Topic: Ülkemizdeki gereksiz harcamalar (Read 307 times)

Ayranı yok içmeye tahteravanla gider helaya durumu sizin anlattığınız. Gerçekten anlamak konusunda sıkıntı duyduğum durumlar. Avm mağazalarında asgari ücret ile çalışan gençlerin yanına gidip tezgahta satılan bir malı sorunca gerçekten cebinden çıkardığı ürün magazanın en pahalı olanı. Ya arkadaş karnın aç bir çok başka ihtiyacın varken sen neden bunu borçlanıp alırsın. Az gelişmiş toplumların ortak özelliği sanırım bu zenginliğe özenmek.

Bana hala en saçma gelen cep telefonu. Elbette yanlış anlaşılmasını istemem, bizim ülkemiz için çok pahalı, yani asgari ücretle 5-6 ay arası çalışılsa belki alınabilecek telefonları alıp kullanan, durumu iyi olmayan insanları eleştiriyorum burada. Telefon elbette daha ucuz olmalı ve bizim ülkemizde maalesef çok pahalı, orası ayrı bir eleştirme durumu. Fakat, bu durumu görüp, 100k tl ile telefon alan insan, ya durumu çok aşırı iyi olmalı, ya da çok büyük bir hata yapıyor. Telefonla bir işiniz varsa, onuda anlarım, iş için gereklidir gidersiniz en pahalısı en son modeli neyse paraya kıyar alırsınız çünkü o sizin bir iş gerecinizdir, ama hem candy crush oynayayım hem instagram reels gezeyim hemde 30k maaşımla 100k'lık telefon alayım.. bilmiyorum bana çok saçma geliyor. Benim telefonum eski bir model, bozulup çalışmayana kadar kullanırım, o kıvama geldiği zamanda en düşük fiyatlı ne varsa gözüme kestirdiğim onu alırım, bugün bir telefon alacak olsam 10 bin liradan bir lira fazla vermem mesela.

Özal döneminde yapılan matematşksel hesaplar ile herkes ayrı ayrı seçime giriyordu. İlk seçimi özal %18 oy alarak ve matematiksel olarakta az alanların oylarının yeniden dağıtılması sonucu bir nevi hırsızlık ile yönetimi ele geçirdi. Az oy aldı ama diğerlerinden fazla oy aldı. Dİğer kaydırmalar ile de meclis aritmetiğini ele geçirmiş oldu. Şimdi de aynı hesaplar daha da ayrıntılı olarak irdelenip belediyeler falan uygulanıtor. Beldeler bile anakent seçimlerinde etkili durumda.

Hocam verdiğin örneklere ilaveten, son 20 yılda büyükşehir yapılan şehirlerin içinde, en basitinden nüfus kriterini sağlamamasina rağmen bir şekilde büyükşehir statüsüne kavuşturulanlar var mıdır?  Şunu kabul etmek lazım ki, adamlar mevcut kural işlerine gelmiyorsa, kuralı değiştirme konusunda iyiler, genel geçerliliği olan faydalardan ziyade şahsi menfaatlerini herşeyin önüne koyabiliyorlar, ve daha da kötüsü bunu o kadar çok yaptılar ki, artık bunu hak olarak görmekte beis görmüyorlar.

Hükümete aşık oldum adamlar emeklinin yediği et sağlık problemleri ortaya çıkarttığı için tasarruf yerine maaşı az tutarak ezcanelere olan yükü azaltmak için maaşı düşük tuttu. Vallaha billaha helal olsun bende diyordum bu maaşlar neden düşük bu konuyu akiyunca aklıma geldi fikrim degilti akp ye basicam oyumu

Milletin kafa o kadar iyi çalışıyor ki et yemesin demişler.

Tasarruf böyle yapılır abi

Evet alt yapı çalışmaları aklımın ucundan bile geçmedi  Başa yazılması gereken bir gereksiz harcama. Doğalgaz geliyor eş, sonra aynı yerden elektrik yer altına alınacak eş, sonra üzerini parke yap. Sonra telekomun keyfine bir daha eş. Sonra yeniden parke döşe. Ardından su bağlamaya eş. Sonra kaldırımları sürekli yenile. Bir daha yenile.

Altyapı çalışmalarının pek çoğunda şehrin tek noktadan yönetilmesi mantığının ortak şekilde yapılması gerekiyor. Farklı belediyeler ve bu belediyelerin farklı partilerde olması bu yektesanlığı biraz zorlayıp boza biliyor. Gerçekten bir yol kazısı olduğu zaman belediye, anakent belediye, telefon, su, elektrik ve kanalizasyon için herkesin orada olması şart. Birisi eksik olunca burasının yeniden açılması kaçınılmaz oluyor. Bu listeye son dönemlerde birde özel firmaların fiber altyapısı da eklendi.

Altyapı için bence çok gereksiz harcama yapılıyor şöyle ki yollar kazılıyor önce su hattı geçiriliyor sonra parkeler yeniden döşeniyor ardında 3-5 ay sonra elektrik hatları yer altına döşeniyor haydi bir daha kaz sonra kapat sonra parkeleri yeniden döşe hep böyle devam ediyor. Şu işlemi tek seferde yapsalar çok daha iyi olacak birde yapılan işler öyle plansız ki bir arıza olduğu zaman kazı yapıldığında mutlaka ya internet hattı ya elektrik hattıda zarar görüyor.

@totti67 millet vekili sayısı ile ilk oynayan hükümet turgut özal hükümeti oldu. İnce hesap yapıp şehirlerin çıkardığı millet vekili sayılarını manüple ettiler. Sonra bu şehirlere bağlı olan ilçeleri ve bunların yerini değiştirerek daha çok millet vekili daha az oy ile elde edildi. Geldiğimiz durumda ise işte 18 yaş millet vekili dendi yine aynı oyun oynandı. Hani il içi belediyeler ile ile uzak mesafedeki ilçeler seçimlerde birisi ana kent belediyesine oy verirken uzak olan vermiyordu. Şimdi herkes mesafe sorunu olmadan ana kente ıy veriyor. Neden mi. Ana kenti elegeçirmek. Gereksiz pek çok adım yıllar içinde atıldı.

Makarna= seçim zamanı yapılan yardımlar ve harcamalar. Buna afişer, pankartlar, otobüs paraları, dağıtılan paralar, dağıtılan gıdalar dahil. Açıklama gereği duydurdun.

seçim öncesi yapılan inşaatlar vs artık tamamen bütçeyi bitirmeye yönelik. yoksa şu an yapılan bu olayların hizmetle bir alakası yok tam tersine eziyete dönüşmüş vaziyette. 5 km yolu 1 saatte gidiyoruz, afedersin sokarım böyle hizmete lan. ama ileride iyi olacak vs diyeceklere  o kaldırım taşlarını sokarım. bu işin a partisi b partisi yok alayı aynı.
elektrik direkleri için bir şey yazılmış. valla dostlar dediğiniz tutarda ise girin bakın ekap'a. orada fiyat nedir, şartlar nedir hepsini öğrenirsiniz. birisinin söylediği sözler ile hareket etmek doğru olmaz. mesela bizi iş yerinin aydınlatma sistemini değiştirmek gerekti. eskisi gereksiz yere hem çok elektrik harcıyor hem de arızalandığı zaman parça bulmakta zorlanıyorduk. oturduk 1 ay boyunca konuştuk ve yenisinin daha maliyetli olacağını düşünerek çay içmeye karar verdik. demek istediğim o elektrik direklerinin ilk fiyatları yüksek olabilir ama ne kadar zamanda kendisini amorti edecek onu da bilmek lazım.

Abi başkanlık sisteminde bu kadar vekile ihtiyaç var mi onu da ayrıca tartışmak lazım, zaten kararlar tek elden veriliyor, iktidar çoğunlukta olduğu için istedikleri yasaları geçiriyorlar, istemedikleri önergeleri reddediyorlar, meclisteki komisyonlar için donanımlı vekillere lafım yok ama onun dışında vekil sayısı mevcut sistemde yarı yarıya bile indirilebilir.

cexaplı faşizmini iliklerimize kadar hissettiğimiz konulardan biri daha...

yıllarca bu aziz ve şerefli millete makarnacı, göbeğini kaşıyan adam diyen cexaplı üstenciliğinin bir yansıması olmuş bu konu.

gerçeği, depremzedeler oy vermediği için depremzedelere küfür etmiş bir topluluktan daha iyisi beklenmez, demokratik ortamda hiçbir şansı olmadığı için bugün pkk'nın siyasi uzantısı olmakla övünen bir parti ile işbirliği yapan adamlardan bu halka her türlü hakaret beklenir. mehmetçik'e kurşun sıkan adamların siyasi uzantısı ile işbirliği yapan adamlar bu aziz ve şerefli halka küfür etmiş çok mu?

edit: benim cevabım: heykel.

kafasına kuş pisleyen, kendini korumaktan aciz ve hiçbir işe yaramayan o heykelleri depremzedeler için yapılacak konutlarda kullansak harika sonuçlar alırız.

Çok gereksiz harcama var ve yukarıdakilerin çoğuna katılıyorum. Bence ayrıca Diyanet İşleri bütçesi de büyük bir gereksiz harcama. Din devlet kontrolünde olsun diye bu yapılıyor ve kağıt üstünde mantıklı ama bizde pratikte cemaatler tarikatlar vs de var ve bunların ekonomisi de kim bilir kaç milyar dolar zaten. Menzil'den görebiliyoruz. Bunlar varken diyanet napıyor, diyanet varken bunlar napıyor? Bu diyanet ile ilgili reform yapılması gerekiyor. Devletin para harcamasına gerek var mı? Bence dediğim gibi pratikte gerek kalmadı. Herkes mensubu olduğu dine mezhebe tarikata ekonomik katkısını yapabilir. Çok emin değilim ama yabancı ülkelerde katolikler kendi kiliselerini protestanlar kendi kiliselerini finanse ediyor mesela. Devlet merkezinden bunlara para gitmiyor. Ayrıca namaz kılınacağında cemaatten biri çıkar kıldırır, ezan da zaten ses sisteminden yayın yapılıyor, tek bir noktadan güzel ezan yayını yapılır zamanında ses devreye girer. Müezzinin işlevi günümüzde nedir? Bunlara harcanan parayla neler neler yapılır, ülkenin önemli bir kısmı depreme dayanıklı yapılabilir mesela.

Yıllar önceki millet vekili sayısı ve belirleme şekli iktidarı sıkıntıya soktuğu için yemi yöntemler ve bu yöntemlere uygun sayılar ayarlanarak şehirler ve oradan çıkan millet vekili sayıları matematiksel oyunlar kullanılarak ele geçirilip millete de bunun faturasını ödemek düşer.

@Hvdv hocam bilmem anlatabildiğimi anlata bildim mi. Bak bu da millet vekili sayısı gibi oldu.

Vekillerin milletle ilgisi yok o konu bambaşka bir durum adamların aldığı maaş yanına gelenleri aylık olarak karşılamaya yetmiyordur yemeği konaklaması misafiri getiri götürü derken o para kuş kadar kalır hatırlarmısınız bilmem pandemide bir tane vekilin deterjan sattığını, kimisinin eczanesi kimisinin otelleri kimisinin hastaneler var bu adamlar bu işleri yapıyorki kendi şirketleri yürüsün hatırlarmısın bilmem şu gemicikleri bakan veya benzer birinin oğlunun gemisi olsa siz herhangi birinin gemisi ile mal gönderirmisiniz .

Neyse diyecek birşey yok ülkemizde gereksiz harcamanın çoğunluğu meclis çevresi yapıyordur. Memur harcama yapsa öperler.

Bu konuda geçmiş konu başlıklarında benzer şeyleri yazdık tartıştık hocam, kesinlikle aynı fikirdeyim. Kesin aday olmak için dünya para harcayan, akabinde seçim sürecinde de bu harcamalara devam eden insanlar zaten zengindir, mesele gönül işi, hizmet yarısı ise, bu harcamaları yapan insanlar bir zahmet seçildikten sonra da temsili olarak asgari ücret ile hizmete devam etseler süper olur, böylece daha net görmüş oluruz kim halka hizmet, kim makam mevki peşinde.

Çok gereksiz harcamalar var ülkede elbette, gereksiz harcamaların başında bence lüks makam arabaları ve her arabaya verilen şoförler ve onların benzinleri var, bunlar hallolursa çok masraftan kaçınılır, devletin gelirlere ihtiyacı olan bu dönemde arabalara bir ayar çekilmeli bence,

Milletvekili maaşları komple gereksiz harcama zaten. Ne iş yaptıkları bile belli olmayan birilerine bu kadar para vermek mantıksız. Yine de vermek zorundasın işte. Keşke asgari ücret alsalar da zaten oradan gelen paralara ihtiyaçları yok. Milletvekili olmak için milyoner olma şartı var gibi bir şey. O parayı da oraya vereceklerine bari insanlara harcasalar da fakirlere verseler karınları doysa.

Koltukta oturanlar emin olun halkın aldığı maaşın fazlasını harcıyor belki 100000 kişi 1 kişiye bile çalışıyor olabilir. Makam araçları, gösterişli odaları, bazısı bokunu çıkartıp kaldığı havuzlu evin bile parasını vatandaşa ödetiyor bunun yanında halka 10.000 tl maaş verilirken kendisine bu yıl 2 saray için ödenek çıkartıyor. Bu ülkede koltuk sahibi olan kendini vatandaştan üstün görüyor ve ona göre harmalarını yukarı çekiyor en basit memur bile gidip elindeki pc yettiği halde bir üst modeli istiyor. Koltuk böyle birşey.

Seçim öncesi göz boyaması için yapılan harcamalar cidden gereksiz duruyor, her mahalle sokakta çalışmalar başlatıyorlar hani birini tamamlayın sonra diğer tarafa geçin bir bakıyorsunuz sokak yada caddeyi boylu boyunca kazmışlar yoldan geçmek ayrı bir dert çile olmuş oluyor. 3-4 yılda yapılmayan işlerin çoğunluğunu 3 ayda üstün körü yapmaya çalışıyorlar.

Hocam geçtiğimiz dönemde, x bir ildeki etkinliğe giden birkaç bakanın ayrı ayrı özel uçaklarla gittiğine bile tanık olduk. Halktan beklenen kemer sıkmaya mukayese edersek, bir mahallenin hep kemer sıksa 1 senede yapabileceği tasarrufun para karşılığını, az önce verdiğim tek bir örnekle bir günden daha kısa sürede karşılama imkanı var basit hesapla. Muhtar mevzusuna gelince, şu anda eskiye nazaran maaşları yanlış bilmiyorsam asgari ücret düzeyine çıkarılarak epey yükseltilmiş durumda, iş yükleri ise daha az. Eskiden yaptıkları birçok  işi şimdi vatandaş e devlet üzerinden halledebiliyor. Tabi işin asıl boyutunu atlıyoruz, muhtarlar kendilerine bu kadar hak verenleri unutmayacağından (en azından büyük çoğunluğu) direkt ulaşmakta zorlanacakları kitlelerin nabzını tutabilmelerine yaradıkları için bile yönetenler için önemli bence.

Seçimden önce en anlam veremediğim vaatlerden biri sizin de söylediğiniz bu muhtar yardımcılığı olayıydı bence çok sayıda insan sırf bu aptalca söylemler yüzünden oy vermekten vazgeçmiştir. Maalesef ülkemiz siyaseti bizi iki kutuptan birini seçmeye zorluyor bundan dolayı ülkemizde gereksiz harcama kalemleri olmaya devam edecek. Örneğin Cumhurbaşkanlığı'na ait uçaklar, son zamanlarda Cumhurbaşkanlığı için yapılan yazlık tatil sarayları bakanların seyahatlerinde özel uçak kullanmaları her bürokratın altında en lüks marka araçlar...

Pandemiden sonra gereksiz harcamalar ve tüketimlerin azaltılması adına tasarruf tedbirleri genelgesi yayınlandı.
2021 - https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/06/20210630-15.pdf
2023 - https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/11/20231104-5.pdf

Tasarruf tedbirlerine bir çok yerde uygulanmıyor sadece yazıda kalmış durumda, ülke olarak topyekûn tasarrufa gidilmeli gereksiz tüm harcamalar bitirilmeli. Seçimlerde bile afiş bayrak asma süslemeler iptal edilmeli.

- Aydınlatma direklerinin ampulleri led yapılabilir ve enerjiden ciddi tasarruf sağlanabilir.

Her seçim döneminde ayyuka çıkan asfalt makinaları, kaldırım düzeltme işleri vs gibi dünya kadar göstermelik iş oluyor bizim ülkede. @verbakalım hocamın bahsettiği örnek bence çok önemli, altı üstü kaldırım taşı deyip geçmeyin, bunu onlarca yıla yayıp bir de bizim ülke büyüklüğünde bir ülke düşününce sadece kaldırım taşından bile dünya kadar tasarruf edilebilir. Yıllar önce Gebze de yaşarken, hangi seçimdi hatırlamıyorum ama bir seçim öncesi şimdiki Medical Park hastanesinin olduğu yerden eski cezaevi yönünde sıfır asflatlama yapıldı, aradan iki gün geçti, asfaltın bazı yerleri söküldü kanalizasyon çalışması için, o bitti başka birşey için yeniden yeniden, sonuçta 3 liralık iş 33 liraya geldi, direk mevzusu mesela, lan öbürü iş görüyor, yenisine ne gerek var, yeni direk takınca daha mı aydınlık olacak gecelerimiz sabahlarımız, böyle milyon örnek var, Doğru planlanacak ve yukarıdan başlayacak tasarruf tedbirleri ile emin olun sadece 5 yılda bambaşka bir ülke oluruz, ama lükse alışan vazgeçemiyor, lükse alıştıran vazgeçirtmiyor.

Yukarıdaki iki konunun alt alta gelmesi o kadar büyük ironi olmuş ki anlatamam.Yerel seçimlere kısa bir süre kalmışken mahallelerin her yeri muhtar adayı afişleriyle dolu özellikle batı kentlerinde artık tamamen işlevini yitirmiş bir oluşumun ısrarla devam ettirilmesini anlayamıyorum.İktidar yine bu konuda iyi anamuhalefet seçilseydi bu muhtara bir de yardımcı atayacaktı Allahım sen aklıma sahip çık. 

Şehirlerde kasabalarda yollarda aydınlatma şart. Bunu her bölge için geliştirerek artırmak lazım. Ama bu aydınlatma için kullanılan direklerin maliyetinin 50 katına maledip sokaklara dikenlere bu direkleri dikmek lazım. Beş para etmez direklere gerçekten seçim yatırımı ile verilen astronomik paralar. Bir müddet sonra bozulan armatürleri değiştirmek için yapılan çalışmalarda bozulan direkler. %direk konusu ve kaldırım taşı birbiri ile yarışacak başlıklar. Almanyaya gittigimde en garibime giden şey bizim yerledre döşediğimiz şaşırtmalı taşların aynısının orada da olması. Orada var diye şaşırmadım oradaki taşlar nerdeyse yosun kaplanmıştı. Lan bu taşları siz ne zaman döşediniz. Döşeyenler ve döşetenler çoktan ölmüş çocukları da bunları kullanıtyor. Salak lan bunlar. Onca seçim boşa gitmiş valla.

Hocam aydınlatma direği gereksiz değil,zaten mevcut olanlar ise yararken seçim sürecindeki klasik göz boyama hareketleri kapsamındaki yenilemeye gerek yok, biz de o sabahın köründe ise gidenlerdeniz ayrıca. kamudaki personel sayısı ile yapılan iş arasında doğru orantı yok, birçok yerde bence şişirilmiş kadrolar var, en basiti daha önce de yazdım, cates özelleştirilmesine önce çalışan sayısı ile sonrasına çalışan sayısı arasında ciddi fark var, ama aynı üretim hatta daha fazlası yapılıyor. Tekel özelleştirilince kamuya aktarılan arkadaşlarım oldu, hepsi benzer şeylerden bahsediyordu. Makam araçlarında daha ömrü dolmamış gayet işlevi yerinde araçların sıfırı ile değiştirildiği, hatta bazı belediye başkanlarının başka baskanlardakini kıskanıp benim neyim eksik diyerek belediye bütçesinden daha iyisini aldığını gördük bu ülkede. Makam odalarına tadilat için harcanan neredeyse daire paraları hepimizin malumu. İş olsun diye lüks otellerde haftalık herşey dahil düzenlenen seminerler, hizmetici eğitimlere harcanan dünya paralar...

Bu örnekler çoğaltılabilir, hepsi de birebir yaşadığım tanık olduğum olaylar, popülist, sandığa yönelik hareketleri bırakıp reel dünyaya dönmemiz lazım, bunu basarabilirsek emin olun toplumun her kesimi daha yüksek refaha kavusabilir, ama ilk hareketin en yukarıdan gelmesi şartıyla.

aydınlatma niye gereksiz anlamadım millet zaten sabah karanlıkta okula işe gidiyor fenerle mi gezsinler? ihalesi maliyeti ayrı konu ama gereksiz asla değil!
lojman ulaşım kartı niye gereksiz onu da anlamadım. Halkın cebine girecek menfaatine olacak her extra gereksiz mi sizce?

gereksiz bi sürü şey var evet herkes de ne olduğunu gayet iyi biliyor ama itibardan tasarruf olmaz!!
yazdıklarınız içerisinde makam aracı dahil eğer usulüne uygun güzel şekilde kullanılırsa gereksiz bir şey yok! öğrencilere ögŕetmenlere memura işçiye emekliye harcanan her kuruş gereklidir ne kadar harcanirsa harcansın yetersizdir.

Hocam o bahsettiğiniz direklerden yaşadığım şehirde neredeyse her ilçeye yapıldı, aynısı mi bilmem ama eminim daha ucuza değildir, şehirlerin guzellestirilmesi karşıtı değilim, ama ülkenin mevcut ekonomik durum gereği, üstelik bakan bey valilere bile harcamalarınızı kısın demisken, eski direkler de gayet iş goruyorken ayrıca, israfın daniskasi bu. Onun dışında alt kesime tasarruf etmeleri tavsiyesinde bulunanlar, çok değil mevcut harcamalarinin çeyregi miktarda tasarruf etseler bambaşka bir ülke oluruz ama itibar meselesi bir türlü asamadigimiz bir konu maalesef...

Geçenlerde küçük bir ilçede (Nüfus 12 bin) aydınlatma direkleri yapılmış sorduğumda tanesinin 50 bin lira olduğunu öğrendim nereden baksanız 100 tane direk vardır düz hesap 5 milyon lira sadece aydınlatma direkleri için harcanmış, sözde tasarruf tedbirleri kararnamesi yayınlanmıştı.

- Kalitesiz ürünlere kaliteliden daha fazla para harcanması.
- Bir işin yada ihalenin gereğinden fazla bir fiyatla verilmesi ve garantörlük... gibi bir çok örnek sayılabilir.

1- Makam araçları  (Kıytırık müdürlerin bile var)
2- Bedava veya bedavadan az pahalıya verilen lojmanlar
3- Mahalle muhtarları maaşları
4- Bazı maaşlı memurlara bedava ulaşım kartı
5- Tarla parası (Ekmeyenlere)
6- Liselerdeki resim ve müzik öğretmenlerinin maaşı (liseye gelmiş adamı ressam mı yapacaksınız mk.)
7- Caddelerdeki gereksiz aydınlatmalar
8- Makarna
Eminim daha çoktur. Sizlerden de bekliyorum