Ben sana direk veri vereyim. dicle elektirik AŞ. var, doğu anadolunun bir kısmı ve güneydoğu anadolunun bir kısmına elektrik veriyor.
kaçak oranı %70. kalan %30 zaten devlet kurumları, yolların ışıklandırılması, askeriye, hastane, okullar, bunların ödenen elektiriği. yani orada kalan herkes kaçak kullanıyor. 1 tane fatura ödeyen yok. ödeyen büyük esnafta paralel hat çekiyor ayda 30 TL ödüyor 5000 tl lik çekiyor. üretimini öyle yapıyor.
her çeyrek rapor hazırlanıyor, direk epdk nın sitesinden bakarsın. tenhada tek dolaşan polisi kesen adam bunlar.
bitcoin üretiminde bizim güneydoğunun payı çok yukarlarda. elektriği 80 milyonun faturasına yedirildiği için eski makinalarla bile üretiliyor. yani adam 10.000 tl lik elektirik harcıyor 3000 tl lik btc üretiyorlar. ama bedava olduğu için gene de üretiliyor.
Maalesef büyük ölçüde doğru ve çok hazin bir tablo... Kendi topraklarının her metrekaresini kontrol etmekten aciz bir devletin içerde ve dışarda ciddiye alınması mümkün değildir.
Büyük önder Atatürk'ün "Hatt-ı Müdafaa yoktur, Sath-ı Müdafaa vardır" efsanevi özdeyişi barış zamanları için de geçerlidir.
Bir de ortaya konmuş ama pek bilinmeyen koca bir yalanı daha ortaya koyayım,
Bir sürü haber sitesinde, TV de diyorlar ki, şu şu ekipler kaçakla mücadele etti, saatleri mühürledi elektriği kesti vesaire. Bunlar tamamen yalan ve tiyatro. Salıyorlar memurları, ardına da bir iki tane kamera, olay çıkıyor, haberlere veriyorlar o kadarcık.
Neden yalan onu söyleyeyim, bildiğiniz gibi bu hizmet özelleştirildi. Yani özel bir şirket holding bakıyor. Saat okumak maliyetlidir, memur tutarsın gider okur, ödeme ofisi kurarsın, oraya beyaz yakalı memur koyarsın, muhasebesi olur, şusu olur busu olur. Bu tip kurumlar okuduğu sayacı okur, kalan kayıp kaçağı da devlete fatura öder, devlette havuza aktarır tüm 81 milyonun faturasına böler. Sizin özel şirket olarak zaten böyle bir imkanınız varken, ekstra saydığım tüm bu masraflara girip. sonra kapı kapı gidip de kaçakla mücadele eder misiniz?
Atatürk konusunda da evet Atatürk'ün aforizmaları, ya da yazdığı yazılardan çıkarılacak ana fikirler, baya evrensel. tabiki Atatürk her şeyi doğru söylemiş biri değil. dünya üzerinde böyle bir kimse zaten olmadı. Fakat Atatürk, bir asker bir subay olması kadar, bir yandan da yazdığı yazılarda baya bir şekilde evrenselliği yakalamış zamanın ötesine uzanmış bir kişi. Rus edebiyatçılar nasıl evrensel ve kalıcı sözler söyleyebildiyse. Atatürk de hayatı savaşlarda geçmiş memleket dertleriyle geçmiş biri olarak yine de çok güzel ve kalıcı yazılar yazmış ve çok kalıcı sözler söylemiştir. yüz yıl sonra bu gün bile söylediği onlarca söz hala geçerli ve isabetli.