Topic: 21. YY : Eski İmparatorlukların Yükselişi (Read 245 times)

imparatorluk kavramının dışında, olayı "kendi haklarını arayan ve bölgesel çıkarlarını koruyan" olarak yeniden tanımlarsak, türkiye'nin bu konuda iyi bir ivme yakaladığını söyleyebiliriz. ne işimiz var suriye'de diyenlere rağmen güneyimizde oluşturulmak istenilen terör koridorlarına müdahale ederek potansiyel güvenlik tehditlerine karşı önlem aldık. libya'da hafter'i neden desteklemiyoruz, yunanistan'la neden anlaşma yoluna gitmiyoruz (anlaşma: akdeniz'e olta atmayalım) diyenlere rağmen doğu akdeniz'de hak arayışımızı sürdürdük. karabağ'a cihatçı birlikleri sevk ediyorlar diyenlere rağmen azerbaycan'da kardeşlerimize yardımda bulunduk.

dışarıda ne ile uğraştıysak, içeride iki katıyla uğraşmamıza rağmen; kendi ulusal çıkarlarımızı ve güvenliğimizi sağlamak adına bir takım iyi işler çıkardık ya da çıkarmak için çabaladık. burada bulunan şıklar arasında en iyisi biz değiliz ama içimizdeki ne idüğü belirsiz çürük yumurtalara rağmen fena sayılmayacak işler çıkardığımızı söyleyebiliriz.

Güzel bir tespitte bulunulmuş. Asya yüzyılı olacağını ben de düşünüyorum. Özellikle ;

Japonya
Güney Kore ile Kuzey Kore birleşirse Kore Cumhuriyeti
Çin
Singapur

İleriki yüzyıla damga vuracak ülkelerde liderlik koltuğunu kimseye bırakmazlar. Devir nasıl ki teknoloji devri, bunlar da teknolojik devletler.

Hocam bence de Çin nüfus ile beraber maddi gücü ve kalifiye eleman yetiştirme konusundaki hünerlerini düşünürsek ayrıca tek çocuk politikası 2 ye çıktığını da düşünürsek ilerleyen zamanlarda da dünyanın süper güçlerinden birisi olmaya devam edecekler geçmişten beri dünya siyasetinde var olan bir devletler

Doğu ve Batı ikileminde hocam tarihin başlangıcından bu yana doğu medeniyetlerinden başlayıp ivmelenme batıya kaymıştır. Ortaya doğu koymuş batı bunu yükseltmiş en iyi haline getirmiştir. Çin ve Hindistan'ın öne çıkmasının nedeni iş gücünün hatrı sayılır sayılarda olmasından mütevellit. İvmelenme söz konusu ancak bu ivmenin gerçekleşmesi için uzun bir yol ve kırk değil 140 fırın ekmek gerekiyor.

Herkes Çin demiş ama bence yazdığım her ülke bir ivmelenme içinde.

2050'den sonra dünya siyasetinde hepsinin çok etkin olacağını düşünüyorum.

Bu yazan ülkeler arasında en iyi durumda olan Çin devletidir. Açıkça zaten belli ediyor kendini isimlere bakıldığı zaman. Ondan sonra da Rusya geliyor diyebiliriz. Ama aralarında açıkça belli olan bir fark var. Ülkemize bakacak olursak bundan 12-13 yıl önce iyi yerlerdeydi baya yükselişe geçmişti. Ancak günümüz itibariyle bunu söylemek çok güç ne yazık ki. Umarım bu yüzyıl içerisinde daha iyi yerlere geliriz ve gerçekten yükseliş devletleri içinde ilk sıralarda yer alabiliriz.

Bu Asya ülkeleri arasında en çok ön plana çıkan ülke kesinlikle Çin bence. Şimdi bile ABD ile süpergüç olma yarışındalar. Çin'den geçenlerde bir devlet yetkilisi gelecekte dünyaya hükmetme gibi bir amacımız yok falan demiş.    Ama bunların ne yapacağı hiç belli olmaz bence. Şu an bile en büyük ekonomik gelişimi Çin sağlıyor gibi görüyorum. Sadece ekonomiyle kalmayıp teknoloji gibi en can alıcı noktalarda da en ön plandaki ülkelerden birisi. 22. yüzyılda bundan kat kat güçlü bir ülke olurlar.

Pakistan ve Türkiye için çok olumlu düşünceler beslendiğini düşünüyorum, üzgünüm ama tek gelir kaynağı vergi olan, insan olan bir ülkenin ileriye gitmesini beklemek pozitif ayrımcılık olur bence, Türkiye daha çok geriye gidebilecek gibi görünüyor, verilen ülkelerden ise favorim Çin,

Türkiye'nin 22. yüzyılda ne konumda olabileceğini kestirmek o kadar zor ki. Bir kere en başta eski kafalı insanlar tarafından yönetilmeye bir son verilecek mi o önemli. Eğer cevap evet olursa, o zaman ülkenin geleceği konusunda umutlanırım. Türkiye kötü yönetenleri değil doğru bir yönetimi hak ediyor. Vatanın kendisi çok güzel ama bahsettiğim noktada asıl sıkıntı.

Çin ve Rusya belirtilen yüzyılda çok yüksek bir gelişmişlik düzeyine ulaşır diye düşünüyorum. Çin gelecekte dünyanın en büyük ülkesi konumuna gelebilir. Rusya da diğer Avrupa ülkeleriyle arasında çok ciddi bir fark açabilir bence.

Çin'in ucuz iş gücü ile hala iyi olduğunu sananlar büyük yanılgı içinde. Ortalama işçi ücretlerinde batıyı yakaladı Çin. Şu anda Çin'in en büyük gücünün kaliteli orta kademe işçi olduğunu herkes biliyor. Şu anda türkçesi aklıma gelmedi yani teknisyen gibi. Örneğin Apple Çin'de üretim şansını bir şekilde kaybetse aynı şekilde kalifiye eleman bulması mümkün değil. Tüm dünyadaki kalifiye işçileri toplasanız Çin kadar etmiyor. Ayrıca Çin'deki asgari ücret bizi geçti birkaç hafta önce. Olay ucuz işçilikte olsa direkt bize gelebilirlerdi ki daha ne kadar ucuz işçinin olduğu ülke var.

Ancak her şey Çin için mükemmel değil. Detaylı bilgi isteyenlere PolyMatter'ın China's Reckoning isimli 4 videoluk serisini şiddetle öneririm. https://www.youtube.com/watch?v=vTbILK0fxDY

Şöyle komik bir durum var. Dizilerden filmlerden 80'lerde amerikalılarda Japonya korkusu olduğunu görebilirsiniz. En büyük ikinci ekonomi olmuştu Japonya ve üstün teknolojik hamleleri ile amerikan toplumunda korkuya sebep olmuştu. Ancak yaşlı nüfusu ile şu anda amerikayı geçemeyeceğini biliyoruz, göçmen de almıyorlar. Aynı sorun şu anda Çin'de oluyor, yukarıda attığım video serisinde detaylarını öğrenebilirsiniz.

Ancak buna rağmen Çin'in güzel bir avantajı var şu anda. Örneğin elektrikli arabalarda muazzam bir deneyimleri olacak. Tüm dünyada satıldığından daha fazla elektrikli araç Çin'de satılıyor. Bunların satış sonrası hizmetleri bilgileri bile yeter. Şu anda bütün dünya bu konuda lider olan Çin'den öğrenecek. Almanlar ve Amerikalılar bu konudaki liderliklerini kaybediyorlar.

Ayrıca gene tüm dünyadaki nadir toprak elementleri üretiminin %80'i Çin topraklarındaymış. (https://www.cnbc.com/2021/04/17/the-new-us-plan-to-rival-chinas-dominance-in-rare-earth-metals.html) İleri teknoloji ürünler için olmazsa olmaz olan nadir toprak elementleri de müthiş bir koz Çin için.

Rusya ve Japonya'nın ölüsü bile 50-100 sene götürür onları ama ilk posttaki son 3 müslüman ülkeyi at çöpe, gelecek melecek yok onlarda

Avrupa'nın Rusya'ya karşı pek savunması olduğunu düşünmüyorum.

Çin ise canavar gibi büyüyor.

Deflasyon ile kavrulan sanayisini kaybeden Abd ve Avrupa aslında önümüzdeki 500 yılı kaybetmiş bile olabilir. Osmanli devleti zayıflamaya başladığında 1500 lü yıllardı. Bu zayıflığı kabul edesiye kadar belki 100 yıl geçti.

En nihayetinde medeniyet yavaşça batıya kaydı ve yaklaşık 500 yıldır bu böyle.

Sonuç;

Şuan dunyadaki en fazla milyarder Çin'de. Ayrıca üretim tamamen Çin Hindistan Türkiye gibi ülkelere kayıyor. Bu ülkelerde tüketim fazla genç nüfus ve buna bağlı enflasyon var sıcak paranın dolaşım hızı yüksek. Bir işletme kurduğunuzda hızlıca büyüyebiliyorsunuz.

Fırsatlar
Sıcak para
Genç nüfus
Ucuz iş gücü
Sanayi
Tüketim
Enflasyon

Yani bir büyümek isteyen bir yatırımcının aradığı her şey var.

eski imparatorlukların canlanmasına şahit oluyoruz. Bu canlanma devamında yükselişi ve medeniyetin yeniden el değiştirmesine yani Asya Çağına bile işaret edebilir.

Bu çok uzun bir süreç zaman içinde hissettirmeden yaşanacak bir süreç ve süreç tamamlandığında muhtemelen kaybeden taraf uyanacak. Bu Roma İmp ve Osmanlı'da da aynısı oldu. Uyandıklarında zaten iş işten coktan geçmişti.

Rusya 1991 yilinda sscb dagilmasinda ve bolsevik ihtilalinde oldukca zarar aldi, ancak Rus carlarindan 2 nikolas olmasaydi bu durumlar devam etmeyecek, rusyanin sinirlari orta avrupaya kadar uzanabilirdi.
Rusya oldukca tesirli dev gibi ulkedir, asya, pasifik, avrupa ve kafkasyanin demirbasidir.

Rusya zaten askeri ve teknoloji alanında çok çok ileri bir ülke, çinde copy paste ile kendisini hızlı geliştiren bir devlet konumunda ve ekonomisi artık çok güçlü bir ülke, Hindistan'ı küçümsememek gerekiyor her türlü teknoloji onlarda da var ve geliştiriyorlar kendilerini devamlı ülkenin çok büyük kesimi fakir olsada ülke kendisini geliştirmekten durmuyor.

Abd soğuk savaştan sonra Rusyayı çok küçümsedi bugün Rusya çok büyüdü eski gücüne ulaştı birde Çin çıktı tabi. Asyada çok güçlü devletler oluşmaya başladı.

Cın ıle rusya cok fazla bu lıstede one cıkmıs ulkeler ıcınde ozellıkle hındıstan nufusa ragmen hıc bı basarı gosteremıyo cıne gore o nufusu ıyı kullanabılırlerdı bızım ulkemızın eskı zamanlarına ulasması ımkansız

Bu listede en çok dikkatimi çeken tabi ki Çin ve Rusya oluyor. Çin daha şimdiden dünyanın en güçlü ülkelerinden biri konumunda. Ancak hala ABD'nin bir adım önlerinde olduğunu düşünüyorum. Tabi bu durum uzak gelecekte çok değişebilir. Çin Asya ülkeleri arasında yüksek ihtimalle en güçlü ülke konumuna gelecektir. Rusya da bu ikiliyi arkadan izleyen ülkelerden birisi. Ama onların önünde çok daha uzun bir yolu var.

Çin ve Rusya ayrı tutulursa bu listeden diğerlerinin yolu çok. Ellerindekini de kaybetmesinler yeni olarak eskiden bir şeyin canlanabileceğini düşünmüyorum.

Hindistan eskiden bir İngiliz sömürgesiydi. Şu an Çin'den sonra 1.3 milyar ile en büyük nüfusa sahip ülkelerden birisi. Gelişmişlik açısından bakarsak şu an için çok büyük adımlar attıklarını söyleyemeyiz. Fakat bilişim sektöründe çok yetenekli insanlara sahipler. Bundan yıllar sonra gerçekleştirebilecekleri bir yükselişle dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olabilirler belki de.

Çin zaten geleceğin süper gücü olarak nitelendiriliyor. ABD ile büyük bir yarış içerisindeler. Pandemi dönemini en iyi yöneten ülke Çin'di. Adamlar her şeye rağmen ekonomilerini yanlış hatırlamıyorsam yüzde 8 seviyelerinde büyüttüler. Sürekli gelişmeye devam ediyorlar ve yakın gelecekte bile ilginç işlere imza atabilirler.

Türkiye konusunda emin değilim. Türkiye'nin en büyük ihtiyacı sağlam bir yönetim. Mevcut zihniyetin tamamen yok olması ve ülkenin doğru rotaya girmesi durumunda belki de 22. yüzyılın en sağlam ülkelerinden birisi haline gelebilir. Türkiye'de o potansiyel var ama dediğim gibi önce başarısız yönetim şekillerinden kurtulması gerekiyor.

Çin dışında hiç bir ülkeye böyle bir büyüme beklediğimi söyleyemeyeceğim buna bizim ülkemizde dahil Türkiye öyle Osmanlı kadar hiç bir zaman daha büyüyemez 21. yüzyılın en büyüğü Abd ve Çin gerisi artık ihtimallerin zor olduğu bir büyüme hayaliyle konuşan ülkelerden başka bir şey değil

İlk 3 ülke için ekonomik olarak iyileşmelerin olduğunu görmek zor değil. Fakat farklılıklar var. Çin yüksek popülasyonu nedeniyle büyümekten uzak. Çin'de nüfusun azalmasının planlanması bile inanılmaz hassas bir konu. Eğer nüfusu genç şekilde tutamadan artışı durdurularsa yaşlanan nüfus üretimde sıkıntı yaşar. Çok büyümek bazen kolaydır ama küçülürken çok akıllıca hareket etmek zorundalar. Aksi takdirde Çin sıkıntılı duruma düşebilir.

Hindistan'ın ise özellikle teknoloji & bilim alanında çok büyük atılım dönemi var. Onlarında sıkıntısı yüksek nüfus ama Çin'den daha iyi durumdalar. Yine de farklı yaşam stilleri, dışa nispeten daha kapalı oluşları falan gibi bu durumda avantaj sayılabilecek durumları var. Ama bence de Hindistan önemli bir bölgesel güç olabilir.

Rusya büyük ülke. Dönem dönem düşüşleri olsa da her zaman büyük güç olarak önemli durumdalar. Rusya'nın da özellikle artık bölgesel olarak askeri hareketliliğin arttığını görebiliyoruz. Daha büyük oynamaya başlıyorlar sanki.

Sonraki 3 ülke için biz de dahil olarak işler öyle iyi gitmiyor. Öyle ki aslında pek çok benzerlikleri var.
Bu 3 ülke de milliyetçi ve aşırı muhafazakar yaşam stillerine sahip. Bizde çok ağır olmasa da bu ülkelerde genel olarak bir iç çatışma ortamı var. Ekonomik olarak gelişme çabalar olsa da yönetim değişiklikleri, askeri müdahaleler, iç çatışmalar vs gibi sebeplerle beklenen seviyeye ulaşmaktan uzaklar. Pakistan örneğin gerçekten büyük bir ülke ama özellikle bize çok benzeyen yanları var. 2021 yılında hala askeri gücün, asker sayısına bağlı olduğunu düşünmek gibi hataları var. Özellikle sınır komşuları Hindistan ile gerilimleri aslında en büyük hataları. Hindistan'ın onlar için ticari bir fırsat olduğunun. farkında değiller.