Pages:
Author

Topic: Çatlasın herkes, IMF'ye borcumuz yok (Read 276 times)

sr. member
Activity: 532
Merit: 256
October 04, 2018, 01:10:11 PM
#30
IMF borcun yok diye borçlu olmadığının anlamına gelmez. Amerikalı şirket işin kılıfı. bir yerlerden(IMF) borç aldığımızı kanıtı. Dış mikrak de sonra dış mihraklardan borç işte.
jr. member
Activity: 196
Merit: 4
October 04, 2018, 10:03:25 AM
#29
ımf ye borç yok ama paramızda yok ve gün geçtikçe daha da eriyor para
3 tane domates 6 tl nasıl kesip yicez bu domatesi zamanında 30 kuruşa almazdık şimdi muzla yarışıyor aman allahım

Dün antalya semt pazarı dağılmaya yüz tutmuşken yetişti arkadaşım. Artık son kalan domatesler çürük değiller ama bütün müşteriler mıncıkladığı için kendisinden geçmiş. En ucuz 6 lira.
Hem antalya'da hem de pazarda bu fiyatlar böyleyse marketlerde 8-10 lira vardır.
newbie
Activity: 31
Merit: 0
October 04, 2018, 03:41:24 AM
#28
ımf ye borç yok ama paramızda yok ve gün geçtikçe daha da eriyor para
3 tane domates 6 tl nasıl kesip yicez bu domatesi zamanında 30 kuruşa almazdık şimdi muzla yarışıyor aman allahım
newbie
Activity: 30
Merit: 0
October 03, 2018, 06:13:42 AM
#27
bu kadarda gömmeyin arkadaşlar iyi şeylerde oluyor etrafınıza bir bakın amerikalı bir şirket yönetcek ımf degil derviş degil
newbie
Activity: 28
Merit: 0
September 07, 2018, 05:51:24 PM
#26
neden bu kadar düşüncesiz bir millet olduk ki biz.
member
Activity: 683
Merit: 16
September 07, 2018, 05:48:07 PM
#25
desenize imf hariç uçan kuşa borcumuz var.
newbie
Activity: 28
Merit: 0
September 07, 2018, 05:42:55 PM
#24
çin zaten bizim uydu devletimiz olduğu için onlardan alınan kredinin bir önemi yok.
newbie
Activity: 3
Merit: 0
August 26, 2018, 09:28:19 PM
#23
olayı çok güzel tiye almışsınız gerçekten de ama bu kitle bunları göremez hüloooğ demeye devam
newbie
Activity: 217
Merit: 0
June 02, 2018, 06:23:11 PM
#22
allah sonumuzu hayretsin.acil çözümler üretmemiz lazım.seçimi kim kazanırsa kazansın kendine değil, ülke için çalışması lazım.
full member
Activity: 186
Merit: 100
June 02, 2018, 04:52:32 PM
#21
Yazının orijinali: https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2018/05/28/iste-turkiyeyi-batiracak-tezgah/


turgut özal, by-pass olduğu houston’daki özel tıp merkezi methodist’in camından karşıdaki avm’nin silüetini hayranlıkla seyrediyordu. aniden döndü, iç çekerek yanındakilere “türkiye’de neden böyle avm’ler olmasın ki” dedi. ve 1984’te yasalaştırdığı yap-işlet-devret (yid) modelinin ürünü olarak ataköy’ün yemyeşil sahiline çirkin bir avm kondurdu. hayranlarının dillerinden düşürmedikleri ‘parlak vizyon’ işte buydu.

gel gelelim mesele hiçbir zaman yatırım olmadı zaten. zira yid modeli; devletin kasasına, sözleşme oyunlarıyla yıllar boyu sürecek bir ipotek koymanın adıydı. atatürk’ün savarona yatının restorasyonu ve işletmesinden enerji santrallerine kadar akla gelebilecek her şey yid’e havale edildi. uzun süre sonra anlaşıldı ki yid, yandaş zenginler yaratmanın en müstesna yoluydu. 90’ların sonunda ‘yalan-dolan-talan’ diye anılması boşuna değildi. cilası döküldü, kirli yüzü açığa çıktı.

peki ‘eski türkiye’ye dair ne varsa yıkmaya ant içmiş akp ne yaptı? hazine kaynaklarını ‘yandaşa’ aktarmanın keşfedilmiş bu en kolay yönteminden vazgeçmedi tabii ki. adını bir güzel yeniledi ve kamu-özel işbirliği (köi) gibi ‘imece naifliği’nde bir ambalajla eskisini dahi aratacak hunharlıkta uygulamaya koydu. ‘mega projeler’ etiketiyle milletin önüne sürüp sürüp duruyor şimdi.

lafı uzatmadan söyleyelim; köi projeleri, bu ülkenin düyun-u umumiye’den beri gördüğü en büyük tezgâhtır. devletin vergilerle topladığı ve gelecekte toplayacağı milyarlarca dolarlık kaynağı düne kadar çapı belli bir avuç şirkete ve sahiplerine aktarmaktır. asıl önemlisi, borç içindeki özel sektörü vurması muhtemel krizin, kamu ayağında yaratacağı depremin de baş müsebbibi olacaktır.

nasıl mı? hakkında 3 milyon liralık tazminat davası açılan cumhuriyet yazarı çiğdem toker’in anlatmaktan dilinde tüy bitti ama gelin bu tezgâhın işleyişini somut örneklerle bir kez daha inceleyelim…

tezgâh nasıl işliyor?

malum; otoyollar, köprüler, 3. havalimanı gibi dev projeler hükümetin medarı iftiharı. hepsine birden ‘2023’ vizyonu adını verdiler. madde madde bakalım, 2023 vizyonu kimler için çizilmiş?

* köi’ler 2009’dan sonra patladı. önce yasal kılıf hazırlandı. 3996 sayılı yid kanununun 2. maddesi değiştirilerek; gar kompleksinden lojistik merkezine, havalimanlarından sınır kapılarına, milli parklardan yaban hayatı koruma sahalarına, otogarlara ve balıkçı barınaklarına kadar her şey kapsama alındı. ardından 4749 sayılı kamu borç yönetimi kanunu’na el attılar. 8. madde’deki değişikliklerle hazine’nin verdiği garantiler genişletildi. üzerine bir de ihaleyi dağıtan kurumlara tahvil ihraç etme yetkisi tanındı ki, buradaki garanti de yüzde 100’e çıkarılarak bütçeye bir kurşun daha sıkıldı.

* değişikliklerin içinde en vahimlerinden birisi, işi yapacak şirketlerin alacağı borcun tamamını hazine’nin üstlenmesiydi. bu, cumhuriyet tarihinin en önemli ekonomik değişikliklerinden birisiydi. nitekim köi tezgâhı tam burada devreye giriyor. projeler için alınan borçlara, üstlenilen finansal risklere, harcanan paralara devlet garantisi verildiği halde iş bütçeye değil, şirketlerin bilançosuna kaydediliyor. böylece sanki devletten para çıkmayacak gibi gösterilip, bütçe açığına ve kamu borçlarına bunlar dahil edilmiyor. oysa şirketler batar, iflas eder veya işi bırakırlarsa aldıkları borçları kamunun ödeyeceği açık açık yazılıdır. dolayısıyla bütçe açığı, kamunun dış ve iç borç stoku şu anda gösterilenden daha fazladır.

* 2009’dan sonra ihale edilen köi projelerinin toplam sözleşme değeri 129.5 milyar dolardır. kalkınma bakanlığı’nın verilerine bakılırsa, 2023’e kadar planlanan yeni yatırımların büyüklüğü de 325 milyar dolara ulaşıyor. şu anda 17 milyar dolarlık karayolu, 68.5 milyar dolarlık havalimanı, 11.5 milyar dolarlık da şehir hastanesi yapılıyor. 2023’e kadar da 80 milyar dolarlık karayolu, 30’ar milyar dolarlık tren yolu, havalimanı, sağlık tesisi ve liman ihalesi planlanıyor. 5-10 milyar dolarlık olanları hesaba katmıyoruz bile.

* yasal değişikliklerden sonra tezgâhın ikinci perdesi, her ihalede görülen ancak pek dikkat çekmeyen bir ibarede ortaya çıkıyor. ‘sözleşme değeri’ ile ‘yatırım değeri’ arasındaki fark, bize özel şirketlere aktarılacak asgari parayı gösteriyor çünkü. iktisatçı hakan özyıldız gayet güzel açıkladı: şu andaki projelerin sözleşme değeri 130 milyar dolar. yatırım değeri ise 59 milyar dolar. bu ne demek? o işleri devlet kendisi yapsaydı eğer, 20-25 yılda elde edeceği 130 milyar dolardan vazgeçip şirketlere, ‘buyurun sizin olsun’ demek.

* tezgâhın üçüncü perdesi burada açılıyor. şirketler yatırım için gerekli kaynağa sahip değiller. öz kaynaklarının ise borç almalarına yetmediğini biliyoruz. hazine devreye giriyor ve alınan her cent borca garantör oluyor. yetmiyor, “yabancılar güvenip vermez” diye kamu bankalarını devreye sokuyor. bununla da kalmıyor; yapılan tüm işlerde, tıpkı otoyol ve köprülerde olduğu gibi, şirketlere gelir garantisi taahhüt ediliyor. kimse o yollardan geçmese de, o havalimanından uçmasa da devletin kasasından şirketlere söz verilen miktar tıkır tıkır ödenecek.

* tezgâhın son aşamasının nasıl kurgulandığını görmek için somut örneklere başvuralım. mesela; 3. havalimanına bakalım. malum, ihaleyi cengiz – limak – kolin – mapa – kalyon ortak girişim grubu, 25 yıllık kira bedeli olarak 22 milyar 152 milyon euro vererek aldı. ilk iş 4.5 milyar euro kredi verildi. kredinin 3.5 milyar euroluk kısmını kamu bankaları üstlendi. tamamı da hazine garantisi altında. sözleşmeye göre, devlet 25 yıl boyunca yolcu başına 20 euro ödeyecek. ardından bir de gelir garantisi eklendi. şirketlere 12 yıl boyunca en az 6.3 milyar euro kazanma sözü verildi. gelir bunun altında kalırsa fark bütçeden karşılanacak. üçüncü garanti ise sözleşmenin feshi halinde devletin tesise el koyacak olması. görünürde ne kadar da masum değil mi? oysa işin aslı çok başka. devlet el koyduğu zaman krediler dahil, o güne dek şirketlerin öz kaynaklarından yaptığı masrafları da üstlenmiş olacak. daha havalimanı açılmadan yıllık 1 milyar euro kiranın iki yıl ötelenmesi, gelecekte bizi neyin beklediğinin de işareti aslında.

dünyada bir eşi daha yok

bırakın türkiye’yi, dünya tarihinde böyle bir anlaşma var mıdır? yokmuş ki, dünya bankası yayınladığı raporda dünyada en büyük hazine garantisi almış şirketleri cengiz, limak, kolin, kalyon ve mng olarak sıraladı. buyurun size 2023 vizyonu! neredeyse tek kuruş harcamadan şimdiden 70 milyar dolara yakın bir geliri garantilemiş durumdalar. ha unutmadan, son bir garanti de, istanbul’un nüfusu isterse kıyamet kadar artsın, 25 yıl boyunca tek bir havalimanı dahi yapılmayacak olması.

hızımızı almışken şu sıralar parlatıp durdukları şehir hastanelerine de göz atalım. 20 şehir hastanesinin yatırım bedeli 10.2 milyar euro ve sağlık bakanlığı’nın bu tesisler için ödeyeceği kira yıllık toplamda 2.2 milyar euro. kiraların 25 yıl boyunca toplam tutarı ise 57 milyar euroyu buluyor. sözleşmelerde, “ödemeler finansmanın sağlandığı para cinsinin ülkesinde gerçekleşen enflasyonla güncellenecektir” deniliyor. yani her yıl enflasyon oranında zam yapılacak. ayrıca hastaneleri işletenlere de ‘hasta garantisi’ verildi. kulağa tuhaf gelebilir ancak devlet açıkça hasta olan vatandaşını ihale etti. ve taahhüt edilen kadar insan hastalanmazsa bütçeden açığı kapatma sözünü verdi.

son olarak da nükleer santrallere değinelim. sinop nükleer santrali ihalesinde üretilen elektriğin 20 yıl süreyle 12 cent/dolardan alınacağı taahhüt edildi. üstelik dünyada nükleer santralde üretilen elektriğin birim maliyetinin en fazla 7-8 cent/dolar civarında olacağı tahmin edildiği bir dönemde. benzer tablo akkuyu nükleer santrali’nde de var. dört reaktörün her birine ayrı ayrı 15 yıl garanti tanındı. fiyat garantisi ise ilk yıllarda 15.4 cent/kw ile başlayacak ve 20 yılda ortalama 12.4 cent/kw olacak. bu kadar pahalı elektriği ne sanayiye ne de konutlara satamayacağına göre, belli ki burada da devreye kamu bütçesi girecek.

bugün hükümetin yaptığı tüm köi projelerinde aynı durum geçerlidir. işin vahimi, köi’lerin mucidi sayılan ingiltere’nin özellikle sağlık sisteminin çökmesi üzerine modelden acilen vazgeçmesi. sağlıktaki enkazı toparlamakla meşguller hâlâ. isveç ise inşaatların hızla yapılması dışında faydasını görmediğinden dolayı, kamu kaynaklarını kanser gibi tüketen köi’leri bir daha hiçbir hükümet uygulamasın diye tamamen yasakladı. keza diğer kuzey avrupa ülkelerinde de sonuç aynı.

hukukun nispeten iyi işlediği, kamu denetiminin en sıkı olduğu ülkelerde bile yol açtığı tahribat ortadayken, ohal koşullarında hukuku askıya almış, sayıştay ve meclis denetimini devre dışı bırakmış, danıştay idare mahkemelerini karar alamaz hale getirmiş türkiye’de sağlıklı işlemesi mümkün mü?
sahi, safça bir soru oldu bu. ohal niye sürüyor ki zaten!
member
Activity: 364
Merit: 20
June 02, 2018, 04:36:09 PM
#20
Ekonomi profesörleri şuanki durumu iflas olarak nitelendirirken vatandaşın ve siyasetçilerin durumu ABD oyunu diye nitelendirmesi  Undecided

profesörler ne anlasın onların hepsi aydın görünümlü terörist. onlar Türkiye'nin süper güç olduğunu göremeyecek kadar gözlerini kapatmışlar. Amerikanın kuklası olmuş onların hepsi  Grin
jr. member
Activity: 80
Merit: 4
Sovryn - Brings DeFi to Bitcoin
June 02, 2018, 03:58:50 PM
#19
Ekonomi profesörleri şuanki durumu iflas olarak nitelendirirken vatandaşın ve siyasetçilerin durumu ABD oyunu diye nitelendirmesi  Undecided
full member
Activity: 840
Merit: 111
June 02, 2018, 03:57:29 PM
#18
IMF'ye borcumuz yok ama IMF dışındada borçsuz olduğumuz yer  yok. Borcu borçla, krediyi kredi ile kapatan bir yönetim anlayışımız var.

Yani susuzluğunu idrar içerek geçiriyor.
member
Activity: 406
Merit: 47
June 02, 2018, 03:37:19 PM
#17
Şu oyuna kananlar var ya daha ne diyiyim ya gururla IMF bizden borç istedi nereden nereye geldik muhabbetini utanmadan sıkılmadan hala yapıyorlar.
newbie
Activity: 74
Merit: 0
June 02, 2018, 03:04:25 PM
#16
IMF'den borc para almiyoruz ama cok daha yuksek faiz tutarlarindan hukumet, tefecilerden para aliyor ekonomiyi dondurebilmek icin. Yurdum insani da diyor ki IMF'e borclanmiyoruz ne guzel. Saka gibi.
member
Activity: 336
Merit: 11
June 02, 2018, 02:49:44 PM
#15
ben şimdi şunu anlamıyorum,  bir insan vatanına milletine düşman değilse,   neden dolar ve euronunun fırlamasına sevinir ?   Türkiyeye ayar verdiler diye kıvanç duyar ?


beyler sizi garanti ederim ki, bunun için insanın vatana kin beslemesi gerekir

doların yükselmesinden mutluluk duyan namussuzdur şerefsizdir. Tek kelimeyle vatan hainidir.
Burada herhangi birisinin doların euronun yükselmesinden sevindiği falan yok. dolar neden yükseliyor nasıl yükseliyor o konuşuluyor. doların yükselmesinin sebebinin dış güçlere bağlanmasının saçmalığı konuşuluyor.

Türkiye'ye ayar verdikleri falan yok. o ayarı biz istedik. o borçlar dolar cinsinden alındı. kimse zorla bize para vermedi. Al abi borç al sana borç veriyoruz demedi biz gittik o borcu aldık o ayarı biz kendimiz istedik zaten.
kimse kalkıp şuursuz projeler için bizi zorlamadı. biz aldığımız o paraları uçağa, saraya ve saçma sapan projelere gömerek biz kendimiz istedik o ayarı.
o şuursuz harcamalar, israflar, yolsuzluklar yüzünden cari açık veriyoruz zaten. o cari açık yüzünden dolar yükseliyor.
sen kalkıp şirketlerine yargıyı eğip bükerek el koyarsan insanlar parayı kaçırır. o ayarı bu şekilde yaparsak kucağımıza oturturlar işte.

sen bankadan kredi çekip o kredi ile işlerini geliştirmek yerine o parayı pavyonda yersen kalkıp banka beni batırıyor bana ayar çekiyor diyebilir misin? sen kendin yedin o boku.
legendary
Activity: 2912
Merit: 1150
June 02, 2018, 02:13:06 PM
#14
ben şimdi şunu anlamıyorum,  bir insan vatanına milletine düşman değilse,   neden dolar ve euronunun fırlamasına sevinir ?   Türkiyeye ayar verdiler diye kıvanç duyar ?


beyler sizi garanti ederim ki, bunun için insanın vatana kin beslemesi gerekir
Burda dolar tl ile islem yapan insanlar olarak dolarin yukselmesiyle sevinecek cahillikte kimse yok. Sonucta kimsede limitsiz dolar kaynagi yok gun sonunda tl ile islem yapiyoruz sokakta. Ayar verilince seviniyormu saniyorsunuz. Ne diyelim adamlarin hareketine? Vah vah dolari cikardilar yine mi? Turkiye yabanci finansla ayakta olan bir ulke. Borsada bir haftada komple borsayi sifirlayabilecek gucteler (bunu yaparlarsa kendi paralarida batar) sen tum finans sistemini yabanci sicak para kaynaklarina baglarsan elin adamida istedigi zaman gelir ayari ceker.
newbie
Activity: 59
Merit: 0
June 02, 2018, 01:14:43 PM
#13
ben şimdi şunu anlamıyorum,  bir insan vatanına milletine düşman değilse,   neden dolar ve euronunun fırlamasına sevinir ?   Türkiyeye ayar verdiler diye kıvanç duyar ?


beyler sizi garanti ederim ki, bunun için insanın vatana kin beslemesi gerekir
legendary
Activity: 2912
Merit: 1150
June 02, 2018, 01:06:17 PM
#12
Cuma gunu verdiler ayari hem dolara hem borsaya. Borsanin artik asagi kirdogini dusunuyorum. Rekor dususler gorulebilir
member
Activity: 336
Merit: 11
June 02, 2018, 12:31:04 PM
#11
İMF'ye borcun yokta bu yıl sonu özel sektör dış borcunu nasıl ödeyecek? devlet garantisi olan borçlar nasıl ödenecek.
2018 başında 3.75 tl olan dolar daha şimdiden 4.5-5 lirayı gördü. yıl sonunu düşünemiyorum bile. daha şimdiden borcu %20 arttı. bu şirketler ne kar ediyordu bu dolar yüzünden artan borcu ödeyecek
Pages:
Jump to: