Çalışma saatleri düştüğünde maaşlar düşecekse bunun ne anlamı olur? Öte yandan hiçbir işveren daha az çalışacak olan işçisine aynı ücreti ödemek istemez. Gelişmiş ülkelerde bazı örnekleri olabilir ama dünyanın geri kalan ülkeleri bunu yapamaz.
Ben küçük reformların insan hayatını iyileştireceğine inanmıyorum artık. Devrimsel bir şeyler yapmalıyız. Küçük reformlar alt sınıf bloğunda yaşayan insanların hayatını güzelleştirebilir bu örnekte olduğu gibi. Danimarkalı, Norveçli daha az çalışarak daha güzel bir hayat yaşamaya devam edebilir ama bir Türk bir Çinli veya dışkısını yapmak için tuvalet bulamayan milyonlarca Hintli'den biri ne yapacak?
Topic: Çalışma saatleri kısalıyor mu? (Read 364 times)
Çalışma saatlerinin kısaltılmasının yanında her büyük kurumun personel taşımacışığının da ayrıca ele alınıp birbiri ile çakışmasının önlenmesi lazım. Bu konuda yapılan çalışma var ise buna okuşl servislerinin ve saatlerinin de eklenmesi gerekli. Sabat 1 akşam 1 olmak üzere 2 saat gerçekten rezil oluyor. Ayrıca servisi hızlandırmak için bir de erkenden kalkıp tarlaya gider gibi gün doğmadan evden çıkmak cabası.
Aslında bu bahsettiğiniz çok basit bir şey hocam. Bir kaç büyük ve servis sağlayan fabrika vardiya saatlerini yarım saat öne/ileri taşırsa bu sorun kendiliğinden ortadan kalkar ama bunu düşünmek mesele. Herkes saat 8 de vardiyada olmak zorunda dedilerse bu rezalet ömür boyu çekilir maalesef. Okul servisleri zaten tek başına trafiği mahvediyor bir de işçi servisleri böyle fabrika yoğunluğu olan ilçeleri mahvediyor.
Şimdi Ankarada çalışma hayatı için sabah saat 07:00 da nerdeyse herkes ayaklanıyor. Neden çünki bakanlıklar belli bir saatte başlıyor çalışmaya. Bankalar yine öyle. Okullar bir tık farklı bazı okullar erken bazıları az geç başlıyor. Ama saat 07:30 ile 09:00 arası arap saçı oluyor. Bu durumu göz önüne alıp sabah ve akşam saatlerini buna uydurmak lazım. Ayrıca alışmışız herkes işe gidince diğer sektörlerin de aynı saatte yerlerinde olduğunu farzediyor. Bunların gerçekten çok ince ayarlanması şart.
Çalışma saatlerinin kısaltılmasının yanında her büyük kurumun personel taşımacışığının da ayrıca ele alınıp birbiri ile çakışmasının önlenmesi lazım. Bu konuda yapılan çalışma var ise buna okuşl servislerinin ve saatlerinin de eklenmesi gerekli. Sabat 1 akşam 1 olmak üzere 2 saat gerçekten rezil oluyor. Ayrıca servisi hızlandırmak için bir de erkenden kalkıp tarlaya gider gibi gün doğmadan evden çıkmak cabası.
Aslında bu bahsettiğiniz çok basit bir şey hocam. Bir kaç büyük ve servis sağlayan fabrika vardiya saatlerini yarım saat öne/ileri taşırsa bu sorun kendiliğinden ortadan kalkar ama bunu düşünmek mesele. Herkes saat 8 de vardiyada olmak zorunda dedilerse bu rezalet ömür boyu çekilir maalesef. Okul servisleri zaten tek başına trafiği mahvediyor bir de işçi servisleri böyle fabrika yoğunluğu olan ilçeleri mahvediyor.
Çalışma saatlerinin kısaltılmasının yanında her büyük kurumun personel taşımacışığının da ayrıca ele alınıp birbiri ile çakışmasının önlenmesi lazım. Bu konuda yapılan çalışma var ise buna okuşl servislerinin ve saatlerinin de eklenmesi gerekli. Sabat 1 akşam 1 olmak üzere 2 saat gerçekten rezil oluyor. Ayrıca servisi hızlandırmak için bir de erkenden kalkıp tarlaya gider gibi gün doğmadan evden çıkmak cabası.
Hocam 10 sene Gebze de yaşadım, evim Gebze' nin göbeğinde, neredeyse tüm servis güzergahlarının tam dibindeydi. Yıllarca o servis kesmekeşliğini bizzat yaşadım, ki gebze' de mevcut işçi servisinin yanında ayrıca okul servislerini de hesaba katınca acayip bir yoğunluk oluyordu. Yani işi sadece yaptık olduya getirmekten birkaç adım öteye götürmeli uygulayıcılar, bunun için de şehirlere hatta ilçelere göre planlamalar yapılabilir.
Çalışma saatlerinin kısaltılmasının yanında her büyük kurumun personel taşımacışığının da ayrıca ele alınıp birbiri ile çakışmasının önlenmesi lazım. Bu konuda yapılan çalışma var ise buna okuşl servislerinin ve saatlerinin de eklenmesi gerekli. Sabat 1 akşam 1 olmak üzere 2 saat gerçekten rezil oluyor. Ayrıca servisi hızlandırmak için bir de erkenden kalkıp tarlaya gider gibi gün doğmadan evden çıkmak cabası.
Şehirde dolaşırken ruhum sıkılıyor. İç içe geçmiş apartmanlar, evler görmekten içim daralıyor. Şehirleşme yetmezmiş gibi çalışma saatleri de nefes almamı engelliyor. Haftayı 45 saat çalışarak tamamlıyorum. Fakat yolda harcadığım süre her gün en az 3 saat daha ekliyor bu süreye. 5 gün 3 saatten 15 saat daha kaybediyorum. Bana sorarsanız haftalık çalışma sürem 60 saat. Sabah kalkınca tıraş olma zorunluluğu da benim vaktimden çalıyor. Her gün 15 dakika tıraş olmak için harcıyorum. Neden tıraş olmak zorunda olduğumu bile sorgulayamıyorum. Fırında çalışan bir usta olsaydım bunu anlardım. Fakat en basiti gibi gözüken bu olay bile günün sonunda benim vaktimden çalıyor.
Çalışma saatlerinin kısalmasını çok isterim. Haftalık çalışma süresi 40 saate düşerse çok harika olmaz ama başlangıç için iyi olur.
Büyük şehirlerin özelliklede trafik yoğun şehirlerin sorunu bu ne yaşadığınızdan nede hayattan bir tat alamıyorsunuz zamanın çoğu trafikte yolda geçiyor eve geldiğinizde ancak yemek yeme vakti bulup tekrar yatmak zorunda kalıyorsunuz sosyal hayat diye bir şey olmuyor hafta sonuda zaten hafta içinin yorgunluğunu çıkarayım diyerek evden çıkmadığınızı düşünürsek bu kısır döngüde aylar yıllar geçiyor. Çalışma saatlerinin kısalmasını çok isterim. Haftalık çalışma süresi 40 saate düşerse çok harika olmaz ama başlangıç için iyi olur.
Çalışma saatleri belki kamuda düşe bilir ama özel sektörde kısalacağını sanmıyorum her seçim zamanı bu gibi durumlar gündeme geliyor.
Kısalmasını umut ederim ancak kısalacağını düşünemiyorum maalesef arkadaşlar. Türkiye özel sektörde 12 saat kuralı uyguluyor gibi bir şey. Özel sektörde çalışma saatleri çok insafsız. 12 saatten sonra çıkış saatine artık yakın hazırlanmaya başlıyorsun, işveren sanki evine gitme der gibi bakıyor. Böyle oldukça onların beklentileri artarken, işsizlik yüzünden işçinin sabrı da yükseliyor bir şey diyemiyor. Turizm gibi sezonluk çalışmalarda izinsiz çalışanlar bile duydum. 3 ay izinsiz çalışıyor herif android.
Hocam buna benzer birşeyi ben de yaşadım neredeyse 18 yıl önce, normal vardiya bitip 2 saatte mesai yaptıktan sonra giyinmeye çıkarken patronun yüz ifadesi geldi yazdıklarınızı okuyunca gözlerimin önüne. Birebir aynı enstantane neredeyse. Bir de o dönem elden maaş alıyorduk, şöyle diğerlerinden fazla mesaiye kalıp da biraz daha fazla maaş alırken, patronun da kızı olan muhasebecinin tavırları da bir değişik oluyordu. Asıl mevzuya dönecek olursak kamuda belki ama özel sektörde çok zor.
Şehirde dolaşırken ruhum sıkılıyor. İç içe geçmiş apartmanlar, evler görmekten içim daralıyor. Şehirleşme yetmezmiş gibi çalışma saatleri de nefes almamı engelliyor. Haftayı 45 saat çalışarak tamamlıyorum. Fakat yolda harcadığım süre her gün en az 3 saat daha ekliyor bu süreye. 5 gün 3 saatten 15 saat daha kaybediyorum. Bana sorarsanız haftalık çalışma sürem 60 saat. Sabah kalkınca tıraş olma zorunluluğu da benim vaktimden çalıyor. Her gün 15 dakika tıraş olmak için harcıyorum. Neden tıraş olmak zorunda olduğumu bile sorgulayamıyorum. Fırında çalışan bir usta olsaydım bunu anlardım. Fakat en basiti gibi gözüken bu olay bile günün sonunda benim vaktimden çalıyor.
Çalışma saatlerinin kısalmasını çok isterim. Haftalık çalışma süresi 40 saate düşerse çok harika olmaz ama başlangıç için iyi olur.
Çalışma saatlerinin kısalmasını çok isterim. Haftalık çalışma süresi 40 saate düşerse çok harika olmaz ama başlangıç için iyi olur.
Ülkeler arasında çalışma saatleri bakımından en kötü konumda olan ülkelerden birisiyiz. Afrika ülkelerini bilmiyorum, kıyas yapamam ama Avrupa ülkeleri ile aramızda dağlar kadar fark olduğuna eminim. Bu farkın düşmesi gerekiyor ancak bu gördüğüm kadarıyla sadece Belediye veya Kamu’da çalışan işçiler, memurlar için yapılması planlanan bir çalışma. Bununla ilgili bugün Mersin belediyesinin bir ilçesinin geçtiği haberini sosyal medyada okudum. Tam da seçim öncesi beklediğim hareketlerdi. Daha az çalışmak kulağa harika geliyor ancak özel sektörde olmadıktan sonra sadece çalışan nüfusun %10’unun faydalandığı bir ayrıcalık olarak kalacaktır bu.
Bu saat konusu yakında pek çok sektördeki yeni toplu sözleşme ve benzeri çabalar ile ortaya çıkacaktır. Yapılmaya çalışılan şeyin ne türlü mahrumiyet ve hak kayıplarının ortaya çıkartacaklarının ve bunların sonucunda kimlerin ne gibi davalar açacağını göreceğiz. Biz nerdeyse yolu tamamladık. Ömrümüz gece gündüz nöbet ve bol çalışma saatli günler ile geçti. İnşallah genç arkadaşların aradıkları gibi bir gelişme olur.
Böyle bir şey uygulanırsa ancak kamu görevlileri bundan yararlanır özel sektörde pek mümkün görünmüyor. Zaten kamunun az çalıştığı hantal olduğu ortadayken daha çok çalışılması üretilmesi gereken yerde mesai saatlerini azaltıp bütün işleri aksatacakları bir karar anca bunlardan beklenirdi. Çağa ayak uyduramayan hantal yapılar kaybolmaya mahkumdur.
Haftalık 40 saat çalışma süresini sanırım ilk uygulayan Mezitli Belediyesi oldu. DİSK Genel İş Sendikası arasında Mutlu Mezitli Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren çalışanları kapsayan toplu iş sözleşmesi ek protokolü imzalandı. Protokol ile işçilerin haftalık çalışma süresi 45 saatten 40 saate indirilirken çeşitli maddi konularda da iyileştirmeye gidildi. Bakalım haftalık çalışma süresini 40 saate düşüren başka işveren yada kurumlar olacak mı? yoksa söylendi olarak kalacak mı? merak ediyorum.
https://mezitli.bel.tr/2024/02/21/mezitli-belediyesinde-ek-protokol-sevinci/
https://finans.mynet.com/galeri/haber/detay/ekonomi/calisma-suresini-40-saate-dusurduler-imzalar-atildi-turkiye-genelinde-cok-iyi-sartlar/477957/
https://mezitli.bel.tr/2024/02/21/mezitli-belediyesinde-ek-protokol-sevinci/
https://finans.mynet.com/galeri/haber/detay/ekonomi/calisma-suresini-40-saate-dusurduler-imzalar-atildi-turkiye-genelinde-cok-iyi-sartlar/477957/
Bu çalışma saatleri ile alakalı olarak özel sektörün bakış açısını da görmek lazım aslında. yıllarda vardiyalı çalışmış biri olarak, pazar gününü saymazsak 48 saatlik bir çalışma süresinden bahsediyoruz, otomotiv sektörüne parça sağlayan bir şirketteydim, vardiya düzeni nasıl revize edilecek, fazla mesai olacaksa bunun sınırları ve ücretlendirmesi nasıl olacak gibi bir sürü ekstra soru çıkıyor ortaya doğal olarak. Ve tüm sektörlerde uygulanabilirlik, bunun da çözülmesi lazım ki bence yakın vadede kamuda belki yeni uygulama hayata geçirilebilir ancak özel sektör için aynı fikirde değilim.
Memurlar için kısalması önemli.Haftada 45 saat gerçekten yüksek bir çalışma saati ve insanlar artık bundan bıkkın bir şekilde işe gitmeye başladı.Bunu düşürerek verimi arttırabilirsiniz.İnsanlar işe gitmek için en azından heves edecektir.Bu çalışma sitiliyle birlikte sanki köle olarak çalışıyormuş gibi oluyor ve eve yorgun geliniyor.Büyükşehirde işe gitmek için 1-1.5 saat erkenden çıkmanız gerekebiliyor bazen.Büyük ihtimalle çalışma saatleri saat 10'a çekilecek ve sabah verimi daha da artmış olacak gibi geliyor.
@execijutiere hocam pek çok memurun işi sadece işe gitmek. Bilmem anlata bildim mi. Yani haftada kaç saat gittin orada kaç saat oturdun sonra kaç saat sohbet ettin sonra kaç saatlik çay içtin gibi çok kıymetli ve değerli saatler harcıyorlar. Sen memuru haftada 1 gün de götürsen olur 7 gün de götürsen olur. Etki aynı olacaktır. Ben kendimden biliyorum.
Verim maksimum hep. Hiç aşşağıya düşmez.
Hocam haklısınız ama burada kpss ye girip atanan memurun bir kabahati yok, çalışma şartlarıni memur belirlemiyor yani, ayrica dışarıdan hep avantajlı taraflarını anlatan arkadaşlara tavsiyem girsinler kpss ye, şu anda en az 85 falan lazım sanırım, alsınlar bu puanı sonra birkaç atamada kapağı atarlar devlete.
Bahsettiğiniz sorunun asıl kaynağı şişirilmiş kadrolar. Bir sürü tanidigim var, bizzat işyerlerine gidip geldiğim insanlar bunlar, 4 kişi ile dönebilecek bir sistemde 10 kişi çalışınca doğal olarak rahatlık olur, burada özel sektör mantığı ile çalışan sayısını 3 yapsınlar en güzeli, o zaman toplumdaki algı da kırılır, gerçekten çalışacak kaytarmayacak insanlar da iş sahibi olmuş olur.
Kpss sınavı ile gelebilen arkadaşlar hoş gelmiş sefa gelmiş. Gelsinler hakkıdır. okumuş ve belli ünvan almışlar hakları olan mevkilere gelmeleri için ellerinden geleni yapsınlar. Samimi olduğum bir kaçtan odtü mezunu arkadaşım var yaşları benimki gibi. Belki büyükler. Bunların başkanları tekniker. Muhtemelen sınavsız girenlerden. Şimdi kpss sınavı ile gelenlerin nereye geldik ya demeleri işten bile değil. Maaş yönü tabiki dışardan daha iyi. Daha rahat. Ama eğer dışarda kendi işini yapıyorsan yüzüne bile tükürmeyeceğin adamların emrinde çalışacağını çalışmak zorunda kalacağını da unutma.
Pek kısalma ihtimali bana gerçekçi gelmiyor ama gönül istiyor ki kısalsın tabi, elin ülkesinde 20 saat çalışma konuşulurken biz 40 a düşerse sevinecek durumdayız maalesef,
Çalışma saatleri ile ilgili böyle bir araştırma yapılmış ancak doğruluğu konusunda emin değilim.Bu grafiğe göre Karadağ ile kafa kafaya gidiyormuşuz.Muhtemelen bu memurlar üzerinden baz alınan bir analiz olsa gerek çünkü asgari ücretle çalışan günde 11 saat minimum çalışıyor bu da haftanın 5 günü için 55 saati, Cumartesi günlük yarım mesai için de 5 saati eklememizi ve toplam 60 saati buluyor.Memurlar ise 40-45 saat çalışıyor olabilir tabi.
Çalışmaların sadece kamu değil, özel sektörü de kapsaması gerekiyor.Böyle bir zorunlulukla işsizlik de azalacak, işçi alımları artacaktır mutlaka.
Kısalmasını umut ederim ancak kısalacağını düşünemiyorum maalesef arkadaşlar. Türkiye özel sektörde 12 saat kuralı uyguluyor gibi bir şey. Özel sektörde çalışma saatleri çok insafsız. 12 saatten sonra çıkış saatine artık yakın hazırlanmaya başlıyorsun, işveren sanki evine gitme der gibi bakıyor. Böyle oldukça onların beklentileri artarken, işsizlik yüzünden işçinin sabrı da yükseliyor bir şey diyemiyor. Turizm gibi sezonluk çalışmalarda izinsiz çalışanlar bile duydum. 3 ay izinsiz çalışıyor herif android.
Twitterda birileri demiş ki bu saati düşürecekler sonra da cuma öğleden sonrayı tatil yapacaklar. Böylece cuma namazına gidiş resmi tatil olacak. Sonra da cuma komple tatil olur demişler. İlk başta 1 sn saçma geldi ama bu adamların yaptığı her şey saçma olduğu için olursa şaşırmam. Ben kişisel olarak tayyip bırakmadan çok drastik şeyler yapabilir diye düşünüyorum. 2000 ve hatta 2010 yılında bile bugünkü bazı gerçeklerimizi söylesek 'yok artık' derdi insanlar. Onun için çok şaşırmamak gerek.
özel sektör için imkansız gibi bir şey... bu forumdaki bazı beyaz türk arkadaşlar hayatları boyunca bir fabrikanın içine formen veya şef olarak bile girmemiş olan insanlar olduğu için üretim hatlarının nasıl çalıştığına dair fikir yürütemiyorlar. gerçeği, zamanında da minimum 8 saatlik vardiyalar da yokmuş, o günlerde de bugünler imkansız gibi bir şeydir muhtemelen ama günlük 6 saatlik çalışma ekstra servis, yemek ve personelin diğer ihtiyaçları anlamına geleceği için... ya uzun uzun anlatmayacağım, ben işçiyim, işçi oğlu işçiyim ama patron olsaydım böyle bir mecburiyet ile karşılaşsaydım kapatırdım fabrikamı ve gidin ne haliniz varsa görün derdim.
gerçeği, uygun bir vardiya sistemi ile 40 saat de tutturulabilir ama 7/24 çalışan bantlar için yine ekstra işçi çalıştırmak anlamına geliyor bunlar... bilemiyorum bence devlet dairesinin dışında olmayacak şeyler bunlar, yani gerçek hayat bu kadar toz pembe değil, gerçek hayat çetin şartlara sahip...
gerçeği, uygun bir vardiya sistemi ile 40 saat de tutturulabilir ama 7/24 çalışan bantlar için yine ekstra işçi çalıştırmak anlamına geliyor bunlar... bilemiyorum bence devlet dairesinin dışında olmayacak şeyler bunlar, yani gerçek hayat bu kadar toz pembe değil, gerçek hayat çetin şartlara sahip...
48 saatten 40 saate düşürülmesi olumlu görülebilir. Bu daha sonra daha kısa süreye çekilebilir. Daha kısa süre çalışmak daha fazla işçi gerektirir. Acaba devlet daha fazla işçiyi istihdam edebilecek durumda mı? Mehmet Şimşek’e sorarsak eminim bu konuda bir şeyler diyecektir.
Jump to: