Topic: Barda filminin gerçeğe dayanan hikayesi - page 2. (Read 616 times)

Olay insanin içini ürpertiyor ve barda filmini en az 10 defa izlemişimdir.Nasıl oluyorda bu sekılde ınsana işkence ediliyor aklım almıyor hangi insanın vicdanına sığar.Gerçi şaşırmamak lazım çünkü nerede garip olaylar insan görünümlü hayvanlar var hepsi türkiyede...

Cok kotu ya
Bide bunu yapan mahlukatlari serbest birakiyorlar
Hadim edecen bunlari

işin bir pislik tarafı daha.

sen gerçek yaşanmışlıktan bir senaryo yazıyorsun. filmini çekiyorsun ve bu olayları yaşayanlardan izin almayı gerek görmüyorsun. üstüne 20 yıl geçmiş hala etkisinden kurtulamamış insanlar ne hakla bunu izinsiz bir şekilde tekrar gözlerinin önüne serersin bunu?

merakımdan soruyorum. Allah korusunda başınızdan veya çocuğunuzun başından böyle bir olay geçti. yıllar sonra birisinin bunun filmini yapmasını ister misiniz? ben şahsen karşı çıkardım.

https://www.youtube.com/watch?v=fZtxbVbSKhg

Film çok güzeldi ama senaryosunun gerçeğe dayanacağını bilemezdim çok şaşırdım. Başarılı bir film ve başarılı bir senaryo fakat nasıl geleceğe dayanıyor o da ayrı bir konu

filmin gerçeğe dayandığını bilmiyordum. hikayesi korkunç ve orada yaşananların travması bir ömür geçmez. zaten finalinde son durumlarından da bahsetmiş intihara teşebbüsler yurt dışına çıkanlar.. çok zor. bu tarz mahlukların ne yapılırsa yapılsın aynı acıyı çektiklerini düşünmüyorum. 

film, senaryo, oyunculuk hepsi birbirinden güzeldi keşke sadece film olarak kalsaymış

ankaranın göbeğinde böyle bir olay nasıl yaşanabilir. 80 de nasılsa ülke 2017 ye geldik hala aynı hatta iyiye gitmek yerine artık daha kötüye gidiyor.

adam kendisinden ayrılmak isteyen eşini sokağın ortasında döve döve öldürebiliyor.

İlk izlediğimde beni çok rahatsız etmişti. sonra web üzerinden araştırınca hikayenin gerçek olduğunu okumuştum daha bir rahatsız etmişti. Ülke gerçekten çok acaip bilmediğimiz duymadığımız ve öyle üzeri kapatılan ne olaylar vardır kimbilir. Erdal beşikçiolu, Hakan boyav ve Nejat işlerin oyunculuk olarak döktürdüğü filmlerdendir.

gerçekten çok insanı etkileyen, rahatsız eden, o ortamdaki tiplerle muhatap oluyor gibi hissettiren sert bir filmdi.  gerçek hikayesi ve bilinmeyen bunun gibi daha bir çok hikaye insanı düşündükçe deli ediyor. geçtiğimiz aylarda kadın cinayetlerini anlatan bir projede çalışmıştım. ve çekerken bile o kadar rahatsız olmuştum ki... düşünmek, akıldan geçirmek bile iğrenç geliyor insana.

vaybe gerçek olacağını hiç düşünmemiştim yalnız efsane bir filmdi sadece biraz fazla barbarcaydı çok pislik sahneler vardı ama yinede genel olarak dehşet bir film 

olayın bir diğer iğrenç tarafı ise;

ben de öğrenci evinde kaldım. evime bir kız geldiği zaman hemen apartman sakinleri dikkatlerini benim eve veriyordu. gece en ufak bir müzik sesi duydukları zaman hemen duvarlara vuruluyor yetmiyor kapıma kadar geliyorlar birader biraz sessiz olun diye. nasıl bir insanlıktır ki o kadar yardım çığlıklarını saatlerce duyarsın da polise bir telefon bile açamazsın açmazsın?

hatırlıyorum yıllar önce pencereden baktım bir araba bisikletlinin önünü kesiyor kısa bir arbadeden sonra uzaktan adamın bıçağı çektiğini gördüm. hemen aradım polisi acil dedim yeri tarif ettim. ben 5. kattaki evimden aşağı ininceye kadar 2 tane polis ekibi adamları götürüyorlardı. belki ben aramasaydım orada kan dökülecekti. belki bıçaktan sonra silah da çekilecekti.

ben aramazsam o aramazsa başkası aramazsa kısaca kılımızı kıpırdatmazsak cinayetler, bıçaklamalar, tecavüzler artar. bu konuda biraz daha duyarlı olmak lazım. bizim başımıza bir şey gelmez emin olun bu ihbarın kimden geldiğinin bilgisi kolay kolay verilmiyor.

hele şu tekel bayinde çalışan eleman yok mu nasıl aramazsın polisi neden?

hemen aramana gerek yok onlar gittikten sonra ara. zor bir şey değil. indir kepengleri git peşinden apartmanı öğrensen yeter. nasıl bir insanlıktır bu?

bu kadar düşünceden sonra içimi sadece şu rahatlattı. daha sonra o büfe de çalışan elemanın kırılmadık yerini bırakmamışlar. ve de bu olayı gerçekleştiren hanzolarda hapishane de yaptıklarının daha fazlasını yaşamışlar.

O filmi izleyenin 1 kere izleyip bırakması zor bence en az 2 kere izlenilmiştir.

Çok rahatsız edici bir filmdi Barda, ben çoğu sahnesine bakamamıştım bile. Gaddarlaştıkça gaddarlaşmıştı film. Ancak hikayesini bilmiyordum. Biraz önce paylaştığın linkten tamamını okudum, gerçekten benimde tüylerim diken diken oldu. Bu nasıl bir barbarlıktır nasıl bir korkusuzluk, cahilliktir. Google da araştırdım yakalandıklarındaki fotoğrafı buldum. İçeride hepsine bir güzel tecavüz edip eziyet etmişler. Hak ettiklerini bulmuşlar..

https://goo.gl/zCU3Lf

Hiç duymamıştım yaşanmış bir olaya dayandığını.Film evet rahatsız edici konu içeriğiyle ama Nejat İşler'in iyi oyunculuğuyla güzel bir filmdi.Ama böyle gerçek bir hikaye yaşanması filmi daha da rahatsız edici bi hale getirdi.Çok kötü bir hikaye.

Barda filmini izleyeli yıllar oldu. korku değil iğrenme değil garip bir hissiyat uyandırmıştır bende. ondandır yıllarca unutamamıştım. bugün bir bakayım dedim bu filmin konusu nereden geliyor hangi kafayla böyle bir senaryo yazabilmişler acaba derken öğrendim ki filmin konusu gerçeğe dayanıyormuş. fark olarak film de bar da geçen olay gerçekte Ankara'nın göbeğinde Cumhurbaşkanlığı köşkünün yanında bir evde geçiyor.

ev öyle bir konumda ki bir tarafında köşk, bir tarafında başbakanlık, diğer tarafında dışişleri bakanlığı konutu ve mesut yılmazın evi var.

Yıl 1997 gerisini linkten okuyabilirsiniz. hala tüylerim diken diken

link: http://www.hurriyet.com.tr/17-saat-dayak-elektrik-tecavuz-bize-bunu-yapanlar-rahsan-affiyla-cikti-5850513