Topic: Burası Türkiye Cumhuriyeti, Burada Türkçe konuşun, Kürtçe konuşmayın! - page 2. (Read 285 times)

Aslında videoyu izlediğimde aslında neden Didem Arslan'ın böyle bir söylemde bulunduğunu rahatlıkla anlayabiliyorum. Tabi videonun öncesi de olsa daha iyi olurdu da. Belli ki hattaki kişi Kürtçe küfür falan etmiş ve o da durumu anlayınca araya girmek istemiş. O yüzden ırkçılık demek ağır olur diye düşünüyorum. Valla şu ana kadar ne ırkçılıklar gördüm bundan bambaşka bir kafadaydı. 

Irkçılık mı  hocam sen ırkçılığı kayırmacılığı adam tutmanın kralını gel güneydoğu Anadolu’da gör yerli bir aileye 1000 liraya verilen bir daire batıdan gelen bir memura veya buralı olmayan birine 1500 den aşağı verilmiyor aynı ev yüzde 50 daha pahalıya veriliyor adam ondan 1000 almaya razı ayrıca burada Türkçe konuşamazsınız diyenleri bile gördüğüm için sadece gülüyorum

Burası Türkiye cumhuriyeti Türkçe konuşun demek bariz şekilde agresiftir hatta ırkçılık dahi sayılabilir. Türkiye'de Türkçe konuşulur diye yazılı bir kural söz konusu değil. Yani İngilizce de Kürtçe de Arapça da Fransızca da konuşulabilir. Milliyetçilik yapacağım derken saçmalamış hanımefendi.

Hocam büyütülecek bir olay bile değil bu ülkede Kürtçe konuşmayın cümlesini cımbızla çekip Kürtlere karşı algı varmış gibi konuşmayı çok seven bir grup var orada kadının söylediği şey zaten açık anlamak isteyen anlar anlamak istemeyen nasıl isterse öyle anlar ayrıca şu an güneydoğu Anadolu’da olduğum için şöyle söyleyeyim en basitinden pazar alışverişinde bile Kürtçe konuşana 2 liradan verilen bir ürün diksiyonu düzgün bir Türkçe ile sorulunca 3-4 liraya çıkıyor o yüzden kimse boşuna demogoji yapmasın asıl onlar Türklere karşı, Türkçe konuşanlara karşı tavırlı davranıyorlar

Anladığım kadarıyla kadın kalkıp Kürtçe küfür ediyor. Sonrasında da Didem Arslan Yılmaz ise kendisinin de Kürtçe'yi az biraz bildiğini belirtmeye çalışarak böyle bir uyarıda bulunuyor. Yani ben ırkçılık falan yapma amaçlı olduğuna inanmıyorum. Canlı yayında hangi dilde olursa olsun küfür edilmesine de sunucu tabi ki müsaade etmeyecektir. O yüzden ben bu olay özelinde bir sorun göremedim.

Kadın muhtemelen kürtçe küfür etti. Didem Arslan az çok bende kürtçe bilirim diyerek kadının hakaret ve küfür ettiğini ima etti. Yoksa bu kürtlere ve kürtçeye hakaret olarak algılanmamalı.

Burası Türkiye evet ama burada yaşayan Kürt kardeşlerimiz de var. İsteyen istediği dili konuşabilir ama benim anladığım kadarıyla canlı yayında bu olay oldu ve o esnada Kürtçe konuşunca ( ingilizce Rusça da olsa fark etmez) izleyenler ne denilmek istendiğini anlamaz. Bu yönden sıkıntılı bir durum olmuş. Yoksa isteyen istediği dili konuşsun istediği gibi giyinsin yesin içsin kimse karışmamalı.

Türkçe bilmesine rağmen televizyondaki akrabalarına "Kürtçe hakaret ettiği" iddia edilen terbiyesiz bi Kürt'ün hattan alınma olayı.

Didem Arslan Yılmaz'ın kullandığı dili ben de tasvip etmiyorum. Böyle bir ifade şekli biraz ırkçılık yapar gibi olmuş. Sonradan çevirmeye çalışsa da ilk söylediği sözlerle içinden geçeni belli etmiş. Onun yerine düzgün bir dille bunun Türkçe bir program olduğu için Türkçe kullanmasını rica etse ortada hiçbir sorun olmazmış. Belli ortamlarda herkes nasıl konuşmasını gerektiğini bilmeli aslında. Ancak telefona bağlanan kişiye de yargısız infaz yapmak istemiyorum. Belki de alışkanlıktan dalgınlıkla öyle konuşmaya başladı.

Anladığım kadarıyla videodan önceki kısımda telefonla bağlanan kişi kürtçe olarak hakaretvari cümleler kurduğu için Didem hanımın birazcık sinirleri yerinden oynamış ve bu noktada birazcık agresif bir tutum sergilemiş. Bu agresif durumuda bulunulan ortamın sahibi gibi gördüğünden sergilemiş olabilir. Gelelim bir diğer noktaya Didem hanımın bağlanan kişiden Türkçe olarak konuşmasını istemesini haklı buluyorum keza kürtçe kullanarak çok ağır hakaretlerde bulunabilirdi veya şu aralar afk olmayan Rtük'ten cezai işlem yaptırttıracak cümleler sarfedebilirdi. Kürtçeyi kullanmayın demiyoruz evinizde ailenizle efendime söyleyeyim kürtçe bilenlerin yanında konuşun ancak konuşmanız bir Türk'ün olduğu noktada onu da etkiliyorsa Türkçe konuşun kardeşim.

Sunucu Didem Arslan Yımaz dün yayınlanan bir programında, yayına telefonla bağlanarak Kürtçe konuşan bir kadını aert bir dille uyararak "Burası Türkiye Cumhuriyeti burada Türkçe  Konuşun" diye uyardı.

Açıkçası üslup sert. Bu durumu Sunucunun iç dünyasındaki Kürt karşıtlığının bir yansıması olarak düşünüyorum. Yoksa rahatsız olmayan birisi o cümleleri kullanmaz. Kendisi de sert konuşmasının farkında olacak ki konulmasının sonunda "Kürtçe bilsek anlayacağız da" diyerek durumu düzeltmek istedi ancak olan olmuştu. Yani ağzından "Burası Türkiye Cumhuriyeti Burada Türkçe konuşun" cümlesi çıkmıştı.

Yorumum:

Kesinlikle ve kesinlikle Türk'lerin yoğun olduğu ortamda eğer Türkçe biliyorlarsa Kürtlerin Kürtçe konuşmasına karşıyım. Çünkü bu bana biraz toplulukta kendi aralarında fısıldaşan insanlar gibi geliyor. Asla Kürt düşmanı değilim, Kürtleri Türkleri ülkemizde akciğerin sağ ve sol bölümleri olarak görürüm. Eğer ki ülkemizin ana dili Türkçe ise Türkçe konuşulması, Türkçe eğitim ve Türkçe yazışmaların dışında dil kullanılmaması şart. Diğer diller bizi birbirimizden koparır. Düşünsenenize ülke çöplük gibi 10 farklı yerden 10 ayrı ses geliyor. Ülkemize gelen Suriyelilerin ve Afganların da bu dile adapte edilmesi ve bu dilin öğretilmesini de önemsiyorum.

Kürtçe müziğe karşı değilim, Kürtçe kitaplar çıkmasına karşı değilim, Kürtçe televizyona karşı değilim ancak Kürtçe eğitim ve Kürtçe tabela ve yazışmalara (Arapça da dahil) karşıyım.

Bir milleti bütünleştiren unsur dildir, bayraktır, ortak kültürdür. Eğer siz bunun birini bozarsanız Vatanı parçalamış olursunuz.

Didem Arslan belki kötü niyetli olmayabilir ancak bir sunucu isen asla  çok dikkat etmeli cümlelerine. Ben dikkat etmeyebilirim, sen etmeyebilirsin ama o cümlelerine dikkat etmeli. Telefona bağlanan kişi de sanırım oradakilerle genelde Kürtçe konuştuğu için Kürtçe konuştu, onun da art niyeti olduğunu sanmıyorum. Ancak güzel bir üslupla Biz anlayamıyoruz Türkçe konuşursanız sevinirim şeklinde özet geçebilirdi. Kürtçe konuşan kadını da Yayından alması sosyal medyadaki gibi Kürtçe konuştuğu için değil, Kürtçe küfür içindi.

Sosyal medyada İngilizce konuşulsa hemen çevirirsiniz, bunu neden çevirmiyorsunuz gibi cümleler kurulmuş. Buna da karşıyım. İngilizce bilen birisi Türkçe bilse ona da denir aynısı. Sapla samanı karıştırmamalı

https://youtu.be/vo1u6Q5cqhI