Author

Topic: Yanlış üslup doğru sözün celladıdır. (Read 167 times)

hero member
Activity: 2030
Merit: 402
Başlıktaki cümleye o kadar çok katılıyorum ki. Çok doğru bir söz söylemeye hazırlanırken bunu ifade ediş şeklimiz vasat olunca bu sözün anlamı bir anda kaybolmuş oluyor. Mesela bunu ben en çok siyaset alanında görüyorum. Siyasetle ilgili çok önemli noktalara değinmek isteyen bazı insanlar üsluplarını gereğinden fazla sert ayarlayabiliyor ve bu da karşı tarafa bir nevi koz vermiş oluyor. Tabi bazı hassas konularda insan kendini kaybedip doğru bir üslupla kendini ifade edemeyebiliyor da. Ancak yine de olabildiğince bu konuda dikkatli olmak en iyisi her zaman.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
Söz ağızdan bir kere çıkar. Söylediklerimizi iyi tartmamız gerekir. Sözlerimiz karşımızdaki insanları incitebilir. Kalp kırabilir. Kırılan bir kalbi onarmak çok zordur. İlişkilerimizde kalıcı hasarlar yaratmadan önce söylediklerimizi iyi tartmamız gerekiyor dostlar. Üslubumuz kötü olursa sözlerimiz tesir etmez. Yanlış etki yapar daha çok.

Kibirli insanlarda çok görüyorum bu kötü huyu. Küçümseyen bakışlar da eklenebiliyor kötü üsluba. İkisi birleşince çekilmez oluyor. Cheesy
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Sözler insanı vezirde eder rezilde eder.

Lisede edebiyat dersinin öğretmeni anlatmıştı bize. Arap coğrafyasında alim birisi birgün topluluğun karşısında yüksekçe bir yerden bağırarak der ki "Sizin taptığınız benim ayaklarımın altındadır!".  Bunu duyan topluluk anlık bir öfkeyle bu alimin idam edilmesini sağlar. Aradan asırlar geçer Yavuz Sultan Selim bu toprakları fetheder ve bu alimin olayı kulağına gelir. Sorar soruşturur bu alimin dediği yeri bulur ve kazdırır. Kazdırdığında görür ki tonla altın yer almaktadır orada. Çok doğrudur aslında alimin dediği insanlık tabiri caizse dünya malı altına tapmaktadır ancak bunu kendine yediremeyen insanlar bu alimi canından etmiştir.

Bir diğer hikaye ise defeaten paylaşmışımdır bu forumda. Hristiyanın birisi incil okurken canı şarap içmek ister, diğer bir hristiyan ise şarap içerken incil okumak ister. Soluğu papazın yanında alırlar. Birisine içebilirsin der, diğerine içemezsin der. Sonra ikisi yanyana gider ve papaz açıklar: Eğer İncil okuyarsan tüm dikkatini incile vermen gerekir şarap içmemelisin, diğerine de her ne yaparsan yap canın incil okumak isterse okuyabilirsin der.

Sözler belki de kalemden sonra en keskin güçtür. Bunu en iyi kadınlar kullanır bir bakmışsın ki hoooop istediğini yapıyorsundur ve hiç farkına varmamışsındır Cheesy
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
Son zamanlardaki haberlerin temelinde bu yatıyor. Yurtdışına giden okumuş çocuklarımız için mühendis ihraç ediyoruz dediler. Ete zam geldiğinde kuyrukları azalttık dediler. Benzerleri çok fazla.

İyi de bu örneklerde üslupda hoş değil ki, ete zamdan sonra yapılan açıklama tamamen komedi, bu olayı algı yönetimi şeklinde çevirmektir, insanların et yiyecek paraları yok ama sorarsan herşey güllük gibi konuşuyorlar, ülkemiz şu an yurtdışına kalifiye eleman gönderiyor, doğrusu beyin göçü veriyoruz,

@kriminall  hocam bu üslupların savunulur biryanı yok zaten. Yunus Emre'nin bir siiri var "Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı" diye. Son dönemlerdeki bu sözler hep görev affı ile sonlanıyor.

Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz

Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz

Kelecilerin pişirgil yaramazını şeşirgil
Sözün us ile düşürgil dimegil çağ ede bir söz

Gel ahî ey şehriyâri sözümüzü dinle bâri
Hezâr gevher ü dinârı kara taprağ ede bir söz

Kişi bile söz demini demeye sözün kemini
Bu cihân cehennemini sekiz uçmağ ede bir söz

Yürü yürü yolun ile gâfil olma bilin ile
Key sakın ki dilin ile cânına dağ ede bir söz

Yûnus imdi söz yatından söyle sözü gayetinden
Key sakın o şeh katından seni ırağ ede bir söz

Yunus Emre
Kayıt Tarihi : 24.2.2010 11:47:00

https://www.antoloji.com/soz-ola-kese-savasi-siiri/
legendary
Activity: 2520
Merit: 1024
Leading Crypto Sports Betting & Casino Platform
Başlığı sevdim gayet. Çünkü çok doğru bir noktaya parmak basıyor. Bir insanın içerisinde doğruları ortaya koymak ya da çıkarmak için fırtınalar esiyor olabiliyor. Ama doğruları söylemek kadar bunu söyleyiş biçiminin de çok büyük bir önemi bulunuyor. Karşınızdaki kişiye bunu açıklarken örneğin ona hakaret ederek, gereğinden fazla yüksek tondan konuşarak veya onu bastırmaya çalışarak konuşursanız anlatmak istediğiniz doğrunun değeri bir anda ciddi oranda düşer. Böylece söylediğiniz söz amacına ulaşamadan havada kalır. O yüzden her ne kadar bir durum sinirimizi bozsa da bunu en iyi şekilde aktarmaya bakmak lazım ki daha etkili olsun.
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Bir doğruyu her yerde söyleyemezsiniz maalesef. bununla ilgili sevdiğim de bir söz var doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye. doğru söylemek mesele değil, mesele bunu doğru aktarabilmekte. ustalık budur, söz sanatı, kelimeler ile dans etme edebiyatını yapan insan hayatın her evresinde bunu sonuna kadar faydasına yaşar.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
Son zamanlardaki haberlerin temelinde bu yatıyor. Yurtdışına giden okumuş çocuklarımız için mühendis ihraç ediyoruz dediler. Ete zam geldiğinde kuyrukları azalttık dediler. Benzerleri çok fazla.

İyi de bu örneklerde üslupda hoş değil ki, ete zamdan sonra yapılan açıklama tamamen komedi, bu olayı algı yönetimi şeklinde çevirmektir, insanların et yiyecek paraları yok ama sorarsan herşey güllük gibi konuşuyorlar, ülkemiz şu an yurtdışına kalifiye eleman gönderiyor, doğrusu beyin göçü veriyoruz,
full member
Activity: 545
Merit: 124
Reward: 10M Shen (Approx. 5000 BNB) Bounty
Her ikisi de önemli bence. Her iki yorumcuda doğruyu söylüyor ama insanlar gerçekleri direkt duymak istemiyor ne yazık ki.
Boşuna demiyorlar doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar diye. Sadece doğru söylemek değil. O doğruyu nasıl nifade ettiğinde önemli.
Aynı durum bizim için de geçerli. Çoğu kimse kendisini kırmadan dökmeden bir şeyleri ifade eden kişileri yanında ister  bam diye söyleyeni değil.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
Son zamanlardaki haberlerin temelinde bu yatıyor. Yurtdışına giden okumuş çocuklarımız için mühendis ihraç ediyoruz dediler. Ete zam geldiğinde kuyrukları azalttık dediler. Benzerleri çok fazla.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
Bakış açısı ve söyleyiş biçimi anlam olarak aynı sonucu versede biri olumlu cümle biri olumsuz cümle. Doğal olarak olumlu bir cimle kulağa daha hoş gelebiliyor malum bir kanalın haber yapması gibi... mesela ekmeğe zam geldi haberi kötü karşılanırken bu haberi obeziteye tokat şeklinde yaparsanız farklı algılanır.
copper member
Activity: 644
Merit: 269
Her doğru her yerde söylenmez gibi bir cümle de var aslında. Üslup ile birleşince ortaya çok doğru bir söz çıkıyor. Yanlış üslup, Doğru sözün gerçekten celladıdır. Bütün doğrularını yanlış bir anlatım tarzıyla ortaya koyarsan haklıysan bile haksız duruma düşebilirsin.
legendary
Activity: 2324
Merit: 1176
Yıllar önce duyduğum bir hikayeyi anımsattı bu olay bana hatırladığım kadarıyla söyleyeyim bir ürünü pazarlamak için satış pazarlama uzmanı alınacak ve mülakatta ürün tanıtılıyor bu ürünü nasıl pazarlarsınız deniyor mülakata çok iyi üniversite mezunları katılıyor bir de pazarlamadan anlayan birisi katılıyor tabi üniversite mezunu arkadaşlarımız ürünün başarı kısmını överek anlatıyorlar şöyle iyi böyle güzel klasik cümleler ile pazarlamacı ise aynı şeyi öyle bir üslup ile anlatıyor ki atıyorum başarısızlık oranı yüzde 5 olan ürünü diğer mülakata gelenler sadece yüzde 5 başarısızlık oranı var diye anlatırken, pazarlamacı yüzde 95 başarı oranıyla çalışıyor gibi bir cümleyle işi alıyor yani diyeceğim şey sizinki ile paralel üslup her şeyin başıdır
hero member
Activity: 966
Merit: 764
Yazının sonunda bir hikayeyle bitireceğim ama önce konu başlığında belirttiğim ve günümüzde bazı iyi şeylerin olmasına fırsat bile verilmeden, sırf üsluptan dolayı gerçekleşmeyen bazı durumlar aklıma geldi. Artık iki adımda bir denk geldiğimiz sokak röportajlarında kendini ifade eden bir kişinin üslubunun yanlış olmasından dolayı söylediği doğruların görünmemesi durumuyla çok sık karşılaşıyorum. Ya da bize göre yanlış bir kişinin doğru bir davranış sergilemesinden sonraki önyargılı yaklaşımımız yüzünden o doğruyu göremememiz.  Bunun gibi bir çok örnek verebilirim. Varsa sizlerden de örnekler okuyabiliriz. Geçelim hikayeye ki konu başlığımız anlam kazansın...

Kral bir gün rüyasında tüm dişlerinin döküldüğünü görmüş. Bunun üzerine rüya yorumcusunu çağırtmış. Adam, kralın rüyasını endişeyle dinlemiş ve şöyle yorumlamış;
- Kralım, size kötü haberlerim var. Bütün dişlerinizi kaybetmeniz, tüm ailenizi kaybedeceğiniz anlamına geliyor.

Bu yoruma fena halde öfkelenen kral, rüya yorumcusunu zindan attırmış. Sonra da başka bir yorumcu çağırtmış. Rüya yorumcusu kralın anlattığı rüyayı dinledikten sonra şöyle söylemiş;
- Kralım size iyi haberlerim var. Siz ailenizin en yaşlısı olacaksınız, tüm aile fertlerinden daha uzun yaşayacaksınız.

Kral çok sevinmiş ve yorumcuyu cömertçe ödüllendirmiş.

Saray erkânı bu duruma çok şaşırmış ve rüya yorumcusuna;
- Senin yorumun zindana atılan yorumcunun söylediklerinden çok da farklı değildi fakat sen ödül alırken o neden cezalandırıldı? demişler.
- Haklısınız, demiş yorumcu. İkimiz de rüyayı aynı şekilde yorumladık. Fakat mesele ne söylediğiniz değil nasıl söylediğinizdir, demiş.



Bana kalırsa mesele nasıldan ziyade ne söylediğimizdir ama hikayeyi değiştirmek istemedim. Her şeyden önce doğru söz söyleyebilmemiz dileğiyle...
Jump to: