliği içinde olur çalışanın alın terinin karşılığını almak için örgütlenir masada hakkını direne direne alır. Bu dediklerimi yaptıklarından dolayı halk aç. Çünkü hak almaya değil hak vermeye seçilen sendika başkanları ve yöneticileri hep razı oldukları için i,mdi çalışan çalışsa da aç çalışmasa da.

Yoksulluk sınırı birçok mesleğin maaşından daha fazla. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise asgari ücretten fazla. Ama genele baktığında herkes halinden memnun niyeyse.

Bir ulke dusunun yoksul yaftasi yapistirilmamaniz icin ayda 1000 amerikan dolardan fazla almaniz gereken, bir ulke dusunun komsulari ayda bir alisveris yapmaya o ulkeye giden, tuvalet kagidi, dis macunu, bulasik deterjani alip kendi ulkelerine goturen.

Türk-İş'in çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın mart ayı sonuçları açıklandı.

Araştırmaya göre, 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden "açlık sınırı" bu ay için 2 bin 736 lira olarak belirlendi.

Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen "yoksulluk sınırı" ise 8 bin 912 lira oldu. Bekar bir çalışanın "yaşama maliyeti" ise aylık 3 bin 317 lira olarak hesaplandı.

Ankara'da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 0,63 artış gösterdi.

Yılın ilk çeyreği itibarıyla fiyatlardaki artış yüzde 5,64'ü bulurken, gıda enflasyonunda son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 16,66 oldu.

Mart ayında fiyat değişiklikleri

Süt, yoğurt, peynir grubunda önemli bir fiyat değişikliği tespit edilmedi.

Kıyma ve kuşbaşı et ile balık fiyatları aynı kaldı, tavuk fiyatı yükseldi. Yumurta fiyatında artış gözlenirken, bakliyat ürünlerinin fiyatında değişiklik olmadı.

Sebze-meyve fiyatları, mevsim geçişiyle birlikte bazı ürünlerin pazar tezgahlarında yerini alması veya kaybetmesiyle değişiklik gösterdi. Sebze-meyvede 28 üründe fiyat değişimi izlendi.

Yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı, bu ay 7,25 liradan 7,48 liraya çıktı. Ortalama sebze kilogram fiyatı bu ay 7,38 lira olurken, ortalama meyve fiyatı 7,75 lira olarak hesaplandı.

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur gibi ürünlerin fiyatında önemli bir değişiklik tespit edilmedi.

Tereyağı, margarin, ayçiçek yağı fiyatı bu ay aynı kalırken zeytinyağı fiyatı arttı. Çay ve ıhlamurun yanı sıra reçel, pekmez ve salça fiyatı değişmedi, bal ve tuz fiyatı ise artış gösterdi.

Kaynak : https://www.indyturk.com/node/335866/ekonomi%CC%87/t%C3%BCrk-i%CC%87%C5%9F-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1-4-ki%C5%9Filik-ailenin-a%C3%A7l%C4%B1k-s%C4%B1n%C4%B1r%C4%B1-2-bin-736-yoksulluk-s%C4%B1n%C4%B1r%C4%B1-8
Haberlerde görüyorum ekonomimiz habire gelişiyor ama fiyatlara yansımıyor nedense