Author

Topic: Türkiye'nin 2012 yılındaki Ekonomik Hedeflerinden Bugüne (Read 207 times)

sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Çok rica ediyorum nedenini gerçekten hatırlayan varsa biri bana hatırlatsın. 2018 yılının başlarında(yanlış hatırlamıyorsam nisan bile olabilir) Bahçeli bir anda çıktı grup toplantısından sonra dondan fırlayan s.k gibi gereksiz şekilde erken seçim olsun dedi. Erdoğan da Binali'yle görüştü falan evet erken seçim olsun dedi. Neden olarak belirli bir şey sunamadılar(15 temmuz, Fetö'yle mücadele falan dediler. Ne alaka?) Normalde seçim Kasım 2019'da olacaktı diye hatırlıyorum.

Tabi ki bunun nedeninin ekonomideki çöküşü anlamaları ve bundan önce gene bir min. %51 ile sözde güç tazelemek olduğunu şimdi kesin olarak görüyoruz. Bir de rahip rehin alma olayı var saçma sapan, o da tabi ki şov. Eğer Ağustos 2018'deki kur zıplaması ve sonrasındaki damat berat'ın yaptıkları, açıklamaları vs bu seçimden sonra olmasaydı her şey çok farklı olabilirdi.

Şimdi bir googleladım. İlk paragrafta hatırladıklarım doğru gözüküyor: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/perspektif/serdar-gulener/2018/04/21/ak-parti-neden-erken-secim-dedi
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-43810499
O dönemde aldıkları oyların bir çoğunu Suriye’nin kuzeyine yaptıkları zeytindalı operasyonu ile aldılar. teröristlere göz yummuyoruz dendi ve vatandaş iyi bari en azından teröristler ile çatışıyorlar deyip oyunu verdi. o dönemde dolar herhalde 4-6 lira belki de daha düşüktü. şimdi artık 18 lira ve insanların cebi delindi. şu an erken seçim diyemezler.
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
Çok rica ediyorum nedenini gerçekten hatırlayan varsa biri bana hatırlatsın. 2018 yılının başlarında(yanlış hatırlamıyorsam nisan bile olabilir) Bahçeli bir anda çıktı grup toplantısından sonra dondan fırlayan s.k gibi gereksiz şekilde erken seçim olsun dedi. Erdoğan da Binali'yle görüştü falan evet erken seçim olsun dedi. Neden olarak belirli bir şey sunamadılar(15 temmuz, Fetö'yle mücadele falan dediler. Ne alaka?) Normalde seçim Kasım 2019'da olacaktı diye hatırlıyorum.

Tabi ki bunun nedeninin ekonomideki çöküşü anlamaları ve bundan önce gene bir min. %51 ile sözde güç tazelemek olduğunu şimdi kesin olarak görüyoruz. Bir de rahip rehin alma olayı var saçma sapan, o da tabi ki şov. Eğer Ağustos 2018'deki kur zıplaması ve sonrasındaki damat berat'ın yaptıkları, açıklamaları vs bu seçimden sonra olmasaydı her şey çok farklı olabilirdi.

Şimdi bir googleladım. İlk paragrafta hatırladıklarım doğru gözüküyor: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/perspektif/serdar-gulener/2018/04/21/ak-parti-neden-erken-secim-dedi
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-43810499
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
2000 yılından bu yana dünyada hemen hemen bütün ülkeler nicelik olarak büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Para bolluğunu iyi değerlendiren ülkeler orta gelir tuzağını aştılar bir kısmı da aşmak üzere. Türkiye’de ise ekonomik anlamda gelişme olurken bir anda her şey tersine döndü. Geçerli iktisat politikalarından ve bilimden tamamen uzaklaşıldı. Bunun sonucunda varlık içinde yokluk çekmeye başladık. Eğer doğru politikalar uygulansaydı verilen hedefler tutmasa bile yaklaşmış olurduk. Sonuçta olan, hüsran ve alım gücü düşen günden güne fakirleşen halka oldu.

