Author

Topic: Yaşamın Algoritması Var mıdır? (Sizce?) (Read 164 times)

legendary
Activity: 2324
Merit: 1176
September 12, 2021, 01:53:03 PM
#16
Derin konular bunlar benim düşüncelerim bu konuların ancak ölümden sonra bilinebileceği yönünde yaşarken o kadar çok gizem var ki bunların algoritma olarak belirli bir standartta olduğunu düşünmek dünyanın basit bir tiyatro sahnesi olduğunu düşünmekle aynı olur ve bence böyle bir şey yok
full member
Activity: 182
Merit: 140
September 12, 2021, 12:02:11 PM
#15
Yaşamın algoritmasını bilmem de evrendeki düzenin algorimasına hayranım. Hele hele Altın orana 1,61803398874989 mükemmel bir sayı. Neredeyse evrenin her yerinde bu oranı görebiliyorsunuz. Ressamlar bile resimlerinde bu oranı kullanıyor. İnsanların yüz hatlarını bu orana uydurduğunuzda kusursuz oluyor. Ben bir videoda izlemiştim bu sayının özelliklerini gerçekten mükemmel bir sayı
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
September 12, 2021, 06:28:44 AM
#14

Peki, sizler neler yapıyorsunuz? Yaşam içerisinde nereye doğru koşuyorsunuz veya yürüyorsunuz? Biraz da kendimizden bahsedelim mi? Sizce doğru yolda mıyız?

Yaşamın algoritması umuttur. Umudumuzu kaybedersek her şeyi kaybederiz. Hayatın içinde umutlarımın beni sürüklediği yere doğru gidiyorum. Smiley
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
September 12, 2021, 06:09:19 AM
#13
Yaşamın bir değeri var. dünyaya boşuna gelmiş olamayız. bu algoritma ve hesaplamaların gerçeğe yansımasını ise kim tam olarak bilebilir ki? bize göre yaşamın algoritması farklı, her din mensubuna göre tamamen farklı. böyle olunca sürekli bir karmaşa yaşanıyor. içinde bulunduğumuz dönemin kıymetlerini bilip, yaşayacağımız ömrümüzü güzel yaşamak bize düşen hayat şifresi içindeki rolümüz.
legendary
Activity: 2520
Merit: 1024
Leading Crypto Sports Betting & Casino Platform
September 12, 2021, 05:18:08 AM
#12
Yaşamın tabii ki bir algoritması vardır. Eğer öyle olmasaydı yaşayamazdık diye kısa ve net bir açıklama yapabilirim. Hayatta hiçbir şey yapmadan durduğunuz zaman yaşayamazsınız. Bir süre hiçbir şey yapmadan boş oturduğunuzda vücudunuz buna dayanamayacaktır. Vücuda su ve besin gerektiği için bunları karşılamamız lazım. Bunları alabilmek için de çalışmamız lazım. Yani bunların hepsi bir süreç işte. Ancak yaşadığımız hayatı isteklerimiz doğrultusunda keyfi olarak aktivitelerle şekillendirmek de öznel bir algoritma oluyor. İşte burada da herkesin kendi algoritması vardır diyebiliriz. Her bire kendi hayatının algoritmasını kendisi oluşturur ve buna göre yaşamını sürdürür.
member
Activity: 294
Merit: 49
Yaşamın kendisi döngüsel bir süreçtir. Doğumla başlar yaşam ve ölümle biter. Algoritma bir problemin çözümü için izlenen metoddur. Ilk defa bilgisayar programciliginda karşımıza çıkan bu olgu ile yaşamın belli kesitlerinde karşılaşmamız olasıdır.

Yasam ve ölüm döngüsel bir süreç iken yasamak için çalışırken karşılaşılan sorunları çözmek ve çözüm üretmek algoritma olarak tanımlanabilir.   

 
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Geçenlerde "Bir dakika duralım ve bakalım ne olacaktık ne olduk?" şeklinde bir konu açmış ve sizin yazdıklarınıza benzer karalamalarda bulunmuştum. Hatta bir cümle sarfetmiştim "Bir bakmışız ki hayal ettiğimizden çok farklı bir hayatımız var sanki başkasının maceralarını anlatan bir romanı yaşıyor gibiyiz.". Hayatın algoritması var mı vardır ancak bu bizim idrak edebileceğimizin çok ama çok dışındadır. Onun dışında örnek veriyorum 30 yaşındayız diyelim ve geride bıraktığımız 30 seneyi hatırlamaya çalıştığımızda olayları sanki 3.kişinin bakış açısından görür gibi hatırlarız ve düşünürüz ulan o an nasıl hissediyordum, ne düşünüyorum vs vs vs. Yaşamımız resmen bir nehirin içinde sürüklenerek gitmekle geçiyor ve sürüklenirken kendi isteğimizle sağdan mı sürükleneceğiz yoksa soldan mı yoksa olduğumuz gibi tam ortadan mı. O nehirden çıkmak veya başka bir nehire sıçrayacak ne gücümüz vaaarrrrr ne de sevgimizzz de var. Velhasılı kelam yaşayıp gidiyoruz...
legendary
Activity: 2240
Merit: 1112
LLP Programming & Electronics

 Teknik olarak yaşamın algoritması, kendinden sonrakilere bilgi aktarımı üzerinedir.

bunu mikroplardan tutun en gelişmiş canlılara kadar hepsi yapar.

Her canlı kendi türüne ve kuşağına sahip olduğu bilgileri ve deneyimi aktarır. Hayatta kalması için gerekli bilgiler aktarılır.   

Bu uzun bir süreçtir. ama bazı mikro canlılarda kısa bir süreçtir. 

Böylece bir sonra ki nesil kendini geliştirir.

Bu bilgi aktarımı  DNA düzeyinde olabildiği gibi, gelişmiş canlılarda ve insanlarda sesli, görsel iletişim ile olur.
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
Başlık bir tık reklam olmuş ama sıkıntı değil düşüncemizi belirtelim. Ben yaşamın bir algoritması veya nedeni olduğuna inanmıyorum. Bu yüzden aldığım haz ve mutluluğu arttırmak dışında bir gayem yok. İnancım güçlü değil özetle.
full member
Activity: 182
Merit: 140
Kimya bilimini az çok bilenler denge konusunu hatırlar. Kimyadaki denge Allah'ın koyduğu kanunun (algoritmaların) kusursuzca işlemesi neticesinde tesadüflerden münezzeh şekilde ilerler. Öyle ki bu dengenin sağlanması için bir algoritma şarttır. Eğer milyonlarca denge kanunundan sadece biri bozulsa idi yaşam meydana gelmezdi. Düşünsennenize doğada bir azot döngüsü var ve bu denge bozuluyor. Ne bitki kalır ne de insan...

Konuya dönecek olursak Öncelikle algoritma ne demek onu iyi bilmek lazım cevaplamak için. Algoritma bir hedefe ulaşmak için veya bir sorunu çözmek için gerçekleştirilen adımlardır.

Örneğin evimizde bir lamba yanmıyorsa Naparız?
1- anahtarı kontrol et
2- anahtar açık ve yanmıyorsa diğer cihazlarda elektrik varmı kontrol et
3- diğer cihazlarda elektrik varsa lamba patlak mı kontrol et
4- lamba patlak değilse anahtar bozuk mu kontrol et
5- anahtar sağlamsa elektrikçi çağır.

Yani bizim aslında istemsiz olarak kurduğumuz bir algoritmadır bu.

Yaşamın da doğanın da insanın da bir algoritması vardır. mesela insanın algoritması:

Eğer soğuk gribe yakalandıysak vücudumuz

1- antikor üret
2- vücut sıcaklığını artır
3- vücut sıcaklığına bağlı olarak titremeyi başlat
4- titremeye bağlı olarak terlemeyi başlat gibi

Doğanın algoritması da doğayı tekrar düzene sokmak içindir. Aslında bu sellerin ana nedeni doğada aşırı sıcaktan dolayı buharlaşmanın aniden artması ve yükseklerde nem bulutlarının artması ve buna bağlı olarak bu dengenin sağlanması için yağmur yağması.
full member
Activity: 182
Merit: 140
Ya kardeşim bi git işine! Diyen çoktur emin ol. Millet geçim derdine düşmüş. Nasıl faturalar yatar, çocuğumu nasıl okuturum, çocuğum işsiz kalırsa nasıl iş bulur, nasıl sünnet yaparım, nasıl düğün yaparım, nasıl evlenirim, nasıl karnımı doyururum derdinde. Millet ekonomik olarak rahat değil ki dediğini düşünsün.

Bir de ekonomi ölçüsü artık eldeki telefon olmuş. Elinde 10 binliralık telefon var bir de açım diyorsunnn! Yav kardeşim adam 3 sene çalışmış araba alır gibi telefon almış. Tüm birikimi o belki. Sonrada cebine bakıyorsun beş kuruşu yok. Madem zenginlik ölçüsü arıyosun o zaman sor bakalım adama bu sene hangi şehirde tatile gittin, yemeğini sürekli evde mi yiyorsun yoksa dışarda yiyor musun, evin kira mı diye. O zaman anlarız kim zengin kim fakir.

Yani diyeceğim o ki geleceği düşünüp planlar yapmak için önce karın doyurmak lazım. Maslow amca ne güzel demiş. Önce fizyolojik ihtiyaçlar
sr. member
Activity: 2142
Merit: 424
Geçtiğimiz zamanlarda yabancı dilde yazılmış bir makalede okuduğuma göre, yaşamımızın bir simülasyon olma ihtimalinin varlığından bahsediliyordu. Hem de bunu direkt olarak bilim dünyasının içerisinde olan birisi söylüyordu. İlk düşündüğümüzde "Yok canım." diyebiliyoruz. Gayet de normal bunu söylememiz. Çünkü bana hiç simülasyondayız gibi gelmiyor. Her şey çok gerçekçi duruyor.

Bu makalede mesela şöyle bir şey üzerinde de duruluyordu: İnsan ırkından daha üstün bir ırk var ve aslında bizi bir simülasyona sokup inceliyor olabilirler. Bunlar çok değişik iddialar tabi ki fakat doğruluk payının çok düşük olduğunu düşünüyorum. Eğer simülasyonda olsaydık, yaşamın bir algoritması da olurdu.
hero member
Activity: 1400
Merit: 536
Yasamin algoritmasi olup olmadigini bilmiyorum, kuralalr dizisi olarak dusunuldugunde dogum ve olum silsilesi sadece insanlar icin degil canli olabilmek icin kurala boyun egmeyi sagliyor, buradan devam edersek yasam ile kastedilen doga ise doganin kesinlikle algoritmasi olmasi gerekir ki bu kadar buzul cagi yasanmasini saglamis olmasi bile algoritma bildigine vardirir, algoritma esasinda matematiksel bir terim olmakla birlikte problem veya problemleri cozmek icin kullanilan bir dizi prosedurdur, doganin kendisine saygisizlik edenleri cezalandirmasi algroitma degil de nedir, yasam ile kastedilen doga ise ben oldugunu dusunuyorum.
member
Activity: 165
Merit: 20
SEO, BLOG, DOMAIN, CONTENT
Öncelikle algoritma nedir buna bakmak gerekiyor. Belirli bir problemi çözmeye yarayan yol diye bir kelime anlamı var. Yaşamın algoritması var mı sorusuna cevabım da tabii ki yok. Yaşam kompleks parçaların oluşturduğu bütünler kümesidir. Bu kümede sorunlar, yaşam, kişi, doğum, ölüm, çaresiz hastalıklar, hıçkırık gibi basit bir şeyin bile neden kaynaklandığını daha insan olarak keşfedemediğimiz bir durum var. Bu yüzden yaşamın algoritması var mı ? Yok.

Bir anlık yaşamın algoritmasının bulunduğunu çözelim. Karşısında geleceğimiz nokta ise ölümsüzlük olur. Çünkü siz yaşamı çözmüşsünüz demektir. Bu duruma yoktan var olduğunuz ve bir sıvı parçasıyken ete kemiğe büründüğünüz o mükemmel anne karnındaki gelişim evresini koyarsak, yaşamın algoritmasının bulunması daha imkansız bir hal alacaktır.

Kıyamet dediğimiz olay olana kadar insanlar doğacak, yaşayacak, ölümü düşünecek ve ölecek. Bu kompleks yapı asla bitmeyecek. Bizim için önemli olan bizden sonrasına yaşanabilir bir çevre ve iyi insanlar olabilecek kadar bir terbiye vermek olacak.

Değerli görüşünüzü sunduğunuz için çok teşekkür ederim. Tersini düşünenler de olabilir.
Size göre olanı bütün foruma sundunuz. Ben daha çok savrulduğumu düşünüyorum. Bazen, neredeeeen nereyee diyorum Smiley

Hakikaten, savruluyor olamaz mıyız?
copper member
Activity: 644
Merit: 269
Öncelikle algoritma nedir buna bakmak gerekiyor. Belirli bir problemi çözmeye yarayan yol diye bir kelime anlamı var. Yaşamın algoritması var mı sorusuna cevabım da tabii ki yok. Yaşam kompleks parçaların oluşturduğu bütünler kümesidir. Bu kümede sorunlar, yaşam, kişi, doğum, ölüm, çaresiz hastalıklar, hıçkırık gibi basit bir şeyin bile neden kaynaklandığını daha insan olarak keşfedemediğimiz bir durum var. Bu yüzden yaşamın algoritması var mı ? Yok.

Bir anlık yaşamın algoritmasının bulunduğunu çözelim. Karşısında geleceğimiz nokta ise ölümsüzlük olur. Çünkü siz yaşamı çözmüşsünüz demektir. Bu duruma yoktan var olduğunuz ve bir sıvı parçasıyken ete kemiğe büründüğünüz o mükemmel anne karnındaki gelişim evresini koyarsak, yaşamın algoritmasının bulunması daha imkansız bir hal alacaktır.

Kıyamet dediğimiz olay olana kadar insanlar doğacak, yaşayacak, ölümü düşünecek ve ölecek. Bu kompleks yapı asla bitmeyecek. Bizim için önemli olan bizden sonrasına yaşanabilir bir çevre ve iyi insanlar olabilecek kadar bir terbiye vermek olacak.
member
Activity: 165
Merit: 20
SEO, BLOG, DOMAIN, CONTENT
Otururken düşüncelere daldım. Herkes bir şeylerin peşinde koşuyor. Koştuklarına göre bir bildikleri var diyorum. Bu nedenle, sizlere bir soru yöneltmek istedim. Yaşamın bir algoritması var mıdır? Varsa nasıldır ve siz hangi aşamadasınız.

----
Profesyonel olarak blog yazarlığı yapmaya başladım.
İçerik alanında uzmanlaşmaya çalışıyorum.
Bu alanda bir koşuşturmaca içerisine girdim.
Tam olarak nereye doğru koştuğumu biliyorum.
Bu alanda ilerlemek için her gün içerik üretiyorum.

Örneğin; https://hive.blog/tr/@denizcakmak/yasamin-algoritmasi-var-midir-varsa-nasildir bu biçimde yazıyorum. Fotoğraf ve video çekiyorum. Yaşamı hissetmeye çalışıyorum. Ancak, bazen nereye doğru ilerlediğim konusunda çekincelerim olabiliyor.


Peki, sizler neler yapıyorsunuz? Yaşam içerisinde nereye doğru koşuyorsunuz veya yürüyorsunuz? Biraz da kendimizden bahsedelim mi? Sizce doğru yolda mıyız?
Jump to: