Author

Topic: yeni bir şeyler (Read 114 times)

hero member
Activity: 1162
Merit: 719
January 10, 2024, 10:50:13 AM
#13
Bana kalırsa Anadolu'da hoşgörü kültürünü yaymaya çalışan tek kişi olmuş tüm tarih boyunca. Tabiki otorite bi kişilik olmadığı için bunu pek başaramamış. Daha bi çok fikirsel düzlemde çalışmalar yapmış. Dünyanın bi çok yerinde Mevlana'nın fikirlerini değerli bulan kuruluş, dernek var. Sevgi, hoşgörü tüm insanlığın ortak değeri çünkü. Ona ilgi duymaları normal bişi.

Mevlana'nın Afganistan'dan Anadolu'ya göç eden biri olduğunu biliyor muydunuz? Moğol istilasından kaçmış. Herkes savaşçı bi kişilik olmadığı için. Ve o dönemde Moğollara karşı koymak imkansız bişi olduğu için savaştan kaçmasını yadırgamıyorum. Bugün Afganistan'dan kaçanlar da aynı şekil kaçıyor. Ama içlerinde Mevlana yok.
sr. member
Activity: 812
Merit: 293
Eloncoin.org - Mars, here we come!
January 07, 2024, 12:02:22 PM
#12
80 lerin sonunu hatirlayan biri olarak o dönemki bereket hiçbir şeyde yok şu anda. evet çok eski bir dönem değil ama yine de tahammül sınırlarımız daha genisti, daha anlayışlıydik, şimdi ise inanılmaz bir hız var herşeyde, tamamen yetişme telasindayiz hayata dair ne varsa, ki bu her kesim için geçerli, herkes kendi kazancı kadar koşuyor hayatın peşinden, ve bazıları kazancından daha çoğunu beklediği için bu koşudan, oturup soluklanacak ne bir yer bulabiliyor, ne de bunu idrak edebilecek zaman. Gelişmiş ülkelerde birçok şey belli bir skalada artıp azalıyor, yeni nesil asansörler gibi hicbirsey hissetmiyorsunuz desem yeridir, bizim gibi ülkelerde ise iki gün üst üste farklı şeylere maruz bile kalabiliyoruz, acemi bir şoförün dur kalkı gibi bütün hoyratlik sırtımızdan geçiyor, ve daha kötüsü ya bu hoyratliga çok alıştık, ya da şoföre.

O zamanlarla şimdinin farkını soran yaşça gençlere şöyle söylüyorum: Evet, suç ve kötülük insan var olduğu sürece daima içimizde yer alacak ama o yıllarda güvenlik kamerası diye bir kavram yoktu, gördüğünü kayıt altına alabileceğin bir şey yoktu, bir yere bir şeyi şikayet etmek için gidip dilekçe vermen gerekiyordu vb. Ama o zamanın çocukları güvenle sokakta oynar, oyun saati bitince anne baba camdan eve çağırırdı, şimdi her yer güvenlik kamerası, her şey çok daha denetlenebilir durumda ama aklı olan çocuğunu yanından ayırmaz.

Teknoloji ne kadar etkili oldu bilemem ama mutlaka bir yerlerinde bu aksakligin hocam. Eskiden toplumun otokontrol mekanizması daha aktifti. Ben mahalle kültürü olan bir yerde büyüdüm, mahalleden yabancı bir araba ikinci kez geçince mutlaka durdurulur hayırdır hemşerim denirdi. İnsanlar mahallelerinden apartmanlara hatta sitelere geçmek zorunda kaldılar, karşı komşusunu tanımıyor artık insanlar bırakın mahalle kültürünü.

Teknolojiden bahsettim havada kalmasın, gittikçe daha hızlanan teknoloji, daha hantallastirdi bizleri, bu hantallasma peşinden birçok bosvermisligi getirdi.
legendary
Activity: 2506
Merit: 1287
★Bitvest.io★ Play Plinko or Invest!
January 06, 2024, 06:22:18 PM
#11
80 lerin sonunu hatirlayan biri olarak o dönemki bereket hiçbir şeyde yok şu anda. evet çok eski bir dönem değil ama yine de tahammül sınırlarımız daha genisti, daha anlayışlıydik, şimdi ise inanılmaz bir hız var herşeyde, tamamen yetişme telasindayiz hayata dair ne varsa, ki bu her kesim için geçerli, herkes kendi kazancı kadar koşuyor hayatın peşinden, ve bazıları kazancından daha çoğunu beklediği için bu koşudan, oturup soluklanacak ne bir yer bulabiliyor, ne de bunu idrak edebilecek zaman. Gelişmiş ülkelerde birçok şey belli bir skalada artıp azalıyor, yeni nesil asansörler gibi hicbirsey hissetmiyorsunuz desem yeridir, bizim gibi ülkelerde ise iki gün üst üste farklı şeylere maruz bile kalabiliyoruz, acemi bir şoförün dur kalkı gibi bütün hoyratlik sırtımızdan geçiyor, ve daha kötüsü ya bu hoyratliga çok alıştık, ya da şoföre.

O zamanlarla şimdinin farkını soran yaşça gençlere şöyle söylüyorum: Evet, suç ve kötülük insan var olduğu sürece daima içimizde yer alacak ama o yıllarda güvenlik kamerası diye bir kavram yoktu, gördüğünü kayıt altına alabileceğin bir şey yoktu, bir yere bir şeyi şikayet etmek için gidip dilekçe vermen gerekiyordu vb. Ama o zamanın çocukları güvenle sokakta oynar, oyun saati bitince anne baba camdan eve çağırırdı, şimdi her yer güvenlik kamerası, her şey çok daha denetlenebilir durumda ama aklı olan çocuğunu yanından ayırmaz.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
January 06, 2024, 02:26:11 PM
#10
Edison ölmeden evvel 11 sene ölüler ile iletişim için cihaz geliştirmeye çalışmış
https://twitter.com/timecaptales/status/1743314477414506765?t=we-pYyVc3jSHoG66eJXq_Q&s=19

aslında spirütüalizm popüler kültürde üstünkörü işlenen bir konu, yabancı istihbarat birimlerinin cinleri kullandığı biliniyor. daha neler var neler...


@wolwoo  hocam kendimle ilgili bir şey söyleyeyim sana. Bu yazdıklarınla ne kadar örtüşür bilmiyorum. Benimle ilgili olacak şeyler gördüğüm garip rüyalar ile bir şekilde olumlu yada olumsuz olacağı bir şekilde rüyada bana geliyor. Arada gördüğüm rüyaların ne olduğunu çok uğraşmama rağmen ne olduklarına dair hiç bir şey bulamıyorum. Ama çözdüklerim oldu. MEsela arabalar aile büyüklerimi gösteriyor. Hep abalarla ilgili gördüğüm rüyalarda hep birden fazla arabam olur bunlardan birine bir şey olur ve aile büyüklerinden birine de bir şey olur.

Araba harici epeyce farklı şeyin yıllar içinde bendeki karşılıklarını çözdüm.

2 dünya savaşı bombardıman yagmur tel örgü makineli tüfek gibi korkunç ortamları görünce eğer hastaysam hastalıktan kurtulurum. Çok kere oldu.
sr. member
Activity: 812
Merit: 293
Eloncoin.org - Mars, here we come!
January 06, 2024, 01:01:59 PM
#9
80 lerin sonunu hatirlayan biri olarak o dönemki bereket hiçbir şeyde yok şu anda. evet çok eski bir dönem değil ama yine de tahammül sınırlarımız daha genisti, daha anlayışlıydik, şimdi ise inanılmaz bir hız var herşeyde, tamamen yetişme telasindayiz hayata dair ne varsa, ki bu her kesim için geçerli, herkes kendi kazancı kadar koşuyor hayatın peşinden, ve bazıları kazancından daha çoğunu beklediği için bu koşudan, oturup soluklanacak ne bir yer bulabiliyor, ne de bunu idrak edebilecek zaman. Gelişmiş ülkelerde birçok şey belli bir skalada artıp azalıyor, yeni nesil asansörler gibi hicbirsey hissetmiyorsunuz desem yeridir, bizim gibi ülkelerde ise iki gün üst üste farklı şeylere maruz bile kalabiliyoruz, acemi bir şoförün dur kalkı gibi bütün hoyratlik sırtımızdan geçiyor, ve daha kötüsü ya bu hoyratliga çok alıştık, ya da şoföre.
legendary
Activity: 2254
Merit: 1446
Cashback 15%
January 06, 2024, 05:33:15 AM
#8
geçtiğimiz yıllarda metaverse/ai ile bir kadın ölen çocuğu ile konuşmuştu. tabii ki de gerçeği değil yansıması ile ve kadın çok kötü olmuştu. şimdi düşününce aa ne güzel bir olay diyoruz ama bir an düşünün ve sevdiğiniz bir kişi ile bu şekilde iletişime geçtiğinizi. (devrik cümleye bak lan.) son derece korkunç bir durum. ben istemezdim.
geçtiğimiz gün 20 yaşındaki bir çocuk ile konuşuyorum. "abi her şeye çok geç kaldım." vs gibi bizim de zamanında dediğimiz gibi klasik ergen laflarını söylüyordu. kendi hayat hikayemi anlatınca "vay amk" dedi ve acayip hırslandı. baktım iyice  gaza geldi "ama sen ben değilsin, unutma bunu." diyince morali bozuldu ibnenin. ahaha yenilik her zaman iyidir.
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
January 06, 2024, 05:11:28 AM
#7
Edison ölmeden evvel 11 sene ölüler ile iletişim için cihaz geliştirmeye çalışmış
https://twitter.com/timecaptales/status/1743314477414506765?t=we-pYyVc3jSHoG66eJXq_Q&s=19

aslında spirütüalizm popüler kültürde üstünkörü işlenen bir konu, yabancı istihbarat birimlerinin cinleri kullandığı biliniyor. daha neler var neler...


Valla ölüler ile iletişim kurulabilmesi konusu gerçekten çok ilgi çekici bir olay olurdu. Düşünsenize iletişime geçiyorsun ve diyor ki sana biz hep sizin yanınızdayız hah buyur burdan sıç o zaman çünkü herkesten sakladığın sırları ifşa edebilirler. Diğer yandan cennet cehennem kavramlarına ve dahası tanrının varlığına bir açıklama getirebilir. Ya da hiç başarılamaz belki de reenkarnasyonumsu bir durum var ya da tanrı dediğimiz olgu buna hiç izin vermez.
hero member
Activity: 994
Merit: 607
January 06, 2024, 03:20:53 AM
#6
Edison ölmeden evvel 11 sene ölüler ile iletişim için cihaz geliştirmeye çalışmış
https://twitter.com/timecaptales/status/1743314477414506765?t=we-pYyVc3jSHoG66eJXq_Q&s=19

aslında spirütüalizm popüler kültürde üstünkörü işlenen bir konu, yabancı istihbarat birimlerinin cinleri kullandığı biliniyor. daha neler var neler...


Spritüalizm ilgi çekici bir gerçeklik. Cinlerin kullanılması ise saçmalık çünkü doğru söyleyip söylemedikleri bile belli olmayan, amaçları insanları kandırmak olan bir topluluk (Müslüman olmayan cinlerden bahsediyorum.) Müslüman cinler de eğer insanoğlu gibiyse zaten onlara da inanmamak lazım ne yazık ki. O yüzden cinler gerçekçi kaynak değiller. Ölülerle iletişime geçmek ise Edison gibi çalıntı proje adamlarına göre bir iş zaten.
legendary
Activity: 2072
Merit: 1137
January 05, 2024, 10:42:15 PM
#5
Edison ölmeden evvel 11 sene ölüler ile iletişim için cihaz geliştirmeye çalışmış
https://twitter.com/timecaptales/status/1743314477414506765?t=we-pYyVc3jSHoG66eJXq_Q&s=19

aslında spirütüalizm popüler kültürde üstünkörü işlenen bir konu, yabancı istihbarat birimlerinin cinleri kullandığı biliniyor. daha neler var neler...
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
December 10, 2023, 09:09:39 AM
#4
Çok güzel bir zamanlama olmuş bu konunun açılması. Nitekim bu hafta 10-17 aralık Şebi Aruz haftası olarak bilinir yani Mevlana'nın hakka yürüyüşünün olduğu haftadır ancak onun dilinden ise bu zaman dilimi " Sevgiliye kavuşma" zamanıdır. Onun felsefesini anlamak gerçekten çok zordur keza onun yolundan gitmek isteyenleri 1000 küsür günlük bir süreç bekliyor olması gerekiyordu diye biliyorum. Ayrıca onun Şems ile olan öğretmen-öğrenci ilişkisi (iki taraflıdır hem Mevlana hem de Şems birbirlerini hem hocası hem öğrencisi gibi görmektedir) dillere destandır ve sınır tanımaz özellikle Farsi diyebileceğimiz İran bölgesinden birçok insan bu haftada Konya'ya gelmektedir. Geçen sene Şebi aruz için arkadaşla bir günlüğüne Konya'ya gitmiştik akşam İran'lı birkaç kişiyle sohbetimiz iyi sarınca gelin beraber sema izlemeye gidelim dediler. Bizde bedava bilet diye sevinerek peşlerine takılmıştık. Ancak soluğu Mevlana müzesinin yakınında bir eve gidince ulan galiba böbreklerden olucaz derken bir evde normal bildiğimiz sema gösterisine bir o kadar benzeyen ama bir o kadar da benzemeyen bir gösteri izlemiştik ve bayağı şaşırmıştık.

Ve bu konu genelinde sadece Mevlana ve Şems yoktur. Ateşbazı Veli ve Şems'in yokluğunda Şems'in yokluğunu dolduran 2-3 kişi daha vardır. Rehberimizin anlattığıyla aklımda bu isimler kalmadı ne yazık ki. Bu noktayı da şu şekilde açıklamıştı.

Mevlana somut olanı görürken Şems'i kaybettikten sonra gerçek manaya ulaşmış. Yani Şems'i aya benzetir ve güneşin ışığını ve sıcaklığını yansıtan birisi olarak görür ve  diğer kişilerde de bu yansımayı görür ve hakiki sevgilinin tecellisinin her yerde herkeste olduğunun farkına varır. O ilk sema da Şems'i kaybettikten sonra Konya'daki o tarihi çarşıda gezerken bir kuyumcunun çalışanlarının altına çekiçle vururken gelen seslerin ahenkiyle kendini kaybetmesiyle ortaya çıkar. Hatta Şems'ten sonra yerine koyduğu kişilerden birisi de bu kuyumcunun sahibidir ve Mevlana'nın kendinden geçip biraz mutlu olduğunu görünce elemanlarına der ki; sakın durmayın altınlar ziyan olursa olsun umrumda değil Mevlana mutludur der. Mevlana semasını bitirdiğinde ise ahaliye seslenir alın ne istiyorsanız sizin olsun der. Bundan sonra Mevlana'yı takip eder ve Şems'in yokluğunu doldurur.

Diğer yandan Ateşbazı Veli ise de dergahın mutfağından sorumludur. Bir gün misafirler vardır yemek hazırlaması gerekir ancak odun yoktur. Mevlana'nın kulağına eğilir efendim yeterli odunumuz yoktur der ve Mevlana da ona ayakların ne güne durur der. Pirinin sözünü ikiletmez gider ocağa ayaklarını sokar kazanlar kaynamaya başlar ama hiç acı hissetmez. Bir anlık şüpheyle ayak ucuna bakar ve burada siyah bir nokta oluşur. Bu yüzden ki semazenler parmak uçlarına bakarlarmış sema gösterileri esnasında.

Rehberin anlattıklarından aklımda kalanlar bunlar. Bu hafta içerisinde gitmek isteyen olursa en azından bir rehber bulsunlar. Rehber anlatımıyla gerçekten çok güzel oluyor. Benim aklımda kalan ufak rotaları paylaşayım.

Öncelikle Müzenin karşısında başka bir müze vardı Panorama müzesi. Balmumu heykelleri ile Mevlana zamanı Konya'sı var. Ayrıca yanında da şehitlik müzesi var. Bu ikisini de gezmek güzel olur özellikle panorama müzesinin ambiansı gerçekten güzel. Buraları gezdikten sonra Alaaddin meydanına giderken yolun sonunda o meşhur Konya çarşısı var orayı gezmenizi öneririm. Alaaddin meydanına varmadan önce hemen solda bir cami vardı Mevlana ve ailesi ilk Konya'ya geldiğinde burada kalmışlar. Burada ki şadırvanda çok güzel bir eko var karşılıklı durunca sanki telefondan konuşuyormuşsunuz gibi oluyor. Biraz ileri de de bir taş vardı ismini tam hatırlayamadım Mevlana ve Şems'in ilk karşılaştıkları yermiş. Biraz daha ileride meşhur vergi meydanı var Cheesy Rivayetmiş ki Selçuklu Sultan'ı tüm Konya'yı görebilecek bir yerde saray istemiş ama Konya dümdüz. Haber salmış halka herkes 1 çuval toprak vergi getirecek ve oraya yığacak. Bu şekilde o meydan oluşmuş. O meydanın çevresinde birçok mağaza vb yerler var buraları ziyaret edebilirsiniz. Tek günlük gelmeyecekseniz Sille şehri var oraya gitmek istedim ama vakit bulamadım bayağı güzelmiş oraya gidebilirsiniz ve birkaç yerden daha bahsetmişti rehberimiz tam hatırlayamadım. Onun dışında akşam yemeği ise Mevlana'nın orada Somatçı diye bir yer vardı. Gerçekten çok güzel bir yer Mevlana zamanını yansıtan güzel yemekleri var.

-

Bende şu meşhur 7 öğüdü ekleyeyim. Gerçekten de bunları uygulayan bir insanın hayatı hiç olmadığı kolay olacaktır.

1) Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2) Ṣevkat ve merhamette güneṣ gibi ol.
3) Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4) Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5) Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol.
6) Hoṣgörülülükte deniz gibi ol.
7) Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.
legendary
Activity: 2016
Merit: 1598
December 10, 2023, 08:43:00 AM
#3
Bir şiir vardı öğrencilik yıllarımda takvim yaprağında okumuştum ve çok etkilemişti beni,

Mevlana Celaleddin Rumi'nin olması lazım, fakat sonradan sözleri aratınca hiçbir yerde bulamadım, manzum hikaye gibi şöyle gidiyor (sözler birebir doğru olmayabilir aklımda kalan bölümü yazıyorum), bunu bilen varsa şiiri ve şairi yazarsa harika olur 🦁


Gül çalmadayım
...
...
Sahibi gördü, ... eyvah ne diyor
"Tüm bahçe senin gülden ne çıkar"
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
December 10, 2023, 06:21:29 AM
#2
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî güzel söylemiş. Bizde  bu söylenenlerden kendi payımıza bir pay çıkartmak için bir çalışmaya başladık. İnşallah yakın zamanda bir göç işine girişeceğiz. Doğup büyüdüğüm ilden ayrılmayı planlıyorum. Güzel şeylerin hayalleri içindeyim. Güzel bir yere konmak için çalışmalarım var. Gerçekten geldiğim şu noktada dün geçti gitti. Gideni geri getirme gücümüz yok. Gelen günlerin güzellik getirmesi için elimizden ne geliyor ise yapmamız gerekiyor. Durmak yok.
legendary
Activity: 2072
Merit: 1137
December 09, 2023, 10:37:41 PM
#1
Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait…
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…

Mevlâna Celâleddin

yeni bir şeyler lazım bize...söz mekan fikir duygu... Roll Eyes
Jump to: