Topic: Bir genç olarak çıldırmak üzereyim - page 2. (Read 792 times)

herkes bireyselci olmuş durumda ve bunu değiştiremeyiz. ülkeyi yönetmek isteyen kişi ve kurumlar dahi bireyselciyken halk bununla suçlanamaz.

Yukarıda güven desteği tarzı saçmalamalar okudum dayanamadım direk indim aşağıya hocam stratejik olarak abd nin tüm düşmanlarını dost yapan devletler tabi ki abd nin kimsenin kafasını ezmesine müsaade etmeyecekler insanlar neyi nereye abartıyor anlamış değilim

Almaya ve binmeye karşı değilim hocam. Yerli muadili olmayan ürünleri tabiki kullacağız ama yerli muadili veya yakın bir benzeri varsa elimden geldiğince yerlisini kullanmaya çalışıyorum. 700-1000 liralık telefon bakacak olsam vestel, general mobile,casper gibi markalar bakarım ki geçen hafta anneme aldım bir tane ve özellikle yerli olmasına dikkat ettim. Ama ben ios kullanıyorum o yüzden telefonum iphone. Vestel de yapsın yakın bir model gönül rahatlığıyla alırım. Mesele sadece onu al bunu alma değil benim gözümde. Adam üretiyorsa hak ediyorsa birşeyler geliştiriyorsa istediğini alsın. Benim lafım bunlara değil. Kendimiz yapamayıp başkalarının ürünlerine tapıyoruz adeta. benim sorunum bununla

Yurtdışına çıktım, yurtdışında çalışan çok fazla arkadaşım akrabam oldu. Oraları görünce, anlatılanları duyunca Türklüğümden utanır hale geldim. Biz ne hale gelmişiz. Sadece Türkiye değil nereye gitmişsek ağzına sıçmışız.

düşüncelerin gerçekten güzel ama eminim alacak paran olsa iphone x alır ve bmw 520 d den inmezdin kardeşim!!

Ülke olarak her ne kadar ekonomik açıdan zor günler geçiriyor gibi gözüksede ,şu 1 haftalık bayram tatilinde tatil beldelerinde boş yer kalmaması ,yollarda onlarca km araç kuyruğu oluşması bu ülkede krize insanların hiç bir şekilde tepki vermediklerinin en önemli kanıtı.

Hocam mekratronik mühendisiyim. Mezun olduğumda bir kaç sene içinde iyi bir gelire sahip olacağım düşüncesindeyim benim kendimle ilgili bir sıkıntım yok. Yurt dışına gitmek istemiyorum bu ülke için birşeyler yapmak geliştirmek istiyorum ben. Yurt dışı için sadece gezi yada ufak bir eğitim planım var. Ben bu ülkenin insanına üzülüyorum hepimize. Şahsı sorunum değil yani bu. Neler yapabiliriz nasıl gelişebilirdi onun derdindeyim

Büyüklerimizin ağzına sakız gibi aldıkları ama bir türlü yapamadıkları üretime dayalı ekonomi modelini hayata getirmedikten sonra bu şekilde saldırılara daha çok maruz kalacağımız kesin. 

Dışardan bir yatırım para girişi yatırımcı girişi istiyorsak yada başka bşr şey monarşiyle yönetilmemeliyiz demokrası adı altında insanlarımızın gözünün bağlanmaması lazım cahil kalmamak için çalışmamız teknolojiye yönelmemiz lazım ama yok

öncelikle bu son 10-15 yılda yapılan bi olay değil. Eğitim olarak biz zaten kalitesiz niteliksiz eğitimler veriyoruz.Bundan önce de öyleydi , şuanda da böyle. Umarım geleceğimiz daha iyi olur.Bunu böyle postlarda bol bol açıkladım EĞİTİM SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR.

Kardeşim sana şunu tavsiye etmeliyim öncelikle kendini geliştirmelisin. Hangi bölümü okuyorsun bilmiyorum ama NİTELİK sahibi insanlardan birisi olmalısın. Zaten sonra iş sana geliyor eğer alanında iyi isen yurtdışına da gidebilirsin.

Dünya üzerinde olabilecek şeylerin en en kötüsü vatansız olmak, gerisi el birliği ile halledilir. Birey olarak kendimizden başlayalım değişime madem, yaptığımız işi en iyi şekilde yapalım, tasarruf yapalım, çocuklarımızı araştırmacı ve yaratıcı ve birey olmaya yönlendirelim.

Bir kaç gün önce doktor olan bir arkadaşımın sosyal medya paylaşımı dikkatimi çekmişti. Üniversite tercihi yapacak gençlerin ailelerine çocuklarını doktor olmaya değil mühendis olmaya teşvik etmelerini, ülkemizin bir şeyler üretecek mühendislere ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Gayet de haklı, ülkeyi sizler yeniden ayaklandırabilirsiniz ama gelin görün ki halen üniversite bütçeleri diyanet bütçelerinin açık ara gerisinde, işimiz zor bu kafayla.

Sadece genç kardeşim değil orta yaşlı biri olarak (41) bende çıldırmak üzereyim. Ama benim çıldırma sebebim doların alıp başını gitmesi değil, benim ülkemin üretim yapmadan ekonomisinin düzeleceğine inanması ve bir kaç  kişi dışında kimsenin bu kötü gidişatı görememesi hatta alkışla karşılık vermesi. Benim içimi acıtan, bir tarafın "bana ne oy verenler düşünsün" demesi ve diğer tarafın da "bunlar hep abedenin oyunu hüloğğğ" demesi. İki tarafında net olarak aynı vatanın fertleri olduğumuzu görmemesi beni çok üzüyor samimiyetle söylüyorum bu ülke bizim ve bu şekilde bazı şeyleri görmezden gelmeye devam edersek veya sadece işimize gelen kısımları görürsek, çok yazık olacak. Hepinizden ricam bu ülkeyi sevin, bu ülkenin fertlerini de sevin - sevilin... Malesef başka Türkiye yok.

Öncelikle bir toplumun bugün ne durumda olduğunu analiz edebilmek için geçmişine bakmak gerekir. her insan her işte başarılı olamayabilir. örneğin sayısal zekası yüksek olan birinin müzik kulağı iyi olmayabilir.

Moğollar geçmişte dünyanın en savaşçı milletiydi fakat iş teknolojiye geldiğinde şu an ortaçağ seviyesindeler. biz de savaşçı bir toplumduk ve nispeten devşirmeler sayesinde bilim ve sanata önem vermişliğimizde zaman zaman oldu.

hala 40 adamla çin sarayını bastık diye övünenlerimiz bir durum değerlendirmesi yaptıklarında lunu göreceklerdir ki çinliler 2-3 bin yıllık bir medeniyeti ve topraklarını günümüze kadar başarıyla korumuşlar, sanatta bilimde süper işler yapmışlar ve bugün de dimdik ayaktalar. biz ise savaştan sürgüne yollarda geçmiş ömrümüz. kimin kazandığı kimin kaybettiği ortada.

bunlarıu yazmamın sebebi artık övündüğümüz şeyler konusunda artık bir zihin değişikliği yaşamamız şart. aksi, halde siyaset veya ideolojik çıkar uğruna yanlış gazlanan bu gençliğe yazık olacak.

Arkadaş muhteşem yorum yapmışsın her kelimesine katılıyorum. Pes etmek yerine çalışmaya üretmeye devam etmeli vazgeçen toplumlar kaybeder kimse kimseye bedavadan gelecek vermez.

kardeşim seni karamsarlığa itmek istemem ama şunu bilmen gerekiyor: türkiye hiçbir zaman sıradan bir orta doğu ülkesi olmaktan kurtulamayabilir. umudumuzu yitiremeyiz ama bu ihtimal en yüksek ihtimal ve bu ihtimali bir an bile unutmayacaksın. akıllı olacaksın, paranı dikkatli harcayacak ve çok çalışacaksın. üşengeçlik, kolay vazgeçme, yüksek beklentiler, sürekli şikayet etmek, vs. senin en büyük düşmanın.

Bize en uygun terim bu galiba hocam gerçekten doğru böyle yaşamaya devam ettikçe değişim olmaz. Gençlikten umudum var umarım değişim bizlerle birlikte gelir yoksa işimiz yaş

Bir 'genç' olarak belli bir iş gücü oluşturuyorum ve gerekli zihinsel donanımı oluşturduğumda yurt dışına gidebilirim. Yurt dışına gittikten sonra da aileme davetiye gönderebilirim, davetiye gönderemediklerime ise maddi yardım gönderebilirim ayrıyetten turist vizesi alıp istedikleri kadar benim evimde kalabilirler. Bugün her ay 250 Euro ayırıp sevdiğim bir akrabama göndersem akrabam rahatlıkla bir tatil beldesinde evini kiralayıp hayat boyu keyfine bakabilir. Bu ülkenin maddi ve manevi olarak düzelmesinin imkanı yok, bırak ülkeye yardım etmeyi ben artık sevdiklerimi bu ülkeden nasıl soyutlaştırabilirim diye düşünüyorum çünkü ülkem insanını ciddi anlamda sevmiyorum. Bu insanların, özellikle yaşlılarımızın saygı duyulacak bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Şu an hayattaki tek amacım okulumu okuyup, iki dil ve üç, dört programlama dili öğrenip mezun olur olmaz yurt dışı staj+yüksek lisans ile gitmek.

Sen ülkem için ne yapabilirim diye düşünürken patronlar 'ulan hangi bahaneyle çalışanın maaşını kessem de karıya gitsem cugagahaga amiagoyum' diye düşünüyor, karıya gittikten sonra da boy abdestini alıp cumada selfie yapıyor, allah'a şükür diyor, sen ay sonu nasıl gelecek diye bakarken patron gelip  'peygamber efendimiz bi lokma bir hırka' derdi diyor ve bu döngü şükrede şükrede devam ediyor. Şükretme olum ayaklar baş olmuş.

Kendimle çelişeceğim şimdi asgari ücretlileri küçümsemiyorum buna da şükür diyorum neyse daha geçen 300 tane maden işçisi öldü ve verilen maaş 1600 Türk lirası. Babam bana 1600 Türk lirası verse bakkala gitmem, adamlar toprağın altına giriyor. Bu ülke böyle sefalet içinde kardeşim internette o kadar çok imkan varki bugün kurumsal bir yabancı firmanın canlı desteğine girsen aylık 500 Euro yani 4000 Türk lirası alırsın, biriktirdiğin parayla kafe açarsın o da olmadı seyyar yaparsın o da olmadı tarım yaparsın hadi o da olmadı hayvancılık yaparsın ama 1600 lira için patron oğluna BMW alacak diye ölmezsin, muhtaç bırakanlar utansın.

Bu ülkede yaşayan bireyler olarak herkesin kişisel olarak kendine düşen sorumluluğu yerine getirse bu ülke bir müddet sonra bunun faydasını görür ,ülkenin bu hale gelmesinin sebebi hepimiziz, bu suçta herkes ortak ,saygı yok ,anlayış yok , hak hukuk hiç yok ,sonrası işte bu haldeyiz.

Kimsenin ülkeyi düşündüğü yok zaten herkes kendini düşünüyor maalesef Türk milleti olarak bu hale geldik. Üretim denen şey kalmadı neredeyse bu gidişle tamamen dışa bağlı hale geleceğiz.