Bir de geçmiş hedeflere ulaşmanın en temel yolu da yaptığınız hataları kabullenmek ve ona göre çözümler üretmektir. Türkiye’de bunu yapan çok az insan var. Temelde hatalarını kabul etmiyorlar ve yanlış politikalar ile sorunu çözmeye çalışıyorlar. Lafa gelince de bu ülkeyi bu durumdan bir tek biz kurtarabiliriz diyorlar Grin sanki başka ülkede yaşıyorlar bildiğim kadarıyla şu an düzeltecek güç var. Neden 2023 seçimlerden sonra düzelteceksiniz ki ? Elinde fırsat var işte düzelt gitsin.
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
2000 yılından bu yana dünyada hemen hemen bütün ülkeler nicelik olarak büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Para bolluğunu iyi değerlendiren ülkeler orta gelir tuzağını aştılar bir kısmı da aşmak üzere. Türkiye’de ise ekonomik anlamda gelişme olurken bir anda her şey tersine döndü. Geçerli iktisat politikalarından ve bilimden tamamen uzaklaşıldı. Bunun sonucunda varlık içinde yokluk çekmeye başladık. Eğer doğru politikalar uygulansaydı verilen hedefler tutmasa bile yaklaşmış olurduk. Sonuçta olan, hüsran ve alım gücü düşen günden güne fakirleşen halka oldu.
copper member
Activity: 644
Merit: 269
Bu verilerin arasında örneğin işsizlik rakamları gibi aslında gerçeği yansıtmayan veriler bile var. Bir zamanlar gerçekten iyi iş yapıldığı bir dönemden geçmiştik fakat bir süre sonra ne değiştiyse ülkenin zararına ne varsa yapılmaya başlandı. Sonrasında da günü kurtarmaya yönelik hamleler uzun vadede ülkenin hem ekonomik hem de geri kalan birçok alandaki gücüne büyük bir darbe indirdi.

Bir çok veri yanlış ki hocam hangisi doğru Türkiye’de? TÜİK’in açıkladığı hiç bir rakam artık vatandaşlara güven vermiyor. Genç işsiz diyor iş başvurusu olanları işsiz kabul ediyor. Halbuki gençler arasında iş bulma ümidini yitirmiş binlerce insan geziyor ortalarda. Bunları istatistiklere bile koymuyorlar. Açıkladıkları oran en az yüzde 10 daha düşük mesela.
sr. member
Activity: 2142
Merit: 424
Bu verilerin arasında örneğin işsizlik rakamları gibi aslında gerçeği yansıtmayan veriler bile var. Bir zamanlar gerçekten iyi iş yapıldığı bir dönemden geçmiştik fakat bir süre sonra ne değiştiyse ülkenin zararına ne varsa yapılmaya başlandı. Sonrasında da günü kurtarmaya yönelik hamleler uzun vadede ülkenin hem ekonomik hem de geri kalan birçok alandaki gücüne büyük bir darbe indirdi.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
Yemek yapmak için herşeyi yeterince olan mutfaktan, yumurta kıracak tavasi bile zar zor bulunan mutfağa döndük, üstelik bağ bahçe de vardı, birçok ürünü de oradan temin edip yemek daha ucuza gelebiliyordu, ama gelinen noktada ne mutfak bıraktılar ne bahçe,
Özelleştirme kapsamına elden çıkarılan birçok değerimizi, bedelinden çok çok ucuza elden cikarilislarini ve en nihayetinde basit bir örnekle 5 kilo şekere 120 lira verildiğinde içinizde oluşan burukluğu hep aynı sebepten yaşıyoruz, ah o Unakıtan yok mu, Allah mezarında fırıl fırıl dõndürsün, sata sata bitiremedim diyordu

İlk önce mutfağın içindekileri satmaya başladılar. Sonra komple mutfağı ardından bahçeyi derken satacak bir şey kalmayana kadar her şeyi sattılar ve yediler. Zamanında demir çelik fabrikalarının karı ile devlet başka fabrikalar açarmış, dediğiniz gibi ucuza elden çıkartıldı. Sonrası dediğiniz gibi şeker fabrikalarının bile satılıp şekerin kilosunun nerelere gelmesine kadar gitti.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
10 yıllık uzun hedeflere gerek yok daha bir yıllık enflasyon hedeflerini bile tutturamıyorlar hemde baskılanmış gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamıyla. 20 yıl tek başına yönetiyorsun ileri gideceğimize hep geri gidiyoruz dünyanın gözünde itibarı olmayan devlet konumuna geldik. Mülteci konusunda tampon bölgeyiz yoksa hiç bir yardım bile yapmazlar. Bilim dışı yönetilen ülkeler bu şekil batmaya mahkum olurlar.
member
Activity: 490
Merit: 13
BIB Exchange
Kötü yönetilen ekonomiden dün bir kesit daha sundular bize. Beklenti en azından sabit tutulmasıyken faiz indirimine gidildi. Bütün dünya enflasyonla mücadele için faiz artırırken biz garip şeyler deniyoruz ve sıkıntısını halk yaşıyor. Aynı istikrarla devam edersek bugünkü ekonomiyi de özleyeceğiz sadece 6 ay sonra  Undecided
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
Yemek yapmak için herşeyi yeterince olan mutfaktan, yumurta kıracak tavasi bile zar zor bulunan mutfağa döndük, üstelik bağ bahçe de vardı, birçok ürünü de oradan temin edip yemek daha ucuza gelebiliyordu, ama gelinen noktada ne mutfak bıraktılar ne bahçe,
Özelleştirme kapsamına elden çıkarılan birçok değerimizi, bedelinden çok çok ucuza elden cikarilislarini ve en nihayetinde basit bir örnekle 5 kilo şekere 120 lira verildiğinde içinizde oluşan burukluğu hep aynı sebepten yaşıyoruz, ah o Unakıtan yok mu, Allah mezarında fırıl fırıl dõndürsün, sata sata bitiremedim diyordu
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
Neredeeen nereyee.
Ülkemiz çok kötü dönemlerden geçiyor. İşsizlik oranı,enflasyon,kişi başı düşen gelir ve daha niceleri hep tersine gitmekte. Bunun üstüne ülkede 15-16milyom göçmen var. Bu işleri daha da berbat hale sokuyor. Ülkenin en büyük sorunlarından ilk ikisi ekonminin gittikçe kötüye gidip göçmenlerin sürekli artması. Bunlara yakın zamanda çözüm bulunmazsa işimiz zor.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1313
@Pierre 2 dediklerine katılıyorum, bizimkiler gelen paraları inşaat sektörüne döktüler ülkeye herhangi bir getirisi olmayacak alana yani, kafasını kullanan ülkeler sanayilerini geliştirdiler, teknolojiye vs yatırım yaptılar.
Şimdiki halimizden anlaşılıyor zaten neler olduğu.
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
Hedefler ile sonuçlar arasında çok büyük farklar var, neredeyse hiç bir hedefe ulaşılamamış, dolar düşük olsaydı belki gayrı safi milli hasıla ile dış ticaret geliri belki yakın olabilirdi ama onları da kötü ekonomik yönetim mahvetti, böyle olunca herşey gibi onlarda düşük çıktı, inşallah bugünleri aramayız,
Dolar düşük olsaydı hocam bu sefer de ihracat verileri bu kadar yükselmez ve ithalat verileri daha yüksek olurdu. Özetle çok da bir şey değişmezdi. Yapılması gereken paranın bolluk zamanında gelen dış yatırımları akıllıca kullanıp ülkenin üretim kapasitesini ve alım gücünü arttırmaktan ibaretti. Güney Kore geriden gelip mükemmel bir ülkeye dönüşürken biz potansiyelimizi sonuna kadar harcadık.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
Hedefler ile sonuçlar arasında çok büyük farklar var, neredeyse hiç bir hedefe ulaşılamamış, dolar düşük olsaydı belki gayrı safi milli hasıla ile dış ticaret geliri belki yakın olabilirdi ama onları da kötü ekonomik yönetim mahvetti, böyle olunca herşey gibi onlarda düşük çıktı, inşallah bugünleri aramayız,
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
İlk başlarda güzel hedefler yakaladılar falan filan, asıl olay bence son 5 yıldır patladı, her geçen gün daha da kötüye gittiler, bunun en büyük sebebi de işinin ehli insanların göreve gelmemesi, işi bilmezlere işlerin verilmesi hükümette.
Ülke kolay kolay toparlanmayacak bunu herkes biliyor yani 3-5 yılda olacak iş değil bu, ortalama 10 yılda anca düzelir, tabi yeni gelecek hükümet düzgün işler yaparsa, yapamaz ise daha da bu verilerde geri gideriz.
Çok şanslılardı aslında. Abd parasal genişleme yaptığı için o paralar gelişmiş ülkelerden çıkıp gelişmekte olan ülkelere aktı. Türkiye de AB üyesi olma yolunda Avrupa ile büyük ticaret hacmi olan güzel bir ülkeydi. Yüksek karlar getiriyordu o yüzden sermaye ülkemize aktı. Ama ne yazık ki bu dış yatırımları hiçbir şekilde verimli kullanamamışlar. Kullanılsa geriye dönülmezdi bu kadar kötü olmazdı.
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Her gün gittikçe azalan değerler görüyoruz. 10 sene sonrası hakkında atıp tutması çok kolay oluyor da 10 sene sonra geldiğinde bu kıyaslamalar en çok iddia eden makamı yaralıyor. şöyle bir bakın hangi hedef yerini tutmuş hiç birisi. Şimdi bunu dile getirseniz 2012’de bizi bu başarıya götürende biziz seçimde bir şans daha verin yine o günler getiririz diye vaatler hemen gelir.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1313
İlk başlarda güzel hedefler yakaladılar falan filan, asıl olay bence son 5 yıldır patladı, her geçen gün daha da kötüye gittiler, bunun en büyük sebebi de işinin ehli insanların göreve gelmemesi, işi bilmezlere işlerin verilmesi hükümette.
Ülke kolay kolay toparlanmayacak bunu herkes biliyor yani 3-5 yılda olacak iş değil bu, ortalama 10 yılda anca düzelir, tabi yeni gelecek hükümet düzgün işler yaparsa, yapamaz ise daha da bu verilerde geri gideriz.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
Yazıda 2005'lere ve 2002'lere döndüğümüz ile ilgili ekonomik anlamdaki çıkarımlara katılmıyorum. 2002 yılında devletin elinde özelleştirebilecegi veya kar elde edebileceği birçok kurum ve kuruluş vardı. Ayrıca dolar 1 liranın altında idi. Bugün geldiğimiz nokta ekonomik anlamda 2002'nin çok gerisinde belki cumhuriyet tarihinin en kötü seviyesi.
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366

Mahfi Eğilmez'in çok şahane bir yazısı
Kaynak: https://www.mahfiegilmez.com/2022/08/utopyadan-distopyaya.html

"AKP iktidara geldiğinde, Türkiye, IMF ile birlikte ‘güçlü ekonomiye geçiş programı’ uyguluyor ve IMF’den hem para hem de program desteği alıyordu. 2008 yılında küresel kriz başladığında dünya GSYH’si aşağı yukarı ikiye katlanarak 64 trilyon dolara, Türkiye’nin GSYH’si de 771 milyar dolara yükselmişti. Aynı yıl dünyada ortalama kişi başına gelir 9.567 dolar, Türkiye’de kişi başına gelir 10.778 dolardı. Buna göre Türkiye’nin GSYH’si dünya GSYH’sinin yüzde 1,20’sine, Türkiye’nin kişi başına geliri de dünya kişi başına gelirinin yüzde 126’sına denk geliyordu. Uygulanan IMF programı, Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakerelerinin yarattığı yabancı sermaye girişinin de desteğiyle Türkiye açısından ciddi bir sıçrama ortaya çıkarmış ve Türkiye orta gelir tuzağından çıkış işaretleri vermeye başlamıştı."

2022 yılında ise göreceğiniz gibi neredeyse zirve sayılabilecek 2012 deki ekonomik ağırlığımızdan geri dönülüp 2002 deki ağırlığımız olan 0.7 seviyesine inmişiz. Kişi başına düşen gelir hala 2002 seviyesi değil ama o da 2005 lere falan döndü muhtemelen. İşsizlik aynı yerde. İhracat arttı ama ithalat da arttığı için değişen bir şey yok, hatta bütçe açığı büyüdüğü için daha da kırılgan bir ekonomiyiz.
Jump to: