Topic: Türkiye'nin Suyunu Birlikte Koruyabiliriz!!! Suyu Koru, Geleceğimizi Koru! (Read 219 times)

susadım çeşmeye... böyle kampanyalar boş gibi bilinç kazandırdığını düşünmüyorum. Suyun değerini çok iyi biliyorum çünkü musluk haricinde pek çok yerden su içtim. Şimdiki çocuklar suyu farklı tanıdığı için durum farklı.

O iş torunlara kalmaz, eğer böyle devam edersek bizzat bizler su sıkıntısı çekeceğiz. Varolan kaynakların kıymetini bilmiyoruz, olanı da acımadan tüketiyoruz. Ülkede ağaç ve yeşil alan dahi günden güne azalıyor. Çöle dönüyoruz ama bir önlem alan yok.

ülke olarak suyun kıymetını malasef hıc bılmıyoruz. boşa o kadar su akıtıyoruz kı. en basit buldugumuz her yerde araba yıkayan ınsanlarız cogumuz.bız cekmeyızde torunlarımız susuzluk cekecektır

Bu su işi çok önemli ama bir türlü anlatamadık yeni yeni reklamlar çıkıyor daha çok paylaşılmalı yazık 2030-2040 larda su sorunun başlayacağını söylüyor bakın uzak değil artık çok yakın

Maalesef insanlar suyun ne kadar hayati önem taşıdığının farkında değil. Hayatta su israfından nefret ettiğim kadar hiçbir şeyden nefret etmiyorum. Ama maalesef sürekli yolda, balkonda, orda burda amaçsızca betonu bile sulayan beyinsizler sürüsü görüyorum. Bu kadar cehalet ve doğa düşmanlığı dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur herhalde. Umarım herkes akıllanıp su tasarrufuna gereken önemi verir.

Su işi çok hassas bir dengede. Kişisel olarak ilginç buluyorum. Türkiye gibi bir ülkenin su sıkıntısı yaşaması bana çok makul gelmiyor. Bundan 10-15 yıl önce bile bütün dereler, akarsuların debisi çok yüksek ve resmen göller ülkesi olan bir ülke, ne olduysa bugün dereleri kurumaya, gölleri büyük oranda küçülmeye başlamış bir ülke haline geldi.

Ayrıca son 10-15 yıl içerisinde gözle görülür büyüklükte bir kuraklıkta yaşanmadı. Suyun yanlış kullanımı, tarım uygulamalarındaki hatalar ve elbette doğayı kirleten etmenler. Geçenlerde Eber gölüyle ilgili bir belgesel izledim. Bundan 10 yıl öncesine kadar bölge halkının karnını kamışlar kağıda çevrilmesiyle doyuran göl, son bir kaç yıldır kurumaya başlamış. Çünkü göle yakın konumlanan SEKA kağıt fabrikası kapatılmış. Yani hem kağıt üretimindeki azalmadan bize zarar yazmış, hemde düzenli olarak kağıda çevrilmek üzere kesilen kamışların kesilmemesi nedeniyle göl tabanı kirliliği ve suyun yüzeye çıkması engellendiği için zarar yazmış. Baktığınız zaman üzerinde avcılık, balıkçılık, kağıt ve turizm açısından değerli olan bir göl bugünlerde kurumaya yüz tutmuş.

Sonuç olarak, dünyadaki her kaynak bir özen gösterilmeyi hak ediyor ancak su elbette daha önemli. Maalesef deniz suyu meselesi de bahsi geçtiği gibi basit ve aynı oranda verimli bir kaynak değil. Kaldı ki ben Türkiye'de bir kaç bölgede baraj ıslahı sonrası iklim şartlarının nasıl değiştiğine bizzat şahit olmuş birisiyim. Yani doğal dengelerle oynamak, akan bir nehir üzerine baraj kurmak bile o bölgenin doğal yapısını değiştirebiliyor. Bir deniz suyunu kullanıp denizin geri çekilmesine sebep olma meselesini düşünemiyorum bile. Ayrıca son 10 yıl içerisinde Avrupa'nın çeşitli ülkelerine defalarca gitmiş birisi olarak söylüyorum. Aynı su problemi Avrupa ülkelerinde yok! Evet yağış miktarları bize göre daha fazla ama yine de bu alanda yapılmış bir bilimsel çalışma varsa görmek isterdim.

Yapmamız gereken şey sadece su değil! İnsan yaşamına kaynaklık eden her şeye özen göstermek. 100 tane tshirt'ü ucuz diye alıp tutmanın anlamı yok. Zaten ekonomi işte burada başlıyor. İktisat biliminin başladı nokta kıt kaynakların doğru kullanımıdır. Sadece ekonomi deyince para olarak bakmamak lazım. Suyun kullanım şeklide bir ekonomik göstergedir! Su, Gıda, Enerji, Tekstil, Bilim, Sanayi... aklınıza gelen her alanda doğru hamleler yapmayı ve ekonomimizi, yaşam kalitemizi arttırmamız lazım. Son olarak şunu söyleyeyim. Kışın ortasında şaldır şaldır araç yıkayan insanlar var. Bunlar benim etrafımda da var. Bir gün sonra sağanak yağış olacağını gösteren hava durumu raporlarına rağmen arabalarını yıkayan insanlar biliyorum. Bunun gösterişle, parayla vs. ilgisi yok. İnsan yaşamının geleceğiyle ilgili... Tüm canlılarla ilgili...

Hiç sosyal sorumluluk vs demeyin,

50-75 GR  deterjan, doğaya geçtiğinde,  ki her yıkamada geçiyor.   50-100 litre içilebilir suyu içilemez hale getirir.

Bu tip şirketler de genelde, tepki çekmemek için böyle sosyal sorumluluk adı altında reklam yaparlar.

Eğer suların kirlenmemelerini istiyorlarsa, ürünlerinin içeriklerinden kısacakları bir çok doğaya çok zararlı renklendirici, ve parfüm esansları var onlardan kıssınlar, 50 litre yerine 40 litre kirletirler.

Ama kısmazlar çünkü satışları düşer.

suyunu havasını toprağını korumayan bir insan vatansız bir kahpedir. sözde sizin gibi akpli it sürüleri vatanımı seviyorum nidalarıyla it sürüsü gibi dışarılarda dolanırsınız fakat konu icraata geldiğinde böyle cahilce salak saçma konuşursunuz

bi bitseniz de ülkecek sizin gibi cahil gereksiz lüzumsuz faydasız üretmeyen sadece tüketen pis kokuşmuş yaşam formlarından kurtulsak

Bir çok şey için kullanılabilir. Ancak ona da sonsuz kaynak olarak bakmamak lazım. Ayrıca özellikle içme suyu amaçlı olarak hiç denediniz mi bilmiyorum. Ben denedim, içilmiyor.

Deniz suyu ile yaşamayı denediniz mi hiç? Mesela bu yaz 1 gün deniz suyu kullanarak yaşayın bakalım ne derece başarılı olacaksınız. Özellikle içme suyu olarak kullanmanızı tavsiye ederim. Antalya'da deniz suyu içenlere çok faydalı diyorlar!  [Tansiyon hastaları falan hatta kimse ciddiye almasın yazdıklarımı sadece arkadaşın anlayabileceği şekilde izah edeyim dedim]

[Gereksiz münakaşa yaratmak, post atmak için atmak yerine yapıcı olun biraz. Profilinizden geçmişinize baktığımda zaten tarzınızı, üslubunuzu gördüm bu nedenle gereksiz tartışma yaratmayın lütfen. Sizin için boş bir konuysa, önemi yoksa yok sayıp bir sonraki posta bakarsınız olur biter. Yazmış olmak için yazmayın!]

evimizde, ailemizde su tasarrufunun önemini konusarak ve aktif olarak su tasarrufu yaparak, buna örnek olarak baslayabiliriz. baska her türlü baslangic yanlistir. önce herkes kendisi gercekten bu ise dört elle sarilacak ve etrafina gösterecek, örnek olacak. taa ki, su israfi yapanlar yaptiklarindan utanana dek! iste o zaman sonraki adimlari konusabiliriz. aktif olarak baslamadan, sadece sosyal proje, yardim, destek, bagis adi altinda bu isler olmaz.

Önemli bir sosyal sorumluluk projesi. Bu belgeseli; izlemek, anlamak ve desteklemek lazım. Reklamında geçen bir cümle şöyleydi: "Suyu hiç sonu gelmeyecekmiş gibi, hiç tükenmeyecekmiş gibi kullanıyorsun".
yarınınsuyu.com sitesini çok kapsamlı hazırlamışlar. Epey ilginç bilgiler ve grafikler var. Ben beğendim.

İnsan yaşamı için suyun önemi yadsınamaz bir gerçek. Sadece günlük içecek anlamında değil, hayatın devamının tamamını sağlayan bir şey su. Su olmazsa yemek olmaz, temizlik olmaz, su olmazsa hayat olmaz!



Geçtiğimiz günlerde TV'lerde tanıtımını sıkla gördüğümüz, 25 Litre belgeseli çarpıcı ve insanlara gerçeği gösteren bir belgesel. Bugün şartlarında herhangi bir sıkıntı yaşamıyor olabiliriz. Ancak gelecekte hayatımıza şekil verebilir susuzluk! Blockchain ve Bitcoin ana temalı forum için belki garip ama bu konuda her alanda farkındalık yaratmamız gerektiği kanısındayım.

yarınınsuyu.com websitesinde detaylı bilgiler alabileceğiniz bir oluşum var. Evet bu işin reklam ayağıda var ama bunun esas noktayı kaçırmasını istemiyorum.

Gelecekte insanların günlük kişi başı 25 lt. su tüketimi sınırlamasının olabileceğini anlatan 25 litre belgeseli de başka bir noktaya değiniyor. Düşünün 25lt su ile 1 günlük bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilirmisiniz? Günde ortalama 1.5 lt. suyun içerek tüketilmesi gerektiğini unutmayınız.

Lütfen hepimiz bilinçlenelim, gereksiz su tüketiminden kaçınalım...