Author

Topic: Türkiye, Din ve Laiklik (Read 196 times)

hero member
Activity: 630
Merit: 463
Enjoy 500% bonus + 70 FS
April 26, 2023, 01:53:00 PM
#13
Konudan bağımsız da layiklik elden gidiyeh diyen bir dayı vardı onu hatırladım başlıkta Grin Türkiye’de Din İslamiyetin ilk dönemlerinden beri inanılmaz işlek bir konu. İslamiyetten önce de şaman inancına sahip kişi toplulukları olduğumuzda da gök tanrı inancıyla hareket edip, tüm her şeyimizi bu sistem üzerine inşaa etmiştik. Sanırım Türklerin yani bizlerin, geninde inanca olan bağlılık var. Çeşitli kültürlerde farklı dine mensup insanlar olmuş olabilir. Yahudi Türkler bile var küçük bir grup halinde yaşayan. Ortak gördüğüm şu koyu şekilde yaşıyoruz. Bu Hristiyan Türk Gagavuzlarda da böyle, Yahudi grup Hazarlarda da böyle olmuştur. Bizde İslamiyette bu inancı zirvede yaşadığımız için toplum olarak her zaman art niyetlere müsait yaşadık, suistimallere müsait yaşadık. Maalesef Atatürk’ün bulduğu Laiklik’te buna çözüm olamadı. Bir süre sonra amacından aştı maalesef. Kullanıldı, değiştirildi. Her zaman ki gibi burada da işimize nasıl geliyorsa öyle çevirdik.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
April 26, 2023, 01:11:55 PM
#12
@Captain söylediklerinden bazılarına katılırken bazılarına katılmıyorum, kişileri ateist yapanlar kendileridir, inançlarına göre zayıflar veya artar, bu konuda birilerini suçlamak doğru değil, bu 80-90 sol görüş zamanlarında da öyleydi, bugün de böyle,

Katıldığım noktalar ise devletin dine karıştığı bir dönem olduğu, aslında din devlet işlerinden ayrıldı ama devlet din işlerinden ayrılmadı, hala diyanet var, dinler ile ilgili devletimizin hassas noktaları var, insanlar laiklik deyince dinsizlik anlıyor ama dinsizlik demek değil, laik kişi yoktur zaten, laik devlet vardır, bazı kişiler laiklik gölgesine sığınarak daha kelime anlamını bilmeden ateizm taraftarları gibi körü körüne savunur oluyorlar, Türkiye son yıllarda da bu kavramları çokça tartışır oldu, güzelim kavram heba oldu katılıyorum,
hero member
Activity: 2156
Merit: 575
April 26, 2023, 01:06:39 PM
#11
Laiklik çok yanlış anlaşılmış ve çok yanlış uygulanmış bir inkilap, çok üzülüyorum sonucunun bu kadar çok vahim olmasına. Atatürk ilk bu inkilabı kurduğu zaman, insanların dinine, devlet karışmaması açısından kurmuş, diyanet bakanlığınıda tam olarak bu yüzden kuran kendisidir, bu çok tartışılan bir konu değil zaten herkes bu konuda hemfikir, iki tarafta katılıyor buna, burası ok. Malum o dönemin şartlarında bunun gerekliliği, insanların çok fazla din ile yönetilmesinden kaynaklanıyor, bir çok "din alimi" etrafına adamlarını toplayıp "şu şöyledir bu bilinir Allah'a karşı gelmektir bunu yapmak" falan diye diye kendi kültürlerini empoze ederek yönetmek istemiştir. Bunun önüne geçmek ve din'in bireyselliğini güçlendirmek adına çok güzel bir hamledir.

 Fakat aradan geçen onlarca yıl içerisinde konu öyle bir noktaya ulaşmıştır ki artık çatışmalara kadar gelmiştir.  90lı yıllarda türbanlı insanların alınmamasının bir önemli sebebide aşırı yobazlıktan kaynaklı artık askeriyeyi bile tehdit edecek düzeye gelmiş olan tarikatlar ve onların siyasi uzantılarıdır. "Ülkeyi şeriata götürüyolaaaar" diye ağlayan teyzeler gibi olmak istemiyorum, 90'lı yılları yaşamaya burada yaşı yeten herkes bilir nasıl bir süreçte "dini bütün" denilerek bazı insanların devlete, askere, ve hatta halka nasıl zulm ettiğini, 28 şubat bunun bir uyarısıdır, halka neyin nasıl yapılacağını kimsenin diretme hakkı yoktur denilmiştir, onlara kalsaydı bugün yaşadığınız hayattan uzak, İrandan hallice olmanız içlerinden geçendi.

 Fakat bu süreçte nerede kaldı laiklik? Sen ülkeye şeriat gelmesin isterken, bu seferde dinini yaşamak isteyen insanlara karışırsan, bunun nesi laik? Devlet, dine karışmış oldu? Asker, dine karışmış oldu? E hani laiklik dinle devleti birbirinden ayırmaktı? Hani devlet din işlerine karışmamalı, dinde devlet karar mekanizmalarında (şeriat gibi) rol oynamamlıydı? E basbaya laiklik değil bu, devlet din işlerine karışmış, sen askersin, devletin askerisin, ve diyosun ki türban takamaz, bu mu laiklik?

Bu yüzdendir ki, çok doğru başlayan bir şey, bir kaç tarikat mensubu şeriat sevici yüzünden, bütün ülkede çok yanlış anlaşıldı, kendini "laik" zanneden bir çok türban karşıtı insan çıktı, halbuki laiklik denirken bahsedilen tam tersiydi, 3-5 şeriatçıya kurban gitti güzelim özellik, suçun bireyselliği diye bir kanundan bihaber, sağda solda üç beş sağcı milletvekilinin tehditi açıkca şeriat desteğini bizzat onlarla çözmek varken, alakasız yerlerde alakasız insanlara türban takmasını yasaklayıp, "türban takarsan sende onları destekliyosun demektiiiiir!!! yasak!!" denilerek salakça bir argümanla laikliği hiç anlamadığını göstermiş oldular.

 Neyse sonuç olarak ülkede her şeyi fazla "overcorrection" yapma özelliğimiz çok olduğundan, 90'larda türban yasağı koyup çoğu insanı liberal muhafazakar yaptılar, şimdide 20 yıldır liberal muhafazakarlardan dolayı her yer ateist doldu, cuma namazı kaçırmayan, her yatsıya giden, geceleri yatmadan dualarını okuyup öyle yatan müslümanları, 10 yıldır ateist yaptılar, "eğer bunlar müslümansa, ben değilim" dedirttiler, yalanları, kendi kendilerine bile %100 doğru olduklarına %100 inandıkları ama basbaya yalan olan sözleri bile yetti buna, 90'lar öyleydi, bu da böyle oldu. Çok sevdiğim bir söz var, Darwin ile Dawkinsin toplam 100+ senede ettiğinden çok daha fazla ateist ettiler insanları diye, çok yazık gerçekten, zulm gördüğü için gelen, zulm ettiği için gidiyor, ülkemiz hiç ders almıyor.
legendary
Activity: 2324
Merit: 1176
April 26, 2023, 11:56:07 AM
#10
Türkiye ve din üzerine sayfalarca şeyler yazılabilir laiklik ise sonradan anayasamıza eklenmiş bir inkılap olmakla birlikte hala bile en fazla tartışılan anayasa inkılaplarından birisi bence laiklik cuk oturmuş bir karar kardeşim yıllardır Türkiye her türlü din tüccarlarının elinde maşa olmuş cahil vatandaşlarımız imam söyledi diye herşeyi soluksuz kabul etmiş bir millet dini pazarlama aracı olmaktan çıkaran devlet işlerinden ayıran bir düzenlemeyi desteklemek kalıyor bize siyaset ayrı din ayrı tabi yıllar sonra yine tek noktada buluştu bir yerde o da ayrı
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
April 24, 2023, 08:56:18 AM
#9
Bu konuda çok çok uzun konuşulabilir ve medenice düşüncelerini açıklayan göz altına bile alınabilir. Din konusu Türkiye'de mantıklı şekilde konuşulamaz. Ayrıca imam hatiplerde bile ateizm deizm arttı deniyor ama bana çok öyle oldu gibi gelmiyor. Ramazanda İstanbul'da trafik oldukça azalıyor, iftar zamanı gerçekten sıfıra indiği bile oluyor, cuma namazları doluyor. Dini inancın azaldığını çok düşünmüyorum. Laikliğin herkese lazım olduğunu ise bazı yobazlar anlamıyor. Yıllarca laikliğe savaş açan ailelerin kız çocukları medeni kanuna göre miras davası açmayı biliyor.
Çok garip bir ikilem bir tutarsızlık var ama çözemiyorum, tutarsızlık şudur anketlerde vs Ateistliğin, Deistliğin arttığı yönünde ülkeye dönüp baktığımız zaman herkes sözde Müslüman tutarsızlık burada başlıyor bence bir çok insan inanmadığı halde toplum baskısı yüzünden Müslüman rolü yapıyor . Laiklik, hukukun üstünlüğü herkese lazım. Ne kadar düzgün bir şekilde anlatırsan anlat beyinler yıkandığı için karşı taraftaki duvarı yıkmak zor.
legendary
Activity: 1106
Merit: 1039
April 24, 2023, 03:17:51 AM
#8
Bu konu hakkında o kadar çok yazılacak şey var ki. Osmanlı döneminden beri baz alalım Şeyhülislamlar inanılmaz yetkilerle donatılmış kişilerdi. Kanuni Sultan Süleyman dahi hayatta vereceği önemli kararlarda Şeyhülislam fetvası olmadan vermez, beklerdi. Fetva alınca işlemleri tahsis ederdi. Bu kadar İslamiyeti derinlemesine yaşayan bir milletin torunları olarak yüzyıllarca varlığımızı koruduk. Ancak artık bir süre sonra dinin kullanılması seviyesine gelindiğinde işler sarpa sarmaya başladı. Eskiler kadar adil padişahlar çıkartılamadı. Halifelik kavramı ülkeye geldi ve “İslamiyetin koruyucusu” sıfatı da sorumluluklar üzerine eklenince düşünün ki böyle bir toprakta din olmadan yönetim yapılmaya çalışılsın. Vatikan neyse İstanbul oydu İslamiyet için. Bu da doğrudan dini ülkenin bir numaralı anlayışı yapıyordu.

Bunun bize artıları olduğu gibi eksileri de oldu. Örneğin kurtuluş savaşında şehadet inancıyla korkmadan atalarımız ölüme gittiler. Çanakkale’de de öyle, girdiğimiz tüm savaşlarda da öyle oldu. Bu kutlu mevki insanların korkmadan savaşmalarına vesile oldu. Yine eksilerinden bir örnek verecek olursak, kitleyi kendine çekmek isteyen şeyhler, müritler ile Türkiye toprakları parça parça kendi arasında yönetilir gibi oldu. Nihayetinde Mustafa Kemal cumhuriyetten sonra buna müdahil olup önce 1928’de “Devletin dini İslam’dır” maddesini anayasadan kaldırınca o dönem ülkede yer yerinden oynadı. Din elden gidiyorcu şeyh ve tarikatlar Mustafa Kemal’i din düşmanı, katli vacip şekilde lanse etmeye başladı. Halbuki o bunu kendine kullananları ve büyük resmi görmüştü. Ona göre kararlar ve tedbirler zorda olsa alınmalıydı. Bu madde çıkmadan 3 yıl önce Şeyh Sait ayaklanmasıyla Musul’a gidecek Ordu büyük kayıplar ile Tunceli’den ayrılmak zorunda kaldı. Bugün diyoruz ya Musul’u nasıl verdik, biraz araştırın bakalım. Orada da bu din tüccarlarının etkisi vardı.

Şöyle düşünün ki Şeyh sait denilen kişi 15 bin milis toplamış, bizim genç ve erkek zorluğu ve asker sorunu yaşayan ülkemizde ise isyan bastırmaya 12 bin silahlı asker gitmişti. Nisan ayında ise olaylar büyüyünce bayağı takviye kuvvet geldiği biliniyor. Bir din tüccarı düşünün 2 kelamı ile 15 bin kişiyi ülkeye isyan edecek şekilde toplayabiliyor ve ülkenin kaderinin değişmesine sebep oluyor.

Yine Menemen olayı başka bir din tüccarı yüzünden oldu. Kendini Mehdi diye tanıtan bir şarlatan etrafına yüzlerce kişiyi alıp bir komutanın başını kesecek kadar gözü dönmüş. Hani dinde bir kişiyi öldürmek insanlığı öldürmekti?

Yani işin aslı bizim gibi kolay yönlenebilecek bir toplum varsa, tabiri caizse koyun çoksa böyle şeyler şart bize. Bu kanunlar ile bir çok sorunu engelleyebilirsiniz.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
April 24, 2023, 03:04:16 AM
#7
Bu konu yıllardır tartışılagelmiştir, ne kadar gerekli veya ne kadar gereksizi bir kenara koyarsak aslında dünyada laiklik neredeyse bir kaç ülkede olan bir kavram, ABD başkanı incile el basıp yemin ediyor, israil ise Tevrat ile birebir dünyayı yaşamaya çalışıyor, İslamiyet ile yönetilen ülkeler de var tabi, dünyanın genelinde din siyaset ile iç içe olmasa da içinde yer alıyor, bizim korkumuz aslında dine dayalı iran gibi bir sistemin dikta edilmesi, bunu engelleyen de Laiklik oluyor, yoksa laikliği körü körüne kimse savunmuyor, laiklik yıllardır bu topraklarda olan din ticaretini biraz olsun engelleyen bir inkılap, dine inanan veya inanmayan kesimde büyük farklar olacağını düşünmüyorum,
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
April 21, 2023, 04:11:04 PM
#6
Bu konuda çok çok uzun konuşulabilir ve medenice düşüncelerini açıklayan göz altına bile alınabilir. Din konusu Türkiye'de mantıklı şekilde konuşulamaz. Ayrıca imam hatiplerde bile ateizm deizm arttı deniyor ama bana çok öyle oldu gibi gelmiyor. Ramazanda İstanbul'da trafik oldukça azalıyor, iftar zamanı gerçekten sıfıra indiği bile oluyor, cuma namazları doluyor. Dini inancın azaldığını çok düşünmüyorum. Laikliğin herkese lazım olduğunu ise bazı yobazlar anlamıyor. Yıllarca laikliğe savaş açan ailelerin kız çocukları medeni kanuna göre miras davası açmayı biliyor.
hero member
Activity: 2170
Merit: 640
Undeads.com - P2E Runner Game
April 21, 2023, 08:22:06 AM
#5
Din vicdanlarda yaşanması gereken bir olgudur. Tanrı ile kul arasında kalması gerekir. Siyasete alet edilmesi her zaman olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Ayrıca, din siyasete alet edildiğinde bundan en çok dindar vatandaşlar zarar görmüştür. Laiklik ilkesi ise Atatürk'ün bize emanet ettiği en önemli değerlerden biridir. Cumhuriyetin korunması için laiklik ilkesinin de korunması gerekir. Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda laiklik ilkesinin korunması için çağdaş bilim ve eğitim esaslarına bağlı kalmalıyız.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
April 20, 2023, 05:33:57 PM
#4
laiklik deyince, lanet dolu 90'ların karanlık dünyasının dipsiz tartışma konularını ve tehlikenin farkında mısınız diyerek milleti kutuplaştıran cumhuriyet gibi chp borazanı gazetemsileri hatırlıyorum.

ulan karadeniz'de gaz yatarken birileri o gazı bulup çıkarması gerekirken laiklik elden gidiyor bilmem ne zımbırtılarıyla bu millete yıllarca kan kusturuldu. togg yapılması gerekirken, siha yapılması gerekirken, tcg anadolu yapılması gerekirken salak saçma tartışmalarla ülkenin en güzel yılları heba edildi.

laiklik elden gidiyor çığırtkanlığı yaparak bu ülkeye karanlığı yaşatanlar yattıkları yerde huzur bulmasın. hala buradan ekmek yemeye çalışanlar da koçun başşaklarını yesin.


komutanın çok güzel bir şiiri var:


Quote
Ey İstanbul'da yaşamış, hayatları yurt dışında geçmiş Boğaziçi'nin monşerleri, ABD, İsrail'in satılmış köpekleri. Köy diye Kadıköy'ü, Erenköy'ü, Arnavutköy'ü köy zanneden gafiller. Anadolu'ya yaban olan alçaklar. Siz hiç Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez susuz elektriksiz 35'inde tarlalarda yaşlanmış güleç Anadolu analarını gördünüz mü, siz kimsiniz laiklik kim

EFSANE Komutan VATAN ve ANNE sevgisi..Kısa bir Röportaj
https://youtu.be/P-6ZD8uRqkU?t=161
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
April 20, 2023, 05:09:56 PM
#3
laikliği nasıl algıladığıniz ya da uyguladığınız önemli bence
-din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması
-din ve vicdan hürriyeti
iki temel esas var, bunları düzgün ayirirsaniz sıkıntı çıkmaz ama devlet erkini insanların inancına müdahale aracı olarak kullanırsanız o sıkıntı! burda da iki türlü müdahale olabilir;
1- inançları yönlendirme, faydalanma ve kontrol etme
2- inançların uygulanmasına engel olma
bu ikisi yerine insanları inançlarında özgür bırakırsanız doğal bir gelişim, uyum sağlanabilir. toplumsal ve bireysel huzur bu şekilde sağlanabilir diye düşünüyorum.
İnsanlar aynı dine bile inansa farklı görüşler ve yorumlara sahip olabilir, nitekim itikadi ve fikhi mezhepler ve bunların mensuplarını her yerde görebiliriz, bir de bireysel yaklaşımlar mevcut yani adam maturidi-hanefi ama mezhep dışı görüşleri var vs vs...hatta öyle şeyler görüyorum ki adam kendini inançlı görüyor ama dine göre dinden kopmuş vaziyette ancak bunun farkında bile değil  Smiley
devlet cennet ya da cehenneme gidemez dolayısıyla aslolan bireyin inancıdır ona da kimse karışmamalı tabi evrensel kaidelerle çelişmedigi sürece, terör vs
fikir ve inançlarını toplumla da özgürce paylaşabilmeli ve yayabilmeli yani ateistse de Müslüman ise de...seçim bireylere bırakılmalı diye düşünüyorum
sr. member
Activity: 1778
Merit: 385
April 20, 2023, 02:43:57 PM
#2
Din ile devlet işlerinin birlikte yürütülmesini destekleyenlerin oranı hiç de az değilmiş. Bunu neden savunursun diye bir düşünüyor insan. Ben açıkçası devlet işlerine dinin hiçbir şekilde alet edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Mustafa Kemal Atatürk'ün bence en iyi adımlarından birisi laiklik olmuş. Çünkü dinin devlet işlerine alet edilmesine şahit olduğumuz zaman ortaya rezalet bir ülke yönetimi çıkıyor. Bunun pek çok örneğini gördük ve görmeye de devam ediyoruz.  Grin  Bu problemi yaşayan tüm ülkelerin buna en kısa sürede çözüm bulmasını temenni ediyorum.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
April 20, 2023, 02:06:13 PM
#1
Okuma yaparken Türkiye'de ki din algısı ve laiklik algısını düşündüm. Sonuç da yakın tarihimiz de Hizbullah gibi dini kullanan örgütler ülkemizde katliamlar yapıyordu, bu aralar da isimlerini ve sloganlarını çok duyar olduk. Sonra bu konularda araştırma sonuçları ne diyor diye merak ettim. Bazı sonuçlar genel olarak hepimizin tahmin edeceği sonuçlar olsa da bazı sonuçlar beni şaşırttı.

Tahminen herkesin bildiği gibi ülkemizde ki yaşlı kesimde inançlı insan oranı artarken yaş düştükçe inanan oranı azalıyor. Bazı araştırmalar gençlerde ki inançsızlığı ülkenin son 20 yılındaki iktidara bağlıyor.



Ateistler, deistler, farklı inançlar veya inançsızlıklar üzerine baktığımız zaman ülkenin yüzde doksan dokuzunun Müslüman olmadığı hatta yüzde doksan dokuzunun inançlı olmadığı gözüküyor.



Eğitim seviyesi ile inanç arasında ters bir orantı çıkmış. Eğitim seviyesi arttıkça inanan insan oranında düşüş gözüküyor.



Laiklik endeksinde benim en ilgimi çeken soru ve oran şuydu: "Anayasada ki hiç bir madde Kur'an ile çelişmemelidir." Anayasanın Kur'an göre olmasını isteyen yani şeriat isteyen yüzde kırk yedilik bir oran var araştırmaya göre.



Laiklik ve partiler açısından baktığımızda ise beni şaşırtan partiler oldu.



Kaynak: https://tr.euronews.com/2023/03/31/arastirma-turkiyede-allah-inanci-yuzde-94-dindarlar-laiklerden-daha-ozgur

Kaynak: https://nsp.marmara.edu.tr/dosya/nsp/Resimler/Say%C4%B1larla%20Tu%CC%88rkiye'de%20I%CC%87nanc%CC%A7%20ve%20Dindarl%C4%B1k_ebook.pdf

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/metropoll-den-laiklik-arastirmasi-ezici-cogunluk-turkiye-icin-gerekli-dedi-361174


Jump to: