Somadaki faciadan önce bir süre ordaki açık ve kapalı kömür ocağında çalışmıştım. Mühendis abimiz işi temelden öğrenmemiz için bizi de işçi arkadaşlar gibi çalıştırıyordu. Onlarla çok vakit geçirdik yaptıkları işleri beraber yapmaya çalıştık. Ramazanda geçirdik, evden getirdikleri bir parça ekmeği bizimle paylaşmaktan çekinmediler. Yer altına yemek gönderilmiyor. Akşama kadar kendi getirdikleri azık ile idare ediyorlar. Mühendislere de 1 parça ekmek zeytin filan gönderiliyordu.
Özellikle yer altı ocakların çalışma şartları insani değil. Yerin 400 600m altında sürekli kömür soluyorsunuz. Sürekli ağır iş ve az havadan dolayı soluk soluğa içine çekiyorsun o kömürü. Yorulunca pis yere yatıyorsun. Girişte tertemiz giriyorduk çıkarken kapkara çıkıyorduk. Akşam kömür kusuyordum amk. Giriş çıkışlarda asansörlere 50 100 kişi filan aynı anda inip çıkıyor.
Kömürün yan kayacı kildir. Kil hafif su veya nem görünce şişen bir madde. Kömürün kazıldığı bazı ayaklara ulaşmak için zaman zaman çömelerek, sürünerek geçtiğimiz yerler oluyordu. İki çürük odunla tutturulmuş destekler. Demir tahkümatlar daha sağlam tabi ama onlar pahalı. Patron her şeyin en ucuzunu tercih eder. Tahkimatlar hep çürük odundan.
Kil tabakası düştüğünde yaşama şansınız yok. Nefes aldırmaz boşluk bırakmaz çünkü. Yer altında yaşam odaları yapılmalı. Onlarda yapılmıyor, bir iki tane göstermelik yapılıyor üretim yerlerine uzak mesafede kalıyor onlarda zaten depo niyetine kullanılıyor. Denetimlerde, denetim memurunu hava alanında karşılıyorlar. Oteli yemeği aşı harçlığı her şeyi ayarlanıyor. Denetimler göstermelik yapılıyor. Görmüyor duymuyorlar.
Baş mühendisin bize ilk dersi: "İşçilere sert davranacaksınız. Küfür edeceksiniz". Üstte mülayim adam aşağıda canavarlaşıyordu. Ana bacı sövüyordu. Başkaldıran işçiye yol veriyorlardı. Çok şey gördü bu gözler. Çok söyleyecek şey var. Sanal madenciliğe o zaman karar verdim. 301 kişinin öldüğü patlamada mühendis arkadaşlarımızı da kaybettik.
Allah yardımcıları olsun.
Edit: Madenciler maske takmıyorlar. Oksijen çok az olduğu için, maske takınca iyice bayılacak duruma geliyorsunuz. Kendim denedim olmuyor.
Soma deyince aklıma hep şu şarkı ve şiir gelir:
"Çalışmışım onbeş saat
Tükenmişim onbeş saat
Yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım
Anama sövmüş patron
Sıkmışım dişlerimi
Islıkla söylemişim umutlarımı" [şair: hasan hüseyin korkmazgil]
https://youtu.be/_nwG9hu0dJc