Author

Topic: Uzun Çalışma Saatleri - İstatistik (Read 161 times)

sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
December 26, 2022, 11:14:04 AM
#8
Ben böyle verileri çok sevdiğim için açtığınız konuyu beğendim hocam. Uzak doğu'da işler manyakmış gerçekten, adamların çok ilginç bir kafa yapısı var ama batıdan çok geri kalmışken, çok sonra başlamışken onlara ekonomik olarak kafa tutmalarını buna bağlayabiliriz belki. Yani otomotivin merkezi Almanya'da şu anda Çin, Japon, Kore arabalarının satılması bence çok takdire şayan. Keşke biz de çok çalışmamızın ekmeğini böyle yiyebilsek.

Benim çalıştığım yerde Almanya, Fransa vs ofisleriyle iş yaptığımızda adamların mesaisi bittiği saniye işi bıraktığına çok tanık oldum. Şirket yanıyo, hayati mesele bile desek adamlar fazla 1 saniye iş yapmıyorlardı. Ayrıca efsane uzun tatillere çıkıyorlardı, tüm ağustos ayı gibi. O işe bakan kişi yokken iş tanımında o iş olmayan kimseye bi işimizi yaptıramazdık. Diyelim A kişisi 2 ay önce o pozisyondaydı, yalvarsan da benim iş tanımımda yok diye yapmıyordu, paşa paşa tatildeki B kişisinin tatilden dönmesini bekliyorduk. Ulan 2 ay önce beraber yapıyorduk işte, 1 saatlik iş. Ama hayatta yaptıramıyorduk. Ülkelere ve bölgelere göre iş kültürü çok değişiyor benim gördüğüm kadarıyla.

Son paragraftaki olaylara benzer olayları bende duymuştum yurtdışındaki arkadaşlarımın sohbetlerinden, özellikle tam saatinde bırakırlarmış, ne erken, ne geç, diyelim 10 dakika durdu hemen ek ücreti hesaplayıp hesabına yatırırlarmış, yani iş kültürü orada biraz daha güzel çalışan açısından, ancak şöyle bir durum var ki çalışmayan açısından iş kültürü Türkiyede daha iyi, yani işveren için Türkiye bulunmaz nimet,
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
December 26, 2022, 09:25:08 AM
#7
Ben böyle verileri çok sevdiğim için açtığınız konuyu beğendim hocam. Uzak doğu'da işler manyakmış gerçekten, adamların çok ilginç bir kafa yapısı var ama batıdan çok geri kalmışken, çok sonra başlamışken onlara ekonomik olarak kafa tutmalarını buna bağlayabiliriz belki. Yani otomotivin merkezi Almanya'da şu anda Çin, Japon, Kore arabalarının satılması bence çok takdire şayan. Keşke biz de çok çalışmamızın ekmeğini böyle yiyebilsek.

Benim çalıştığım yerde Almanya, Fransa vs ofisleriyle iş yaptığımızda adamların mesaisi bittiği saniye işi bıraktığına çok tanık oldum. Şirket yanıyo, hayati mesele bile desek adamlar fazla 1 saniye iş yapmıyorlardı. Ayrıca efsane uzun tatillere çıkıyorlardı, tüm ağustos ayı gibi. O işe bakan kişi yokken iş tanımında o iş olmayan kimseye bi işimizi yaptıramazdık. Diyelim A kişisi 2 ay önce o pozisyondaydı, yalvarsan da benim iş tanımımda yok diye yapmıyordu, paşa paşa tatildeki B kişisinin tatilden dönmesini bekliyorduk. Ulan 2 ay önce beraber yapıyorduk işte, 1 saatlik iş. Ama hayatta yaptıramıyorduk. Ülkelere ve bölgelere göre iş kültürü çok değişiyor benim gördüğüm kadarıyla.
sr. member
Activity: 2142
Merit: 424
December 23, 2022, 11:51:29 AM
#6
Türkiye'de çalışma saatlerinin ortalama olarak normalden çok daha uzun olduğu bir gerçektir. Günde 8 saatin üzerinde çalışan her çalışana ek mesai ücreti verilme gibi bir durum da yoktur. Bir ton insan fazla mesailerinin karşılığını alamamaktan dert yanıyor sonuçta. Karşılığını alan yoktur demiyorum tabi ki ama alamayan da çok insan var ne yazık ki.

Türkiye'de maaşlar genel olarak güllük gülistanlık olmadığı gibi çalışma saatleri de böyle değildir. Belirli mesai saatleri olmasına rağmen mobbing ile en az 2-3 saat daha fazla çalıştırılan bir sürü insan bulunabilir çok kolay bir şekilde.
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 20, 2022, 08:03:29 PM
#5
Amacım burada kimseyi trollemek değil. Kendi düşüncelerimi kaynak altında belirtmem gerekirdi ki burada haklısın. Burada gerçekleşenleri salt sanayileşmenin getirmiş olduğu olgular olarak değerlendirmek de hata olur. Emeğin tevekkülünün ülkemizde çok güçlü olduğunu düşünüyorum.
Bunlar sosyolojik bulgular. Amacım konuyu siyasete çekmek değil. Belki okumak istersin konu üzerine yine tartışabiliriz. Kitap linki:  https://www.dr.com.tr/Kitap/Emegin-Tevekkulu/Arastirma-Tarih/Politikaarastirma/Turkiye-Politika/urunno=0000000381068

1- ürün yerleştirme yaptın. makalenin içine kendi görüşünü yazdın. bunu kabul ettiğin için anlaştık.
2- makalenin ana konusu çalışma saatleriyken, yaptığın ürün yerleştirme ile aniden bağlamdan kopan iki atlama yaptın,
a- spesifik bir örnek oluşturdun (g. kore ve türkiye) ve bu örneğe dair bilimsel bir veri ya da istatistik sunmadın.
b- konuyu inanç kavramı ile açıkladın. bu özel ve zorlama çaba hakkında bir şey yazmaya gerek yok.


kitabı okumadım, muhtemelen okuma fırsatı da bulmam ama kitabın açıklaması senin bağlam oluşturmaya çalıştığın işçi ölümleri ile doğrudan alakalı değilmiş görünüyor. kitap -daha çok- ölmek üzere olan yöresel el sanatımız kakmacılık mesleğinin ustadan çırağa geçişini dramatize eden bir konuyu ve bu konunun sendikalaşma kavramı ile yaşadığı çatışmayla alakalı bir şeymiş gibi gözüküyor. yani, üzgünüm ama ürün yerleştirme ile doğrudan bir ilişki kurmak zor... ben bu verilere göre (https://www.arinite.co.uk/wp-content/uploads/2021/10/Arinitie-PR-03-V2-8MP-1042x1536.png) kadercilik ve tevekkül ile alakası olmayan toplumlarda da bizimkine yakın işçi ölümlerinin yaşandığını görüyorum. bu veya buna benzer tablolarla yaşanılan şeyleri normalleştirmiyorum ama bu tablo senin oluşturduğun bağlamı değersizleştiriyor demeye çalışıyorum.

bunun dışında, kadercilik yok mu? elbette vardır ama bugün yaşananları kadercilik ile açıklamak çok zorlama bir çaba! ayrıca, hayatında hiç emek-yoğun iş kollarında çalıştın mı bilmiyorum ama iş güvenliği kapsamındaki koruyucu ekipmanların birçoğu insanın iş yapmasını bile engelleyen şeyler. :) ben elbette kadere iman ediyorum, tevekkül de ediyorum ama boğucu iş ekipmanlarından kurtulurken bunları düşünecek kadar samimi bir inanan olmadım hiç... :) zaten tevekkül kavramı koruyucu iş ekipmanlarını giymeni salık verir, tüm önlemleri almana rağmen başına yine de bir şey gelirse kader der geçersin...
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
December 20, 2022, 02:59:29 AM
#4
...
Türkiye’de ise G.Kore ile benzer rakamlar var ancak coğrafyanın vermiş olduğu kadercilik ve tevekkülün ön planda olması nedeniyle çalışma saatleri ve ölümler arasında Japonya’daki gibi benzer durum yok.
...

cexap trolü statista'dan yazıyı alıp olduğu gibi yapıştırmış ama son cümlesini kendisi eklemiş. kaynağa bakarak orada böyle bir şeyin yazmadığını görebilirsiniz. peki cexap trolünün yazdıkları doğru mu ya da değerlendirmeyi gerçekten bu şekilde mi yapmalıyız?

https://www.arinite.co.uk/wp-content/uploads/2021/10/Arinitie-PR-03-V2-8MP-1042x1536.png

eğer portekiz'de tevekkül ve kadercilik varsa, japonya'da tevekkül ve kadercilik varsa, seyşeller, nikaragua, litvanya, tayland, moldova ve estonya'da tevekkül ve kadercilik varsa bu trolün yorumu haklılık kazanabilir çünkü bu ülkelerdeki ölümcül iş kazaları oranı da bizimkine yakın değerlere sahip... yalnız çin'deki harbi rekor, hani atayizdi la bunlar! bal gibi kaderci ve tevekkülcü anlayışa sahiplermiş işte! la bunca sene bizi çinliler atayiz diye kandırmaya utanmadınız mı? bizi din kardeşlerimizden ayırmaya ne hakkınız var?

wolwoo, sen gerçekleri her koşulda gören über-zeki bir komplo teorisi oluşturucusu ve çürütücüsü olarak arkadaşını -şu yaptığına rağmen- bana fanatik diyerek hemen savunmalısın.


şu süreci sanayileşme ile okumak yerine milletin dini ve imanıyla okumayı bırakmadıkça bunların yüzünden burnumuz b*ktan kurtulmayacak. bunlar zannediyor ki millet dinden imandan çıkınca muhtarlara yardımcı vererek gül gibi geçinip gideceğiz.



ben türkiye'de çalışma saatleri çok uzun goygoyuna da katılmıyorum, türkiye'de haftalık çalışma saati 45 saattir. 45 saatin üzeri fazla mesai ile ücretlendirilir. yok ağam bana fazla mesai parası vermiyor, yok hakkımı alamıyorum diyen de kusura bakmasın, en kötü moto-kurye ya da güvenlik görevlisi bile asgari şartlarda çalışarak hakkını alma imkanına sahip olabiliyorken, asgari şartlardaki hakkını elde edemediğini söyleyeni ciddiye almam, müstehaktır derim (bak, en kötüsü "en iyisi" demiyorum, en kötüsü bile hakkı ne ise onu alabiliyor diyorum)...

tüm bunların dışında, ben yasal olarak haftalık limit olan 45 saatin de fazla olduğunu düşünüyorum ama bu başka bir tartışmanın konusu...


boşver diyorum ama söylemeden de geçemiyorum, trol taaa 2018'de yayınlanmış bir makalede bulunan 2015 tarihli bir istatistiği paylaşıyor; ne konu güncel, ne de amacı haktan veya hukuktan yana olmak... birbirlerini meritleyecekler diye trollük yapıyorlar, sonra da liyakat liyakat diye zırlıyorlar...

Amacım burada kimseyi trollemek değil. Kendi düşüncelerimi kaynak altında belirtmem gerekirdi ki burada haklısın. Burada gerçekleşenleri salt sanayileşmenin getirmiş olduğu olgular olarak değerlendirmek de hata olur. Emeğin tevekkülünün ülkemizde çok güçlü olduğunu düşünüyorum.
Bunlar sosyolojik bulgular. Amacım konuyu siyasete çekmek değil. Belki okumak istersin konu üzerine yine tartışabiliriz. Kitap linki:  https://www.dr.com.tr/Kitap/Emegin-Tevekkulu/Arastirma-Tarih/Politikaarastirma/Turkiye-Politika/urunno=0000000381068
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
December 20, 2022, 01:06:35 AM
#3
...
Türkiye’de ise G.Kore ile benzer rakamlar var ancak coğrafyanın vermiş olduğu kadercilik ve tevekkülün ön planda olması nedeniyle çalışma saatleri ve ölümler arasında Japonya’daki gibi benzer durum yok.
...

cexap trolü statista'dan yazıyı alıp olduğu gibi yapıştırmış ama son cümlesini kendisi eklemiş. kaynağa bakarak orada böyle bir şeyin yazmadığını görebilirsiniz. peki cexap trolünün yazdıkları doğru mu ya da değerlendirmeyi gerçekten bu şekilde mi yapmalıyız?

https://www.arinite.co.uk/wp-content/uploads/2021/10/Arinitie-PR-03-V2-8MP-1042x1536.png

eğer portekiz'de tevekkül ve kadercilik varsa, japonya'da tevekkül ve kadercilik varsa, seyşeller, nikaragua, litvanya, tayland, moldova ve estonya'da tevekkül ve kadercilik varsa bu trolün yorumu haklılık kazanabilir çünkü bu ülkelerdeki ölümcül iş kazaları oranı da bizimkine yakın değerlere sahip... yalnız çin'deki harbi rekor, hani atayizdi la bunlar! bal gibi kaderci ve tevekkülcü anlayışa sahiplermiş işte! la bunca sene bizi çinliler atayiz diye kandırmaya utanmadınız mı? bizi din kardeşlerimizden ayırmaya ne hakkınız var?

wolwoo, sen gerçekleri her koşulda gören über-zeki bir komplo teorisi oluşturucusu ve çürütücüsü olarak arkadaşını -şu yaptığına rağmen- bana fanatik diyerek hemen savunmalısın.


şu süreci sanayileşme ile okumak yerine milletin dini ve imanıyla okumayı bırakmadıkça bunların yüzünden burnumuz b*ktan kurtulmayacak. bunlar zannediyor ki millet dinden imandan çıkınca muhtarlara yardımcı vererek gül gibi geçinip gideceğiz.



ben türkiye'de çalışma saatleri çok uzun goygoyuna da katılmıyorum, türkiye'de haftalık çalışma saati 45 saattir. 45 saatin üzeri fazla mesai ile ücretlendirilir. yok ağam bana fazla mesai parası vermiyor, yok hakkımı alamıyorum diyen de kusura bakmasın, en kötü moto-kurye ya da güvenlik görevlisi bile asgari şartlarda çalışarak hakkını alma imkanına sahip olabiliyorken, asgari şartlardaki hakkını elde edemediğini söyleyeni ciddiye almam, müstehaktır derim (bak, en kötüsü "en iyisi" demiyorum, en kötüsü bile hakkı ne ise onu alabiliyor diyorum)...

tüm bunların dışında, ben yasal olarak haftalık limit olan 45 saatin de fazla olduğunu düşünüyorum ama bu başka bir tartışmanın konusu...


boşver diyorum ama söylemeden de geçemiyorum, trol taaa 2018'de yayınlanmış bir makalede bulunan 2015 tarihli bir istatistiği paylaşıyor; ne konu güncel, ne de amacı haktan veya hukuktan yana olmak... birbirlerini meritleyecekler diye trollük yapıyorlar, sonra da liyakat liyakat diye zırlıyorlar...
legendary
Activity: 2324
Merit: 1175
December 20, 2022, 12:40:21 AM
#2
Sevgili Arif Işık abimizin dediği şeyi boşa çıkarıyor bu karoshi muhabbeti ne demişti Arif abi Bi kere sen caponsun akıllı adamsın  Grin Adamlar çalışmaktan ölüyor fazla çalışma oranı yüzde 9 Türkiye’ye gelseler kafayı sıyırırlar herhalde Türkiyede çalıştığın yerde mesai bitiyor ve sen işten eve gitmek için hazırlanınca patron öyle bir bakıyor ki lan aq gitmesem mi acaba diyorsun  Grin
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
December 19, 2022, 03:05:42 PM
#1
Dünyanın dört bir yanındaki birçok insan için Cuma, çalışma haftasının sonuna işaret etmiyor.
Çalışma saatleri; şirket beklentileri, çalışan beklentileri ve farklı ülkelerdeki kültürel nedenler gibi birçok faktörden etkilenmektedir. OECD araştırması, işçilerin haftada 60 saat ve üzerinde çalıştığı ülkelere ışık tuttu. Birçok ülkede çalışma saatleri artıyor fakat çalışma saatleri genel olarak çoğu ülkede düşük.


OECD'ye göre, Türk çalışanların yaklaşık dörtte biri işlerinde haftada 60 saat veya daha fazla çalışıyor. Özellikle Asya ülkeleri, kötü iş hayatı dengesi nedeniyle kötü bir izlenime sahipler. Güney Kore'de ve Türkiye'de çok uzun çalışma saatleri var ve çalışan payı yüzde %22,6 ve %23.3. Japonya'da ise durumlar biraz karışık. İnsanların işle ilgili stresten öldüğü vakalar var ve bu durum hükümeti çalışma saatlerine karşı düzenleme yapmaya sevk ediyor. Japonca'da fazla çalışmadan ölüm için bir kelime bile var - “Karoshi". Japonya'daki işçilerin işlerine geç kalmaktan korktukları ve tatil yapmaktan kaçındıkları biliniyor. Ancak 60 saat ve üzeri çalışan payı Güney Kore'den çok daha az.(%9,2) Türkiye’de ise G.Kore ile benzer rakamlar var ancak coğrafyanın vermiş olduğu kadercilik ve tevekkülün ön planda olması nedeniyle çalışma saatleri ve ölümler arasında Japonya’daki gibi benzer durum yok.


Kaynak: https://www.statista.com/chart/12785/where-the-most-workers-put-in-a-60-hour-week/

Jump to: