Pages:
Author

Topic: Bu ne lan dünün aynısı! - page 2. (Read 196 times)

sr. member
Activity: 1442
Merit: 256
August 27, 2021, 03:08:47 AM
#3
Memurluk gibi sabit bir işi olan herkes için hafta içi günler hep rutin oluyor. Serbest meslek en güzeli. ( Serbest meslek ne iş yapar onu da hiç bilmiyorum)
Özellikle devlette işi olanlar için rutinlik daha fazla  özel de olanlar için yer değişikliği ya da şirket değişikliği bir nebze rutin hayatı ara ara kırıyor.
legendary
Activity: 2394
Merit: 1358
August 27, 2021, 01:31:08 AM
#2
Hocam çoğumuz çalışan kesimden olduğumuz için maaştan maaşa yaşıyoruz. Bunun etkisi ile kendimize ayırdığımız zaman kısıtlı haftanın 5 ya da 6 günü birbiriyle aynı geçiyor. Uyku desen haftanın 1 ya da 2 günü ancak doyabiliyoruz. Bu şartlar altında kimse mutlu olamaz zaten. Güzel söylemişsiniz sınırlarınızı aşın diyerek keza monotonluğu yok edecek tek şey bu.
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
August 26, 2021, 05:18:52 PM
#1

Source
Nefesimiz daralır, ateşimiz çıkar, bir taraflarımız ağrır ve vücudumuzda birşeylerin ters gittiğini anlarız. Ya ruhumuz azmimiz için birşeylerin ters gittiğini nasıl anlarız? Tabi ki de uykumuzdan. Hani derler ya uyursan gece biter uyumazsan sen. Ne güzel söylemiş değil mi kim söylediyse bu sözü. Bakıyorum da uykularımızı kaçıran stres, aşk acısı ve yoğun iş okul hayatı gibi sorunlar; Sabah üstümüzde dünyanın yorgunluğu kalkmak istemeyiz. Özellikle bi rahat 6-7 senedir bende bu sorunlarla karşılaşır oldum. Gerek aşk acısı gerek stresi gerek isteksizlik bitmişlik tükenmişlik ve bugün birşeyin farkına vardım.

Bugün yoğun geçecek birgündü ve sabah erkenden kalkmam gerekiyordu gece bugünün stresi ve planlamasından ötürü 3-3.40 gibi yattım ve sabah 7'de uyanmam gerekiyordu meşhur alarmımdan ( Bir metal kabın içine bozuk para ve telefonu koymak ) 2 tane kurdum ne olur olmaz diye. Ve sabah alarm çalmadan önce gözlerimi açtım. Açtım ama içim bir garipti eskilere gittim bayram çocukluğunu doya doya yaşadığım zamanlara, sabahın köründe yayınlanan çizgi film zamanlarına ve birazcık kafa patlattım ne farkı var o günlerin bugünlerden diye. Ve farkına vardım ki hayatım çok sıradanlaşmıştı ve sorunlarla streslerle doluydu. İçimde biriken stresi yorgunluğu atamıyordum buda büyüyen bir çığ gibi üzerime üzerime geliyordu. Oysa ki bayramlarda öyle miydi bir coşku vardı yarın gezeceğim tozacağım ailemle cebime şekerler bayram harçlıkları doluşacaktı ve ya yarın yeni bölümde ne olacaktı onun merakı vardı. Ama şimdi öyle mi? Vücudum alışmıştı tekdüzen hayata ve sabah uyandığımda o gün neler yaşayacağımdan üç aşağı beş yukarı emindi ve kendi kendine derdi ki " bu ne lan dünün aynısı! ". Bugünde stresin ve değişikliğin getirdiği ulan bugün dünden farklı olacak lan galiba dedi kendine ve zıpkın gibi kalktı bugün yataktan.

Nitekim öyle de oldu işimi 3-4 gibi bitirdim ve eve dönüş yolunda hep gördüğüm ama birgün olsun girmediğim bir cafeye gireyim bir kahve içeyim dedim. Gayet güzel bir kahvenin yanında yeni bir arkadaş edindim. Kendisi bu mevkiye yeni taşınmış bir öğretmenmiş o anlattı ben dinledim ben anlattım o dinledi. Eve döndüğümde hala enerjiktim o ufacık bir sohbet bile çok etki etti.

Bugün gerçekten güzel bir karar aldım. Vücudumla ruhumla azmimle tekrardan barışma kararı aldım. Kendimi ve vücudumu azmimi şaşırtma kararı aldım. Sınırlarımın dışına çıkma kararı aldım. Daha önce konusunu açtığım hobi günlükleri ( https://bitcointalksearch.org/topic/m.57736501 )planımı hızlandırdım. Bir hobi planım olarak mızıkanın önüne tozlu rafımda senelerdir bekleyen flütü gerisin geri indirdim. Yukarı da belirttiğim gibi biriken stresin yorgunluğun çığına karşı bende bir çığ başlatıyorum sınırlarımın dışına çıkarak.

Ya sizler? Sizlerde var mısınız sınırlarınızın dışına çıkmaya vücudunuzu şaşırtmaya?
Pages:
Jump to: