Topic: Zeytinyağı Kullanın : +20 yıl yasamak garanti (Read 692 times)

İnşallah zeytinyağı alıp stoklamışsınızdır. En azından şimdi satarak 4x kazanç sağlamış olursunuz ama stoklamadıysanız bunu yazmanızın bir anlamı kalmıyor sadece canınız sıkılıyor. İlk zamanlar bende şu kadar fiyattı şu kadar oldu diyordum ürünler için ama artık onu söylemeyi bıraktım. Artık akışına bırakıyorum.

Başlık açıldığında ortalama 60-70 lira olan orjinal zeytinyağı fiyatı aradan geçen 15 ayda ortalama 250 liraya gelmiş durumda.

Dolar bazında 2 kat TL bazında neredeyse 4 kat yaptı.
Bu başlık açıldığında ortalama 20 bin dolar olan BTC fiyatı 2 kat artarak yine ortalama 40 bin dolara yükseldi.
Ortalama 1800 dolar altın fiyatı ise 2000 dolara yükseldi.

Desenize herşey titan titana durumu ile ilgili. Adamlar kendi şirketleri için bir iyileştirme yapıp avrupa birliği bilmem ne nırmuna uyunca. Kendi yatırımlarının tamamını da halka kitleyip tamamını halka yüklüyorlar. Girmesinler o zamana avrupa birliği cografyasına. Girmesinler. Ne işimize yarayacak bu avrupa birliği zamanında buraya girip fonlardan yararlanmamışız. Sonradan gümrük birliği ile canımıza okuyorlar.

Fiyat uçuşunun nedenini edenini söyleyeyim, okuyunca şaşıracağını da pek zannetmiyorum:
Aydın Memecik Zeytinyağı, Avrupa Komisyonu Resmi Gazetesi’nde 5 Şubat 2024'de yapılan tescil yayınıyla Türkiye’nin Avrupa Birliğinde tescil edilen 20. coğrafi işareti oldu.

E bunu görüp de etiketlere en az %50 itelemeyek mi!!!!

Geçen yaz bu dediğim yağdan almıştık, gerçekten aşırı memnunum. Özellikle 1. kalite olan muhteşem lezzetli. Yemeklerde de salatalarda da lezzeti uçuruyor, ben böyle bir şey görmedim. Ben geçen temmuzda 2 litre 1. kalite, 2 litre de 2. kalite yağı 700 küsür liraya almışım. Şimdi 1900 lira olmuş. Akıl alır gibi değil. Zeytin hasadı kötü diyorlardı herhalde onun da etkisi var ama enflasyonun da acayip bir etkisi var. Bu duruma neden olan herkesin allah belasını versin.

1999 yılında üçlü koalisyon zamanında alınmış olan bir karar bu. Ya arkadaş. Tamam bu karar alındı tarımın geldiği nokta ortada. Destek zaten yok. Yakın gelecekte millet gerçekten aç kalacak. Bu yanlış politika ve kararlardan geri dönülmeli. Zaten yıllar kayboldu sadece yılların kaybı ile kalsın bu yozlaşma. İnsanların kaybıda başlayınca geri dönecek pek anlamlı bişeyde kalmayacak ortalıkta.

Tohumu olan da doğal olarak gözü gibi koruyor, orta yerde varlığını dillendirmiyor, çünkü hem başı yasaları arkasına alan şirketlerle belaya girecek, hem de bir kısım maymun iştahlı şımarık hobi avcısı o değerli tohumlardan  "ben ekeceğim" diye alıp piç edecek. O yüzden ata tohumuna gönül verenler kendi aralarında paslaşmayı tercih ediyorlar, hak da veriyorum şahsen.

Bu işin yasal kılıfına sokulması bize özel de değil, aynı pislikleri mesela ABD'de yapıyorlar, örneğini uzun uzun yazmayayım şimdi.

@totti67 hocam bu atam tohumlarına bu gün dönelim desek geç kalmış olmayız. Ancak geçmişte bizim ata tohumlarını saklayan toplum sağlığını düşünen koruyan bir kurum da kalmadı ki bu tohumlar nerede. Geçimişte siyez bugday için bulunan tohumları canlandırıp çoğaltmak için bir kaç yıl ciddi çalışma yapıldı. Diğer ürünler içinde yapılmalı ama gerçekten tohumlar nerede.

Biz bir akıllıysak, onlar iki çakal. Yıllarca adım adım çıtayı yükselttiler ve hissettirmeden yaptılar. Şu an asrın liderliği "ben avantamın üzerine yattım, sizi de tanımıyorum" dese ve GDOlu+hibrit tohum yasaklansa aç kalırız. Çünkü ölümüne tohum saklayıp çoğaltan az sayıdaki vatansever dışında kimsede ülkeyi doyurmaya yetecek tohum kalmadı, iki sene ürünlerin çoğunu tohumluk ayırmak gerekir.

Hocam tohumda ata tohumuna topyekün dönüş yapsak, tohum ve fide ihraç edilen İsrail gibi ülkelerin tekerine çomak sokmuş olacağız, kimyasal gübre ve ilaç sektörüne de sırt çevirsek yine benzer ülkeler milyarlarca dolarından olacak. (Tabi onların içerideki ortaklarını da unutmamak lazım) 5 seneden fazla oldu sanırım, Bartın' da pazarda doğal üretim fide satan teyzeye dünyanın cezası yazılmıştı, düşünün ki üç kuruş kazanacak kadının elindeki üç beş fide bile tehlike bu içerideki ve dışarıdakiler için. Ben bahçemde birkaç senedir ata tohumu ve fidesine dönüş yaptım, bu sene daha da kapsamlı olacak umarım, gübre ve ilaç işini de daha doğal yöntemlere bağlamayı planlıyorum, genel bir kurtuluş yoksa, herkes kendi evinden başlasın bari çünkü başka çare yok.

Zor değil, artık neredeyse imkansız.
Dünyanın en güçlü şirketleri küresel gıda şirketleridir, yok bilmem kaç aile yönetiyormuş, yok illumünatiymiş, yok masonlar her yerdeymiş vb hepsi hikaye. En büyük güç gıda/tarımda ve ülkelere yerleşmek için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmezler. O gemicikler, uluslararası sularda yüzen yüzmilyarlarca dolarlar sadece ihale komisyonlarıyla mı alındı? Onlar sofranın ara sıcağı, esas vurgun tohumcu ve karbonhidrat bazlı yiyecek üreticileriyle yapıldı.
Canhıraş savunucu troller daha dikkatli okusun:
Bu ülkede "ürünümde GDO yoktur" yazmak YASAK

Var mı ötesi?

Valla helal olsun o öğretmene, yaşıyorsa Allah sağlık versin, vefat ettiyse de mekanı cennet olsun, siz üretmeyin biz size verelim, siz dikmeyin biz verelim, siz yapmayın biz size verelim dedikleri her ne varsa mutlaka altından bir bit yeniği çıkmıştır. Abi düşün yarım asırdan fazla geçmiş üzerinden, tenekesi çürümüş ama ürün sağlam, bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi ya. Doğal olan herhangi bir ürünün raf ömrü bellidir, bozulma süreçleri bellidir. Aksi bir durum zaten örnekteki süreci doğruyor malumunuz.

Sanırım 10 yıl kadar önceydi. Tuncelinin bir köyünde bulunan okulun çatısında yıkılma olmuştu. Yapılan çalışmada çatı içinde marşal yardımlar ile gelen süt tozu kutuları çıkmıştı. O dönemde orada görevli olan bir öğretmen bu süt tozlarını çocuklara vermek yerine okulun çatısına saklamış ve çocuklara kendi evlerinden getirdikleri süt ile beslenme saati yaptırmış. İlginç olan ise nerdeyse 60 70 yıldır orada duran bu teneke süt tozları halen kullanılabilir durumda olması. Tabi tenekelerde çürüme var. Adamlar süt tozu diye ne ürettiler ise bu çürümemiş. İyi bişey olsaydı çoktan yok olurdu.

Sana yağ diye ismi kaldı aslında margarin ama işte o dönem öyle piyasaya girdi hala da evden sipariş verirken genelde sana yağ al derler, benzer süreçler süt tozunda da olmuş bu arada, tamamen sağlığı bozmak üzerine kurulu bir düzen kurulmuş. Sebze yiyorsun GDO ki meyve yiyorsun o da öyle, bunun gibi eve giren ne varsa yüzde 90 ında sıkıntı mutlaka var, çözüm tarımda ata tohumlarina dönmek, kimyasal ilaç ve gübre işini de kaldırmak, ama burada da sizin dediğiniz birilerinin ticaretine çomak sokmak devreye girdiğinden yapılması zor.

Bir dönem bir nesil  sağlıklı diyerek sana yağı ile büyüdü eski reklamlara bakarsanız bitkisel sağlıklı doğal yağ benzeri şekilde reklamlar yapılırdı eskiden bu denli araştırma yapanlarda yoktu reklam ne derse inanılırdı. Hatta eskiden zeytin yağını kötülerlermiş ve şu türkü bile o dönem çıkmış zeytin yağlı yiyemem aman basmada fistan giyemem aman. Birilerinin ticaretine engel oluyorsanız faydalı olanı zararlı, zararlı olanı ise faydalı diyerek reklamlarla sizlere inandırırlar.

1940 lı yıllar diyeyim de aşşagı yukarı bu dönemler ve halk üstünde oynanan oyunlar halen devam ediyor. Abd marshal yardımları ile devam eden yag süt tozu askeri araç hibeleri falan diye uzayıp giden bedava içerik. !9970 yıllarında ilaç mucize gibi dayatılan her evde kullanılan vita yağı gres gibi bişey. O dönemde sana yagı ile karıştırıp kullanan hayvansal yag ile karıştırıp kullanan sade kullanan verhasılı kelam vita yagı kullanan pek çok kişi sonra kalp damamr hastalıkları ile uğraştı. O dönemde zeytinyagı daha bol şimdiki gibi hilelei de değildi. Adamalar adamdı o zamaan. Hile yapan yokmuydu yurdumda her dönem vardı tabi. Ama halkı 1940 dan sonraki süreçte zeytinyağı kullanımından o kadar uzaklaştırdılarki abuk subuk yağlara rağbet epey arttı. Hani şu krem gibi olan ekmeğe kolay sürülen yağlar var ya okuduğum kadarıyla bileşenine 1 atom daha eklenince teflon oluyor. Yok daha diyeceksiniz ama öyle. Laboratuvar ürünü. Doğal ne bulursanız tadını sevmesenizde tüketin. Zeytin yağı gerçekten hayttır.

benden size tavsiye üstünde zeytinyağı yazan her gıdayı da zeytinyağı diyerek almayın. geçtiğimiz günlerde iş yerine bir arkadaş yağ getirmiş ve litresi 50 lira mı ne:) lan dedim o yağdır ama ne yağı olduğu belli değildir alma. inat etti, gitti dolaba filan koydu yağı. aha donuyor bu kesin zeytinyağı diyor. biraz anlatmaya çalıştım ama baktım nato mermer nato kafa ne bok yiyorsan ye dedim. resmi makamlarca onaylanmış polifenol değerlerine göre yağ almaya da dikkat edin dostlar. yeni hasat soğuk sıkım iç git, arkana bile bakma. iş yerinde yemeklerde sıvıyağ kullanıyor ve mecbur yemek zorundayız. lan gün boyunca midem eziyet çekiyor.

Türk gıda piyasasında en sorunlu, en güvenilmeyecek iki üründen birisi zeytinyağı, diğeri de bal. Aslında fışkıracak kadar üretilebilecek bu iki çok değerli besin Türk halkının karakterini, dürüstlüğünü(!) ayna gibi yansıtıyor.

Bal:
Piyasadaki balların yarıya yakını direkt sahtedir, içlerinde çok az bal, bol bol glikoz fruktoz şurubu ve bal tadında olsun diye yapay bal aroması ve/veya toz haline getirilmiş polen bulunur. Orada burada anlatılan yöntemlere de hiç kulak asmayın, sahte balı ayırt etmenin herhangi bir yolu yoktur. Hatta "bu kadarı yeterli" analiz değil de tam kapsamlı analiz istiyorum derseniz onu yapabilecek laboratuar bile bizde çok sınırlı sayıdadır.
Bu yazdıklarım sahtesi, sahteden yırtsanız bile bir de hilelisi var, ondan kolay kaçamazsınız. Hilelisinde de genellikle durum şudur, ya ürün değerli bir tür olarak satılır (mesela kestane balı) ama aslında sıradan, kalitesiz bir balın koku/renk/tat olarak benzetilmişidir (aklınızda olsun, bilinen en faydalı türlerden birisi olan kestane balı kesinlikle kestane kokmaz, bu kokuyu alıyorsanız sahte ya da hilelidir), ya da arılar çiçeklerle çok az muhatap olmuştur çünkü kovanların yakınına şekerli/ballı su yerleştirilmiştir (kışın sert zamanlarında arılara destek için yapılabilir, ondan bahsetmiyorum).

Zeytinyağı:
Önceki postumda da yazdığım gibi zeytinyağı diye satılanlar çoğunlukla pamuk yağı içerir, ve bunu da anlamak çok zordur, tuz ruhu testi tek yönlü kanıt sunar, geçemediyse kesinlikle saf ürün değildir ama geçtiyse hileli olmadığı anlamına gelmez. Zeytinyağı tadımcıları da bir noktaya kadar anlayabilir ama onları da atlatabilen var. Diyelim ki karışım yok, içerik gerçekten sadece zeytinyağı ama bu sefer de üretimde ısıl işlem uygulanıp uygulanmadığını bilemezsin. Peki ısıl işlem niye uygulanır? Çünkü türüne göre değişmekle birlikte soğuk sıkım olarak ürettiğinde (en fazla 27 derece) mesela 5 kg zeytinden 1 litre yağ çıkacakken, 40-50 derece suyu basarsan 2-3  kg'dan 1 litre yağ çıkar. Zeytinyağı mı? Evet..Aynı zeytinden mi? Evet..Ama aynı içerik ve kalitede bir yağ mı? Kesinlikle hayır.
Bunların hiçbirisi olmasa, zeytin dün toplanmış, fabrikaya bugün getirilmiştir, çok değerli yağ asitleri ve polifenollerin önemli bölümünü kaybeder.

Riviera'nın ne olduğunu açıkçası çok geç öğrenen biriyim bize öyle aşılamışlarki Riviera iyi sanıyordum araştırma gereği duymamıştım ancak yaşım ilerledikçe yağa olan ilgim arttı ve Riviera'nın yenecek bir yağ olmadığını öğrenmiş oldum.

Zeytin yağının en büyük sorunu maddiyat her bireyin erişebileceği bir içecek değil ben içecek diyorum bu hakiki yağları bardağa koyup rahatlıkla içebilirsiniz. plastik ticari kaplara giren yağların tamamı bence yağ bile değil.

Ülkemizde yağ temini aslında çok zor değil biraz çevre ile rahatlıkla kaliteli yağlara ulaşabiliyorsunuz.

Hocam artık bırak yağını,zeytinin kendisine bile ulaşmakta zorlanan insanlar çoğunlukta. Hani almışken en güvenilir en sağlam markanın ürününü almak istesek rakamlar inanılmaz, bu rakamlar ile birkac sene önce bir evin bir aylık kuru gıda alışverişi rahatlıkla yapilabiliyordu.
Yüzlerce yıl her türlü zorluğa dayanabilmis ve hala inatla bu topraklara ürün veren ağaçların insanoğlu eliyle katledilmesi ise herhangi bir izahı olmayan durum, ne gerekçe yüzünden olursa olsun bu vatana ihanet gibi birşey bence.

Bir zamanlar saçma sapan içeriğiyle gündemden düşüp daha az rağbet gören Riviera denilen rezil yağ yeniden popüler oldu, çünkü daha ucuz. İnsanlar da bilmedikleri için ya da "her şeye rağmen sonuçta zeytinyağı" diyerek alıyorlar. Oysa o zımbırtı tüketilebilir hale gelebilmesi için o kadar işlemden geçiyor ki, sonunda neredeyse zeytinyağı olmaktan çıkıyor.

Tarım konusundaki kıskaçtan zeytinci de nasibini alıyor. Hem destek yok hemde madenler için katledilen zeytinlikler vsr. Zeytin agaçlarını romalılar dikti biz kesiyoruz. Binlerce yıldır her türlü hava koşuluna karşı direnip bu günlere kadar gelmiş olan bu mucize ağaçları yok edip bunda da sahteciliği artırıyoruz. Dün bir markette baktığım saf zeytinyagı markaları artık 1500 civarında geziniyor. Almak isteyen buyursun alsın diyor. Koç gibi ithal olup burada paketlendiği gibi yerli olan ayçiçek yagının 200tl oldugu günlerden geçiyoruz. Yakında raflardaki saf zeytinyağı yavaş yavaş kaldırılır.

Bu konuda da ülke insanının cehaleti ve açgözlülüğü devreye giriyor, ne zeytin yetiştiriciliğini biliyoruz, ne de doğru yağ üretimini. Herifin zeytinliği var ama bakıyorsun verimlilik vasatın bile altında, mesela diyorsun ki sen bunlara ne sıklıkta su veriyorsun, diyor ki zeytin sulanmaz...Nah sulanmaz, zeytin sulanır ama senin zihniyetin cahil olduğu için koyun gibi bildiğinden devam ediyorsun.
Bir de ülkenin sorgulanmaz değerlerinden "üçkağıtçılık" var işin içinde, emin olun iyi diye aldığınız zeytinyağlarının bile çoğu maalesef pamuk yağı katkılı, hatta fiyatı da ucuzsa bilin ki pamuk yağı zeytinyağı katkılı.
Yabancı alır mı senden hileli yağı, İtalya'dan, İspanya'dan hatta Yunanistan'dan daha iyi ve hilesizini daha ucuza alıyor zaten.

Bu başlığı açtıktan 2 yıl sonra zeytinyağı neredeyse karaborsa olacak hale geldi kelebek etkisi yaptık galiba sevgili forumdaslar 

Egede, Akdenizde pekçok yerde zeytinlikler var. Bunların bazıları ta romalılardan kalma. Gerçekten mucize bir ağaç. Biz bunların altında kömür arıyoruz. 5 yıl sonra yine dikeceğiz. Onlar da şak diye ürün vermey naşlayacaklar. Akdeniz diyeti denen şeyi antik uygarlıklar kullanmış biz bunu kullanamıyoruz. Yanlış tarım politikaları ve aç gözlülük bu bahçeleri yok ediyor. Hataydaki deprem sonrası buraya yapılacak olan toki konutları böyle asırlık ağaçları keserek üstüne yapacaklar. Yakında ayçiçeği yağını bile bulamayız bu ülkede.

Bizim iç pazardaki orta kalite ve ucuz zeytinleri İspanyollar alıp kendi markalarından satıyormuş diye duydum. İspanyollar zeytinyağı ihracat birincisi dünyada diye biliyorum. Biz de Suriye'den gelen zeytinlerin yağını bizim iç pazara satıyormuşuz. Migroslarda Bimlerde satılan yağlar bunlardan olabilir diyorlar. Egeden köyden alsan sızma olmuyor, marketten alsan sahte ya da kalitesiz oluyor. Bu kadar zeytin içinde yaşarken ve iklimi uygun bir yerde çok daha iyi değerlendirmemiz lazımdı. Bu arada bana beklenmedik şekilde bir arsa miras kaldı. 1. Derece sit alanıymış, zeytinlikmiş. Birileri de benim zeytini topluyor. Aslında gidip bir sene toplamak lazım ama yeri de şehire yola uzak.

Yine sonradan gördüğüm değerli konulardan, gerçekten mucize bir besin ve Türkiye bunun merkezi,

benim arkadaşım da üretiyordu İznik'te fakat uluslararası "extra virgin" gravitesini tutturamadıkları için iç piyasada kaldılar ve büyük şirketlerle rekabet edemediler. Ondan direkt sıkımdan taş baskı aldığım yağlar harikaydı, %0.5-1 farkla extra virgin'i kaçırıyordu biraz uğraşıp onu da sağlasa dünya çapında bir marka olabilirdi...

Bu arada 4000 yıllık hala mahsul veren Zeytin ağaçları var, çok uzun ömürlü canlılarda bugünlerde popüler olan "longevity" teknolojilerine yönelik çok faydalı sırlar var, Ginkgo Biloba (bilinen en eski ağaç), bazı mantarlar falan da öyle, ilerde önemi daha da iyi anlaşılacak bitkilerden zeytin de:

https://www.aboutoliveoil.org/commune-with-the-ancients-visit-the-worlds-oldest-olive-trees

Komilinin basit 5 litrelik sızma zeytinyağı 1089 tl, bahsettiğiniz sitede 1 kalite 5 litre 1349 tl, bence birinci kalite ürünleri 250 lira farkla almak daha mantıklı, bitmek üzere olursa bir ara 5 litre sipariş edeyim bu siteden eğer gerçekten Aydınlı bir arkadaştan alınıyorsa ve saflığından şüphe duyulmuyorsa,

Ege bölgesinde yaşayan akrabalarım vardı. 10 yıl kadar önce ileride tüm dünyada aranır bir şey olacak, zeytinlikler çok değerlenecek diyorlardı. Galiba dedikleri doğru olacak, yavaş yavaş anlaşılıyor. Bizim zeytinlikleri arttırmamız, zeytin ve yağının miktarını ve kalitesini arttırmamız gerekirken aksine zeytinlikleri kesiyoruz, imara açıyoruz. Bunu görmek çok zor değil. Zeytinyağı ihracatında çok iyi yerlere gelebiliriz. Geçen senelerde okuduğum haberde İspanyolların ege bölgesinden zeytinyağı alıp, kendilerinin paketleyip ihraç ettiğini anlatıyordu. Amerika'da falan çok satıyor. Düzgün bakanlıklar olsa çok güzel ihracat yapardık.

Üniversiteden Aydınlı bir tanıdığım vardı, onun tavsiyesiyle şu yağı aldım: https://bahcemisorganik.com/urun/merolive-zeytinyagi-2lt-premium-2nd/

153 Polifenol, 0,4 Asit yani çok kaliteli bir yağ. Fiyatı da marketteki alalede markalara göre uygun. 0,2 Asit, 600 Polifenol 1. kalitesi de var. Yağ alacak varsa fiyatlar artmadan tavsiye ederim.

Kolestrolü düzenlediği için kalp sağlığına iyi geldiğini okumuştum daha önceden. Antioksidanlar bakımından zengin olduğu da bilinir. Cilt sağlına ve sindirime iyi geldiği de söylenir. Gerçekten mucizevi bir gıda. Fakat abartmamak gerekiyor. Hiçbir şey insan ömrünü 20 sene uzatır diye lanse edilemez. Bu tabirler bana biraz gayri ciddi geldi. Bu kadar değerli bir gıdaya böyle gayri ciddi yaklaşırsak gerçek değerini kaybetmesini sağlarız. İnsanlar zeytinyağı hakkında gayri ciddi düşünceler taşımaya başlar.

Tabii faydaları çok ama tüketimi konusunda bazı konulara da dikkat etmek gerekir. Zeytinyağı yüksek kalorili bir besin olduğu için aşırı tüketildiğinde kilo problemlerine yol açabilir. wolwoo'nun uyarısı bence önemli. Her şeyde olduğu gibi zeytinyağı kullanımında da dengeli olmak daha iyi sonuçlar verir. Dengeli bir beslenme programı içerisinde kullanmak sağlık açısından daha iyi olur.

senede 75 litre ayda 6+ litre yapar hadi 4 kişilik bir aile olsun kişi başı 1.5 litre eder. nolursa olsun neticede yağ bu, günde 1-2 yemek kaşığı öneriliyor sağlıklı bireylere, tüketilen diğer gıdalarda da yağ var  tabi seçim sizin ama bence her şey kararında iyi...

Yapay bir gıda krizi senaryoları aklıma geldi. Belki zeytinyağı bunun bir çeşidiyle olabilir böylece zeytinyağında inanılmaz fiyatlar konuşulur. Şimdiden meyve sebzeye de inanılmaz zamlar gelmiş. Az önce manavdan kayısı alayım dedim diri normal kayısı kilosu 90 liraydı. Tabi ben kasada gördüğüm için bırakamadım. Kuru kayısı o fiyata satılıyordu bir kaç sene önce. 3-4 kilo kayısı alacağıma 1 litre zeytinyağı alırım daha mantıklı.

Zeytinyağı krizi tırmanıyor bu sene İspanya'da ve İtalya'da üretim düşük olursa büyük bir zeytinyağı krizi dünyayı bekliyor çünkü bu yıl ülkemizde de sorunlar var. Dünyada son 20 yılda zeytinyağı talebi giderek artıyor hem sağlık hem doğal beslenme hem güzellik sektörü toptan zeytinyağına yönelmiş durumda. Ama üretimde büyük problemler var son 2 yıldır. Bu yılda problemli diyorlar.

Avrupa fiyatı 10 Euro'ya yaklaştı yani yaklaşık 300 TL bandında. Geçen yıl 3 euroydu fiyat inanılmaz bir artış.


Zeytinyağı seven benim stokta son 75 kg kaldı. 1 sene yeter bana sonrası haşlamaya döneriz artık,  ben çicekyagı kullanmayan biriyim.

Dünyadaki kuraklık nedeniyle üretici ülkelerin darboğaza düşmesinin ardından Türkiye'nin yılın ilk 6 ayında yaptığı zeytin ve zeytinyağı ihracatı, geçen yılın tamamında yapılan ihracatı sollamıştı. İç piyasada artan fiyatları dizginlemek için ihracatçıya ekim ayı sonuna kadar yasak getirildi.

Geçen gün doğal bir bal aldım yayla balı, kilo fiyatı 300 liraydı, pahalı diyordum ama uyguna almışım desenize hocam, bal da çok iyi çıktı, Konya yaylalarının balı, arkadaşa söyleyeyim bir daha getirsin bakalım geç olmadan, gerçi fiyatı aynı kaldıysa tabi,

Bu arada konu ile ilişkili olarak zeytinyağı çok pahalandı, artık eskisi gibi 5 litre halinde değil, 1 litre 1 litre alacağız bu gidişle, yemek yapmak ise lüks olacak, ancak salatalara kullanırız herhalde,

Zeytin ve türevlerine aşık biriyimdir sabah kahvaltım zengin ve türevleri olmazsa olmazımdır. Garip bir dönemden geçiyoruz. Sadece zeytin değil baldada garip bir durum söz konusu marketten aldığınız balların tadı tamamen bozulmuş durumda ve kaliteli bala girdiğin an kg fiyatı 350-400 leri buluyor.

Bir karadenizli olarak ürettiğiiz mahsülün beş para etmemesi üzerine bu fiyatları görünce hayretler içerisinde kalıyorum.

Harbiden noluyor lan.

Geçen sezon 80 liradan, 100 kg kadar aldım ayçiçek yağı patates kızartması hariç kullanmam hatta patatesi bile zeytinyağında yaptığım olur. Geçen ayda 150 liradan takviye yapıp 2024 Eylül ayına kadar zeytinyağı stoğunu yapmıştım.

Şimdi bir açıp fiyatlara bakayım dedim şoka girdim 1 lt Tariş zeytinyagi 250 TL. Sahteleri falan elbet ucuza vardır ama ben Tariş harici kullanmam güvendiğim o.

80 liraya aldığım yağ 250 lira olmuş. Tüm parayı zeytinyağına gömseydim keşke. 10-20 ton alsak X3 yapmış 1 yılda. Dolar bazı 2x cepteymiş

Şaka bir yana zeytinyagsız olmaz şimdiden önümüzdeki 1 yıl kafam rahat ama fiyatlar bu şekilde giderse 2025 yılında zeytinyağına çalışacağız.

Airfry ciddi manada yağ tasarrufu sağlıyor. Sırf sağladığı bu tasarrufla bile uzun vadede kendi parasını rahatlıkla çıkarıyor. Son zamanların en başarılı elektrikli ev aleti bana kalırsa ama bizde hala yok. Alalım diyorum annem gerek yok diyor. Sürpriz bile yapamıyoruz.

Zeytinyağı ise anormal artmış 1 litresi 250 lira nedir 5 litre alsan 1250 lira yapar. Artık zeytinyağ kullanırken bile çok sıkıntı yaşayacağız.

ben de geçtiğimiz aylarda 5-6 litre 650ye falan aldım, biz az tüketiyoruz, getir'den kaliteli markalı soğuk sıkım çeşitleri almıştım şimdi yarım litresi 250 olmuş
kızartmaya zaten airfry var o yüzden az gidiyor bizde, yeter bakalım bu yıl heralde

Aydın tarafından bir abi ile bu akşam sohbetimiz oldu bende geçtiğimiz 1.5 yıl önce dalaman tarafında  1litresine 42 tl civarında mal ederek 19kg şeklinde 60 litre civarında almıştım. şimdi litresi olmuş 250 ira

Zeytinyağı bu sadece zeytinyağı.

Avupada zeytinyağı 10 Euro 300 TL bandına. çıktı.

İspanya'da ki rekolte azlığı zeytinyağı ve zeytinde rekor fiyatlara neden oldu.


Sezonda 100 kg zeytinyağı 85 liradan almıştım. 8.500 TL odeyerek aldığım yağ bu yıl 30.000 liraya dayanmış. Enflasyon böyle birşey. Yani bu ölümsüzlük iksirinin şuan fiyatı, kg olarak 300 TL bandına gelmiş durumda.


Şuan 1 yıl idare edecek  50 kg yağımız var.

Herşeyin fazlası zarar. Tamam kullanılabilir ve diğer yağlardan daha sağlıklı olduğu kesin ama fazla kullanmamak gerekir sonuçta yağ. Zeytini seviyorum ve salatalarda olsun veyahut zeytinyağlı yemekleri çok severim. İşte bunları sayarsak fasülye,sarma vsvs. Abartılmadığı sürece sağlığa katkısı muazzam olacaktır. Diğer türlü sağlıklı diye fazla tüketmek bazı sorunları ortaya çıkarabilir.

Türkiye’de zeytin ağaçlarını kesip, yerine beton dikmek dünyada hiç bir ülkede kabul edilemez bir davranışın  doğal karşılandığı nadir olaylardan birisi. Zeytinyağı yerine beton hurdası insanlarımıza daha cazip geliyor ki Ege bölgesinde bir çok zeytin bölgesi imara açılıp, güç bela yargı yolu ile inşaatı durdurulmuş durumda. Bir zeytinağacı binlerce yıl meyve verebiliyor. Bizim topraklarımız zeytin ağaçlarının yetişmesine müsait olanaklara sahipken kesmemiz, kendi ayağımıza sıkmamız gibi bir şey.

Zeytinyağı çok lezzetli ve önemli bir besin ama abartmamak lazım. Çoğu şeyde olduğu gibi zeytincilikte de çiftçiler çok zor durumdaymış. Zaten Ege bölgesinde sürekli zeytinlikler satılığa çıkartılıyor. İstanbul'dan ya da diğer büyükşehirlerden insanlar yatırım için alıyor. Keşke sektör kötü olmasa da çiftçiler güzel ve kaliteli şekilde işlerini yapsa, iç pazarda da dış pazarda da iyi bir zeytin sektörümüz olsa.

halloweenn666 çok aşırı gereksiz iddialarda bulunmuşsun. Zeytinyağının bi faydası varsa bilim insanları tarafından ortaya koyulur. Fevri iddialarda bulunmamız gereksiz. Zeytinyağını övmek için yazmak hoş olmamış bana göre de. Zeytinyağlıları soğuk yemeyi seviyom ben. Yapmasını bilen iyi bi aşçı varsa taze fasulye çok güzel olur. Soğuk deneyin. Tavsiye ederim. Pırasa sevmezdim örneğin. Soğuk zeytinyağlılarla tanıştıktan sonra pırasayı da sevdim. Zor bi şey yağ tüketmek aslında. Güzel ürünlerle birleştirmek gerekiyo yağı. Bu konuyla ilgili pratik, leziz tavsiyeleriniz varsa önerilerinize açığım. Daha fazla zeytinyağı tüketmek istiyom. Ama kolay olmadığından zorlanıyom çoğu zaman.

 
Kanserin içinden geçer. Sadece içinden geçmez kanserli hücreleri tokat manyagi yapar. Zor geldiyse bir daha söyleyeyim zeytinyağı kullanan biri normal insana göre +20 yıl fazla yaşama şansına sahiptir.

Günde 1-2 paket hatta 2-3 paket insanların akciğer kanserinden gittiğini yazmanız bu gerçeği değiştirmeyecek.

Zeytinyağı için yemeklerini zeytinyağı ile yapan insan +20 yıl şansı vardır.

Rakamlarla kendini tatmin etmeye devam et dostum.

aynen biraz damaktadı ile ilgili
patates kızartması zeytinyağı ile denemedim hiç ama salataya zeytine dökülüp yenebilir

Zeytinyağı, çok önemli bir besin kaynağı, bir yandan bitkisel yağlar içerisinde en sağlıklı olanı, diğer yanda aşırı güzel lezzetli tadı, salatalara çok yakışıyor ve biz sadece salatada kullanıyoruz, diğer ürünlerde zeytinyağı biraz fazla kokulu geliyor bize, pişirme işlemlerinde pek kullanmıyoruz, yine de evet bence çok sağlıklı bir besin katılıyorum konuya,

Aynen aynen Ege’de kanser yok. Aynen zeytinyağı içinden geçer kanserin.

Kaynak https://www.milliyet.com.tr/amp/pembenar/iste-turkiye-nin-kanser-haritasi-1195060

Ya arkadaş altı boş cevaplarla bizim için bu kadar değerli olan bir besinin imajını zedeleme, yeter.
Kusura bakma, yazdıkların büyük ölçüde esnaf ağzından gelme laf salatasından iberet ve yoğun bilgi yoksunluğu içeriyor.
Şimdi buraya zeytinyağının kanıtlanan faydaları ve ona yapıştırılan geçersiz şehir efsaneleri ile ilgili "hakemli dergilerde yayınlanmış"  onlarca makale linki koyacağım ama senin kafa yapın belli, neyi tartışacağız?
Mucize, bin derde deva, +20 yıl, bütün kanserleri engeller geriletir,  beyin gelişimine IQ artışı sağlar (bu ne demekse artık?)

Sündürme işte, zeytinyağının çok faydalı bir gıda olduğu konusunda toplum da, bilim camiası da hemfikir zaten. Sağol, konu açarak farkındalığı arttırmaya katkıda bulundun da, girdiğin içeriğin hiçbir yararı yok, tam tersine zararı var.

ben pek aman aman kullanmıyorum zeytinyağını,  öyle bir düşkün olduğum da söylenemez. +20 yıla gelince... ecel geldi mi zeytinyağı falan dinlemez. huzurlu mutlu sağlıklı olmak için en başta para lazim  
ha ama faydalı mi faydalı!
benim canım Nutella çekti yanında da süt içiym, midem kazındı. atın ölümü arpadan ossun

Zeytinyağı, kanserin içinden geçer. Bağırsak florasını duzelttigi için bağışıklık sistemini tavan yaptırır.

Sabah aç karnına zeytinyağı üzerine limon sıkıp içen biri gün boyu taş gibi olur. Mideden bağırsağa böbreklere kadar tüm sindirim sistemini yağlar. Kalp krizi damar sertligini engeller.

Zeytinyağı sade veya içine incir doğranıp tüketilebilir. Zeytinyağından kantaron yağı yapılıp yaralara sürülürse yaralar anında geçer kurur.

Vücut bir motorsa zeytinyağı da motor yağıdır. Motoru yağlar motoru korur.

IQ gelisimini zekayı kuvvetlendirir. Beyni geliştirir.

Benim uzuldugum bizim insanımız bu yağı tuketmiyor ve uzak tutulmuş. Hani o meşhur şarkı bile yapılmış zamanında;

zeytinyağlı yiyemem aman basmalı fistan giyemem aman diye. Bugün gelinen nokta ne diye baktığımda Avrupa zeytinyağı tüketiminde son sıradayız.
Ortalama yaşamda da son sıradayız.

27 Ab ülkesinde ortalama yaşam 81 olurken Türkiye'de 75 düzeylerinde. Bunu sadece zeytinyağına baglamayacagım ama elbet etkisi de vardır. Bugün yapılan tüm araştırmalarda zeytinyağı artık yalnızca bir yağ değil mucize olarak görülmeye başladı.

Çoğu şeyi engelleyen çoğu şeye faydası olan bu yağı , tüketmek kullanmak farkındalık yaratmak önemli.

Düşünsene bir ülkede zeytinyağlı yiyemem aman diye şarkı yapılıyor ve insanlar zeytinyağından uzak tutulmak isteniyor ne garip


Sonuç olarak;

Yaptığım gözlemlerim dahil zeytinyağı kullanan insanların 80-100 yaşına kadar yaşama ihtimali çok yüksek iken , kullanmayanların erken yaşta gitmesi de bir gerçek

Umarım zamanla zeytinyağı kullanımında son sıralardan ilk siralara oturur ortalama yaşamda 75 ten 85 lere cıkararak zeki çevik bir nesil oluruz

Saglam kafa sağlam vücutta bulunur.

Genelde çiğ tüketimini tavsiye edenler var. Çiğ tüketimde limon, kekik ve nane gibi baharatlarla zenginleştirerek birkaç kez kullanmıştım ama kullanmaya devam edemediğim için sonra bırakmıştım. Sanırım çiğ tüketilebilen başka bir yağ çeşidi de yok. Hap olarak kullanılan balık yağlarını saymazsak zeytinyağı kadar faydalı başka bir yağ çeşidi de yok.

Bizde daha çok çiğ olarak salatanın üstünde kullanılıyor. Ağır olduğu düşünüldüğü için yemeklerde pek kullanılmıyor. Açıkçası yemeklerde fazla kullanmıyoruz ama faydalarını görünce alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiğini düşündüm.

aynen buna benzer takılıyorum, turp bu sene benim alışverişe çıktığım pazarlarda harbiden bol ve ucuz, "kes babam kes, zeytin yağı dök babam dök" yerken kendimden geçtim ama "lıkır lıkır zeytinyağı iç 35 sene tek elle barfiks çek ya da şarampolden yuvarlanırken zeytinyağı iç cinsel gücün artsın bilmem ne gibi" şeyler beni çok tatmin etmiyor. ayrıca, kaliteli beslenme diye bir şeye inanmıyorum; elbette bu konuda bilimsel bir referansım yok ve bildiğim/duyduğum bütün haberler tam tersini söylüyor ama kendi deneyimlerim bana bunu öğretti; rich piana gibi yaşayıp kral gibi öleceğim...

Arkadaş kusura bakma ama bu kadar önemli ve değerli bir besin "bir değil, iki değil, beş değil, on kavanoz, yanında da tarak..." ağzıyla bu kadar sabote edilir  (konu sahibinin postları için yazıyorum).

Örnek:
Aşağıda linkini bıraktığım bir makale derlemesinde şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor:
" Akdeniz diyeti ve ayrılmaz bir parçası olan zeytinyağı konusunda artan veriler bazı kanser tipleri riskini azaltmada potansiyel rolü olabileceğini düşündürmektedir (76). Kanser önleyici etkileri kesin olarak bilinmese de  özellikle zeytinyağındaki fenolik bileşiklerin, karsinogenezi çeşitli aşamalarında inhibe etme potansiyeli olduğundan kanser riskini azaltabileceği (30,77); hidroksitirozol ve oleuropein gibi polifenollerin kolorektal kanser hücre tiplerinde anti-proliferatif ve pro-apoptotik etkileri uyarabileceği bildirilmiştir (78). Geniş bir çalışma sonuçları zeytinyağı tüketiminin özellikle göğüs ve sindirim sistemi kanser gelişim riski ile ters ilişkili olduğunu, Kanarya adalarında yapılan bir diğer çalışma sonuçları da yine meme kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermiştir (79,80). Düşük kanser gelişim riskinde ekstra sızma zeytinyağında bulunan oleik asitin yanı sıra, skualen ve fenolik antioksidanlar gibi minör biyoaktif bileşenlerin rolüne dikkat çekilmektedir (81). "
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/107991

Yani zeytinyağının bazı kanser türlerinden korunmada ve tedavisinde pozitif etkileri olduğu açık, ama tutup da  "Zeytinyağı bütün kanserleri engeller geriletir" yazarsan Kapalıçarşıda Çin'den gelen taklitleri Hereke halısı diye turistlere itelemeye çalışanlardan bir farkın kalmaz. Diğer maddelerin de bazılarında hata var ama kanser en önemli konu olduğu için örneği ondan verdim.

Ayrıca zeytinyağı oksidasyona çok açık ve kolay etkilenen bir gıdadır, hatalar daha üretim sürecinde başlar, ambalaj seçiminde devam eder, nakliye ve korumayla sürer, eve gelince bile bitmez ve bir çok kişi tükettiği zeytinyağının faydasal temeli olan polifenollerin çoktan bozunmuş olduğunu farketmez bile.

Özet: Ne kadar bilim, o kadar bilinç !

Şu zamanlarda dışarıdan yediğiniz yemeklere çok dikkat edin arkadaşlar biliyorsunuz ki yağ fiyatları aşırı pahalı bu yüzden işletmeler en kötü yağları tercih ediyorlar o yağı da hiç yenilemeden kullanıyorlar. Geçen günlerde bir restoranın önünden geçiyordum, restoran tavuk kızartıyor şu albay abimiz gibi farklı versiyonu sadece kapılar kapalı olmasına rağmen iğrenç bir yağ kokusu geliyordu. Zeytinyağı her yemeğimde tercih ederim en çokta salataya yakışıyor. Lezzetinden çok faydalarıyla ön plana çıkan bir mucize kendisi.

Ülkedeki zeytin ağaçlarına siyasilerin yaklaşımını görünce, global ilaç sektörüne büyük zarar verecek bu ürünü daha çok sahiplenmek gerek diye düşünüyorum. Evet pahalı ama getirilerini düşünürsek mutlaka her evde bulunması gerek.

Egeli değilim hocam. Zeytinyağını ve zeytini bu şekilde tüketmeyi severiz. Egeli arkadaşlarım sağ olsun. Onlardan sipariş veririz. Hepsi el yapımı yağlar.



Margarinler, fabrikasyon yağlar, ambalajlanmış ve pakete girmiş her türlü gıdalar ve süt ürünleri konusunda haklısınız. Gerçekten sağlıksız.

Ama tereyağı [doğal olan, elle yapılan, yoğurdun(sütün kaymağından yapılan değil) belli aşamalardan geçirilerek yapılan] ki kolay kolay bulamazsınız bunu. Makine ile sütün kaymağından yapılan ya da marketlerde satılan tereyağlarından bahsetmiyorum. El usülüyle ya da yayık (ağaçtan ya da çanak şeklinde) ile yapılan tereyağıdır. Bazı yörelerde yayıkla yapılan tereyağı küplerde saklanır. Bazı yörelerde turfan ile yapılır. Benim anlattıklarım eski usül. Şimdi bu şekilde yapan varsa da bulmak çok zor. Üretim serileşti, insanoğlu pasifleşti. Her şeye kimyasal karıştı, gıdanın tadı bozuldu.

Ve kuyruk yağı (iç yağı demiyorum) sağlık açısından çok faydalı.
En azından margarinle kıyaslanmayacak kadar iyi ve sağlıklı yağlar.

Hele bir de kereli yağ var. Yoğurtla tereyağı ortası kıvamında. Bazı bölgelerde kereli tereyağı diye geçer ismi.
Bakır sahanda kereli yağla bir yumurta pişirin, kokusu metrelerce uzaktan bile alınır o derece güzel kokar ve tadı enfestir. Tatmayana abartı gibi gelse de gerçekten öyledir. Aramızda bilen gurmeler vardır belki.

Zeytinyağı önemli tabi de kesin olarak +20 sene koymak fazla iddialı olmuş. Sağlıklı beslenmek için en önemli besinlerden birisi olduğu konusunda hem fikirim. Yine de +20 koyar mı bilmiyorum ecel geldi mi zeytinyağı falan dinlemez tıkar pamukları 

Ayçiçek yağının kalitesizliği günden güne artarken zeytinyağını doğal ve üreticisinden bulup her gıdada onu kullanmak gerçekten insanın sağlığına inanılmaz faydalı olur.

Hocam egelisin herhalde Ege’de böyle yemek oldukça popüler özellikle Aydın taraflarında ev arkadaşım Aydınlıydı bu şekilde yapardı zeytini hep zeytin yemek isterdik kendi getirirdi zeytinleri zaten vay be özledik arkadaş o günleri keyifle buram buram zeytinyağı kokusuyla kahvaltılar sarmalar yapardık domatese peynire bile zeytinyağı dökerdi öğrenciyken daha zengindik artık zeytinyağı alamıyoruz aga

Sadece zeytinyağı değil beslenmeye bir bütün olarak bakılmalı. Diğer sağlıklı yağları da dietinize beslenme programında bulundurmanız sağlığın açısından çok önemli. Benim günlük tüketmeye çalıştığım diğer yağlar, hindistan cevizi yağı, Avakado yağı aşırı besleyiciler.
Tereyağı, margarin, kuyruk yağı gibi yağlar çok sağlıksız katılıyorum. Zeytinyağından başka da faydalı yağlar var ne kadar çeşitli beslenirseniz o kadar sağlıklı olursunuz. Tek tip beslenme uzun vade de fazla sağlıklı olmuyor.

Zeytin ve zeytin yagı hayattır. Akdeniz mutfagı dünyaca meşhur. Ege bölgesindeki zeytinliklerde yapılan kıyımın tersine çevrilmesi gerekiyor. Ta romalıların diktiği zeytin ağaçlarını şimdi biz kesiyoruz. Bu ölmez ağaçları gelecek nesiller için çoğaltıp üretimi artırmamız lazım. Kimyasal yaglara son vermeliyiz.

Sofradan eksik olmaz. Severek tüketiriz.
Yemeklerde, salatalarda ve sabahları zeytine zeytin yağı ekleyip; pul ve kara biber, kekik, zerdeçal katıp bir de üzerine taze limonu sıkıp ekmeği banarak yemek gibisi yok. Adına ilaç mı dersin iksir mi dersin kür mü dersin ne dersen de...

Zeytinyağının çok yararlı olduğuna %100 eminim, kendimden ve eşimden kanıtlı olacak şekilde biliyorum ancak hiçbir gıdanın mucizevi bir şekilde öne çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Sağlık için onlarca belki de yüzlerce parametre var. Tek bir şeyin mucizevi olması imkansız. Uzak doğuda zeytinyağı kullanılmıyor, hatta hediye gelse bile kullanmıyorlar, o derece. Sürekli kızartma yiyorlar ve taze meyve sebze de çok az yiyorlar ancak kafaları da deli gibi çalışıyor, uzun da yaşıyorlar, kalp hastalıkları vs. de az. Dediğim gibi tek şeye bağlamak yerine akdeniz tipi beslenmenin en doğru ve dengeli beslenme çeşidi olduğunu hemen herkes biliyor ve kabul ediyor. Sebze meyveyi bol tutacak şekilde ve sağlıklı proteini yeterli miktarda olacak şekilde beslenmek en doğrusu gibi geliyor bana.

Avrupa'da zeytinyağı tüketiminde son sıradayız. Ne kadar acı. İspanya'da bu konuda bizden baya öndeler.


Bu mucizevi yağı Anadolu insanından kim mahrum bıraktı ? Kim uzak tuttu bu kötülügü bize kim yaptı ?

Havalar soğudu bir tavsiye daha bırakayım;

Oksuruyorsanız soğuk aldıysanız zeytinyağına iki adet küçük aspirin atın kısık ateşte eritin vücudunuza sırtınızı yağlayın sabah kalktiginizda ne öksürük ne halsizlik kalır.


Tekrar soruyorum bu mucizeyi Anadolu insanından kim mahrum bıraktı.


Zeytinyağı hayattır mucizdedir. Kansermisin zeytinyağı iç kanser değilmisin yine iç.

Özellikle Akdeniz mutfağının yüzyıllardır vazgeçilmezi olan zeytinyağı bu coğrafyadaki insanların uzun yaşamasını sağlamış. Ayçiçek yağı yine kabul edilebilir ama diğer yağları kullanmak gerçekten mantıksız şu devirde. Hazır tükettiğimiz çoğu şeyde palm yağı gibi zararlı yağlar var, kanola yağı keza öyle. Ülkemizde zeytinyağı bol ama fiyatlar bir tık pahalı olmaya başladı. Üretimin çoğu ihraç ediliyor, iç pazarda uygun fiyattan bulmak zorlaştı.

Hocam balığı bile zeytin yağı ile tüketen biriyim zeytinyağı aşkım vardır yeşil zeytin içine dökülen zeytinyağını ekmek banarak yemenin keyfi bende bambaşkadır.  Ancakkkkk
Zeytin yağı var zeytinyağı var. Herzaman kaliteli zeytinyağına ulaşmak maddi olarak mümkün olmayabilir.

Zeytinyağı evimde her zaman bulunur ancak bana göre hakika zeytinyağı  fabrikasyon olmayan kasik yöntem ile üretilen soğum sıkım tabir edilen  yağlardır.
Geçtiğimiz yıl muğla taraflarından bir arkadaşım vasıtası ile 60 litre civarında olabildiğince az işlem görmüş zeytin yağı temin ettim abi yok böyle bir lezzet.

Zeytinyağı dururken yemekleri Çicekyağı ile yapmayın. 60-65 yaşında kalp damar sağlığı problemleri ile vefat yerine, 80-100 de yasında sapa sağlam olun.  +20 yıl daha trade hayatınıza eklersiniz.

Uzun süren araştırmalarım son yıllarda netice vermeye başladı. 21.YY dünyasında hala zeytinyagı yerine diğer yağları kullanan insanların ciddi manada uyarılması hatta nasihat edilmesi ve eğitimden gecirilmesi gerektiği inancını tasimaya başladım.

Öyle ki zeytinyağı kullanarak devlete bile katkı sunabilirsiniz. Hastane masraflarınız azalır ilaç kullanmanıza gerek kalmaz. O derece sağlıklı olan bu yağ niye nasıl bizden uzak kaldı. Niye 21.YY dünyasında zeytinyağı tüketiminde Avrupa'nın en sonuncusu hatta dünyada son siralarda yer alıyoruz.

Neden yemekleri kizartmaları salatayı zeytinyağı ile yapmıyoruz neden sabah aç karnına bir fincan icmiyoruz bu mucizeyi neden vücudumuza bu kötülüğü yapıyoruz.

Bakalım faydalarına;

Zeytinyağı beyin gelişimine IQ artışı sağlar (en önemli madde) IQ herşeydir.
Zeytinyağı bütün kanserleri engeller geriletir
Zeytinyağı ömrü uzatır
Zeytinyağı saç tırnakların gelişimine katkıda bulunur
Zeytinyağı kalp damar rahatsızlıklarını engeller
Zeytinyagı kan dolasımını arttırır
Zeytinyağı kemik gelişimine yardımcı olur
Zeytinyağı göz sağlığını korur
Zeytinyağı deriyi korur vücudun parlak görünmesini sağlar

Sonuç olarak 21. Yy dünyasında yemekleri kızartmaları hala çiçekyagı ile yapmak ve bunca bilgiye rağmen ülkemizin zeytinyağı tüketiminde Avrupa'da son sırada olması rezalettir.


Zeytinyağı kullanın. Diğer tüm yağları unutun ve bu yağın etrafında birleşin.

Artık evimde sadece zeytinyağı var diyebilirim. Patates kızartması dahil yaptığım herşeye katıyorum.