Topic: Türkiye'de yakıt türüne göre otomobil sayısı (Read 150 times)

Elektrikli araçlarla ilgili farklı farklı batarya türleri geliştiriliyor yani bataryadan olabildiğince verim almaya çalışıyorlar. Bence elektrikli araba bataryalarını telefonlar gibi düşünebiliriz bataryalar değişmese de hızlı şarj sistemleri getirilerek çok daha kısa sürede bataryaların şarj edilmesi sağlanabilir. 5-10 dakika gibi kısa sürede bataryanın %80’i şarj edilebilir böylece kısa sürede minimum 500 km menzil sağlanmış olur.

Mantıklı olurmuş bu sistem aslında. Batarya değişikliği sonuçta bu ve temelde telefon bataryası değişimi ile benzer bir sistemi var. Elektrik bataryasının basit bir değişim mekanizması ile değişimi mümkün olabilir. Batarya doldurma olayına kalırsa en kısa 60 dk bekletmek zorunda kalabilirler ve bu taksi ve dolmuş sektörü için eziyetten başka bir şey olmaz.

Bununla ilgili şimdi hatırlamadığım bir Avrupa ülkesinde çalışma yapılıyor, bir haber sitesinde görmüştüm ama ayrıntıları hatırlamıyorum. Resminden gördüğüm kadarıyla bir lift sistemi ile aracı kaldırıp alttan eski teyplerden kaset çıkartır gibi bataryayı çıkartıp dolusunu takma ana fikriyle çalışacak. Oturtabilirler mi yoksa tutmaz mı bilemem tabii.

Yıllardır konuşulan bir konuydu bu dizel araçların fazla olması, söylediğiniz gibi benzinli araçlara kıyasla daha çevreye daha zararlı olması. Yıllar içerisinde elektrikli araçların kullanımı çoğunluğa geçerse diğer araçlara göre bu aşamada ilk olarak yasaklanacak yakıt türü olur gibi.

Mazot fiyatının benzin fiyatına göre pahalanması sonucunda mazot araç tercihinde azalma olmuş olabilir aradaki fark açılırsa herhangi bir yasaklama yerine yakıt pahalı olduğu için kendiliğinden de bitebilir talep olmayınca.

Hocam bunun gibi bir haberi ben seneler önce okuduğumu hatırlıyorum. Norveç için 2035 yılında falan dizel araç üretimini durduracaklarını söyleyen bir haberdi. Sonra da araştırdığımda Euronews'in paylaştığı bir habere rastladım. Avrupa Birliği üyesi ülkeler 2035 yılı itibariyle hem benzinli hem dizel araçların satışının yasaklanmasının önünü açmışlar. Alışageldiğimiz benzinli - dizel araçların karakterini daha çok seven insanlar için kötü bir haber.

Elektrikli olayı onlarda şöyle olursa olur. Mesela özel bir istasyon sistemi kurarlar ve alt taraftan batarya değişikliği yapar. %100 dolu bataryayı takar, boş bataryayı alır. Depozitolu damacana sistemi gibi düşünün. Böyle olursa ancak iş yapar yoksa böyle işler için 1 dakika bile çok önemli.

Bu arada dizel araçlardaki artış muhtemelen dolmuş, tır gibi araçların çoğalması ile alakalı.

Mazot fiyatları benzin fiyatlarından daha düşükken dizel araç satışının yüksekliği anlaşılabilir oluyordu. Şu anda ise mazot fiyatı daha yüksek, sıfır araç alırkenki fiyat farkı kendini amorti edene kadar ciddi bir kilometre yapmak gerekiyor. Ticari araç sayısı her geçen gün arttığı için trafikteki dizel araç sayısı da artmaya devam ediyor.
Son dönemlerde benzinli araçlar gittikçe daha az yakmaya başladı. Eskiden 10 litre civarı yakarken şimdi 7-8 litre yakıyor ortalama bir otomobil. Küçük hacimli turbo motorların bunda etkisi büyük.
Elektrikli araçlar için yeterli altyapı oluşunca bunların hepsi yavaş yavaş ortadan kalkacak

Burada türü ihtiyaç belirliyor, dolayısıyla hem haklısın, hem de yanılıyorsun. Bir morun gücünü iki şey belirler, beygir gücü (hız için daha önemlidir) ve tork (saf güç diyelim), binek araçlarda ağırlık ortalaması belli olduğu için harekete geçmeleri ve hem seri, hem de süregelen hızlanmalar için büyük torklara ihtiyaçları yoktur, dolayısıyla torku daha düşük ama deviri yüksek benzinli motor daha iyi bir tercih olacaktır. Ancak ticari araçlarda tork önemlidir ve bunu sağlayabilen de dizel motordur, bu yeteneğinden dolayı kendi ağırlığı, bakım ihtiyacı ve benzinliyle benzer metalurjide olduğunda daha kısa ömürlü olması gözardı edilir. O yüzden mesela uçak motorları dizel değildir çünkü o torka ihtiyacı yoktur ve motorun ağırlığı büyük dezavantajdır (benzinli de değiller ama, kerosen temelli bir yakıt kullanırlar) ama trenlerde o ağırlığı hareket ettirebilecek motor dizeldir (ya da güçlü elektrik).
Şu da var tabii, eşdeğer kalitede üretilen benzinli motor dizelden daha uzun ömürlüdür, bu nedenle bineklere konan dizel motor ile ticarilerdeki dizel motor arasında dünya kadar fark vardır, bir de dizel motor yapısı gereği çalıştığı sürece sağlığını koruyabildiği, az kullanım ve yatmaya çok uygun olmadığı için otobüslerde, kamyonlarda, tırlarda vb rahatlıkla milyonlarca kilometre yapabilirler. Benzinlinin böyle bir kaprisi yok, nasıl kullanırsan kullan, rodajı düzgün yapıldıysa ve bakımı ihmal edilmiyorsa kullanım şeklinden etkilenmez.

Dizel motor güçlü bir yapıya sahip. Çalışma şeklinden dolayı imalatı yapılırken epeyce güçlü yapılmak zorunda.
Benzinili motor dizele göre daha narin yapıda ve dah küçük ama dizelden güçsüz değil.
Eger bir benzinli motoru siz dizelin boyutlarında yaparsanız bu üretilen benzinli motor dizelden çok çok güçlü olacaktır. Güç konusunda benzinli dah öndedir. Ama bizim için taşına bilir boyuttaki dizel motor daha az tüketime sahip olduğu için tercih ediyoruz. Bwnzinli motorun bakımı ve tamiri daha kolaydır. Benzinli motor dizele göre daha dayanıklıdır.
Siz dizele bir benzin koyun motor biter.
Benzinli motora dizel koyarsanız zor çalışır temizlersiniz benzini koyar devam edersiniz.

Dizel ticari araçlarda henüz bitmez çünkü o kapasitede ekonomik çalışacak alternatif motor türü yok, bir iki firmanın konsept araçları var ama hiçbirisi görünür gelecekte dizeli bitiremez. Benzinli, lpgli aynı maliyetle aynı gücü üretemiyor, elektrikli de kullanılabilir değil. Adam bilmem nereden filanca yere mal teslim edecek ve zaman sınırı var, durup 1 saat kamyoneti, tırı vb şarj etmekle mi zaman kaybedecek?
Yine yazayım, bu dediklerimin hepsi mevcut pil teknolojisi için geçerli.

Özellikle son yıllarda dizel yakıtlı araçların üretilmeme kararı sonrasında dizel araçlarda düşüş olduğu net görülüyor ve ilerleyen yıllarda benzinli LPG li ve hibrit araç sayıları daha çok artacaktır. Hibrit aracı zaten firmalar dizel araç üretmek yerine ve emisyon için yaptıklarını belirtiyorlar. Bazı suv ve büyük hacimli motorlu araçların haricinde firmalarda dizel araçlar bitiyor diyebiliriz.

Bu arada dizel araçların, elektrikli araçların piyasadaki ağırlığını yıllar içerisinde artırmasıyla birlikte üretimi yasaklanmaya başlanacak ilk tür olacağı söyleniyor. Bunun sebebi de benzinli araçlara kıyasla dizel araçların daha fazla çevreye zarar veriyor olması. En azından bazı Avrupa ülkeleriyle ilgili buna benzer haberler okuduğumu söyleyebilirim. Bu durumda ülkemizdeki dizel araçların satışı da bir noktadan sonra daha hızlı bir şekilde azalabilir. Fakat böyle bir şey bence 5-10 seneden önce gerçekleşmez.

Son gelişmelerden sonra artık dizel araç alacaklarını sayısı sıfır araçlar için azalır bence. İkinci elde ise yine Lpg ve Dizel tercih sebebi olacak. Benzin, dizel ve LPG’den sonra elektrikli araçların da görücüye çıktığı şu dönemlerde gelecek adına en çok seçilecek motorlardan birisi de elektrik motorlu araçlar olacak. Bunu kesin olarak gördüğümü söyleyebilirim ancak hala belirsiz bazı noktalar var. Bu belirsizlik insanları yoruyor.

Dizelden kaçışın nedeni (bizdeki nedeni) üretimden kaldırılması falan değil, dizel her zaman tercih edilebilecek bir motor, eskiden daha çok rağbet vardı çünkü dizel motor aynı güç üretiminde benzinliye oranla biraz daha az miktarda yakıt kullanıyordu ve motorin benzinden ucuzdu. Şimdi kullanım miktarının bildiğim kadarıyla pek farkı kalmadı (yanlış biliyor olabilirim) ve esas önemlisi motorin benzinden pahalı.
Benim aracım da dizel ve motorin almaya altın künyemi takıp kürklü montumu giyerek gidiyorum, boru değil, en pahalı yakıtı koyduruyoruz, biraz havamız olsun!!

Eskiden benzinli araçlar daha çok kullanılıyordu, ekonomik şartlar ağırlaştıkça dizel araçlar daha az yaktığı için tercih edilmeye başlanmıştı. Daha sonra ise benzinli için LPG hayatımıza girmiş oldu, LPG ilk yıllarda oldukça ucuzdu bu nedenle çok tercih ediliyordu sürekli gelen zamlarla bu halini aldı.
Son yıllarda dizel araçların yavaş yavaş üretimden kaldırılması yerine benzinli ve hibrit araçların almasına sebep oldu, yıllar geçtikçe dizel araç sayısı azalacak elektrikli ve hibridğ araçların sayısı artacağını düşünüyorum.

Trafikte toplamda bu kadar lpgli araç olduğunu bilmiyordum. Çok olduğunu biliyordum ama bu kadar çok olduğunu bilmiyordum. Vay arkadaş hem de en çok ekonominin sözde güzel olduğu yıllarda satmış. Ayrıca bunun otomobil olduğuna dikkat etmek lazım. Ben bu dizel/benzinli oranını tüm araçlar için olabilir sanardım ama otomobil için de bu kadar dizel olması bana ilginç geldi. Ağır ve ticari araçları da düşünsek bu kadar dizel normal tabi ama binek araçta da bu kadar çokmuş demek.

Tüik açıkladıysa biraz temkinli olmak lazım. Bak lpg ve benzin aynımı farklı mı neden ikiside bu denli yüksek. Gelde çık işin içinden. sadece son mum grafige bakınca geldiğimiz şu noktadaki pompa fiyatları neden hep benzerlik gösteriyor bu açıklıyor. Eskiden dizel araç az olduğu dönemlerde getirisi  de az iken devlete pek dokunmadılar ompa fiyatlarına. Araç sayısı benzinli ile yarışır yada geçer olunca darpaneyi pardon pompayı ve fiyatlandırmasını yeniden değerlendirip dizeli benzinden pahalı yaptılar. Lpg de aslında bunlardan pahalı. Sadece depoyu doldurduğunda az tutuyor. Tank küçük. Fakat kullanımda benzinden %30 fazla yakıyor. Ama fiyat düşük olduğu için yinede ucuza geliyor.

lpgli araçların benzinli araç olduğunu da unutmamak gerekiyor. kaynakta belirtilen lpgli araçlar sanırım fabrika çıkışlı lpg değildir ki zaten o kadar çok sayıda fabrika çıkışlı araç yok. ilerleyen yıllarda dizel motorlu araların üretiminin zortlaması sonucu liste tamamen farklı bir şekilde olur. zaten elektrikli araçlar da yavaş yavaş piyasada boy gösteriyor.

not: akaryakıt fiyatları çok yüksek lan.

TÜİK tarafından paylaşılan veriye göre ülkemizdeki yakıt türüne göre otomobil sayısı aşağıdaki grafikteki gibi.

Bu grafikte benim en çok şaşırdığım veri benzinli otomobillere ait. Çünkü dikkat ederseniz oldukça fazla yıl boyunca trafiğe kayıtlı benzinli araçların sayısında hem bir gerileme hem de uzun bir süre sabit kalma durumu var. Açıkçası ben benzinli araçların sayısının uzun yıllardır düzenli bir artışta olduğunu düşünüyordum. Dizel araç satışında inanılmaz bir artış mevcut.    Az yaktığı için insanlara daha çekici geliyor tabi orası ayrı konu.

LPG'ye zaten şaşırmıyorum. Günümüzde motorin ve benzin fiyatlarının geldiği noktayı gördükten sonra insanlar LPG'ye de fazlasıyla yönelmeye başladı.

Hibrit ve elektrikli araç satışı henüz yüksek bir seviyede değil ve gayet normal. İnsanlar daha yeni yeni bu tarz araçlara yönelmeye başlıyorlar. Ancak son zamanlarda hem TOGG ile hem de birçok elektrikli araç yapan firmanın ülkemize girişiyle birlikte elektrikli araç satın alan insan sayısı daha da artacaktır.  



Haber linki: https://twitter.com/pusholder/status/1763491762125914486