Pages:
Author

Topic: Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı, bunlar gerçekten teşkilat - page 2. (Read 468 times)

member
Activity: 364
Merit: 10
GR
Mitinglerde surekli Amerikayi halka kotuluyor.  Surekli ağlıyor.  Yahu senin işin Amerikayi kotulemek degil,  iş yapmak icraat ortaya koymak.  Amerikayi bakkal mehmet amca kahvedeki huseyin dayi kotuler yuhalar filan da,  seni millet mitinglerde boyle kinusasin diye getirmedi. 
newbie
Activity: 53
Merit: 0
Cumhurbaşkanı Sayın "Erdoğan'ın dediği gibi döviz kuru döviz kurşununa dönüştürülmüştür." tanımına katılıyorum. Türk Lirasının; Amerikan doları ve
Euro karşısında çok büyük bir değer kaybettiği doğrudur ve bu açık bir şekilde görülmüştür. Günümüzde artık kullanılan en etkin iki silah vardır.
Biri ekonomi diğeri ise teknolojidir. Ülkemizin ekonomik yönden kalkınması için (bilime, teknolojiye, eğitime) daha da çok önem vermesi gerekmektedir.
Ülkemizin gelişmesini istemeyen, dışa bağımlılığımızın daha da artmasını isteyen, ülke içinde kaos ortamı yaratmak isteyen dış güçler diye tabir ettiğimiz
bir varlığın olduğu gerçeği inkar edemeyiz. Ayrıca Türkiye'nin gelişmesini istemeyen bir yapının türkiye ye verilecek olan  kredi notunun olumlu yönde verilmesini beklemek aptallık olur.
sr. member
Activity: 1092
Merit: 254
Abi neredeyse hiçbir teknolojiyi üretemiyoruz.Tabiki dışardaki adamların,teşkilatların,lobilerin oyuncağı oluruz.ABD de öyle şirketler var ki türkiyenin tüm gelirinin kaça katlıyorlar.Yani diyeceğim o ki hiçbir şey üretmezse dış güçlerin etkisinden kurtulmamız mümkün değil.
sr. member
Activity: 478
Merit: 250
Cumhurbaşkanının şahsıyla ilgili bir şey değil bu. Seversin sevmezsin o ayrı. Ama ülkemize karşı önyargı ve parçalama, dışlama duygusu yıllardır birtakım ülkelerde var. Bunu hiçbir Türk inkar edemez. Ve malesef biz de kendine yeten bir ülke değiliz, yanlışımız çok, üretimde aktif değiliz. Biz dışarıya muhtaç olduğumuz sürece böyle düştükçe vururlar. O yüzden kendimize gelmemiz gerekiyor. Eksiğimizi yanlışımızı düzeltmeden bunlarla baş edemeyiz.
member
Activity: 448
Merit: 33
Serdar Turgut'u hiç sevmem ama köşe yazılarını okurum. Fatih Altaylı'yıda sevmem ama onun yazılarını da zevkle okurum. Günlük takip ettiğim iki yazar. Dünya görüşü ve yaşayışı olarak tamamen zıt insanlarız. İkisininde en çok hoşuma giden tarafı dobra olmalarıdır. İçlerindeki neyse kıvırıp bükmeden söylerler.
Serdar Turgut'un bu yazısını paylaşmamdaki en büyük etken, dönen dolapları anlatması. Yani Amerikandaki not veren şirketin çifte standard yapması.
Eskiden ülkeler silahla yönetilirdi, ki o zamanlar dünya hakimi bizdik. Şimdi para ile yönetiliyor ve dünya hakimi elbetteki şuan için Amerika. Adamlar bir ülkeyi batırmak için her türlü sistemi deniyorlar. Olayı daha iyi anlatabilmek adına Fehmi Koru'nun şu yazısına da göz atabilirsiniz.
http://fehmikoru.com/abd-dolar-uzerinden-saldiriya-hazirlaniyordu-ilk-deneme-uzerimizde-yapiliyor-olabilir-haberdar-miyiz/
legendary
Activity: 2912
Merit: 1150
bu teşkilat bizden çok arjantinle uğraşıyor o zaman. arjantinde bizim gibi gelişmekte olan bir ulke ve ulkede suan bize benzer durumlar var. Merkez bankası faizi önce %50ye artırdılar yetmedi %60 yaptılar. yinede kontrol edemiyorlar.
jr. member
Activity: 322
Merit: 2
senin ülkenin parası ocak ayından bu yana yüzde 90 değer kaybetmişse dış güçler diye bir şey söyleme hakkın yok senin. bir dönüp kendimize bakamıyoruz.
member
Activity: 462
Merit: 42
dış güçler tabiki ülke için iyi şeyler düşünmez ama önemli olan senin bunu bilmen. sen onların kötü şeyler düşünceğini bilip kendini ona göre hazırlaman lazım. Teknolojiden başka birşey bilmem ben. varsa da yoksa da teknoloji abi.
legendary
Activity: 2646
Merit: 1333
Görüyorum ki, hala bu toplumun düzelebileceğine inanan arkadaşlar var, yanlış yoldasınız.
Erdoğan'ın en büyük başarısı, diğer (en ünlüleri dahil) siyasilerden ayıran en önemli farkı nedir biliyor musunuz? Diğerleri toplumu bir kalıba uydurmaya çalıştı, Erdoğan ise kalıbı topluma göre şekillendirdi, yani eski terziler ellerindeki şablona göre elbise dikip müşteriyi buna uydurmaya çalışırlardı, o ise hep müşterinin bedenine göre elbiseler dikti, iyidir/kötüdür, güzeldir/çirkindir diye hiç bakmadı ve o nedenle tapıyorlar, 1000 yıllık kafalarını değiştirmeleri, zorlamaları gerekmiyor.
Dolayısıyla bu ülke asla düzelmeyecek, bazen daha iyi, bazen daha kötü olacak, o kadar.
member
Activity: 560
Merit: 57
Abi ciddi değilsin ya ekonomideki başarısızlıklarını böyle bize yükleniyorlar vari cümlelerle savuşturuyorlar ve sen buna ciddi ciddi inanıyorsun.
hero member
Activity: 896
Merit: 519
Ya kardeşim şimdi Türk ekonomisinin kötü olduğunu görmemek için kör olmak gerek bunun için uluslararası para değerlendirme kuruluşlarının ne dediği çok umrumuzda olmamalı ama bu konuyu dert edecekseydik bu kadar dış borcu yapmayacaktık siz düşmanınızın eline silah verirseniz o en iyi şekilde kullanır burada suçlu silahı veren sizdedir.

Yani bende durumdan hiç memnun değilim ülkemizin üstündeki baskıdan ancak doğruya doğru eksikliklerin bedelini ödüyoruz sonra da kim yaptı neden oldu nasıl oldu benim hiç kabahatim yok duymadım görmedim ayağına safa yatıyorlar. Daha kaç kere darbe yememiz gerekiyor akıllanmamız için. Altından kalkamıyorsan da bırakacaksın bu kadar basit ülkede tek parti sanki akp. Ama diğer partilerin de altından kalkacağını düşünmüyorum hepsi beceriksiz.
hero member
Activity: 1582
Merit: 520
Ya kardeşim şimdi Türk ekonomisinin kötü olduğunu görmemek için kör olmak gerek bunun için uluslararası para değerlendirme kuruluşlarının ne dediği çok umrumuzda olmamalı ama bu konuyu dert edecekseydik bu kadar dış borcu yapmayacaktık siz düşmanınızın eline silah verirseniz o en iyi şekilde kullanır burada suçlu silahı veren sizdedir.
jr. member
Activity: 154
Merit: 1
Tabiiki de teşkilat biz daha bunun farkına yeni mi varıyoruz bu namussuzlar türkiyenin büyümede dünya rekoru kırdığı zamanlarda bile bizim notumuzu düşürmüşlerdi. Bunlar tamamen siyasi kuruluş. Amaçları da başını kaldıranın başına bir balyoz vurmak başka bir şey değil.
jr. member
Activity: 476
Merit: 2
cumhurbaşkanı erdoğan bir tv programında bundan yıllar önce '' her şeyi dış güçlere bağlamamak lazım'' diyordu onu ne yapalım diye sormazlar tabi.
member
Activity: 448
Merit: 33
Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı, bunlar gerçekten teşkilat

Türkiye’nin üzerine gelmeye çalışan hakim düzeni çok iyi çözümlemiş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta kredi derecelendirme kuruluşlarına çok sert yüklendi.

Erdoğan, "Terör örgütleri, ihanet çeteleriyle yapamadıklarını döviz kurunu döviz kurşunu haline getirdikleri ekonomi silahıyla gerçekleştirmeye çalışıyorlar" dedikten sonra kredi derecelendirme kuruluşlarına da "Bırakın bu sahtekarları. Bunlar teşkilat" diye tanımını koydu.

Washington’daki deneyimlerim nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tanımlarının ne kadar da doğru olduğunu birinci elden biliyorum. Bunların nasıl da bir teşkilat, hatta gizli bir teşkilat gibi çalıştıklarını burada görüyorum. Türkiye hakkında arada bir notlar veren, değerlendirmeler yapan üç teşkilat da birbirine benziyor, aynı yöntemlerle aynı merkeze bağlı çalışıyorlar. Burada şahit olduğum gerçekler;

1-Bunların aslında Türkiye’ye karşı bir teşkilat gibi çalışacakları aslında Erdoğan cumhurbaşkanı seçilir seçilmez belli olmuştu. O günlerde bana konuşan bir kaynak şunları söylemişti; "Bu kredi derecelendirme kuruluşlarının dünyasında gelenek, bir ülkede yönetim değiştiği zaman o ülke hakkında bir değerlendirme yapmadan önce ‘grace period’ denilen bir zaman tanınmasıdır. Global hakim düzenin bile beklediği budur." Ancak bunlar Türkiye’ye karşı önyargılı olduklarından Türkiye’de bir cumhurbaşkanı yeni seçilmişken, hatta sistem yeni değişmişken bile hiç beklemediler ve yeni yönetim henüz daha ekonomiye el bile atmadan darbe vurucu değerlendirmelerini yaymaya başladılar. Teşkilatların üçü de bunu aynı zamanlamayla yapmıştı ve her şey Amerika ile koordineliydi.

2- Şunu herkes iyi bilmeli; bunun Amerika’da merkez medyada haberi de çıkmıyor. Kredi derecelendirme kuruluşları özellikle Türkiye hakkında bir yeni not veya değerlendirme raporu yayınlamadan önce mutlaka ama mutlaka Amerikan hazinesi ile bağlantıya geçiyorlar. Bunu bana anlatan konuları bilen uzman, bunun genelde Washington’da yüz yüze görüşmek amaçlı ziyaret yoluyla yapıldığını bu da olamazsa video konferans yöntemi kullanıldığını söyledi. Yani anlayacağınız bu kuruluşlar Amerikan hazinesi ile sürekli koordinasyon içinde Türkiye’nin üstüne geliyorlar. Amerikan yönetimi içinde hazine birimi Türkiye’ye karşı en önyargılı birim olduğundan sonuçta olumsuz tavırlar yayılıyor.

Ya Türkiye başarırsa korkusu

Bunlardan Türkiye’ye yönelik koordineli bir saldırının neden olduğunu iyi anlamamız gerekiyor. Bunu iyi anlarsak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği mücadeleyi de iyi anlayabiliriz. Global hakim düzenin ve onun IMF gibi kuruluşların çok kullandığı ‘reçete’ diye bir kavram vardır. Türkiye’nin IMF ile anlaşma yapmak zorunda olduğu eski günlerde bizde de çok kullanılırdı bu IMF Reçetesi kavramı.

Reçete uluslararası hakim düzenin bazı ülkeleri bağımlı halde tutmak ve yerleşik düzene uygun ekonomi politikaları izlemesi için oluşturulmuş formüldür. Bugün global düzeyde görülüyor her ülke arada bir kriz koşulları yaşayabiliyor. Global hakim düzen krizi yaşayan ülkenin hakim düzenin koyduğu şartlara uyarak ve düzen içinde kalarak krizden çıkmasını istiyor ve bunun için de bastırıyor. Çünkü kendi özgür iradesiyle farklı modeller deneyen ülke olursa bu hakim düzene tehlike sinyali aldırtır. Bugün Türkiye hakim düzenin arzu ettiği koşul ve taleplerin dışında kendi yolunda ilerleyerek krizinden çıkmak için farklı adımlar atıyor. Global hakim düzen için her türlü başkaldırı bir tehdittir. Hele bu başkaldırı Türkiye gibi potansiyeli büyük, güçlü bir ülkeden gelirse çok daha panik yaratır. Amerika’nın başını çektiği global hakim düzen açsından Türkiye şu anda bir tehdittir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi döviz kuru bu yüzden döviz kurşununa dönüştürülmüştür. Somut olarak anlatayım:
Hep Arjantin ve Türkiye örneği veriliyor. Global hakim düzene göre bir ülkede ekonomik kriz koşulları oluştuğunda gidilmesi gereken sadece tek bir yol vardır, o ülke hemen faiz oranlarını yükseltmeli ve zaman geçmeden de IMF reçetesini uygulamak için başvurmalıdır. Global hakim düzenin talep ettiği budur ve buna Türkiye’yi zorlayabilmek için döviz kuru üzerindeki baskıyı artırıyorlar. ABD hazinesinden yapılan açıklamalar ve kredi derecelendirme kuruluşlarının oynadığı oyun, bu büyük oyunun bir parçasıdır. Şimdi bu çevrelerde ya Türkiye başarırsa korkusu da vardır. Türkiye bu hakim reçetenin dışında kalarak krizden çıkabilirse global düzen büyük bir darbe yiyecektir. Oynanmakta olan oyunu sertleştiren durum bundan ibarettir. Bize düşen kendi tuttuğumuz yola inanmak, sonuna kadar direnmek ve başarmaktır.

Serdar Turgut Habertürk 03/09/2018
https://www.haberturk.com/yazarlar/serdar-turgut-2025/2128255-cumhurbaskani-erdogan-hakli-bunlar-gercekten-teskilat
Pages:
Jump to: