Topic: Yazık oluyor bu ülkeye diyeceğim ama..Kime söylüyorsun? (Read 330 times)

Ülke tam olarak hak ettiği gibi yönetiliyor.

@bobita dayanamamış, insan torba için, poşet için bunları yapar mı diye, soruyor.

Ben yapar diyorum. Çünkü bunu istiyor, kendisine köpek muamelesi yapanı baş tacı ediyor. Böyle olmasını istiyor aşağılanmak, aşağılanarak

yönetilmek, zerre insani vasıflardan uzaklaştırılıncaya kadar ne yapılması gerekiyorsa tabi olmak, muhtaç olmak istiyor.



arkadaşlar bu adamlar dün yahut, beş yıl önce gelmedi. 16 sene oldu. buradan anlaşılacak olan ortada, kişilere zorla, sizi zaten hakkınız olanı almaya davet ediyoruz deseniz nafile. asgari düzeyde akli yeterliliği olan toplum ilk seçimde kovardı bunları. süreç olağan işledi, mevcut halini aldı. üzgünüm, torunlarımızın geleceği dahil ipotek altında. görünen haliyle de çıkış yakın değil.

  @bobita

Çok güzel bir yazı ve örnek olmuş

Fanatizm ve inanç gerçekten insan beynindeki sorgulama ve mantık yürütme bölgelerini ciddi şekilde manipüle ediyor, "körü körüne" diye tabir ettiğimiz durum yaşanıyor. Bu muhtemelen insanın illa bir yere aidiyet veya toplumsal bağlılık hissetme ihtiyacından kaynaklanıyor.
17-25 Aralık sürecinde (doğrudur, yanlıştır, konu o değil, başka bir şeyden bahsedeceğim) çıkan paralar konusunda ne düşünüyorsunuz diye sokağa soruyorlardı, belirli kesimin cevabı belliydi: gak guk, dızzt bızzt, mezdeke... Hatta çok iyi hatırlıyorum, bir kadın şunu demişti: Onlar halifemizde toplanan cihat paraları. Neden? Çünkü öyle bir cevap kafasındaki uyuyan, atıl hücrelerin uykuya devam edebilmesini sağlıyordu.
Şimdi yazacaklarım kurgu değil, gerçekten yaşadıklarım:
Adama diyorum ki,
- ZATEN YAPMALARI GEREKEN GÖREVLERİ DIŞINDA ne gibi iyi şeyler yaptılar, bir anlat bakalım
- Duble yol yaptılar
- Peki yol yapmak kimin görevi?
- ....(kıvıracak, uygun müziği arıyor) Ama her şeyi devletten beklememek lazım
***
Bir başkasıyla:
- Eskiden IMF'ye bir sürü borcumuz vardı, bak, şimdi biz borç verelim diyoruz
- İyi de 10-15 milyarlık IMF borcu vardı ve evet bitti, ama şimdi  350 milyar dolar dış borç var, birkaç yılda neredeyse üçe katlandı?
- Amariganın da borcu var, o normal

Birinci diyaloğun geçtiği kişinin tüm dünyada geri kalmış, yozlaşmış ülkelerde altyapı işlerinin çok yaygın olduğunu, çünkü en çok avanta/rüşvetin o işlerde döndüğünü düşünmesi için 20-30 beyin hücresini daha yorması yeterli aslında ama bireylikten tebalığa geçiş operasyonunun başarılı bir ürünü olduğu için bunu yapamıyor.
İkincisinin durumu daha da vahim, tebalaştırma operasyonu zaten çoktan bitmiş ancak bir sonraki aşama da başarıyla tamamlanmış.
Bir sonraki aşama ne diyeceksiniz?
Bunun cevabını şöyle kaynak göstererek vereyim:
Stephenson, G. R. (1967). Cultural acquisition of a specific learned response among rhesus monkeys. In: Starek, D., Schneider, R., and Kuhn, H. J. (eds.), Progress in Primatology, Stuttgart: Fischer, pp. 279-288.

Bir grup bilim insanı bir kafese 5 maymun ve tepesinde muzlar bulunan bir merdiven yerleştiriyor,
Bir maymun merdivenin tepesindeki muzlara ulaşmaya çalıştığında bilim insanları maymunu soğuk suyla sırılsıklam ıslatıyorlar,
Her maymun aynı denemeye giriştiğinde buz gibi soğuk su ile ıslatılıyor,
Bir süre sonra, ne zaman bir maymun merdivene tırmanmaya yeltense diğerleri o maymunu engellemeye, hatta dövmeye başlıyor,
Bunun üzerine doğal olarak, muzlar ne kadar cezbedici olsa da hiçbir maymun merdivene tırmanmaya cesaret edemiyor,
Daha sonra bilim insanları maymunlardan birini kafesten alıp farklı bir maymunu içeriye bırakıyor, bu yeni maymunun yaptığı ilk şey merdivene tırmanmak oluyor ve diğerleri onu hemen dövüyorlar. Birkaç kez dövüldükten sonra yeni maymun da nedenini bilmemesine rağmen merdivene tırmanmaktan vazgeçiyor,
İkinci bir maymun daha başka bir maymunla değiştiriliyor ve yine aynı şey oluyor, ilk maymunun yerine gelen maymun da yeni maymunu dövenler arasında yer alıyor,
Üçüncü maymun kafesten çıkarılıp yerine başka bir maymun geliyor ve sonuç aynı, dördüncü, beşinci maymun da değiştiriliyor ve aynı davranış devam ediyor,
En son durumda, kafeste daha önce soğuk suya hiç maruz kalmamalarına rağmen merdivene tırmanmaya çalışan maymunu döven 5 adet maymun kalıyor....

Ve böylece, öğretilmiş davranışı öğretenin korumaya çalışmasına gerek kalmıyor, çünkü öğrenenler zaten ölümüne savunup, uyguluyor.
Geldiğimiz nokta da bu malesef.

Maalesef güzel ülkemizde çok olağan durumlar bunlar. Daha fazlasına tanık olmak için bir kaç kelime ile internet üzerinden arama yapmak yeterli oluyor. Günün büyük bir bölümünde siyaset konuşulan bir ülkeden öteye gidemiyoruz maalesef 

  uzun uzun yazıyorum da, bu benim mühimsediğim bir konu. ülkemizin geleceğini parlak görmüyorum. gerçeklerin farkına varıp harekete geçmek lazım. yoksa oyla sandıkla olacak iş değil.  sandık koyunca %51 i kaybetmemek için devlet eliyle her türlü hukuksuzluğu yapıyorlar.


tarafsız olması gereken trt sabahtan akşama muhalif partilere saydırıyor, saadete bile sayıdırıyorlar bunlar tüm dünyada yayın olarak kayıt altındayken yapılıyor.

 yani tarafsız olması gereken, devlet memurları bürokratlar, savcılar hakimler 7-24 yayında değiller ki. tüm dünyaya yayın yapanlar böyleyse, görevini kamera altında yapmayanların taraflılığı artık hangi boyuttadır sen hesap et.

   atatürk zamanında geri kalmış ama yüzünü medeniyete dönmüş ilerlemeye çalışan bir ülkeydik. şimdi değiliz.
   şu anda başkanlıkla yönetilen bir ortadoğu ülkesiyiz,  bir kesim insan ciddi zulüm görüyor ülkede. 2019 da mitolojik safsatlarla hamasetle baskı görüyor. bunu önce görmek lazım.   bunu değiştirmek için önce bunu bir kabul edip ona göre davranmak lazım.

Afganistanda da yaşayan kesim şu anki akp lilerden çok daha kötü şartlarda yaşıyor. ve yılmadan talibanı destekleyen çok ciddi bir kesim var. inanç böyle bir şey.    

 gerekirse meydanlara aş evleri kurarlar kimse aç kalmaz merak etme karınlar doyar, aş evlerinden çıkıp gene oyunu basarlar.

 kriz derinleşince insanlar aç kalınca doğruyu yanlışı ayırt edebilen bir topluma dönüşmeyiz. tam tersine radikallik artar.  dünyanın her yerinde böyle. Kökten dinci kesimin kriz derinleşince bir gece de, modern medeni bir toplum haline gelmesini beklemek mantıklı değil.  aksine daha da radikalleşecek türkiye. ve radikkallikten en çok zarar gören kesim, kurallara uyan topluma saygı duyan kesim olur.



dikkat edersen; Sebze meyve kuyruğundaki aç adam iktidara sövmüyor.  sinirden gözü dönmüş şekilde chp ye sövüyor ecevite kayıyor tüp kuyruğu vardı diyor. kime atacak sence oyunu.


millet aç kalıp namus derdine düşünce merak etme medeni kesim kimsenin karısına kızına tenhada saldırmaz. Aksine gene eve kapatılmış baskılanmış kadınların değil, medeni (yollu(!))  kadınların korkacağı bir tablo oluşur. hatta dikkat edersen öyle bir ülkede yaşıyoruz.


Rejim artık değişti. bunu net bir şekilde görmek lazım.  siyasiler başkanlıkla her ne kadar işte rejim değişmiyor yönetim değişiyor vs diye oy topladılarsa da rejim değişti.  başkanlık bal gibi de cumhuriyet rejiminin değişmesidir.

Ben öyle olacağını düşünmüyorum, bu ülkede başı belaya girecek olanlar kendinden üç gömlek büyük Land Rover’e binen türbanlı kadınlar. Orta Doğu ülkesi olduğumuzu da kabul etmiyorum, Atatürk döneminden sonra sıradan bir Orta Doğu ülkesinden çok daha fazlası olduk. İnsanlar aç karnının derdine düşüp, namus derdine girdiklerinde kime ne olacağını hep beraber göreceğiz.

Benim de kastettiğim o yöneticiler değil orada. dikkat edersen, kendinden ve ailesinden başka kimseyi düşünmeyen insanlar. ülkedeki problem ahlaksız düşük ahlaklı toplum yapısı. Ben aptal olduklarını düşünmüyorum, ahlaksızlar ve çakallar.  


  Onlarda bazı konularda senin gibi düşünüyor,   ''  bireysel olarak yapacağımız bir şey yok. En iyi şey kendimizi ailemizi akrabalarımızı kimseye muhtaç etmeyelim, gerisi de enayliktir.  ''


burda gerisi diye kastedilen, ülkeye topluma faydalı işler için çabalamak, efor sarfetmek, özverili davranmak, katma değer yaratmaya çalışmak.


bu davranışlara işte ortadoğu toplumlarında enayilik olarak bakılıyor. primitif insanlara göre bu enayilik oluyor.  ülkenin %90'ı bu zihin yapısında olduğu sürece, toplumun ahlaksızlığı düzelmeyecek.


Belki anti demokratik bir söylem olacak ama;  medeniyeti anlamakta, medeniyetle problem yaşayan insanlara medeniyeti öğretmenin tek yolu devlet eliyle zor kullanmaktır. 15 yaşında insanları alıp satan evlenen,  eşşeklerle cinsel ilişki yaşayan, trafikte silahla insan öldüren kişileri de tatlı dille, anlatarak eğitemezsiniz. Ama türkiyenin %20-30 unun, medeni yaşamla çok ciddi ve çok ağır problemleri var. bu kadar insanı zorla eğitmek artık imkansız.


Geçen yeni haberim oldu.


Siyer  diye bir sınav var,    Bunu hizbullaha yakınlığıyla bilinen hüda par ın bir derneği yapıyor.


Bunu milli eğitim yapmıyor ama sınav Türkiye genelinde yapılıyor,   sıkı durun, bu sınav meb in tahsis ettiği okullar da yapılıyor, gözetmenler vs de var.  her türlü imkan var yani. sınıflar haremlik selamlık kız erkek ayrı. türkiye genelinde. milli eğitim okullarında yani bu.  Adamlar kendi sınavını yapıyor, kendi sertifikasını veriyor.


şimdi hristiyan ya da budist bir topluluk. milli eğitim okullarında sınav yapsa, milli eğitim de her türlü altyapıyı sağlasa,  sonra bunlar kendi kafalarına göre sertifika diploma verse.  bu akla mantığa yatar mı.  neye göre sertifika veriyorlar? hangi yetki ile sınav yapıyorlar?

Türkiye artık geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Eski türkiye iyi kötü yönünü belirlemiş bir ortadoğu ülkesiydi.  


artık bu geri dönüşü olmayan yolda, başkanlıkla yönetilen tescilli bir ortadoğu ülkesi oldu.

bizim artık ortadoğu ülkelerinden ne zihin yapısı olarak, ne de yönetim olarak en ufak bir farkımız yoktur.  en az 20-30 sene, azınlıkta kalan %40-49 luk kesim. ciddi zulüm görüyor ve görecek.   pakistanda, ırakta vs,  yüzünü medeniyete dönmüş,  uluslar arası toplumlara entegre olmaya çalışan, çağı yakalamaya çalışan insanların nasıl zor ve başı beladan kurtulmayan bir hayatı varsa, bizim de böyle bir hayatımız olacak.

Bu ülkeyi bu hale getirenler kendini düşünen yöneticiler değil, kendini bile düşünmekten aciz sadece içgüdüleriyle yaşayan aptal seçmen kitlesidir. Türkiye çok güzel bir ülke olabilir ama senin veya benim bu ülke için bireysel olarak yapabileceğimiz en iyi şey önce kendi ailelerimizi kimseye muhtaç etmemektir, gerisi enayiliktir.

bu ülkeyi bu hale getirenlerin de ailesi ve akrabaları kendi çevreleri haricinde kimse umurunda değil. ortadağu kafası işte bu.  O geri kafalı tiplerin de emin ol kendilerine göre haklı nedenleri var.  senin de kendine göre haklı nedenlerin var. körler sağırlar birbirini ağırlar misali. Herkes kendine göre haklı neden buluyor, sadece kendini ve çevresini düşünüp gerisini umursamamak için.

Bu ülke insanı hakkında cümle yazmaya bile değmez, ailem ve akrabalarım dışında kimse umurumda değil. İnternette bir şeyler yazarak kendimi potaya sokacak kadar da aptal değilim artık, eskiden olsa neyse.

Verdiğin örneklerin hepsi birbirinden beter, milletin bu haline hayret etmemek mümkün değil.

black fridayda çılgınlar gibi alışveriş yapanlardan pekte bir farkları yok aslında, 4 saat tanzim satışı kuyruğunda bekleyip 1 2 lira indirimli hıyar alan amcaların durumu daha vahim şuan.

   Söylenecek çok laf var da.... Bakıyorum da  artık umut yok ya. Yok yani.

Siyaset, politika ülkemizde iyi değil. Ahlaksızca ve çok ucuz, adice. Ülkeye, millete, gençlere, çocuklara örnek olması gereken siyaset adamlarına bakın bir, Cumhurbaşkanından tut bakanına, millet vekiline kadar bu tayfanın konuşmaları ve sözlerinde ki kalite sıradan bir pavyon fedaisininkin den  öteye gitmiyor.  Ahlak, kültür, söz ve davranışları ile nitelikli örnek insan olması gereken bu kişiler ergen çocuklar gibi birbirlerine laf sokma  yarışındalar.   Neymiş efendim "Osmanlı Tokadı atacaz, yok illet partisi, yok zillet partisi" .

Ne iktidarında ve muhalefetinde iş var memleketin. Arada olan halka oluyor. Halkında sığır olanı çok, o sığırların yanında nitelikli insan olanlar da heba olup gidiyor. 

Konuyu açan arkadaş doğru söylemiş. ilk okulda  öğretmenlerimiz  şunu derdi "Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesindir." bu sözleri çok iyi hatırlıyorum ben.  Bitti o günler, artık para bok olduğu için  her şeyi ithal ediyoruz neredeyse. Böylece kendi kuyumuzu kazmaya devam ediyoruz. Dibi görmekte ısrarcıyız.

Her gün birkaç kez haber seyreden birisiyim. Artık bu siyasilere acıyarak bakıyorum. Birbirlerine bok atmaktan ileri gidemiyorlar. Milletin meclisinde ki adamlara bak yani.
 Çoğu  daha 1 sene önceki söylediği sözü  (Yalanı) unutur yeni yalanlar söyler. Bir söylediği bir söylediğini tutmaz. 
 Kimi, daha 1-2 yıl önce itin götüne sokmaya çalıştığı adama şimdi toz kondurmaz onun yalakası olmuştur.

 Döneklik desen var, çarkıfelek gibi hepsi, yalan, palavra desen var. Hepsinin hakkında tonlarca video ve ses kaydı var yalanları ve sözleri ile ilgili.
Ama surat surat değil ki adamlarda. Koltuk sevdası başka hiç bir şeye benzemiyor kanımca.

En kötüsü de, bunlara halâ prim veren ve uyanamayan Türk halkı var.

Not : Aklıma birden geldi de şunu da  yazayım.  Elin oğlunun MARS'a 15 yıl önce gönderdiği keşif aracı henüz yeni bozulmuş irtibatı kesilmiş dünya ile adamlar buna üzülüyorlardı.      Haa bizde .....Yerli otomobil yapacaktık dimi? ne oldu o iş 

İşte bir ülkenin gelmiş olduğu bir Nokta açıkcası burada onu görüyoruz diyebiliriz.

Bir torba için Millet birbirini ezmeye çalışır farklı Nühanslara ve şekillere girer. Bu işin bir sonu yoktur tamamen cahillik veya başka bir şey olarak algılanabilir.

şu jenerasyon ölmeden bu ülkenin işi zor belki bi 45-50 sene sonra eski jenerasyon yavaş yavaş ölünce ancak düzelik ülke diyeceğim de millet anadan babadan ne gördüyse o yoldan devam ediyor bir de bu durum var kısaca cahil adam ile uğraşmak çok zor yazık bu ülkeye içindeki insanlara değil atamın hatırası şu ülkeye yazık yalnızca

Bir laf vardır

bir delil ile 40 alimi yendim ama 40 delil ile bir cahili yenemedim

İstersen dünyanın varoluş amacını anlat bu aklı kıt insanlara anlamazlar efenim bu millet cahil cahil ne yazık ki cahil kaldı. Osmanlı'nın zirvede olduğu yüzyıllarda batı dinle sorun yaşıyordu şimdi ise tam tersi. Bu ülkeye format atıp Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına göre tekrardan düzenlemek lazım.

Bir zamanlar Atatürk'ün peşinden dünyanın devlerini topraklarımızdan kovalıyorduk, o iş bitti, kendi yağımızla kavrulmayı öğrendik, bize ilkokulda şunu öğretirlerdi: Türkiye tarımda kendi kendisine yeten 7 ülkeden biridir. Uçak fabrikası bile kurduk, zamanında gayet başarılı üretimler yapıyordu.
Şimdi durum ne?
Sadaka için yalvaran, gururu, onuru zerre kadar önemsemeyen, götün kılı olmakla övünen ve 3 kuruşluk beleş mal için her türlü rezaleti, soytarılığı yapan sürülerin yaşadığı bir yer olduk.
Beni öldürsen yapmam ama ihtiyacı olana hadi kömürü anladım, hadi 5 kilo makarna bir süre karın doyurur, onu da anladım.
Torba lan torba, 1 tane 3 kuruşluk siktiri boktan bez torba. Suratına sıçtığım, insan 1 tane torba için kendini bu hallere düşürür mü?



Resim açılmazsa direkt link: https://i.postimg.cc/Z54kS0wy/bez.jpg